Ocak-Şubat-Mart 2014
Dosya: Nasıl yazıyorlar?
NASIL YAZIYORLAR?
Herkesin yazma şekli farklıdır. Ne yazdığımızdan çok, nasıl yazdığımız önemlidir
Yazmak bir yönüyle ortaya yeni bir şey koymaktır.
“Bulup kaybettiğim mısra nerdesin” diyordu Akif İnan.
Ne mısralar, ne öyküler, ne fikirler aklımıza gelmiştir de şartlar nedeniyle not alamadan uçup gitmiştir.
İnsanın kişiliği yaşadıklarına göre oluşur.
Yazar, yaşarken bu yaşadıklarını alır edebi eser haline getirir.
Şairi harekete geçirecek güçlü bir etkene ihtiyaç vardır. Bu bazen aşk, bazen nefret, bazen de ideolojik sebeptir. Rutinin edebiyatta işi yoktur.
Yazılanın edebî olması zaten bir zorunluluktur. Onun dışında toplumsal bir karşılığının olması yazılan ile okuyucu arasında kuvvetli bir bağ oluşturur.
Şiir, öykü, deneme gibi edebi eserler öyle bir çırpıda yazıp ortaya konulacak kadar basit şeyler olamaz. Çoğu kalem sahibi, bu yolculukta basit tuzaklara düşer. Geleneği tanımayan yazar ortaya yeni ve orijinal bir şey koyamaz. Kimi yazar/şair adayları “Etkilenmemek için okumuyorum.” der. Kimisi de el yordamıyla yazmaya çalışır.
Gözlerini kapatıp yol almak kadar zordur mevcudu bilmeden bir şey yazmak.
Her eser sahibi “Yazdıklarımı okuyucu neden okumalıdır?” sorusuna cevap vermelidir.
Yarışmalarda ve dergilerde hâlâ anı ile öykünün birbirine karıştırıldığını görürsünüz. Kurgunun tarağının değmediği bir öykü okuyucuda karşılık bulmaz. Çeşmenin kalmadığı bir çağda çeşme başı aşkları yazmak, kayda değer eserlerin çıkmasını engelliyor.
Arabesk duygularla “ya benimsin ya toprağın, sen gittin ben öldüm bittim, gözlerin için ölürüm, özlemin için yaşarım, gelsen nehirler gibi taşarım” tarzı, cılkı çıkmış sözleri arka arkaya getirmek o yazıyı edebi eser yapmaz.
Çoğu kalem erbabı kendi yazdıklarını okumaktan uzak...
“Yazım dergide çıkmış, gönderir misiniz?” diyenler...
“Şiirimi yayınlarsanız en az iki dergi isterim” diyenler...
“Gönderdiğim yayınlandı ise özgeçmişime yazacağım” deyip görmeye bile gerek duymayanlar...
“İlk defa yazdım, arkadaşlarım çok beğendi, siz nasıl beğenmezsiniz, gönderin de ben de sizinkilere değer biçeyim” diyenler...
Her yazdığını vahiy gibi eşsiz görüp “Bir noktasına bile dokunmayın” diyenler…
Ne var ki bizler Hemingway'ın dediği gibi ustası olmayan bir zanaatın çıraklarıyız.
Yıllardır yazıyoruz. Nasılı, nedeni, niçini yazıyoruz. Hatta Aşkın E Hali olarak yazım hayatına yeni girenlere fikir versin düşüncesiyle bu sayımızda “Nasıl Yazıyorlar?” dosyasını hazırladık. Umarız faydalı olur.
Diğer yandan Aşkın e Hali 33' lük bir tespihi tamamladı. Dokuz yaşına girdik.
Nice sayılarda buluşmak dileğiyle…
Kenan Yaşar
Dergi için irtibat:
askinehalidergisi@hotmail.com
kenanyasar19@hotmail.com
0532 355 99 12
0546 441 25 32
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder