Haziran 2012
Mostar, Haziran 2012 tarihli 88. sayısında, dünya gündemine çok hızlı giren ve uzun süre de meşgul edeceği görünen yeni medya düzenini “Yeni medya, geleneksel medyanın sonu mu?” başlığıyla ele alıyor.
İletişim ilk insandan bugüne bizler için bir mecburiyet. Birbirleriyle haberleşmek için farklı yollar kullanan insanlar irtibat kanallarını da sürekli geliştirmiş. Lineer zamanda araçlarını da geliştiren iletişim; teknolojiyi de kullanarak kendisine ivme kazandırdı. Bu gelişme ise son asırda takip edilemez boyutlara ulaştı. Telgraf, telefon, televizyon derken gelişen teknolojiyle internetin de her eve, her cebe girmesiyle her alan kendisini yeniledi. Medya sektörü de son yıllarda bu gelişmeyi görenlerden. Buradan yola çıkan Mostar, bu ay ana dosya konusunu yeni medya düzenine ayırıyor. “Yeni medya geleneksel medyanın sonu mu?” başlıklı yazısıyla dosya adını belirleyen Hakan Çopur, yaşanan baş döndürücü gelişmeleri “dijitalizasyon” olarak adlandırarak “yeni medya” ve “sosyal medya” etkisine değiniyor. Dosyaya “Yeni medyaların toplumsal hareketlerdeki rolü: Wall Street Protestoları ve Arap Baharı” başlıklı yazısıyla katkıda bulunan Nur Özkan Erbay, yakın zamanda yaşanan ayaklanma ve protestolarda sosyal medya etkisini masaya yatırıyor. Dosyada en çarpıcı yazılardan biri olan Yusuf Kaplan imzalı “Sosyal Medya: Ayartıcı teknoloji tanrısı ve ontolojik şiddet/i” başlıklı yazısı karşı karşıya kaldığımız yeni gerçek olan teknolojinin her şeye hükmeder haline gelmesi olarak yorumluyor ve ekliyor: Hayat online olmak demek(!) mi? Dosyanın söyleşi konuğu ise alanında akademik çalışmalarla tanınan Prof. Dr. Nabi Avcı. “Enformasyonda bilgiyi, bilgide hikmeti kaybettik” başlığı atılan söyleşide hikmete ulaşmada bilginin yolları sorgulanıyor.
Mostar’ın dosya konusunun dışında Dünya sayfasında Ali Şahin, yazısının başlığını “Arap Baharı’na İsrail-İran suikastı” atarak İsrail-İran-Türkiye üçgeninden bahardan yaza “Sınırsız bir Ortadoğu” ile çıkılabileceğini vurguluyor. Toplum sayfasında ise Alper Çeker, “Iskalanmış ülke: İran” başlıklı yazısıyla siyasi söylemlerin arkasındaki bilmediğimiz yaşayan İran’a bakıyor.
Mostar’ın bu ay bir diğer söyleşi konuğu ise Müslüman oluş ve tasavvufa giriş serüvenini anlatan Amerikalı Profesör Muhyiddin Şekûr. “Tasavvuf İslam’ın kendisidir.” diyen Şekûr kendisini keşfetme sürecinde tanıştığı ve bırakamadığı tasavvufu anlatıyor.
Bu yazıların dışında Toplum köşesinde yer alan Naci Bostancı imzalı “Bilmeyi bilmek”; Edebiyat sayfasında yer alan Yakup Öztürk imzalı “Vefatının 25. yılında Cahit Zarifoğlu” ve Celil Cıvan imzalı “Okumak yazmaktır” başlıklı yazılar ile derginin Gündemden, Görsel Hafıza, Tarih, Düşünce, Kitap ve Sinema bölümlerinde yer alan yazılar da zengin içeriğiyle okurun ilgisini bekliyor.
İrtibat:
dergi@mostar.com.tr
www.mostar.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder