Derginin Kasım sayısında asırlık Hicaz Demiryolu Projesi tarihsel önemiyle, dün ve bugünüyle ele alınıyor.
Mostar, 2010 Kasım tarihli 69. sayısında dosya konusunu Hicaz Demiryolu Projesi oluşturuyor. 20. yüzyılın başlarında yapımıyla birlikte İstanbul-Medine arasında yapılacak seyahatleri asgari süreye indirgemekle birlikte, Batılı devletlerin Ortadoğu halklarını Osmanlı’ya karşı kışkırtmaları sonucu çıkacak isyanları da kısa sürede bastırmayı hedefleyen proje, büyük bir kampanya eşliğinde az bir sürede tamamlanıp hizmete girmişti. Projenin gerçekleşmesinden kısa bir süre sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasıyla önemini kaybeden Hicaz Demiryolu Projesi, bugün Türkiye’nin bölge ülkeleriyle geliştirdiği iyi ilişkiler nedeniyle yeniden gündemde. Bu projenin yeniden diriltilmesi, sadece Türkiye için değil bütün bir İslam coğrafyası için de çok şey ifade edecek. Buradan hareketle Ufuk Gülsoy, “Bir rüya proje: Hicaz Demiryolu” başlıklı yazısında meseleyi her yönden kuşatan bir çerçeveyle projenin tarihini; İbrahim Baran, “Sultan Abdülhamit’i anlamak” başlıklı yazısıyla imparatorluğun dağılmasını engellemesi için stratejik bir öneme sahip projenin gerçekleşmesini en çok isteyen Sultan 2. Abdülhamit’i; Hayrettin Turan, “Hicaz Demiryolu yeniden” başlıklı yazısıyla projenin yeniden hayata geçirilmesi için atılan adımları ele alıyor. Dosyanın söyleşi konuğu ise “Hicaz Demiryolu Projesi bir dönüşümün başlangıcı olacak” diyen Prof. Dr. Vahdettin Ergin.
Mostar’ın gündem dosyasının konusu 12 Eylül referandumu öncesi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dile getirmesiyle yeniden ülke gündemine oturan “başörtüsü sorunu”. Türkiye’nin çözüm bekleyen öncelikli sorunlarından biri olan sorunu M. Mücahit Küçükyılmaz, “Siz hâlâ annemizin başörtüsünü mü kullanıyorsunuz?” başlıklı yazısıyla dinî ya da siyasal kimliğin kamusal alanda simgelerle açığa vurmasının doğallığı bağlamında ele alırken; Hilal Kaplan “Başörtüsü yasağı çözülmeye mahkûmdur” görüşüyle çözümün neden gerekli olduğuna dair fikir egzersizleri sunuyor. Samet Günek ise “Yükseköğretimin değişen yüzü ve başörtüsüne özgürlük sorunu” başlıklı yazısıyla konuyu insan hakları ve özgürlükler yönüyle ele alıyor.
Mostar’ın diğer sayfaları bu ay da okura oldukça zengin bir içerik sunuyor. Gündemden, Görsel Hafıza, Çizi-Yorum gibi klasik sayfaların yanı sıra, Dünya bölümünde “Irak’ta hükümet kurma çalışmaları ve ülkenin geleceği” başlıklı yazısıyla Irak’taki son gelişmeleri yorumlayan Mesut Özcan; Toplum köşesinde “Kutsalın akademik bilgisi”ne değinen Naci Bostancı ve “Mesut Özil ve futbolun gerçekleri” başlıklı yazısıyla son dönemin popüler tartışma konularından birini ele alan Alper Çeker; Medya bölümünde “Türk basınında mahalle baskısı”nı irdeleyen Hakan Çopur; Edebiyat Gündemi’nde “Okuma alışkanlığı ve roman” üzerine bir değerlendirme sunan Celil Civan; Teknoloji sayfasında ise “İran’ın siber kâbusu”nu konu edinen Hakan Hastaoğlu, yazılarıyla içeriği zenginleştiren yazarlardan bazıları…
Mostar’ın Tarih sayfaları da bu ay ayrıca önemli. Salih Demirhan’ın keyifli bir söyleşi gerçekleştirdiği Süleyman Gündüz, “Kafkas İslam Ordusu”na dair az bilinen ve önemli gerçeklere değiniyor. Ali Şükrü Çoruk’un “Eski İstanbul’da Kurban Bayramları”; Yakup Öztürk’ün “Evliya Çelebi’nin İzinde: Sütlüce’den Kasımpaşa’ya Haliç kıyıları”; Sinan Ceco’nun “Seyyahların Gözünden İstanbul: Kentin Azapkapı’dan görünümü” başlıklı yazıları özellikle ilgi çekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder