Bu böyledir işte; zaman akacak, yaşanılması gerekenler yaşanacaktır. Edebiyat da diğer insanlık damarları gibi ataduracak ve duracaktır bir gün. Aşk kıracak çerçevesini yerleşik düzenin ve kendi mimarisini icraya başlayacak, akıl, dilenciliğini sürdürecektir kabuğunu kırana dek. İnsanlığını gerçekleştirmiş insanla “nakıs” olan insan biteviye çatışacaktır. Kimi zaman zorbalık “meydan alacak”, kimi zaman da sevgi ve şefkat kanatlı adaletin kuşları havalanacaktır
yeryüzünden. Aynı zamanda bir “kibirkıran” olan hayat herkese “hadd”ini bildirecektir. “İstikbar”in izmihlali kaçınılmaz bir sondur. “Sen şarkılarını söyle“ diyor Alfonso, şarkılarımızlayız zaten, hep “ nadım inat, anayön levhası” dedikti ya.
“Yeryüzünün çelişiği” diyordu geçen sayımızda Bünyamin Durali. Evet yeryüzü çelişiği böyle. Bu şiirin bir dizesini “vehmettiği” sözcüğüyle tahrif etmişiz,düzeltiriz bu “alt çelişiği”. Ve Süleyman Çelik :
Aaa
Uçtu bile kuş…
Esenlikle.
M. S.
İrtibat:
'Bir nokta' edebiyat dergisi, Kültür Dergi Dağıtım(KDD) ile tüm NT mağazalarında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder