2009-03-07

"Fayrap" 13

Fayrap - Aylık edebiyat dergisi
Sayı 13, Mart 2009


Fayrap Dergisi’nin bu sayısında eleştiri yazıları ağırlık kazanmış durumda. Bu, edebiyatın nabzını daha sıkı tutacağını gösteriyor.

Kavga ve Edebiyat

90’larda yazmaya başlayanların çok sık duyduğu “Kavgasız edebiyat olmaz.” cümlesi hala güncelliğini korumakta. Bu yargının edebiyatı gördüğü yerden, kavgadan söz ediyor “Kavga ve Edebiyat” başyazısında Hakan Arslanbenzer. Kavganın, populist edebiyatla popularist edebiyatın arasında olduğunu hatırlatan yazı, edebiyatın bir zevk veya hevesten çok bir davanın ifadesi olduğunu vurguluyor. Baki’nin “Bâkiya tarz-ı şiir böyle gerek / Hem zarifane hem levendane” dizesinden yola çıkarak edebiyatta yapılan ayrımın temelini gösteren yazı, bu ayrımın günümüzde ne şekilde hissedildiğini örneklerle açıyor.

Bu sayının şairleri Melek Arslanbenzer, Eren Safi, Hakan Kalkan, Orkun Elmacıgil, Ömer Yalçınova ve Fayrap’ta ilk kez bir şiiri yayımlanan genç bir şair; Ömer Aladağ.

Bu sayının hikayecileri ise ingilizceden çevrilen “Bir Fincan Çay” hikayesiyle kısa hikayenin bir edebiyat türü olarak gelişmesine önemli katkıları olan Katherine Mansfield ve “Sürgün” ile daha önce Fayrap’ta hikayeleri yayımlanan Onur Ateş.

Felaketten Epik Doğar

Şubat sayısında Meşrutiyet devri Türk şiiri ve edebiyatına ışık tutmaya başlayan dergi, bu sayısında meşrutiyet yazılarına iki yazıyla devam ediyor.

Esma Güneş’in “Meşrutiyet’in kararsız şairi: Halit Fahri Ozansoy” yazısı, bu konuda model olabilecek özellikte bir yazı. Şairin, içinde bulunduğu edebiyat akımlarına bağlı olarak sıkça etki altında kaldığını ortaya koyan Güneş, Halit Fahri’yi “Ayinden Sonra” ve “Bir Şarkının Kabusu” şiirleri etrafında inceleyerek yeteneğini gösterirken, bu yeteneğine yön verememesini Meşrutiyet devri şiir ortamının doğal bir sonucu olmasına bağlıyor.

Diğer Meşrutiyet yazısı ise Orkun Elmacıgil’in Mehmet Emin Yurdakul’u incelediği “Felaketten Epik Doğar”. Milli Edebiyat’a gelene dek devinen edebiyat anlayışlarını mercek altına alan Elmacıgil; Yurdakul’un, döneminin şairlerinden kopmasının haklı sebeplerini sorguluyor. Mehmet Emin’in, şiiri bir kavga ve mücadele olarak gördüğünü söyleyen yazar, “Bırak Beni Haykırayım” şiiriyle şairin verdiği mücadeleyi ortaya koyuyor.


Manifesto veya İt Dalaşı

Fayrapkitap’ın bu sayısında sekiz yazı var. İlkinde Hakan Arslanbenzer, “ Manifesto veya İt Dalaşı: Ahmet Güntan’ın “parçalı ham manifesto”sunun başarısı üzerine” yazısıyla manifestoların tarihsel arka planına, etki alanına ışık tutuyor. Devamında Ahmet Güntan’ın ‘parçalı ham manifestosu’ üzerinden manifestolara karşı çıkmanın temelinde kör bir metafizik algısının yattığını, bu algıyı da çıkar korkusunun meydana getirdiğini vurguluyor.

Murat Sözer’in, bu sayıda Gökçenur Ç.’nin “Her Kitabın El Kitabı” kitabını değerlendirdiğini görüyoruz. Şairin, lirikle epikin iç içe geçtiği bir yerde şiirini oluşturduğunu söyleyen Sözer, bir şey söylemekten çok bir şeyden bahsedip geçmekte olduğunu, bunun da şiirini bütünlükten uzaklaştırdığını ifade ediyor.

Bu sayıda iki roman eleştirisi yazısı var. Roman eleştirisi yazılarıyla dikkat çeken Ömer Yalçınova, bu sayıda Tim Parks’ın “Kader, Europa ve Sevgili Mimi” romanlarını ele alırken, Emine Baykul, Nihan Kaya’nın Disparöni’si hakkında yazıyor. Besim F. Dellaloğlu’nun “Benjaminia” kitabını ele alan Fazıl Baş; yazarın, Walter Benjamin’e bir empati çabasıyla yaklaşmasını ve buradan doğan sonuçları sorguluyor. Baş, Dellaloğlu’nun kitabının dil-tarih-coğrafya üzerinden okunduğunda faydalı olacağını, ama bu yeniden yorumlamaları kendi insanı üzerinden değerlendiremediğini özellikle vurguluyor.

Ali Akyurt, Mesele dergisi üzerine yazmış. “Kültürle Siyaset Yakınlaşırken Mesele” Akyurt, Mesele’nin sol bir yayın olarak entelektüel coğrafyamızla temasını ve solun farklı kesimleri için bir iletişim kanalı olmasıyla sıcak ve bütünlüklü bir dergi karakteri sunduğunu ortaya koyuyor. Kültür ile siyaseti birbirine yaklaştırarak aralarındaki sıkı bağa işaret etmesini Mesele’nin başarısı olarak ifade ediyor Akyurt. Mart sayısının bir diğer yazısı ise Mehmet Fatih Çelikkaya’dan; “Baki Asiltürk Yalan Söylüyor”. Kitaplık dergisinin yıllığını çıkaran Baki Asiltürk’ün, yıllığın önsözünde söylediklerine cevap veren Çelikkaya, Asiltürk’ün eleştirdiği tutumların bizzat içine kendisinin düştüğünü, haliyle yalan söylediğini öne çıkarıyor. Derginin son yazısı ise sinema yazılarında geliştirdiği farklı üslupla öne çıkan Orkun Elmacıgil’den. Türkan Şoray’ın Dönüş filmini yazan Elmacıgil, filmin hakim sinema anlayışının dışında, belki fazla acılı ama hakikatten yola çıkarak güç kazandığını ifade ediyor.


Derginin kapak fotoğrafı Melih Gülgen’in “Tatar Ramazan” filminden. Arka kapak türküsü ise Şevki Bey’den Hüseyni Şarkı (Hicran Oku Sinem Deler).


İyi okumalar...


İrtibat:
Mehmet Fatih Çelikkaya
0505 290 5867
0534 960 16 95
mehmetfatihcelikkaya@hotmail.com
http://fayrap.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com