Körler ve sağırların birbirini ağırladığı küçük birer çete çoğu. Edebiyatın edep olduğunu unutarak şahsi hırslarına yenik düşen ve de entelektüel olduklarını iddia eden bu zevat edepsiz ve cahil olduğunun farkında bile değil.
Herhangi bir iddialı edebiyat dergisinin kapağını kaldırdığımızda karşımıza şiir diye çıkan hezeyanları okuyunca içimize çöken sisi dağıtacak bir rüzgâr yok mudur?
Emeksiz ve çilesiz üç beş sloganik birikimle ya da bir gruba dâhil olmakla hemen namlı şair ve yazar olduğunu zanneden bu insanlar aslında edebiyat ağacının köküne kibrit suyu dökmekten başka bir şey yapmıyorlardır.
Şöhretin arkasına sığınarak ne yazsam okunur mantığıyla saçma sapan dizeleri şiir diye yutturan şairleriyle kendisine mektup gönderen okuyucuyu adam hesabına almayan kibirli ve ukala yayın yönetmenleriyle sanattan çok kayırdığı adama bakan edebiyat şikecileriyle ayrımı ayrı gayrımı gayrı bir âlemdir bu âlem.
Dışarıdan bakıldığında İslami bir görüntünün arkasına saklanan ve de bir medeniyet inşasında görev aldıklarını iddia eden bazı dergiler ise buram buram dünya kokmaktadırlar.
Edebiyat dergilerinin sözlü ve görüntülü medya karşısında zaten yarışa on sıfır yenik başladıkları bir ortamda birde suyun başını tutan bazı zatların insafsız ve adaletsiz tutumları bu yenilgiyi artırıp durmaktadır.
Büyük bir medeniyetin çocukları ne yazık ki küçük mü küçük komplekslerinin bataklığında boğulup durmaktadır.
Vicdanını kâğıt tüccarına ipotek ettiren yayıncıların, ruhunu kamuoyunun aldatılması uğruna pazarlayan reklamcıların, beynini sermaye kapısında bekçi diye diken ilim adamlarının cirit attığı bir aydınlar dünyasında var olan bu tekeli nasıl kırılabilir bilemem.
Rifat Cantekin
www.defterk.com
10 Temmuz 2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder