2013-02-26

MESEL fikir-sanat dergisinin 2.sayısı çıktı
























Okuldaki odamda oturuyorum. Odama öğretmen arkadaşlarımdan girenler oluyor.  Velilerden veya eğitim camiasından birileri… Sohbet ediyoruz. Masamda güncel edebiyat dergilerinden yığınla birikmiş. Yeni sayıları gelince önceki sayıları öğretmenler odasına bırakıyorum. Okusun arkadaşlarım diye, öyle de oluyor… Odamda misafirlerim çay kahve içerken gözleri bu dergilere takılanlar oluyor. Mesel, Mavi Yeşil, Beyaz Gemi, Nübihar, Adam, Kün, Mor Taka, Yolcu, Berceste, Yedi İklim, Hece, Edebiyat Ortamı Yasak Meyve, Somuncu Baba, Türk Edebiyatı…

Okuyanlar da oluyor. Hele bazıları sohbeti bırakıp dergiler arası kutsal mı kutsal bir yolculuğa çıkıyor. Bana göre kutsal ama… Olsun o yolda ilerleyenler yolun kutsiyetini anlamasa da varmak istediği yere varacaksa tabi ki kutsal yolculuktur bu. Okuyucu okurken kafasındaki sorunlarından bir lahza da olsa uzaklaşacaksa, sevdiği birilerini aklından gönlünden avuç avuç indirip sayfalar arasında onunla hemhal olarak gezintiye çıkacaksa, kendini meselin kahramanı yerine koyacaksa, insancıl yanı masumlaşan yüzüne vuracaksa, empati duyguları dirilecekse, koşmaktan yorulan bir küheylan gibi kendini yolun kenarına salıverecekse, yeşillikler arasında dinginleşecekse, yavaşlamayı öğrenecekse koşan zamana karşın, bir ağaca yürüyen karıncayı fark edecekse, yolun kenarındaki, bak şu sağ taraftaki sazlıklı dereden gelen kurbağa seslerini duymaya başlayacaksa, çocuklar gibi ağlayıp gülmeyi öğrenecekse, kendisinden başkalarının da bu dünyada yaşamaya hakkı olduğunu hatırlayacaksa bu yolculuk kutsal değil de nedir? Hep karlı Himalaya Dağları’nın eteklerinde mabetlere kapanan din adamları mı kutsal yolculuğa çıkacak?Başkalarının buna hakkı ya da kabiliyeti olmayacak mı canım?

Ama canımı sıkan birileri de çıkıyor. Not alacaksa, bir kâğıt arayışına girecekse dergilerimin üstüne çiziklemeye çalışanlar oluyor böyle zamanlarda. Ama ben hemen bir not kâğıdı alıp burnuna yaklaştırıyorum usulca. İlkin ürkecek gibi oluyor. Afallıyor göz göze geliyor. Ama sözün karmaşasında niye baktığını bile unutuveriyor garibim...

Bazısı da soruyor. Alıyor resimlerine bakıyor dergilerin. Çevirmeyi bile deniyor birkaç sayfalarını. Ancak anlayan çok az kişi ile sohbetin seyri değişiyor. Yeşil bir yağmur sonra bir ceylan dağdan iniyor. Firari güvercinleri subaşlarına iniyor Ahmet Arif’in. İnce uzun parmaklı Kürt çobanları kaval çalıyor Ağrı Dağı eteklerinde, Küp Gölü’nde Yaşar Kemal’in.  Sazlıktan kurbağa seslerini duymaya başlıyorum yavaş yavaş.  Odamın köşesindeki örümcek yuvasından sarkıyor, hani adı Vigar olan. Kapı açılıyor odaya ellerinde neyleri ile öğrencilerim giriyor.  Ben ordan çoktan ayrılmışım haberim yok. Kim bunun farkında, sen mi?… Malazgirt’te, yatılı okulda, lojmanda oluyorum. Murat Nehri’nin kenarında öğrencilerim koşuyor, muhtemelen sonbahardır. Bozkırın ruhunu arıyorum. Yaylalardayım babamla kuzu kırpıyoruz. Yayla dönüşüdür sürülerle Iğdır Ovası’nın yoğun yeşiline batıdan Sürmari Kalesi tarafından giriş yapıyoruz. Okulun açılmasını dört gözle bekliyorum. Biraz da o kutsal şehir oluyorum yine. Üsküdar kokuyor, Çemberlitaş kokuyor, ille de Haliç kokuyor her yanım, üstüme dalgalar vurmuş gibi ekşi kokulu... İstanbul oluyor bir yanım bir yanım Diyarbakır, biraz da Mardin Kapı. Derin derin soluyorum. Sohbet kahvelerle devam ediyor.

Bizim de bir dergi çıkardığımızı söylüyorum arkadaşlarıma. Adı “Mesel Dergisi” diyorum.  Ya arkadaşım bunu da sorma gitsin… Efendim, bir daha söyler misim hocam. “Mesel” diyorum. Hani söz, söylence, nakil, söylene gelen, misal diyorum. Haa diyor ama anlamadığını biliyorum. Bak orada… Şu kapağında sazlıklar olan, kapağında hüzünler yağdıran, şu leyleklerin göçünü anlatan, Ağrı Dağı, Erez Nehri olan, Erem Bağları olan* salkım söğüt olan, Revan Ovası olan, ılgın ağacı olan, Mayıs’ta iğde kokusu olan dergi diyorum. Alıyor bakıyor dudakları titriyor. Sesi boğuklaşıyor. Bir şeyler okuyor fısıltı ile. Başını kaldırıp bana bakıyor. Çok güzel diyor. İşte yolculuğu orda başlıyor. Alüvyon oluyor Aras’la Hazar’a akıyor. Şilan tanesi oluyor Murat’la Hint Okyanusu’na akıyor. Ganjha ile buluşuyor. Nirvana’ya mı yürüyor oradan bilemem. Kutsal değil de nedir bu yolculuk? Ben mi? Ben Farid Farjad eşliğinde çoktan okumaya daldım bile…


  *Erem Bağları: Kutsal metinlerde Adem ile Havva’nın yaşadığı İrem Bağları’nın Ağrı Dağı’nın kuzey eteklerinde, Aras Vadisi’nde olduğundan bahsedilir.                                                                               

                                                                                                                                
İçindekiler:

Nusret YILMAZ / Başlarken 
Cahit KOYTAK / Raks Eden Ağaç 
Bekir Şakir KONYALI / Şapkam 
Yaşar BEDRİ / Erken Güz 
Ümit APAYDIN / Filozof ve Şair: Yeryüzünde İki Seyyah 
Mustafa ÖZÇELİK / Göç 
İsmet EMRE / Öteki Tarafı 
Vefa TAŞDELEN / Sümela: Yüzüğün Taşı 
Ali ÇELEBİ / Küçük Dede 
Nurettin DURMAN / Öyle Bir Haldeyim Ki 
Nurullah GENÇ / Tezat 
Müştehir KARAKAYA / Ah Benim Çocukluğum! 
Mehmet Emin ALPER / Yaşamaya Ağıt 
Mehmet AYCI / Kış Geçer 
Aslınur AKDENİZ / Kün 
Nazım PAYAM / Çağrı
Şaban ABAK / Nasreddin Hoca ve Eşekli Hikâyelerinin Bir Yorumu 
Dinçer ATEŞ / Yunus 
Fikret USLUCAN / Kitâb-I Ta'lîm-İ Aşk Fasl-I Evvel Ta'lîm-İ İlm-İ Aşk Bi- Suâl Ve Cevâb 
Haydar ERGÜLEN ile Söyleşi 
Yusuf ASLAN / Adalet İçin Don Corleone'ye Gitmeliyiz!... 
Mustafa KARAOSMANOĞLU / Adamın Göz Hali 
Ferhat BAYAT / Kalpte Parmak İzi 
Sabri KAPLAN / Oğlum Yağız'a 
Abdurrahman ADIYAMAN / Kelimeler Annesiz 
Arif BİLGİN / Damıtım 
Nagehan KÖKSAL/ Uyuyorum  
Recep YAZGAN / Sonsuz Teşekkürler 
Ali CEYHAN / Yalan Düşünmüyoruz 
Mustafa AKCA / Sen Kendini Öldüremezsin 
Işıltan NUHOĞLU / Elif Şafak'ın Aşk Romanı Üzerine 
Şeyda DOĞAN / Kül 
A. Babür TURNA / Kırklara Dair 
Tahir ZİRA / Yeni Zamanın Eski Hüzünleri 
Hisan Zehra KIRAN / Kaybolmak 
Ahmet ULUDAĞ / Bu Akış Nereye? 
Nusret YILMAZ /
Mustafa ALAGÖZ /Yaralı Ceylan Ağlardı/Zühre İle Fekî 
Musa ÖLMEZ / Korkularımla Başbaşa 
İsmail AYKANAT / Suların ve Seslerin Berzahında 


"Mesel" genel yayın yönetmeni Dinçer Ateş ve yayın kurulu; Mustafa Alagöz, İsmail Aykanat, Nusret Yılmaz, Nagehan Köksal, Cüneyt Gülçin, Ferhat Bayat, Murat Doğan öncülüğünde emin adımlarla yola devam ediyor.


İrtibat:

Iğdır Milli Eğitim Müdürlüğü/Ar-Ge Birimi
Söğütlü Mahallesi, İrfan Caddesi, 76000, Merkez/IĞDIR
Telefon: 0476 227 66 19 Fax: 0476 227 66 18 Gsm: 505 541 52 12
E-posta: meseldergisi@gmail.com 
mesel76@hotmail.com
facebook.com/meseldergisi



Mustafa Alagöz

2013-02-18

'Ay Vakti' dergisinde buluşmak

Ay Vakti’nin Ocak-Şubat vakti geldiAy Vakti dergisi sanki uzun bir maraton koşucusu gibi. Yıllar gelip geçtikçe daha da gençleşerek koşusuna devam ediyor. Derginin kıstası belli. Ne şan ne de şöhret peşinde. Onun tek derdi insanlığa hizmet edebilmek.
Ay Vakti gündemlerin ötesinde ki bir gündemden Hak ve hakikat gündeminden seslenmekte. 
Propagandaların ve reklâmın her türlü algı yanılgısının tohumunu ektiği bir çağda en sade ve vakur haliyle karşımızda.
Yeni bir diriliş soluğu yeni bir bakış sayfalar arasından edebiyat soframızın başköşesine kuruluyor.
Dergi hem dış hem de iç estetik açısından yine dopdolu.
İnşirah isimli denemesinde; “Güçlükle beraber bir kolaylık olacağına inandık. Gerçekten inandık. Muhammedi olmak, bir işi bitirince diğerine başlamaktır. Ve O’na yönelmektir.” diye başladığı yazısıyla Şeref Akbaba umudun ve sorumluluğun muştusunu yakıyor.
Nice sayılara nice yıllara diyerek dergiyi selamlıyoruz…
İçindekiler:
Deneme:
İnşirah / Şeref Akbaba -Estetik ’in Anlamı -II / Necmettin Evci - Şahadetnâmedir / Onur Akbaş -Gün Olur / Ramazan Özer -Özledim... / Esra Ekinci - Hatırlanmak, Duygusunu Hatırlamak / Hasan Tiyek -Kitlenin Gücü / İsmail Bingöl
Şiir:
İstanbul / Mehmet Baş - Nasıl Söylesem Seni / Nurettin Durman -Ses / Mustafa Özçelik -Trenler Miydi Onlar? / A.Vahap Akbaş- Sır / Selma Özeşer -Tuleytula ya da Toledo / Sertaç Gereç- Firak / Taner Taştekin
Öykü:
Ruhun Çöküşü / Üzeyir Süğümlü -Rüzgâra Karşı Uçar Acemi Kuşlar / Bülent Gündoğan -
Yarım Kalan Oyun / Fahri Ayhan - Hoşça Bak İnsana / Semra Saraç -Tutsaklıktan Kurtarılmış Bir Gece Hikâyesiydi Bu / Ayşegül Tozal
İnceleme:
Nâbî’de Hikmetin Hikmeti / Eyüp Azlal
Araştırma:
Erzurumlu Unutulmuş Bir Sûfî Şâir: Müderris Muhammed Nûreddin Efendi / Selami Şimşek
Sinema:
The Matrix Gerçek mi Sanal mı? / Yunus Emre Tozal
Mektup:
Saklı Mektuplar LXXV / Şiraze

‘Yolcu’ dergisinin 70. yürüyüşü


yeniönkapak
YOLCU DERGİSİ 70. YÜRÜYÜŞÜ; “UMUTLA KORKU ARASINDA…”
Yoldakiler:
*ferhat kalender  *yaşar bedri özdemir  *seyit köse *ömer idris akdin *müştehir karakaya *rıza kemal g. *faik öcal *selami ay *ismail aykanat *rabia gelincik  *s. kemal yazgıç  *r. ulaş çetinkaya *sulhi ceylan *mehmet çelik *bilal can *dursun ali sazkaya  *ali korkmaz  *ahmet demir  *fatma fidan *semih polat  *sümeyye asa  *tan doğan *ismail korkmaz *zeki bulduk *nuri peksöz  *ahmet şevki şakalar   *hikmet kızıl *hamza çelenk
FERHAT KALENDER SEYİR DEFTERİ’NDE YAZDI:
“Böyle giriyoruz hayata. Bütün köşelerine dokunarak geçiyoruz hayatın. On iki yıl yetmiş sayı her dem yeniden o ilk zamanlarımızı yaşıyormuşuz gibi devingen bir ruhla süzülüyoruz satırların arasına. Yıllar geçiyor, hafızamıza emanet edilmiş güzellik kendini yeniden üretiyor. Yürüyüşümüzü gözleyenler bu halimize hayretler ediyor. Zaman zamanı kovalar, hiç mi tökezlemez, hiç mi ödün vermez, hiç mi  mevcut şartlara haiz tavır düşürmez… Hiç mi? Elhamdülillah hiç! Hamdolsun çünkü, yıllar önce dergimizin küçük odasında yanan o tıknaz soba var ya, onun duasıyla yola koyulduk da ondan. Penceremize sığınan, içeri alıp beslediğimiz avuçlarımızda ısınan minik serçeyi bildiniz mi? Onun iç çekişi var ya onda mündemiç  sırrımız. Çünkü hiç, her şeyi yutan derin bir bilinmezdir. Ele geçirilemez, tanımlanamaz, organize edilemez, zapt-u rapt altına alınamazdır. Her şey ‘hiç’in karşısında çaresizdir.”
MECMUANIN ORTA YERİ: AHMET USTA AHMET ÖZCAN’I KONUŞTURDU:
“La ilahe illallah; zalim bir devlete, adaletsiz bir ekonomik düzene, hakikati istismar eden her tür dini veya laik bilgi otoritelerine, sosyal bağımlılıklara, kültürel ve geleneksel ilişkilere karşı daima eleştirel olmak, tahakküme varan her gelişmeye itiraz etmek, köleleştirmeyi ifade eden her dayatmaya isyan etmek, Hakkı ve hakikati her koşulda savunmak, insanı düşkünleştiren ve yozlaştıran her alışkanlığa karşı çıkmak kısaca özgürleşme çabasıdır. Böyle bir karakteri, ruhu, niyeti, seçimi veya kaygısı olmayan herkes köledir.”
*EYYÜP AKYÜZ ‘KARŞI SORULAR’ SORDU:
“Hicret, bir zaman algısı oluşturması anlamında Müslüman vaktinin Allah’ın iradesiyle buluşması olarak görülecekse bugünün zaman kurgusunda halimiz nicedir?”
Atasoy Müftüoğlu, Rasim Özdenören, Mustafa  İslamoğlu, Hüseyin K. Ece, Nureddin Yıldız, Hüseyin Bayçöl, Abdullah Yıldız, Yıldız Ramazanoğlu, Nihat Nasır, Talha Hakan Alp  söyledi.

‘TYB Akademi’ dergisinde Türkiye’nin Düşüncesi


7.sayTürkiye Yazarlar Birliği tarafından 4 ayda bir yayınlanan hakemli dil, edebiyat ve sosyal bilimler dergisi TYB Akademi 3. yayın dönemine Türkiye’nin Düşüncesi başlıklı sayı ile merhaba dedi. Geçen üç yıl boyunca akademik çevrelerde dikkatleri üzerine çeken, yayınladığı Gazalî, Evliya Çelebi, Said Halim Paşa, Çağdaş İslâm Düşüncesi, Ahmet Hamdi Tanpınar, Balkan Savaşları’nın 100. Yılında Büyük Göç ve Muhaceret Edebiyatı başlıklı sayılarla literatüre önemli katkılarda bulunan TYB Akademi Dergisi 7. sayısında yaşayan düşünce adamları çerçevesinde Türk düşüncesinin çağdaş durumunun fotoğrafını çekiyor.
Sunuş yazısında TYB Akademi’nin yaşayan düşünce adamları çerçevesinde Türk düşüncesini değerlendirme uğraşının zor bir işe girişmek olduğunu söyleyen TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan Türkiye’de akademinin, edebiyatın, düşünceyle iştigal edenlerin geçmişten bugüne gelmekte zorlandıklarının altını çizerek “Günümüzü yazmak zordur. Henüz hüküm verilmemiş bir dönem yaşanmaktadır. Öne çıkarılanların gelecekte önemli sayılacağı henüz belirsiz olduğu gibi dikkatten uzak kalanların mühim sayılma ihtimali de her zaman mümkündür. Bazıları için yazma macerası devam ettiği için verilen hükümler erken sayılabilir, bazıları için de günün aktüalitesinden ötürü aceleye getirilmiş bulunabilir” cümleleriyle ortaya konan sayının imkân ve risklerine dikkat çekiyor.
Türkiye’nin düşüncesi başlıklı sayıda yayınlanan makaleler ve yazarları şöyle:
Geleneğin “Diriliş”i: Bir Fikir Adamı Olarak Sezai Karakoç / Murat Erol
Müslüman ve İslâmcı Bir Aydın: Ali Bulaç: / Seven Erdoğan
Düşünmek ve Bir Başka Yere Gitmek: İsmet Özel’in Dairesel Tekâmülü / Alper Gürkan
Ömer Faruk Akün’ün Edebiyat Tarihçiliği / Yakup Öztürk
Kurtuluş Kayalı’dan Türk İnsanını / Toplumunu, Sosyolojisini, Aydınını ve Siyasî Hayatını Yeniden Okumak / Yıldız Akpolat
Pozitivizme Hasım, Pos-pozitivizme Hısım: Bir Mütercim Olarak Hüsamettin Arslan Hakkında Bazı Tespitler / Asım Öz
Bu sayının tartışma yazısını Prof. Dr. Yasin Aktay kaleme aldı. Aktay’ın entelektüel ve cemaat ilişkisini değerlendirdiği makalesi günümüzde yaşanan bazı gelişmelerin de daha iyi anlaşılabilmesine katkı sağlıyor.
Türkiye’nin Düşüncesi başlıklı sayı için mülâkat ise Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı ile gerçekleştirildi. Mülâkatta Kurtuluş Kayalı Türk düşüncesinin yaklaşık 200 yıllık serüveninin resmini çizerken son derece ilginç ve ufuk açıcı tespitlerde bulunuyor.
Genel Yayın Yönetmeni Öner Buçukcu ise derginin bu sayısına ilişkin çerçevenin nasıl oluşturulduğuna dair uzun bir not kaleme aldı. Aslında edebiyat tarihçiliği-edebiyat eleştirmenliğinden ütopyalara, kimlik taleplerinden kurtuluşu geleneğin kurtarıcılığında arayanlara çok geniş spektrumlu bir fotoğraf çekmeyi amaçladıklarını ifade eden Buçukcu mayıs ayında yayınlanacak Türkiye’de Tarih Yazımı ve Yaşayan Tarihçiler başlıklı dosya ile bu sayıda yayınlanan metinlerin çok daha sağlıklı bir yere oturtulabileceğini ifade ediyor.
TYB Akademi Dergisi önümüzdeki haftadan itibaren bütün NT mağazalarında satışa sunulmuş olacak. Ayrıca yeni yayın dönemine girilmesi dolayısıyla başlatılan abone kampanyası da devam ediyor. Abone kampanyası hakkında detaylı bilgi almak için veya kampanyaya katılmak için TYB Genel Merkezi ile irtibata geçilebilir.
İrtibat:
TYB Genel Merkez: Sümer 1 Sok. No: 11 Kızılay / Ankara
Tel: 0312 / 232 0571-72

2013-02-04

BİR NOKTA edebiyat dergisi, Mustafa Özçelik özel dosyası







































BİR NOKTA edebiyat dergisi, Mustafa Özçelik özel dosyası ile çıktı. Şair-yazar Mustafa Özçelik'in edebî şahsiyeti, hayatı, eserleri hakkında araştırma-değerlendirme-inceleme yazılarından oluşan bir dosya. Bu yönüyle kaynak niteliğinde değerli bir çalışma hazırlanmış.

BİR NOKTA edebiyat dergisi, Mustafa Özçelik özel dosyasında yazılarıyla yer alan isimler: Arif Ay, Fatma Şengil Süzer, Mehmet Ragıp Karcı, Hüseyin Akın, Metin Önal Mengüşoğlu, Sıddık Ertaş, Kibar Ayaydın, Mustafa Celep, Özcan Ünlü, Mürsel Sönmez, Arif Dülger, Bestami Yazgan, Nurettin Durman ve Ulaş Konuk.


İrtibat:

BİR NOKTA edebiyat dergisi bütün NT mağazalarında...
0216 552 82 87
istanbulbirnokta@hotmail.com


‘Kün Edebiyat’ dergisinde Çocuk Edebiyatı dosyası


Kün Edebiyat bu sayısında, çocuk edebiyatının bugünkü durumunu, olanı ve olması gerekeni ortaya koyuyor.
 Çocuklarımız tozdan topraktan mahrum yaşıyor artık.  Çamura belenemiyorlar, toprağı avuçlayamıyorlar.
Çiçeği, böceği, dalı, yaprağı tanımıyorlar. Yaşamak şöyle dursun, nefes almanın bile zor olduğu apartmanlarda, bol ışıklı, bol panolu caddelerde, sirenlerin, motor seslerinin, kornaların birbirine karıştığı şehirlerde yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Sonra, sırtlarına daha oyun çağındayken dünya endişesi yükleniyor çocuklarımızın. Birer yarış atı hâline getirip, kaybetme şansı vermeden koşturuyoruz onları. Nereye kadar? Çocuk oyun demektir oysa. Masal demektir, körebe demektir, saklambaç demektir, çelik çomak demektir. Hiç birini bilmiyor çocuklarımız. Oyun saati gibi saçma sapan bir sınırlandırmanın ortasında, bilgisayar ekranlarında doyurmaya çalışıyoruz onların oyun açlığını. Tabii olarak yetmiyor bu. Son derece kırılgan, şahsiyeti oturmamış, mücadele edecek güçten yoksun, analiz melekesi gelişmemiş, özgüveni eksik ve bunların hepsinin sonucu olarak yetersiz nesiller yetiştiriyoruz farkında olmadan. Bir noktada daha ihmal ediyoruz çocukları.
Okuma ihtiyaçlarını da bilgisayar üzerinden gideren çocuklarımız, edebiyatın o ruh-efzâ ikliminde teneffüs edemiyorlar. Edemiyorlar çünkü çocuklara yönelik hazırlanan kitaplar, nasihat etmekten, kural öğretmekten ve dolayısıyla can sıkıcı olmaktan öteye pek gidemiyor. Oysa çocuğa has bir edebiyat diline çok ciddi olarak ihtiyaç var. Kün Edebiyat bu sayısında, bu ihtiyacı konu edinmiş. Çocuk edebiyatının bu günkü durumunu, olanı ve olması gerekeni ortaya koymaya çalışmış.
İletişim: kun_yayin@hotmail.com

‘Yedi İklim’ dergisinin 275. yürüyüşü


Şubat sayısında kapağını “Bütünlük ve Ayrıntı” sunuş yazısıyla açan Yedi İklim;  Ahmet Sait Akçay Dosyası hazırladı. Editörlüğünü Mehmet Özger’in yaptığı dosyada yazılar şöyle: Mehmet Özger-Gerçekçilikten Postmodernizme Ahmet Sait Akçay Öykücülüğü/ Asım Öz-İki Dünya Arasında: Ahmet Sait Akçay’ın Eleştirmenliği Üzerine Bazı Dikkatler/İsmail Demirel-Sürekli Bir Arayış ve Yenilenme/Recep Seyhan-Hikayede İmge ve Cape Town Öyküler/Seher Özkök-A. S. Akçay’ın “On The Shore” Öyküsü: Suya Yazılmış Mekân/ Ömer Ayhan-Zamanımızın Bir Don Kişot’u ve M. Özger’in yaptığı “edebiyat, iktidar ve kurmaca” başlıklı söyleşi.
Ayrıca Yediiklim; 275. Şubat 2013 sayısında şiire de bir hayli geniş yer ayırmış durumda. Bu sayının şairleri;
Şakir Kurtulmuş-Saklı Gölgeler, Adem Turan-Mezar Taşı / Değirmen Taşı / Eşik Taşı, Celal Fedai-Turistler Nasıl İnsanlardır?, Yeprem Türk-…E Üzere / …E Ama / Hızır Lalam / Beygir Adam / İlahi / O Zaman / …Misiniz? / Gel, Erkan Kara-Unutulmuş Yavaşlık, Mehmet Habil Tecimen-Keçikapı Elli Bir Numara / Daha Fazla Mekke, Gökhan Serter-Kar Yanığı, Serdar Kacır-Damdan Gubibik, Sümeyye Şeker-Mümkün Kuşlar Âyini, Abdulhâlik Aker-Hurma Çekirdeği şiirlerini okuyacaksınız.
Bu sayının öyküleri ise Ali Haydar Haksal-Anlıklar, Osman Koca-Monoton, Mustafa Cemil Efe-Şehirler ve Şehir, Fatma Rânâ Çerçi-Eskimeyen Zamanlardan, Zeki Bulduk-Şehzade’nin Kayboluşu imzalarını taşıyor.
Yedi İklim’in en çok okunan bölümlerinden biri olan ‘Yeni Okumalar Değiniler’de ise; Sezai Güner-Dergi Günleri Fuarı,
Yeprem Türk-Nuhan Nebi Çam, Kaçış ve Yavrucuk Ateş yazıları yer alıyor.
Yedi İklim; Hasan Aycın ve Serap Ekizler’in de Çizgi’leriyle yer aldığı Şubat sayısında edebiyat okurlarına, Yeprem Türk’ün
Nurettin Durman ile yaptığı söyleşi ile de yoğun bir içerik sunuyor.
BÜTÜNLÜK VE AYRINTI
İkisinin arasında gidip geliyoruz.
Bütüne bakmak ufuk açıcı, bu doğru.
Atmosferdeki, bize göre yerkürenin arkasında kalan hareketlenmelerden haberdar isek, ne kavurucu güneş, ne yolları geçilmez kılan kar, ne de şehirleri basıp götüren su, taşan nehirler sürpriz olmaz.
Ancak sadece bütünü görme kaygısı, bizi bir süre sonra gündelik olanın içindeki o insani yandan, her şeyi zaten öngörüyor olmanın getirdiği özgüvenle eylemden uzaklaştırabilir.
İronik biçimde hayatın devamlılığı biraz da gündelik olanın bu gafletinde gizli.
Hep ölüm uyanıklığı ile hayatı sürdürmek ne kadar mümkün?
Hayat bütün coşkusu ile akıp gidiyor. Ölüm, ihtirası dengeleyen bir unsur. Tarifsiz bir acıyla.
Ayrıntı hem umudun, hem umutsuzluğun kaynağı. Umudun kaynağı, çünkü her an yapacak bir iş var. Hep hayatın içinde, hep eylem üzeresiniz.
Umutsuzluk kaynağı, yaptıklarınızı bir bütünün içindeki yerini, o büyük etkileşimi göremiyorsanız, hep aynı yerde sayıp durduğunuzu görüyorsunuz acıyla.
Bir denge için iki bakış açısına da ihtiyacımız var. Gündelik mutluluk ve hüznünde kaybolmamak için bütünü görmeye. İnsani sıcaklığı, acıyı ve sevinci kaybetmemek için gündelik olana.
Edebiyatla bunun için ilgiliyiz. Aynı şiirin için hem bütün bir insanlığın macerasını, hem de yetim bir çocuğun insanı büyüten o derin acısını bulmak mümkün.
Edebiyatla ilgiliyiz; çünkü edebiyatı, şiiri, öyküyü; insanı, hayatı, varoluşu kavramanın bir imkânı olarak görüyoruz.
Düşünceyi edebiyatın ayrılmaz bir unsuru. Edebiyatımızın akışını düşünce belirliyor çünkü.
Edebiyat duyarlıktı, düşünce, tavır
*
Yedi İklim
Bütünlük ve Ayrıntı
*
Şakir Kurtulmuş
Saklı Gölgeler
*
Adem Turan
Mezar Taşı / Değirmen Taşı / Eşik Taşı
*
Hasan Aycın
Çizgi
*
Celal Fedai
Turistler Nasıl İnsanlardır?
*
Yeprem Türk
…E Üzere / …E Ama / Hızır Lalam / Beygir Adam / İlahi / O Zaman / …Misiniz? / Gel
*
Erkan Kara
Unutulmuş Yavaşlık
*
Mehmet Habil Tecimen
Keçikapı Elli Bir Numara / Daha Fazla Mekke
*
Gökhan Serter
Kar Yanığı
*
Serdar Kacır
Damdan Gubibik
*
Sümeyye Şeker
Mümkün Kuşlar Âyini
*
Abdulhâlik Aker
Hurma Çekirdeği
*
Ali Haydar Haksal
Anlıklar
*
Osman Koca
Monoton
*
Mustafa Cemil Efe
Şehirler ve Şehir…
*
Fatma Rânâ Çerçi
Eskimeyen Zamanlardan
*
Mehmet Özger
Gerçekçilikten Postmodernizme Ahmet Sait Akçay Öykücülüğü
*
İsmail Demirel
Sürekli Bir Arayış ve Yenilenme: Ahmet Sait Akçay’ın İşleri
 *
Ahmet Sait Akçay
Yirmibeşinci Saat
*
Asım Öz
İki Dünya Arasında: Ahmet Sait Akçay’ın Eleştirmenliği Üzerine Bazı Dikkatler
*
Mehmet Özger
Hikâyede İmge ve Cape Town Öyküleri
*
Seher Özkök
Ahmet Sait Akçay’ın “On the Shore” Öyküsü: Suya Yazılmış Mekân
*
Mehmet Özger
Metinle Uğraşmak Beni Heyecanlandırıyor Her Defasında
*
Yeprem Türk
Nurettin Durman ile Söyleşi
*
Cahit Zarifoğlu
Katıraslan -IV-
*
Zeki Bulduk
Şehzade’nin Kayboluşu
Yeni Okumalar Değiniler
*
Sezai Güner
Dergi Günleri Fuarı
*
Yeprem Türk
Nuhan Nebi Çam, Kaçış
*
Yeprem Türk
Yavrucuk Ateş

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com