2012-07-20

Mostar, “vekayiname”leri gündeme taşıyor

Mostar, Temmuz 2012 tarihli 89. sayısında, yalnızca tarih yapmayan, aynı zamanda tarih yazan milletin tarih yazımına verdiği önemi “Geçmiş ile gelecek arasında bir köprü: Vekayinameler” başlıklı bir dosyayla ele alıyor.

Büyük bir tecrübenin üzerine inşa edilen Osmanlı İmparatorluğu’nu yüzlerce yıl ayakta tutan birçok neden var. “Geçmişten ders çıkarmak” düsturunu benimsemiş bu medeniyetin, geçmişini kayıt altına almaması mümkün değil. Geçmişe dönüp baktığımızda, resmî ve gayr-i resmî vak’anüvisler tarafından kaleme alınan vekayinamelerle bu görevin hakkıyla ifa edildiğini görüyoruz. Buradan hareketle Mostar, bu ay ana dosya konusunu vekayinamelere ayırıyor. Mesut Aydıner’in “Dili, özellikleri ve tarihsel önemleriyle vekayinameler” başlıklı yazısı Devlet-i Aliyye döneminde yazılan vekayinameleri geniş bir yelpazede ele alırken, Ali Şükrü Çoruk “Osmanlı saray hayatını anlatan önemli bir vekayiname: Letâif-i Vekâyi’-i Enderûniyye” yazısıyla Osmanlı saray hayatı ile ilgili birçok detayı gözler önüne seriyor. Ömer İşbilir’in “Seyyah bir derviş’in kaleminden Nizam-ı Cedid Ahvâli” başlıklı yazısı da Nizâm-ı Cedîd ordusuna yönelik eleştirilere bir cevap niteliğinde. Dosyanın söyleşi konuğu ise alanında dünyanın en önemli isimlerinden Prof. Dr. Abdülkadir Özcan. “Türkler tarih yazmaktan çok tarih yapmışlardır” diyen Özcan, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan başlayarak vekayinameler hakkında günümüze kadar uzanan bir perspektif çiziyor.

Mostar’ın bu ayki bir diğer söyleşi konuğu ise, SETA Hukuk ve İnsan Hakları Koordinatörü Yılmaz Ensaroğlu. Özel Yetkili Mahkemelerin değerlendirme konusu edildiği söyleşi “Yargıyı bir güvenlik aracı olarak kurgulamaktan vazgeçmeliyiz” başlığını taşıyor.

Mostar, gündem dosyasında bu ay dünya siyasetine soğuk duş etkisi yapan Türkiye’ye ait jet uçağının Suriye tarafından düşürülmesi olayını da gündemine alıyor. Ali Şahin, “Düşürülen Phantom F4 uçağımız bağlamında Suriye yönetiminin intihar eylemi” başlıklı yazısıyla bu durumu değerlendirirken, Taha Kılınç “Bir Suriye Senaryosu” başlıklı yazısında “keşke olsa” dedirtecek bir senaryoyu sayfalara taşıyor.

Mostar’ın bir diğer gündem dosyasını ise kürtaj tartışmaları oluşturuyor. Dosyada Alper Çeker kürtaj tartışmalarıyla gündeme gelen “Benim bedenim benim kararım” sloganını “Bedenin anlamı” başlıklı yazısı ile değerlendirirken, Celil Civan tartışmalara “İdeoloji ve beden” başlıklı yazısıyla ışık tutuyor.

Mostar’ın gündem ve ana dosya konularının dışında yer alan yazılar da hayli çarpıcı konular içeriyor. Toplum sayfalarında Naci Bostancı’nın “Kitap okumak”; Medya köşesinde Hakan Çopur’un “Medya ve Etik: Kötü olmak ölmekten iyidir!”; Düşünce sayfalarında Yusuf Kaplan’ın “İki tür oryantalizm kuşatması”; Edebiyat sayfalarında Yakup Öztürk’ün “İdeallerine hudut çekmeyen bir şair: Abdurrahim Karakoç” başlıklı yazılarının dışında derginin Gündemden, Görsel Hafıza, Kitap ve Sinema bölümlerinde yer alan yazılar da zengin içeriğiyle okurun ilgisini bekliyor…

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com