“Genç Kardelen” sanat, edebiyat dergisinin 15. sayısı (Mart-Nisan 2008) Çanakkale özel sayısı olarak çıktı. Dergi kapağında yer alan önsöz niteliğindeki başlık şöyle: “Çanakkale’de diriliş- Çanakkale için sözümüz var.”
Çanakkale cephesi, 1. Cihan Harbi içinde verilen mücadele ve sonuçları açısından çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle son yıllarda yapılan araştırma-inceleme çalışmaları ile bu cephede olup bitenler, yaşanan acılar bir kez daha gündeme gelmektedir. Tarih ilmi, ibret almak için bir imkân. Çanakkale cephesine üzerine yazılan eserler, bizleri bir kez daha düşünmeye, anlamaya davet niteliğindedir. Kuru hamaset yerine yaşanan hadiseleri arka planı ile derinliği ile anlama/anlatma çabası bizleri gelecek adına umut var kılıyor elbet.
Mehmet Âkif Ersoy’un “Safahat” isimli eserinin “Asım” bölümünde yer alan Çanakkale konulu şiir ile dosya konusuna giriş yapılmış.
“Çanakkale’de Diriliş” isimli yazısında Hayrullah Eraslan, mazi ile bugün arasında bir bağ kurup olup bitenleri iyi anlamanın gereği üzerinde durmuş. Yazıda altını çizdiğim tespitler: “Çanakkale’de bir milletin topyekün kıyamı vardı. Bugün ülkemizin geldiği noktaya bakıldığı zaman Çanakkale ruhunda kırılmalar olduğunu görüyoruz. Geçmişte omuz omuza Çanakkale’de düşmana geçit vermeyen dedelerin torunları bugün birbirlerine karşı aynı samimiyeti göstermemektedir. Kendi ülkesinin, kendi milletinin ve manevi değerlerinin, gücünün farkında olanlar için Çanakkale destanı önemli bir yol göstericidir.”
Murat Soyak, “Çanakkale’de Buluşmak” isimli yazısında Çanakkale savaşına, cephede olup bitenlere ve Çanakkale ruhuna dair tespitlerde bulunmuş. Bu yazıdan bir iktibas: “Çanakkale geçilmez. Dünya bunu gördü, yaşadı, bildi. Top ile tüfek ile hedefine ulaşamayan düşman, başka zamanlarda, başka yolları deneyerek -sinsice- çıkar gelir yurdumuza, evimize. Eğer uyanmaz isek yenilgi kaçınılmaz. Şimdi yer altına inmiş karanlık adamlar, bizi etnik oyunlar ile yoz kültür ile parçalama çabasındalar. Gör bunu iki gözüm !..”
“Çanakkale’ye Asimetrik Bakış” isimli yazısında Zafer Güler, alışılmış kutlama biçimlerine; zaferi okuma, anlama, sunma tarzına bir eleştiri getirmiş. Yazının bütününde bir muhasebe, sorgulama belirgin: “ Peki o şühedanın kahramanlığına sahip çıkıp destan yazarken, uğruna kan dökülüp can verilen değerlere niçin sahip çıkmayız?”
Çanakkale üzerine yaptığı araştırma-inceleme çalışmaları ile tanınan Ekrem Şama, dergideki yazısında “Çanakkale Centilmenler Savaşı mı ?” diye soruyor. Ve bu sorunun cevabı: “Çanakkale savaşları bir centilmenler savaşıdır. Ama tek taraflı centilmenlerin, kural tanımayan vahşilere karşı verdikleri bir savaştır.”
Kibar Ayaydın, Mehmet Niyazi’nin “Çanakkale Mahşeri” romanı odağında savaşa, millî şuura ve alınması gereken derse dair görüşlerini dile getirmiş. “Çanakkale Mahşeri” romanı üzerine inceleme-değerlendirme niteliği de taşıyan bu makaleden bir iktibas: “Çanakkale Mahşeri millî şuurun oluşmasına katkı yapan bir romandır. Çanakkale’nin isimsiz kahramanları bu romanla gün yüzüne çıkmıştır.”
“Bir Yâd-ı Cemil: Çanakkale” isimli yazısında Yılmaz Bacaklı, okuyucuları Çanakkale savaşı üzerine yeniden düşünmeye çağırıyor: “Çanakkale için hatırlamaktan fazlasını yapmak gerekir: Yaşamak !.. Dahası hiçbir destan, içinde doğduğu toplumun inanma biçiminden ayrıştırılarak değerlendirilemez. Umarız çok yakın bir gelecekte Çanakkale’yi gerçek hüviyeti ile değerlendirecek kalbî ve aklî hasletleri yeniden kazanırız.”
Şehit Muallim Hasan Ethem’in yazdığı mektup dergide yayımlanmış. Tarihî kıymeti olan bu emsalsiz mektup tekrar tekrar okunmalı.
Rıfkı Kaymaz “Çanakkale Destanı”, İsmail Okutan “Yüreğime Hükmediyorsun Ey Şehit”, Yaşar Beçene “Çanakkale”, Hamdi Oruç “Şehidin Duası”, Ahmet Mahir Pekşen “Bahadır” isimli şiirleri ile derginin bu sayısında yer almışlar.
Osman Aytekin, “Çanakkale Ruhundan Bugüne Ne Kaldı?” diye soruyor. Yazının içeriğinde mazi ile günümüz arasındaki uçuruma dikkat çekilmiş. Güncel örnekler işlenen konuya açıklık getirilmiş. Yazıdan bir iktibas: “Vatanın bağımsızlığı için canlarını feda eden atalarımız neden bu topraklar için şehit düştüler? Eğer bugün millî bir ruhtan söz edilecekse vatanımıza ve şehitlerimize sahip çıkmalıyız.”
Bedran Yoldaş “Çanakkale’ye Ruh Veren Dinamizm” isimli yazısında bizi var eden, güçlü kılan dinamiklere değinmiş. Yazının devamında günümüzde yaşanan meseleler anlatılmış. Altını çizdiğim cümleler: “ Çanakkale’ye dinamizm kazandıran temel unsurlar bir bir yok edildi . Kimi unsurlar hor görüldü. İnsanların bakış açıları değiştirildi zaman akışı içerisinde.”
“Çanakkale ve Biz” isimli yazısında Fatma Çınar, olup bitenleri ve günümüzde yaşananları sorguluyor. Dikkatli bir bakış ile önemli tespitlerde bulunmuş: “ Tarihimizi ve kültürümüzü unutmamızı istiyorlar, çünkü bu milleti savaşarak yenemeyeceklerini çok iyi biliyorlar.” Ve yazının sonuç kısmından bir iktibas: “ Kalbimize ve kültürümüze sahip çıkmamız için illa yeni cephelerin daha açılması mı, düşmanların saldırması mı gerekiyor?”
Dergide savaş ve kahramanlık konusunu işleyen bir de hikâye yayımlanmış. Oyhan Hasan Bıldırki’nin “Kadersiz Başım Oy” isimli çalışması.
Mehmet Ali Talayhan “Zaferlerin Ardından”, Bedrettin Keleştimur “Çanakkale Bu Milletin Hal Tercümesi”, Hamdi Oruç “Cihangirlik Üzerine”, Sevim Çakıcı “Orada Zaferin Diğer Adıydı Mucize”, Filiz Kılınçel “Utandım Kendimden”, İdris Yavuz “Çanakkale İçinde”, Fatih Başbuğ “ Türk Resminde Savaş ve Zafer Konulu Tablolar”, Kerim Sandal “Toprağın Rengi Neden Kırmızı Anne?” isimli yazıları ile Çanakkale dosyasında yer almışlar. “Kitaplar Arasında” isimli bölümde Çanakkale konulu kitaplar tanıtılmış.
Derginin bu sayısındaki dosya konusu dışında A.Rahmi Şeyhoğlu’nun “İnsanlığın Satırbaşları”, Özcan Yeniçeri’nin “ Anlamak İçin Anlamı Yıkmak” ve Senem Gezeroğlu’nun “Bekir Oğuzbaşaran ve Bir Portrenin Şiiri” isimli yazıları ile Nazlı Rana Gürel’in “Ren ve Tren” isimli şiiri yayımlanmış.
“Genç Kardelen” dergisinin bu sayısını okuyunca tarihte yaşanan hadiseler bir kez daha hatırlanıyor. Yalnız bu hatırlayış beraberinde bir sorgulamayı, muhasebeyi getiriyor. Tarihimize tefekkür, sanat ve edebiyat penceresinden bakışlar, çözümlemeler, değerlendirmeler. Okunaklı, güzel bir çalışma. Emek verenlere selâm olsun !..
Dergi için irtibat:
Çanakkale cephesi, 1. Cihan Harbi içinde verilen mücadele ve sonuçları açısından çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle son yıllarda yapılan araştırma-inceleme çalışmaları ile bu cephede olup bitenler, yaşanan acılar bir kez daha gündeme gelmektedir. Tarih ilmi, ibret almak için bir imkân. Çanakkale cephesine üzerine yazılan eserler, bizleri bir kez daha düşünmeye, anlamaya davet niteliğindedir. Kuru hamaset yerine yaşanan hadiseleri arka planı ile derinliği ile anlama/anlatma çabası bizleri gelecek adına umut var kılıyor elbet.
Mehmet Âkif Ersoy’un “Safahat” isimli eserinin “Asım” bölümünde yer alan Çanakkale konulu şiir ile dosya konusuna giriş yapılmış.
“Çanakkale’de Diriliş” isimli yazısında Hayrullah Eraslan, mazi ile bugün arasında bir bağ kurup olup bitenleri iyi anlamanın gereği üzerinde durmuş. Yazıda altını çizdiğim tespitler: “Çanakkale’de bir milletin topyekün kıyamı vardı. Bugün ülkemizin geldiği noktaya bakıldığı zaman Çanakkale ruhunda kırılmalar olduğunu görüyoruz. Geçmişte omuz omuza Çanakkale’de düşmana geçit vermeyen dedelerin torunları bugün birbirlerine karşı aynı samimiyeti göstermemektedir. Kendi ülkesinin, kendi milletinin ve manevi değerlerinin, gücünün farkında olanlar için Çanakkale destanı önemli bir yol göstericidir.”
Murat Soyak, “Çanakkale’de Buluşmak” isimli yazısında Çanakkale savaşına, cephede olup bitenlere ve Çanakkale ruhuna dair tespitlerde bulunmuş. Bu yazıdan bir iktibas: “Çanakkale geçilmez. Dünya bunu gördü, yaşadı, bildi. Top ile tüfek ile hedefine ulaşamayan düşman, başka zamanlarda, başka yolları deneyerek -sinsice- çıkar gelir yurdumuza, evimize. Eğer uyanmaz isek yenilgi kaçınılmaz. Şimdi yer altına inmiş karanlık adamlar, bizi etnik oyunlar ile yoz kültür ile parçalama çabasındalar. Gör bunu iki gözüm !..”
“Çanakkale’ye Asimetrik Bakış” isimli yazısında Zafer Güler, alışılmış kutlama biçimlerine; zaferi okuma, anlama, sunma tarzına bir eleştiri getirmiş. Yazının bütününde bir muhasebe, sorgulama belirgin: “ Peki o şühedanın kahramanlığına sahip çıkıp destan yazarken, uğruna kan dökülüp can verilen değerlere niçin sahip çıkmayız?”
Çanakkale üzerine yaptığı araştırma-inceleme çalışmaları ile tanınan Ekrem Şama, dergideki yazısında “Çanakkale Centilmenler Savaşı mı ?” diye soruyor. Ve bu sorunun cevabı: “Çanakkale savaşları bir centilmenler savaşıdır. Ama tek taraflı centilmenlerin, kural tanımayan vahşilere karşı verdikleri bir savaştır.”
Kibar Ayaydın, Mehmet Niyazi’nin “Çanakkale Mahşeri” romanı odağında savaşa, millî şuura ve alınması gereken derse dair görüşlerini dile getirmiş. “Çanakkale Mahşeri” romanı üzerine inceleme-değerlendirme niteliği de taşıyan bu makaleden bir iktibas: “Çanakkale Mahşeri millî şuurun oluşmasına katkı yapan bir romandır. Çanakkale’nin isimsiz kahramanları bu romanla gün yüzüne çıkmıştır.”
“Bir Yâd-ı Cemil: Çanakkale” isimli yazısında Yılmaz Bacaklı, okuyucuları Çanakkale savaşı üzerine yeniden düşünmeye çağırıyor: “Çanakkale için hatırlamaktan fazlasını yapmak gerekir: Yaşamak !.. Dahası hiçbir destan, içinde doğduğu toplumun inanma biçiminden ayrıştırılarak değerlendirilemez. Umarız çok yakın bir gelecekte Çanakkale’yi gerçek hüviyeti ile değerlendirecek kalbî ve aklî hasletleri yeniden kazanırız.”
Şehit Muallim Hasan Ethem’in yazdığı mektup dergide yayımlanmış. Tarihî kıymeti olan bu emsalsiz mektup tekrar tekrar okunmalı.
Rıfkı Kaymaz “Çanakkale Destanı”, İsmail Okutan “Yüreğime Hükmediyorsun Ey Şehit”, Yaşar Beçene “Çanakkale”, Hamdi Oruç “Şehidin Duası”, Ahmet Mahir Pekşen “Bahadır” isimli şiirleri ile derginin bu sayısında yer almışlar.
Osman Aytekin, “Çanakkale Ruhundan Bugüne Ne Kaldı?” diye soruyor. Yazının içeriğinde mazi ile günümüz arasındaki uçuruma dikkat çekilmiş. Güncel örnekler işlenen konuya açıklık getirilmiş. Yazıdan bir iktibas: “Vatanın bağımsızlığı için canlarını feda eden atalarımız neden bu topraklar için şehit düştüler? Eğer bugün millî bir ruhtan söz edilecekse vatanımıza ve şehitlerimize sahip çıkmalıyız.”
Bedran Yoldaş “Çanakkale’ye Ruh Veren Dinamizm” isimli yazısında bizi var eden, güçlü kılan dinamiklere değinmiş. Yazının devamında günümüzde yaşanan meseleler anlatılmış. Altını çizdiğim cümleler: “ Çanakkale’ye dinamizm kazandıran temel unsurlar bir bir yok edildi . Kimi unsurlar hor görüldü. İnsanların bakış açıları değiştirildi zaman akışı içerisinde.”
“Çanakkale ve Biz” isimli yazısında Fatma Çınar, olup bitenleri ve günümüzde yaşananları sorguluyor. Dikkatli bir bakış ile önemli tespitlerde bulunmuş: “ Tarihimizi ve kültürümüzü unutmamızı istiyorlar, çünkü bu milleti savaşarak yenemeyeceklerini çok iyi biliyorlar.” Ve yazının sonuç kısmından bir iktibas: “ Kalbimize ve kültürümüze sahip çıkmamız için illa yeni cephelerin daha açılması mı, düşmanların saldırması mı gerekiyor?”
Dergide savaş ve kahramanlık konusunu işleyen bir de hikâye yayımlanmış. Oyhan Hasan Bıldırki’nin “Kadersiz Başım Oy” isimli çalışması.
Mehmet Ali Talayhan “Zaferlerin Ardından”, Bedrettin Keleştimur “Çanakkale Bu Milletin Hal Tercümesi”, Hamdi Oruç “Cihangirlik Üzerine”, Sevim Çakıcı “Orada Zaferin Diğer Adıydı Mucize”, Filiz Kılınçel “Utandım Kendimden”, İdris Yavuz “Çanakkale İçinde”, Fatih Başbuğ “ Türk Resminde Savaş ve Zafer Konulu Tablolar”, Kerim Sandal “Toprağın Rengi Neden Kırmızı Anne?” isimli yazıları ile Çanakkale dosyasında yer almışlar. “Kitaplar Arasında” isimli bölümde Çanakkale konulu kitaplar tanıtılmış.
Derginin bu sayısındaki dosya konusu dışında A.Rahmi Şeyhoğlu’nun “İnsanlığın Satırbaşları”, Özcan Yeniçeri’nin “ Anlamak İçin Anlamı Yıkmak” ve Senem Gezeroğlu’nun “Bekir Oğuzbaşaran ve Bir Portrenin Şiiri” isimli yazıları ile Nazlı Rana Gürel’in “Ren ve Tren” isimli şiiri yayımlanmış.
“Genç Kardelen” dergisinin bu sayısını okuyunca tarihte yaşanan hadiseler bir kez daha hatırlanıyor. Yalnız bu hatırlayış beraberinde bir sorgulamayı, muhasebeyi getiriyor. Tarihimize tefekkür, sanat ve edebiyat penceresinden bakışlar, çözümlemeler, değerlendirmeler. Okunaklı, güzel bir çalışma. Emek verenlere selâm olsun !..
Dergi için irtibat:
0388 2130003
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder