"Akademik Araştırmalar Dergisi", 39. sayısını, "Özel Sayı" olarak Kaşgarlı Mahmud'a tahsis etti. Üç ayda bir neşredilen bu dergi, sosyal bilimler sahasında yayın yapmaktadır. Hakemli bir dergi olan Akademik Araştırmalar Dergisi'nin sadece bu sayıya mahsus on bir tane hakemi bulunmaktadır.
Editörleri ise Prof. Dr. Mustafa Özkan, Prof. Dr. Musa Duman ve Dr. Ali Bayram'dır. Takdim yazısında "Yaklaşık bin yıl önce kendi dilinin kıymetini kavramış bir aydın Kaşgarlı Mahmud, devrinin bilim âlemine kendi dilini öğretmek maksadıyla işe koyulmuştur. XI. yüzyılda Türk illerini oba oba dolaşarak modern çağlarda bile yapılamayacak işleri tek başına yaptı. Onların sözlerine, konuşmalarına, deyimlerine, atasözlerine, destanlarına kulak verdi; yaşayışlarını gözlemledi, topladığı malzemeleri tasnif ederek dilbilgisi kitabı formatında kayda geçti. (...) Bilindiği gibi UNESCO, saygıyla ve minnetle andığımız Kaşgarlı Mahmud'un doğumunun 1000. yılında 2008'i 'Kaşgarlı Mahmud Yılı' ilan etti. (...) Elinizdeki sayıda Kaşgarlı Mahmud, eseri ve dönemiyle ilgili 26 yazı yer almaktadır." denilmektedir.
Prof. Dr. Muhammed Yelten "Kaşgarlı Mahmud ve Dîvânü Lügâti't-Türk" başlıklı yazısında, "Et tırnaktan ayrılmaz", "Evdeki buzağı öküz olmaz", "Gözden ırak olsa, gönülden ırak olur" "Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur" ve benzeri atasözlerimizi aktarmış. O günkü kelimelerle bugünküler arasında pek fazla bir fark görünmüyor.
Doç. Dr. Süer Eker, "Türk-İran Dil İlişkilerinde Dîvânü Lügâti't-Türk'ün Tanıklığı" başlıklı yazısında şöyle demektedir: "Kaşgarlı, Türkistan coğrafyasındaki önemli yerleşim merkezlerinin birçoğunun Türk hükümdarlar tarafından kurulduğu inancındadır. Bu amaçla, yer adlarının asıllarının Türkçe olduğunu, bu adların daha sonra İranlılar tarafından değiştirildiğini ispatlamaya çalışır: 'Oğuzlarla, Oğuzlara uyanlara göre (köy), Türklerin büyük bir kısmına göre (şehir) demektir. Bundan alınarak Fergana kasabasına Özkend adı verilmiş. 'Kendimizin şehri' demektir. Yine böylece Semerkand'a Semizkend denir. Büyük olduğundan "semiz" denilmiştir. (...) Aslında bu çift isimli, yani Farsların ve Türklerin kullandığı aynı şehrin farklı adları Farab / Karacuk, Fergana / Özkend, Hotan / Odun, Semerkand / Semizkend, Suçe / Yarkend, Kuça / Küsen vd. bir bakıma Türk-İran kültürel ortak yaşayışının toponomik kanıtlarıdır."
Akartürk Karahan "Kaşgarlı'nın Gözlemlerinde XI. Yüzyıl Türk Ülkeleri" başlıklı yazısında şu değerlendirmeyi yapmaktadır: "Kaşgarlı, Divan'da Türkçenin ve Türk lehçelerinin karşılaştırmalı gramerini, karşılaştırmalı söz varlığını, etimolojileriyle birlikte etraflıca değerlendirmiştir. Türk lehçelerini ve konuşurlarını dil özellikleri yanında sosyalingüistik durumlarına göre sınıflandırmıştır. Kaşgarlı'nın kayıtları ve değerlendirmeleri, XI. yüzyıl Türk dünyasının ayrıntılı bir panoramasıdır, denilebilir. Divan'da Türk boylarının yalnızca etnik yapıları, dilleri veya genel hatlarla ülkeleri verilmemiş; şehirlerine, dağlarına, göllerine ve akarsularına, köylerine, geçitlerine varıncaya kadar önemli olanları bir seyyah titizliğiyle kaydedilmiştir. Ancak Kaşgarlı gezip dolaştığı yerleri aktarmada her zaman tarafsız bir gözlemci olmamış; gezdiği Türk yurtlarından halkı Müslüman olanları etraflıca ele almıştır. Müellif bunu kasıtlı ve planlı bir biçimde yapmış ve eserinin başında da bu amacını şu sözlerle ifade etmiştir: "Yazdığım dağlar, çöller, dereler, sular, göller İslâm Türklerinin ellerinde olanlardır. Çünkü dillerde dolaşan bunlardır. Bunları, tanınmış oldukları için yazdım; tanınmamış olanların birçoklarını bıraktım. Müslüman olmayan Türk illerinden birtakımını dahi yazdım; gerisini yazmadım; çünkü onları yazmakta bir fayda yoktu. Türk diline sonradan girmiş olan kelimeleri yazmadım."
Akademik Araştırmalar Dergisi'nin Kaşgarlı Mahmud ile ilgili özel sayısından bu kadarcık bir aktarma ile benim bu değerli dergiyi ve Kaşgarlı Mahmud gibi dünya çapında bir değerimizi tanıtmam ve anlatmam elbette mümkün değil...
Abdullah Aymaz
Kaynak:
"Zaman" gazetesi
1 Mart 2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder