2009-02-26

Bu derginin kalbi atıyor

Tam on yıl olmuş "Yolcu" yoluna devam ediyor.

Bol dipnotlu yazılara oldukça az rastladığımız bu dergi bize salt edebiyatın tadını veriyor. Her bir köşesini şiire, öyküye, denemeye ortadaki kocaman sayfalarını röportaja ayırmış olan Yolcu Dergisi nevi şahsına münhasır tasarımıyla da diğer edebiyat dergilerinden kendini ayırıyor.

Derginin yayın yönetmenliğini yürüten Ferhat Kalender her sayıda manifesto niteliğinde bir giriş yazısıyla karşılıyor okuyucuyu. Bu karşılayış okurda bir çarpıntı oluşturuyor genelde: “Batının zaman algısı üzerinde yaşam değerlerimizi oluşturmak demek, onların dizayn ettiği bir dünyayı kabul etmek demektir. Böyle bir dünya efendilerine benzemek için yüzünü ağartmaya ya da saçlarını düzleştirmeye çalışan kölelerin dünyasıdır.” Ve devam ediyor Kalender: “Özgürlüğe ve adalete doğru yürüyüşünü kendi zamanının başlangıcı kabul eden ve bütün değerlerini bu çizgi üzerine bina eden bir damarın varlığı bütün insanlık için de bir çıkış yolu olabilir. Başlangıç noktamız hicret ise; süregelen ve çoğalan bir devrimden söz etmeliyiz.”

Ferhat Kalender Kim?

Aslında Yolcu'nun görsel tasarımını yapan Ömer İdris Akdin, Ferhat Kalender'in ta kendisi. Ya da başka bir ifadeyle Ferhat Kalender, Ömer İdris Akdin'in müstear ismi. 1966 doğumlu Ömer İdris Akdin Samsun'da yaşıyor ve yazarın “Yolcu Kitap”tan çıkan bir kitabı da bulunuyor: “Morgun Son Delikanlısı”

İki bölümden oluşan bu kitap “her ifadenin bir fotoğrafı vardır” gerekçesiyle fotoğraflarla sürüyor okuyucuyu peşine. Deneme ve öykülerden müteşekkil bu kitap bizlere yolculuğa çıkan bir kişinin heybesine kattığı yükte hafif pahada ağır bir tad veriyor. Yormuyor hikayeler sizi, bir denemenin içinde sınanıyorsunuz. Dimağınızda bir yolculuk tadı bırakıyor. Ve dervişane bir tarafı hep sizi dünyada olmaya ama dünyadan olmamaya çağırıyor.

Ömer İdris Akdin Yolcu Dergisi'nin son sayısında “devrik bir cümle gibi dünyanın orta yerinde” duruyor ve Michel Foucoult'un “iktidar her yerdedir, direniş de!” sözünü bize hatırlatıyor. Filistin direnişinin alevlendiği ve terör örgütlenmesi İsrail'in vahşiliğini arttırdığı günlerimizde öfkenin terbiye ettiği bir yürekle israile kelime fırlatıyor. Ve o hep içimizde asılı duran ama bir türlü kendimize soramadığımız soruyu da soruyor: Ölüm öldürülünce ne kalır geriye? (Belki de şehadet diyorum ben bu sorunun cevabına.)

Öyle sanıyorum ki her şeyin bir kalbinin olduğunu ancak kalbinin raksına ayak uydurabilenler anlar. Ve Ömer İdris Akdin “kalbi olan bir adam” olarak kalbi olan bir dergiyi her iki ayda bir huzurlarımıza getiriyor.

Sağol, Ömer İdris Akdin!

Sağol,Ferhat Kalender!


Besim Bal

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com