Derginin yorum sayfalarında “Demokratik Özerklik” konusu işlenirken, Kavram bölümünde ise Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “Sivil Toplum” üzerinde duruluyor.
Değerli düşünür-yazar Atasoy Müftüoğlu “Gerçek umutlar için” başlıklı yazısında, “Her türlü sapmaya yozlaşmaya karşı bilincimizin teyakkuz durumunda olmasını sağlayabilmeliyiz. Parçalanmış bir İslami dil, duyarlılık, algı ve yorumla, güçlü ve kuşatıcı bir bilinç çağrısı yapamayız. Her tür bencilliğin insanı adalet’ten uzaklaştırdığını hatırlamalı, bizleri ümmet dayanışmasına yabancılaştıran bencillikleri terk etmeliyiz.” sözleriyle hak üzerinde birleşmenin başarı için mutlak olduğunu hatırlatıyor.
Mehmed Durmuş, “Demokrasi nedir?” sorusunun doğru yanıtını verebilmek için, kavramın bütün unsurlarını ayrı ayrı tahlil ettiği yorumunda “Demokrasinin sadece siyasal bir yönetme tarzı olduğunu söylemek -eğer cehaletten değilse- demokrasiyle ilgili bazı hususları dikkatlerden gizlemek amacına matuf olmalıdır. Zira Din’in hüküm koyduğu hiçbir alan yoktur ki orada demokratik bakıştan da bahsedilmesin. Kısacası ahlâktan ekonomiye, sanattan hukuka kadar her alanda insan hayatına demokratik yaşam ilkeleri yön vermek istemektedir. İslam bir taraftan sindirilip edilgen hale getirilirken, demokrasi aynı oranda baskın/etken hale getirilmekte olduğunu” ifade ediyor.
Mustafa Bozacıoğlu, ‘Demokrasi’ yorumunda insanı ‘kutsal’ sayan Demokrasinin her şeyin merkezine insanı, aklı ve bilimi koyduğunu ve aşkın/üstün güç tanımadığını vurguluyor.
Ahya Aras, “Demokrasi İslam’ın ne yanına düşer?” başlıklı yazısında ”İslam’la demokrasi ya da başka herhangi bir siyasal ideolojiyi karşılaştırırken öncelikle şu hususun netleşmesi gerekir: İslam, siyasî talepleri olmayan, bireysel olarak insanın dindarlık duygularını tatmine yarayan bir inanç manzumesi ve bir tapınma biçimi midir? Yoksa aynı zamanda ferd ve toplum hayatını düzenleyen bir hayat nizamı mıdır?” sorularını yanıtlıyor.
Cemil Soylu, “Kim hükmedecek Tanrı mı insan mı?” başlığı altında “Suratını asıp, sırtını dönüp bu eskilerin masallarıdır diyenlerin cevabı şimdiden belli. Peki ya iman iddiasında olanların cevabı belli mi?” sorusuyla içe dönük bir eleştiride bulunuyor.
Dergide ayrıca “İslam Devleti’nden demokratik cumhuriyete” yazısı ile Erdal Bayraktar, “Fıtratımıza yüklü melekelerin hakkını vermek ve İktibas Dergisi” ile Mustafa Atav, “Derdi dert edinmek” ile Muhammed Celil, “Atasoy Ağabeye hayır dua” ile Mehmed Durmuş’un diğer bir yazısı da bulunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder