2010-11-03

'Ay Vakti'ni okuyunca

Geçtiğimiz haftanın en estetik ve dinamik etkinliklerinden biri olan dergi fuarından sonra, dergi üzerine söz söylemek daha bir anlamlı duruyor. Bilinçli bilinçsiz birçok okuru elzem bir kültüre çeken fuarda, yoğun ilgi gören dergilerden biri de Ay Vakti idi.

Çizgisinde istikrarla, ısrarla, sabırla yürüme profilini kaybetmeyen bir dergiden söz ediyoruz, son sayısıyla göz ve gönül dolduran bir dergiden... Naif kapak tasarımları, ekol halini almış Şiraze’si, son sayılarda oldukça dikkat çeken inceleme ve sinema yazıları ile bu sayıda da ince elenip sık dokunmuş bir çalışmanın ürünü Ay Vakti.

Tarık Buğra ve Atasoy Müftüoğlu incelemesi

Kapaktan içeriye doğru uzandığımızda gözümüze takılan önemli yazılardan ilki, Tarık Buğra Romanlarında Unvan ve Lakaplar başlığı ile Dr. Nuran Özlük’ün incelemesi. Lakapların kültürümüzde kapladığı yeri ve önemi kitaplarında en iyi şekilde temsil eden Buğra’nın, Firavun İmanı ve Küçük Ağa kitaplarından kesitler içeriyor yazı. Sonrasında Türkiye Sinemasında Estetik Söylemin İmkânı’nı, Abdullah Ömer Yavuz’un kaleminden nazarımıza sunulmuş.

Kitap kategorisinde bir önemli ayrıntı daha işlenmiş; Atasoy Müftüoğlu’nun “Yeni Bir Zamanı Başlatmak” isimli kitabı Fatih Pala tarafından tahlil edilirken, Türk Sinemasında İdeoloji’yi Uğur Mantu’dan okuyoruz.

Gidenlerin ardından…

Ağustos ayında vefat eden değerli şairlerimizden Olcay Yazıcı’nın da unutulmamış olması bizleri sevindiriyor, Mehmet Nuri Yardım tarafından kaleme alınan yazı, elzem hatırlar içeriyor.

Sesine biraz daha eko veren Ay Vakti başlarken; içimize dönelim diyor. Giden, ilk adımı atan kazanır, bir adım atalım, bir adım! Gecikmiş iç muhasebelerimizin hesabını gecikmiş zamanlara bırakmayalım, diyerek çağrısını yineleyen dergide, ısrarla nefis muhasebesi üzerinde durulduğunu görüyoruz. İçimizde gerçekleşmesi gereken eylemin gecikmemesine katkıda bulunuyor. Suçlu aramak yerine, nefsimize bir taş atmaya, neden demeye, hakikat olmayanı devre dışı bırakmaya çağırıyor. Ağdalı anlatımdan uzak durarak sade ve naif anlam çizgisinde sessiz devrimini gerçekleştiriyor.


Yazılar, öyküler ve şiirler

Tenha Gurur başlıklı yazısı ile Şeref Akbaba, Masal Olan Döner Bir Gün Asl Olana-Ayşe Nüzhet Arslan, Tevâzuya Dair- Yılmaz Kısa, Dağ-Berrin Sönmez, Yeni İklimler-Ayşe Karanfil, Engeller Var Önümüzde-Ömer Eski okunmayı bekliyor.

Dergide bu ay okuyacağımız şiirler ise; Mustafa Özçelik- Güvercin Ağı, Alâaddin Soykan-Can Şor Etmek, Rasim Demirtaş-Öğretmen, Yavuz Ertürk-Ahde, Mahmut Yavuz-Annelerin Güzel Düşleri, Mehmet Baş-Kıyametler Sürülür.

Kaliteli öykü yazarlarını kadrosundan eksik etmeyen Ay Vakti’nde bu ay, Üzeyir Durmuş, içimizi dinleyen, dinlemekle kalmayıp duyulanın verdiği sarsıntıyı realist ve nefis üslupla nazar-ı intibamıza sunan “Bir Ses…” isimli öyküsü ile bizlerle. Uzun süredir merakla okuduğumuz öykü serisi Cezada Elif Kararı, Naz Ferniba ile devam ediyor. Ve Fatih Külahçı’dan Kilimanjaro Kokan Tabutlar da okunası.

Bu sayıda Ay Vakti kendini aşmış bir içerikle gerçekten okunası duruyor. Ay Vakti okuyarak sessiz çığırlar açmaya devam!



Mehlika Toyga

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com