2008-10-20
“Yedi İklim” dergisi
“Yedi İklim” dergisi, Sayı: 223, Ekim 2008
Kavurucu ve yağmursuz bir yazın ardından yağmur mevsimi başladı.
Hayatın doğasındaki denge kimi zaman bir dengesizliğe dönüşünce felaketler belirir. Yağmursuzluk bir felaket. Yağmurun çokluğunda bazen bunalır insan, fakat onun bir rahmet ve bereket olduğu zaman içinde bilinir. Fazlası da gelecek içindir.
Her şey kendi dengesinde olağandır, Bazen olağansızlık da gereklidir. Bunun için olağan ile olağanüstülük arasında gider geliriz. Bunu kimi zaman tartamayız, sonuçlarını bile bilemeyiz. Bunu, farkındasızlık olarak biliriz. Allah her şeyi doğasında yaratmış. İnsan da onun içinde bir arayışta. Soruları, kuşkuları, inkar ve kabulleri, sevgi ve nefretleri.. hemen her şeyi. Zıtların, uçların dengesi ortadadır gene de. Heykeltraş var olan taşın içindeki heykeli bulur ortaya çıkarır, orada hünerini ve inceliğini gösterir. Şair, var olan kelimelerden şiir kurar, yazar, öykü anlatır. Yaratılmış olanın içindekini arar bulur, bir araya getirir. Hüner onun ruh inceliğidir.
Yağmurlar yağar, günlerce, insanlar ıslanır, toprak beslenir. Ondan bir hayat belirir bir dirim, bir oluş. Gökten yağan şiir yağmurları herkesin nasibi. Herkes ondan beslenir ve nasibini alır. Buna biz bereket deriz Anadolu'da. Yağmur yağınca bereket yağar. Anadolu’da yağmur’a rahmet de denir. Yağmur yağınca rahmet yağar. Yağmur ve toprakla haşir neşir olununca onların anlamı daha farklı belirir. Rahmetin yağışından kimler ne kadar nasiplenirler, ne kadarını heybelerine toplarlar ve ondan bir sonuç elde ederler.. bu önemli bir sorun. İnsanlığın sorunu.
Ruhuyla bizi bir bütün olarak kuşatan ve hayatımızı bereket yağmurlarından mahrum bırakan bir şiirsizlik ruhu egemen dünyamıza. Böyle bir zamanı yaşıyoruz. Şiir, insan var oldukça ölmez. Şiirin engin vahaları her zaman dünyamızda yerini ve karşılığını bulur. Fakat o bereket yağmurları gibi üzerimize sağanak sağanak inmez. Onun arayışı içinde oluruz. Şiirimizin engin vahalarının peşinden koşar dururuz.
Şiirin de bir rahmet ve bereket olduğu bilinci ruhumuza işlemedikçe, ortalıktaki şiirlerin ne kadar kirli olduğu görülecek. Günümüz yağmurlarının insan tarafından kirletildiği gibi.
Sorun insanın kendisinde. "Yiyiniz, İçiniz, israf etmeyiniz" ayeti salt mide ile ilgili değil. Ruhun beslenmesi de gerek. Ruhu besleyen edimlerin israfı da bir günah. Yağmurları ve şiirleri kirleten ruhun da kirliliği göz ardı edilemez.
Aşırılıklar ve israflar hayatın her alanını tüketir. Geleceği de. Gelecek kuşakların haklarını tüketmenin en temel sorunu israfı engellemek. Yağmur bereketinden ve rahmetinden beslenir gibi. Şiirin bereket ve rahmetinden de beslenmek gerek. Ruhuna uygun olarak.
İnsan dengesini yitirdiğinde, topraktan yaratıldığını unutur. Şeytan gibi ateşten ve yakıcı olandan yana tavrını koyar. Şiirin de böyle bir dengesi olmalı. Yağmurlar ateşleri hemen söndürür.
Hicvetmek günah değil. Bu bir uyarıcı rol. Ruhun inceliğini sunmak bir sevap, insanı incelikler üzerinde yürütmek, hayatı damıtılır bir öze taşımak ve şiir gibi yaşamak. Yağmurun altında ve yağmurun bereketini yaşayarak.
Tad ve haz almak, lezzeti hissetmek ruhun inceliğiyle ilgili, İncelmeyen ve şiirle beslenmeyen bir ruh kabalaştıkça zulmeder. Kendini bilmez olur. Zalim yöneticilerin tutumu şiirsizlikten kaynaklanır. Toprağın isyanı yağmursuzluktandır. Yağmurun haşmeti ve toprağın yağmursuzluğu birbiriyle buluşunca felaket belirir. Doğalın yitimi, doğanın felaketiyle özdeş. Şiir doğasızlığı kaba ruhlar üretir. Kaba ruhlar ise insan öldürür, insansızlık başlar. Şiir ölünce insan ölür. İnsan ölünce şiir tükenir.
Ali Haydar Haksal
“Yedi İklim” içindekiler:
Yedi İklim - Yağmur Şiirdir
Rasim Özdenören - Piknik
İsmail Kıllıoğlu - Hatırlayış
Kadir Tanır - Portakal Ağacı
Osman Bayraktar - Gırnata / Elhamra Saray
Adem Turan - Ateşböcekleri İle Kanaviçe - Aşk ve Ötesi
Mustafa Celep - Çıktığımda Kıpır Kıpır Kapılardan
Ethem Erdoğan - İbrahim Gibi
Cafer Keklikçi - Önce Kumaş
A Said Yavuz - Bir Yağmur Ölçeği
Murat Soyak - Kalanlar
Ümit Zeynep Kayabaş - Ağaç
Mustafa Oral - Deniz Türküsü
Emre Şimşek - Doğum Günü
Halil Eser - Çizgi
Hacer Akıcı - Us / Ters - İnmeler / Hüzün
Yavuz Altınışık - Yas Tatili
Cihat Duman - Gayri Resim
İbrahim Gökburun - Bütün Serçeler Seni Anne Biliyor Kendine Zeytin ve Zencefil
Bilal Can - Kan Attım Şiire/Uyanmadı Cümle
Aykut Nasip Kelebek - Kül / Sultanahmet
Merve Soylu - Mürekkep Balıkları / Kayalar
Cemal Sakar - Hikayat Tezahür / İstiğna / Misak / Saika
Osman Koca - Travmay
Nurettin Durman - Türk Şiirinin Sivil Tezahürleri
Zafer Acar - İbrahim Tenekeci'nin Attractive Şiiri
Fatma Rana Çerçi - Çalar Saat
Frithjof Schoun - İsimsiz Şarkılar VI. VII Türkçesi: Mahmut Kanık - Dr. Munise Yetim
Zekeriya Tamir - Sanık - Türkçesi: Halim Öznurhan
Adem Polat - Diyalektik Bir Gerilimin Ürünü Olarak Necip Fazıl Şiirinde Metafizik Endişe
Hayrettin Durmuş - Sair Şahin Taş İle "Kısa Yaz" Üzerine "Şair, Şiir Yazmaya Cüret Ederse."
Ercan Köksal - Propaganda Aracı Olarak Sinema; “Sinema Bir Mucizedir” Örneği
Mustafa Miyasoğlu - Sömürgeye Direniş Misali Gandhi ve Otobiyografisi Türkçesi: Emre Miyasoğlu
Yeni Okumalar:
Kılıç Kıranlı - Türkiye'de Sol Edebiyat Var Mı? ya da Faşistlik Ne Zaman Solculuk Oldu?
İsmail Demirci - Şarkılar Seni Söyler
Mehmet Saki Çakır - Osmanlıya Veda
M. Nihal Malkoç Ömer Lütfi Mete'nin Zor Zamanları
Bedran Yoldaş - Zihni Karışıklar İçin Alışkanlık Reçetesi
İrtibat:
Yedi İklim Yayıncılık ve Ticaret Ltd Şti
Bağdat Cad. No: 424/A Kat 4 Esenyurt Durağı
Maltepe / İSTANBUL
0 216 399 19 14
yediiklim@yahoo.com
yediiklimeditor@yahoo.com
www.yediiklimdergisi.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder