2012-03-09
Şiir yıllığı hediyeli 'Edebiyat Ortamı'
Bu sayımızı diğer sayılarımızdan ayıran iki farklılık var. Birincisi, derginin eki olarak 2012 Şiir Yıllığı’nın üçüncüsünü veriyoruz. İkinci farklılık ise, iç tasarım. Derginin iç tasarımını yeniledik. Umarız okurlarımızın da beğenisini kazanır
Diğer bir husus ise, dergimizin yayınındaki süreklilik. Bu sayıyla birlikte 5. yıla girmiş oluyoruz. Çok bir süre değil belki ama az da değil. Üstelik sadece dergi yayımlamakla da kalmadık. Geçen 4 yıllık süreçte Türk edebiyatına kendimizce katkılar sağlamaya çalıştık. Nelerdi bunlar:
- 24 sayılık dergi yayını, bir gün bile aksatılmadan yürütüldü.
- Edebiyat Ortamı Şiir Yıllığı hayata geçirildi ve her yılın 1 Mart'ında derginin okurlarına ek olarak verildi.
- Türk edebiyat tarihinde bir ilk olan Edebiyat Ortamı Öykü Yıllığı hazırlandı ve derginin eki olarak verildi.
- Şiir Ödülü tesis edildi ve üç yıldır aksatılmadan sürdürüldü. Genç yetenekler edebiyat dünyasına takdim edildi.
Şimdi de yayıncılığa başlıyoruz.
2012 yılında Edebiyat Ortamı Yayınları olarak her iki ayda bir, bir kitap yayınlamayı hedefliyoruz. İlk iki kitap yayın aşamasında. Mustafa Aydoğan'ın ilk üç şiir kitabının bir arada yer aldığı "Az Önce" ve son şiirlerinin yer aldığı "Bugün Konuştuklarımız".
Bütün bunların dört yıllık bir süreye sığdırılmış olması ciddi bir emek gerektiriyor. Sadece emek de değil, ciddi bir düşünce yapısı da gerektiriyor. Üstelik, bütün bu çabalar genellikle sessizlikle karşılanıyor. Bizim ortamlarda bir şeyin yokluğundan bahsedilir ve şikayetten geçilmez ama o şey gerçekleştirildiğinde genellikle ya sessizlikle karşılanır ya da orasından burasından çekiştirilerek hesaplaşılır. Küçük küçük intikamlar alınır. Bu biraz şuna benziyor: Kudüs için ağlar sızlar ama bir kere bile Kudüs’e gitme gereği duymaz ve yanındaki Kudüs dolu kalpleri kırmaktan, onunla cedelleşmekten zevk alan bir anlayışı vardır. Türkiye’de ilk defa bir öykü yıllığı yayımlanır ama öykü dergilerinin bundan haberi olmaz. Öykü dergilerini inceleyen herkes görür bunu. Şimdi bu tavrı neresinden eleştireceksiniz? Şiir yıllığı çıkmıştır, şiir dergilerinin bundan haberi olmaz. Şiir dergilerini inceleyen herkes görebilir bunu. Velhasıl, garip, tuhaf bir Türkiye. Ama şu soru cevapsız kalır: Sizin ‘gündem’ dediğiniz şey nedir peki? Olan bitene sessiz kalmak mı?
Türkiye’de edebiyat “klan” duygusuyla hareket ediyor, eder, etmiştir. Seksen yıldır değişen bir şey yok.
*
Ortadoğu kan gölü. Önce devrim sonra didişme. Allah insanlığa merhamet etsin.
*
İyi okumalar.
M.A.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder