2012-09-30

'Serencam' dergisinin sonbahar sayısı çıktı


Cihanda bir gizli dil vardır, herkes onu bilir lakin kimse söylemez, söyleyemez. Zira o dil sözle ele geçmez, sözden de kelamdan da ötedir. Bu hal dili sessizlikte gizlenmiştir, bazen bir anlık duyuş, kavrayış, bazen yıllar süren bir tavır; bazen ilahi bir ikaz, kalpten kalbe bir irtibat, bazen bir tebessümün içinde gizlenen birlerce söz…
Sükût, susmak olarak anlamlandırılsa da sözlüklerde,susmanın da ötesinde bir çok anlamı ifade eden bir kelimedir. Kimi zaman altına eş değerdir, kimi yerde âlimin alâmetidir, bazı yerde hayal kırıklığının içinde yerleşir…
Hz. Meryem için oruçtur, Hz. Musa’nın kelamında sırdır. Âlemlerin Efendisi’nin her tavrında o vardır…
Sükût, susmanın değil bir tavrın göstergesidir. Bazen yenilginin yıkılmışlığıyla gelir, tükenişte kendini gösterir. Kimi insan içinse sabırdır, direnmenin, nefse boyuneğmemeninadıdır.Tahammüldür, tefekkürdür… Mevlana’nın dilinde Hâmuşane bir derviş olur sükût…
Bu sayımızda sükûta bir şerh de biz koymak istedik. Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, Hayati İnanç, Mustafa Özçelik, Celal Demir, Emine Dündar ve Senem Gezer «Sükût»u her yönüyle, hem nesir hem de şiirin diliyle anlattılar. Gülşen Gazel, edebiyatın geçirdiği evrime ve edebiyatçıların bakış açısına getirdiği eleştirilerle bu sayıda yer aldı. Ahmet Turan Alkan, sorularımıza içtenlikle cevap verdi, engin görüşleriyle renk kattı.

Nedim Hazar, «Batman» filmi üzerinden Batı uygarlığına eleştirel bir bakış yöneltirken, Üstad Bahaettin Karakoç, şiiriyle dergimize bir derkenar düştü. Denemeleriyle Nergihan Yeşilyurt, Gülnaz Eliaçık ve Enes Tuzlu; şiirleriyle Adige Batur, Murat Soyak, Abdulkadir Bostan, Mehmet Türkmen ve Turan Gündüz sayfalarımızda yer alan isimler. Beklemek şiirine yer verdiğimiz, Üstad Abdurrahim Karakoç’u da bu vesile ile rahmetle anıyoruz.
Selam ile...
 İrtibat:

'EDEP' edebiyat dergisi 32.sayısında...


'EDEP' edebiyat dergisi
Ekim 2012, Sayı:32


Edep'in Ekim sayısı çıktı.

Ali Cenk, "Gaz Almak Gaz Vermek" başlıklı yazısında argonun siyasetteki yerine vurgu yapıyor.

Fatih Kutan "Şayet" başlıklı gündeme dair notlarına devam ediyor. Arif Ay "Gün Dökümleri"nde Cemal Şakar'ın, Ebubekir Kurban'ın kitaplarına değinirken, gündeme ilişkin konulara dair notlar düşüyor. Hayrettin Durmuş taşın metafizik yorumunu dile getiriyor. "Fotograf Altı Yazılar"da Fazıl Hüsnü Trafosu başlıklı ilginç bir yazıya yer verilmiş. 


Bu sayının öyküleri: Şerife Durna'nın "Yalnış Cezbe", Eyüp Önder'in "Lirik Çıngılar", Osman Akyol'un "Yaşlı Adam ve Karısı". 

Bu sayının şairleri: Çağatay Telli, Mehmet Aycı, Rasim Demirtaş, Şakir Kurtulmuş, Mustafa Ökkeş Evren, Mehmet Yıldırım, Mustafa Oğuz, Yasin Mortaş ve Adem Turan.

Zeynep Okur "Altı Çizili Satırlar'ında Gülşen-i Raz'dan "vahdet"e dair bilinç açıcı satırlara yer vermiş. 

Derginin "Güldeste" ve "Rivayet Ola Ki" başlıklı köşelerinde etkileyici dizeler ve ilginç notlar yer alıyor.

İrtibat:
edepdergisi@gmail.com

2012-09-27

‘Tasfiye’ edebiyat ve düşünce dergisi


Eylül-Ekim 2012
‘Tasfiye’ edebiyat ve düşünce dergisinin 40. sayısı çıktı.  Bu sayıda yer alan isimler ve yazı başlıkları:
Şiir
Sema Erdoğan Başaran, “Fanus”, 2
Nurettin Durman, “Batı Trenleri”, 4
Tuba Kaplan, “Teneşir”, 5
Şahin Gürçay, “Şair Üzre”, 6
Öykü
İkbal Zeynep Dursunoğlu, “Diyalektik”, 9
Haruki Murakami, “Ölüme Başka Bir Yol”, 12
Ahmet Örs, “Âliye”, 21
Eleştiri, Makale, Sohbet
Ümit Aktaş, “Bırakın Ölüleri Ölüler Gömsün!”, 24
Ayşenur Bulut, “Türk Edebiyatı’nda Kürtler”, 29
Ayşe İrem Can, Büşra Nur Söylemez, Fatma Oral, İkbal Zeynep Dursunoğlu, Nurten Tuncer, “Türkiye’de Kentsel Dönüşüme Kısa Bir Bakış”, 32
Ayşenur Bulut, “Toplumsal Çürümeyi Anlatan Ayfer Tunç Romanları”, 40
Ahmet Örs, “İşkence, Emek ve Ahlak Arasında Ahmet Büke Öyküsü”, 44
Sümeyye Sevim, “Moleskine’nin Lacivert’i”, 49
Beytullah Önce, “Devletin ve Piyasa Baskısına Karşı Alternatif Pedagoji İhtiyacı”, 52
Yavuz Uzer, “Toplumsal Arkeoloji”, 56
Ahmet Örs, “Karşılaşmalar”, 59

İrtibat:
tasfiyedergisi@gmail.com

2012-09-23

İktibas, Eylül sayısı 'Suriye' gündemi ile çıktı


İktibas, Eylül sayısında manşete “Suriye’de Yaşanan Kanlı Değişim Süreci”ni taşıyor.

Müslümanların yakıcı gündemi olan Suriye konusunun incelendiği Yorum bölümünde değişen dünya şartlarının zorlaması ile bölgede ‘demokratik’ bir değişim ve dönüşüm atmosferi yaşandığı vurgulanırken Baas rejiminin yapısal esnekliğe sahip olmaması nedeniyle bu dönüşümü göze alamadığı belirtiliyor. İran ve Rusya gibi ülkelerin stratejik kaygıları ile ABD’nin de sürecin uzamasında yarar görmesinin, Suriye’yi bu değişim ve dönüşüm sürecinin en kanlı ve komplikasyonları en fazla ülkesi haline getirdiği kaydediliyor.

İktibas bu sayısında Türkiye’nin terör çıkmazını da değerlendiriyor ve buna sebep olan devletin ‘İslamsız’ politikaları eleştiriliyor. Bu yanlış politikalarla birlikte, terör eylemlerinin sadece bir işe yaradığı, Türk ve Kürt halkının kardeşlik, dostluk duygularına kastettiğinin altı çiziliyor.

Ağustos ayında gündeme hızlı bir giriş yapan 'İslamcılık' tartışmalarının hangi boyutta değerlendirilmesi gerektiği de yorumlanan derginin bu sayısında Kavram bölümünün konusu ise “Eğlence”…

Atasoy Müftüoğlu “Zihinsel Perişanlıklar ve Mezhep Holiganlıkları” başlığını taşıyan yazısında Ortadoğu’ya yönelik emperyalist yeniden şekillendirme girişimlerinin “demokratikleştirme” üst başlığı altında sürdürüldüğünü, bölgede Sünni kökenli İslamî oluşumların küresel sisteme dâhil edilirken, sistem karşıtı Şii unsurların marjinalleştirildiğini kaydediyor.

Dergide ayrıca Murat Kirişçi, Osman Coşkun, Mustafa Atav, Dilek Buz, Mustafa Bozacıoğlu, Şükrü Hüseyinoğlu, Bünyamin Zeran da yazılarıyla okurlarına sesleniyor.

'Üçüncü Mevki’nin 4. sayısı


“Edebiyat da bizi birleştiremeyecekse, yaşamayalım.” dedik ve yola koyulduk. Her tür şiire, öyküye, yazıya, farklı fikirlerde yazarlara-şairlere yer vermeye çalıştık sayfalarımız yettiğince, birçok arkadaşımızın ilk ürünlerini yayımlayarak “fanzin” görevimizi yerine getirmeye çalıştık, yepyeni güzel insanlarla tanıştık, havalar da güzel gitti bu sene, her şey iyiydi, güzeldi, sistem dışında. Bugün 4. sayısını çıkardığımız “Üçüncü Mevki” Aralık ayında son sayısıyla edebiyat ortamına veda ediyor, bunun sebebi tamamen sistemin getirdiği mâli zorluklar. Cebimizdeki harçlıklarla ancak bu kadar dayanabildik, affınıza sığınırız. Mektubumuzun sonuna gelirken 4. sayımızda neler var neler yok söylemek isteriz.

Üçüncü Mevki’nin 4. Sayısının şairleri; Seyhan Kurt, Ertuğrul Rast, Müge E., Dilek Değerli, Tevfik Hatipoğlu, Ayşegül Öztürk, Mehmet Kahraman, Ahmet Testici, Kübra Yüzüncüyıl, Ahmet Seven, Mert Öztürk ve Rasim Demirtaş. Öykücülerimiz; Gökçe Özder, Tutku Tuncalı ve Ali Güney. Bu sayının söyleşisini Ertuğrul Rast, Seyhan Kurt ile gerçekleştirdi. Nitelikli bir söyleşi olduğuna inancımız tam. Daha önce de bizlerle olan Leyla Karaca Tok bu sayıda bir denemesiyle aramızda. Aykut Ertuğrul, Flan O’brien’in “Üçüncü Polis”ini ve Fadime Gençoğlu, Murat Gülsoy’un “Baba, Oğul ve Kutsal Roman”ını yazdı. Fatih Dere her sayımızda olduğu gibi bu sayıda da film yazılarına devam ediyor. “Ulis’in Bakışı”na yakın temas var şimdi de. Son olarak; Gore Vidal acayip şeyler söylemiş vakti zamanında, biz de bu sözleri çevirdik.

Üçüncü Mevki’ye ulaşabileceğiniz yerler:

İstanbul (Beyoğlu) - Mephisto
İstanbul (Beyoğlu) - Simurg Sahaf
İstanbul (Kadıköy) - Mephisto
İstanbul (Cağaloğlu) - Ana Yayın Dağıtım Kitabevi
İstanbul (Fatih) - Ağaç Kitabevi
Ankara (Kızılay) - İmge Kitabevi
Ankara (Kızılay) - Kurtuba Kitap Kafe
Ankara (Kızılay) -Tayfa Kitap Kafe (Selanik Sokak'ta)
Konya - Çizgi Kitabevi
Konya - Hüner Kitabevi (Rampalı Çarşı en alt katta)
Eskişehir - Adımlar Kitabevi
Bursa - Seriyye Kitabevi

2012-09-19

“Dört Mevsim Niğde” dergisinin 11. sayısı çıktı

 Niğde Belediye Başkanlığının kültür hizmeti olan ‘Dört Mevsim Niğde’ adlı derginin 11. sayısı çıktı.

Niğde’nin tarihi ve turistik değerlerinden, türküleri ve şivesi gibi folklorik öğelerine; tarihe mal olmuş ünlü portrelerin hayat hikâyelerinden Niğdeli şair ve yazarların şiir, yorum, araştırma ve inceleme gibi edebi eserlerini içeren Dört Mevsim Niğde üç ayda bir yayınlanmaya devam ediyor. Derginin üçüncü yılında on birinci sayısı çıktı.

Türkiye genelinde Niğde’nin daha fazla tanınmasını hedefleyen Belediye “Dört Mevsim Niğde” dergisinin 81 ilin kurum ve bürokratlarına dağıtımını posta yoluyla yapıyor.

Dört Mevsim Niğde dergisinde, Mustafa Şahiner “Kapadokya’da Saklı Manastır”, Murat Yasin Tekin “Kale Devri Kapandı”, Osman Aytekin “Mevsimlerin Şairi”, Lokman Zor “Mübadil”, Alper Lütfi Göncü “Niğde Masumiyet Müzesi”, Sabri Özdağ “Niğde’mizde Yaz Günleri”, Uğur Arıbaş “Seyahatnamelerde Niğde”, Mehmet Baş “Niğdeli Şair Fikret Dikmen’in Şiir Dünyası”, Hayrullah Eraslan “Niğde’de ki Kültürel ve Sanatsal Yükselişin Farkında Mısınız?”, Kibar Ayaydın “Rüzgarın Uğultusu”, Arif Acındı “Murat Zeren’e Vefa”, Muharrem Çifçibaşı “Sohbetsiz Çeşmeler”, İbrahim Çakır “Albay Süleyman Fethi Bey”, Habibe Gündüz “Bu Kimin Hikayesi”, Fırat Ensari “Sevgili Uçurtma”, İsmail Özmel “Yaz Tatilinde Okumak ve Yazmak”, Murat Soyak “Mahalle Çevresinde”, Fatih Kızılkaya “Kesikbaş Türbesi” yazıları yer alıyor.


Gökhan Demircioğlu

2012-09-16

Güz günlerinde 'Kün' edebiyat dergisi

Hüznün, Hazan’ın, Şiirin, İhtilal ’in hatırlatıcısı; Eylül

Kün Edebiyat, Anadolu’dan başlattığı yürüyüşüne ikinci sayısıyla devam ediyor. İki ayda bir yayımlanan dergi yine zengin ve dopdolu bir sayıyla okuyucunun karşısına çıktı. Bu sayıda dosya konusu “Eylül” olarak belirlendi. Hüznün, hazanın, şiirin ve bir de bize mahsus olmak üzere ihtilalin hatırlatıcısı olan “Eylül” ayını bütün tedaileriyle ele alan yazılarla zenginleşen dosyada birbirinden kıymetli isimler yer alıyor. Meslekî donanımı bir yana, son dönemin ârif zâtlarından olan Hüsrev Hatemi, Eylül’ün temsil ettiği şeyler üzerine enfes bir yazı kaleme aldı. Türk siyasi hayatını olduğu kadar edebiyatını da yakından takip eden usta yazar Ahmet Kekeç, Eylül ve tedailerini kendine has üslubuyla yazdı. Mehmet Ali Çakır, Eylül’e hüzün yakıştırılmasına itirazını, Mehmet Güneş meşum Eylül ihtilalinin kırdığı gülleri, Hüseyin Akbaş, eski Eylüllere duyduğu özlemi, İhsan Kurt, kendi özelinde Eylül’ün gurbet tadında yaşanmışlığını, Recep Garip, Eylül’ün sarı tarafını, Elif Sönmezışık Hüzünsüz Eylül’ü, Akın Uyar Eylül’den nasibini alan dil ve kültürü yazdı. Ercan Köksal, Ethem Baran’ın konusunu 12 Eylül’den alan Yarım adlı romanını değerlendirdi.

Ercan Köksal Türk edebiyatının âkıl adamı Hilmi Yavuz ile şiir üzerine altı çizilecek bir söyleşi gerçekleştirdi. Şiirde anlam ve müzikalite, şiir ve gelenek gibi konularda son
derece mühim şeyler söyledi Hoca.

Şiirde; Şükrü Erbaş, Nurettin Durman, Muhsin İlyas Subaşı, Mehmet Güneş, Ahmet Yozgat,
Ömer Faruk Ünalan, Payidar Zaraman, Şakir Yücesoy, Mehmet Baş, Ali Tavşancıoğlu, Celal Kapusuzoğlu, Mehtap Altan, Abdullah Zeki Öğüt, İnci Eskicuma, Emir Karapaça, Ahmet Keskinkılıç, Hasan Tan gibi farklı iklimlerin usta şairleri buluştu.

Hikayede; Mustafa Çiftçi, Üzeyir Süğümlü, Halit Emre gibi isimlerin yanı sıra, Azarbeycan edebiyatından İmdat Avşar’ın Türkiye lehçesine çevirdiği Ejder Ol imzalı bir hikaye var.

Halil Derviş “Abdurrahim Karakoç’un Şathiyeleri” üzerine incelemesiyle, Funda Gökçen Gelincik, Aydoğan Yavaşlı “Tarık Dursun K’nın Yanında Birkaç Saat” , Yasemin Yıldız Vakt-i Huzur ve Mehmet Emin Poyraz “Eylül Çeşitlemeleri” adlı denemeleriyle, Siyami Yozgat Usta Şair Attila İlhan’a dair hatırasıyla bu sayıda yer alan yazarlardır.

İkinci sayıda da soruşturmalara devam edildi. Nurettin Durman, Hüseyin Akın, Murat Menteş ve Muhsin İlyas Subaşı “Eylül” soruşturmasına cevap gönderen isimlerdir.

Kün Edebiyat, görselliğin yanında yazının ve mananın estetiği üzerinde de titizlikle durarak yoluna devam edecek. Hazırlanmış, belirlenmiş, tarif edilmiş yollardan değil, kendi yolunu kendi açarak… Yarışmadan, tartışmadan, savaşmadan… Sadece edebiyata, sadece sözün güzelliğine dair… Güzel olan her şeyin asıl olarak tek kaynaktan neşet ettiğine inanmış olarak…

Kün Edebiyat irtibat:
kun_yayin@hotmail.com

'Semaver Öykü' dergisinin 2.sayısı çıktı


Semaver Öykü dergisi ikinci sayısıyla okurlarının karşısına çıkmanın heyecanını yaşıyor. Bu sayıda yer alan yazarlar ve eserleri:


ÖYKÜ:
Willi CORSTEN/ Çev. M.Akif COŞKUN “Nankörlüğün böylesi”
Mert ÖZTÜRK “Kırmızı Gergedan”
Mustafa UÇURUM “Taş”
Deniz Dengiz ŞİMŞEK ”Peçete”
Semih POLAT “Şimdi Tan Vakti:Kaçmanın”
Üzeyir SÜĞÜMLÜ “Yazmak Zamanı”
Ercan KÖKSAL “İçimdeki Çocuk”
Aydın Adnan GÜMÜŞ “Arayış”
Arda İNAL “Beyaz Balon”
Sertaç GEREÇ “Yek Ses”
Adem ÖNER “Bir ceylan Yalnızlığı”
Ayhan Emir YOLCU “Abdülhelak”

Deneme:
Baki KARCI “ Ahenk”
İnceleme:
Nurkal KUMSUZ “Türk Hikâyeciliğinin gelişme Aşamaları”
Kitap Tanıtımı:
Faik AKAY “Düş Kıyısı Kentin Öykücüsü- Ahmet KARACAN"


Dergiye ürün göndermek için mail adresi:
semaveroyku@gmail.com

2012-09-08

‘Edep’ edebiyat dergisi


Edep’in Eylül sayısı çıktı. Arif Ay “Yaz Sonu” şiiriyle merhaba diyor okurlarına. Adem Turan “Borges’in Bastonu” şiiriyle Borges şiirlerine devam ediyor. Mustafa Özçelik “Ya Hu” şiiriyle bir iç yolculuğa çıkıyor. “Cinayetler Şehri”yle Nurettin Durman “Çocuklara Şiir”iyle M. Mücahit Yılmaz, “Enlem” şiiriyle Mehmet Aycı, “Aşk Tilaveti” şiiriyle Yasin Mortaş, “Evlerin Yalnızlığı”nda Mustafa Demircioğlu, “Eller” şiiriyle Rasim Demirtaş “Bütünün Damlaları”yla Mehmet Yıldırım ve “Denetimli Bir Gül Tutup Bıraksam da” başlıklı şiiriyle Çağatay Telli Edep’in şiir dünyasını zenginleştirdiler.

Musa Deniz “Necasetten Taharet” başlıklı denemesiyle ırkçılık üzerinde duruyor.

Kamil Yeşil ” Mevlevi Dili, Medeniyet Dili” başlıklı yazısıyla dilin insanın ruhunu şekillendiren yönüyle tasavvuftaki işlevi üzerinde duruyor.

“Toprağın Bağrında Açılan Kapı” başlıklı denemesiyel Hayrettin Durmuş ölüm olgusunu dile getiriyor.

Arif Ay “Gün Dökümleri”nde bu sayıda iki dergiye yer veriyor: Avrasya Etütleri Dergisi ve Mahalle Mektebi.

Bu sayının öykücüleri: geçen sayıdan devam eden “Simli Karanfiller” öyküsüyle Zeynep Sati Yalçın, “Kurtuluş Parkında” başlıklı öyküsüyle Selçuk Azmanoğlu, “Edebi Gece” başlıklı öyküsüyle Özden Apaydın.

Dergiye yeni katılan bir isim Yusuf Hüsnü Tahran’dan sesleniyor “Defter-i Tehran” başlıklı günlüğüyle.

Ayrıca “Güldeste”, “Rivayet Ola ki” ve “Hatırat” başlıklarıyla okurun belleği tazeleniyor.

Edep’in Eylül sayısı dopdolu. İyi okumalar…


İrtibat:
edepdergisi@gmail.com

'Ay Vakti' dergisi 12. yılında


Uzun soluklu yayın periyoduyla 140. sayısına erişen dergimiz edebiyatımızın ve fikir dünyamızın önemli bir misyonunu yerine getirmenin ve milli kültürümüze hizmet etmenin kıvancıyla 12. yılını kutluyor.

Değişik ve çarpıcı kapak tasarımlarıyla her zaman dikkatleri üzerine çeken Ay Vakti bu sayısında bu zamana kadar eserlerine yer verdiği tüm yazarların isimlerini kapağına taşıyarak dostluğunun gelip geçici bir dostluk olmadığını göstermiştir.

Yine zengin ve dopdolu içeriğiyle okuyucunu selamlayan dergimiz dünyanın değişik yerlerinde ve Arakanda Müslümanlara yapılan zulümleri lanetlerken Müslümanları bir olmaya ve birbirlerine sımsıkı kenetlenmeye çağırmaktadır.

Edebiyatın her alanından seçtiği seçkin eserlerle 140. sayısında da yine dopdolu olan dergimizin bu sayısında yer alan eserler ve yazarlar şu isimlerden oluşmaktadır.

Denemeleriyle;
“Kırbaçlanan Ağıtlar Gibi’’ Şeref AKBABA-"Kalemlerin Rengi "Faik ÖCAL-"Selahaddin’in Kitabı" S. Ahmet KAYA-"Şehir "Berrin SÖNMEZ-“Denemeler”in Yazarına Göre Şüphe... “ İsmail BİNGÖL-"Eylül ve Ramazan "Esma BUDAK yer alırken

Şiirleriyle;
"Dağ Gazeli"Mustafa ÖZÇELİK-"Cinayetler Konvoyu"-Nurettin DURMAN-"Annesi Ölen Kızın Saçlarını Kim Tarar "Selami ŞİMŞEK-"Bir Yanım Hep Arakan "Selma ÖZEŞER-"Kanar Coğrafyası Vicdanın "Mehmet BAŞ-"Yalnız Şiiri Vardır Şiiri Olanın" İsa KARAASLAN-"Dokunursa Ağlarım "Mustafa KÜÇÜKTEPE-"Anne, Babamı Bir Daha Görebilecek miyim? "Selim AKDEMİR-"Kulbe-i Ahzan "Taner TAŞTEKİN-"Sağanak" Hilal BUĞAN-"İkinci Kez" Semra SARAÇ yer almaktadır.

"Orta Asya’dan Tuna’ya " isimli gezi yazısıyla Abdullah Ömer YAVUZ okuyucularımızı seyahat ikliminin büyülü atmosferine taşımaktadır.

Öyküleriyle yer alan yazarlarımız ise;
"Cezada Elif Direnci "Naz FERNİBA-"Çilek, İpek Böceği Ve... "Ömer ESKİ-"Elif Uzunca "
Fatma PEKŞEN-"Mavi Bir Kuşun Kanadında Yitip Giden Özgürlük "Nurşah KARACA-
"K. Durağında” isimli öyküsüyle "Ahmet DURMUŞ'dur.

İncelemeleriyle;
"Sanat ve Estetik Üzerine" Necmettin EVCİ-"Şiirselliğin Hüküm Sürdüğü Öyküler; Zemheri" Ercan KÖKSAL yer almaktadır.

Kitap tanıtımlarıyla;
"Herşey ‘‘Birdenbire’’ Oldu "Senem GEZEROĞLU ve “Türk Şiirinin Beyaz Kartalı Bahaettin Karakoç” Mehmet BAŞ okuyucularını selamlamaktadır.

Yepyeni sayılarda görüşmek dileğiyle..

Hayırlı okumalar...

2012-09-06

'Yağmur' dergisi 62.sayısında

Eylül-Ekim 2012

 Sıcak bir yazın, Ramazan'ın ve bayram sevincinin ardından sonbaharın kendine has havasına girmiş bulunuyoruz. Bu mevsimde biz de dergimizin yeni sayısıyla karşınızdayız. Bu aylar Yağmur için sadece yeni sayının heyecanı değil, aynı zamanda İslâmî Türk Edebiyatı Sempozyumu'nun ikincisinin telaşı demek. Ekim ayının ilk günlerinde ikincisi gerçekleşecek sempozyumda, tebliğler bu kez bir tema üzerinden kabul edildi: Edebiyatımızda Cenâb-ı Allah. Bir toplumun hayatıyla birlikte duygularına ve düşüncelerine sinen İslâm'ın, edebî mahsullere nasıl yansıdığını görmek için bir fırsat olarak görüyoruz bu sempozyumu. Zat-ı Bâri'nin edebiyatımızdaki yansımalarını anlatan, ilim heyeti tarafından seçilsin ya da seçilmesin, tüm tebliğler maksadı itibariyle bile çok kıymetli. Bu yüzden Yağmur olarak sempozyuma katkıda bulunan bütün araştırmacılara teşekkür ederiz.

Dergimizin başyazısı zorlaşan günlerimize, artan dertlerimize derman olacak bir reçete sunuyor. Gelin Bir Kere Daha Kendimiz Olalım başlığını taşıyan yazı; bugünlerde çokça ihtiyacımız olan 'bir'lik çağrısını dillendiriyor. Başyazımızı Nurullah Çetin'in Yeni Türk Şiirinde Hz. Muhammed Algısı adlı yazısı takip ediyor. Bu makaleden sonra okurları Osman Alagöz'ün Tespih Kapmaca adlı hikâyesi bekliyor. Dergimizin bir diğer makalesi Betül Coşkun'a ait. Coşkun, makalesinde Azeri yazar Anar Rızayev'in Sıraselviler'de Bir Otel Odası adlı kitabını tahlil ediyor. Bekir Biçer, Zekeriya Kantaş, Sevgül Yılmaz bu sayının hikâyecileri. Kadir Erdal'dan okuyacağınız Arafat'ta İrfan Bayramı, kutsal toprakların havasını teneffüs etmemizin vesilesi oluyor. Eylül-Ekim sayımızın şairleri ise Yaşar Beçene, Hüseyin Kaya, Bülent Gündoğan, Mustafa Sarı ve Hüseyin Yahya Birinci.

Dergi olarak aldığımız karar doğrultusunda bundan böyle uzun makalelerin bir kısmını dergimizde, tamamını www.yagmurdergisi.com.tr adresinde yayımlayacağız. Böylece makalelere konu olan mühim meseleler yer darlığı sorununa takılmadan okurlara ilk elden ulaşabilecek. Yayın mutfağından vereceğimiz bir güzel haber daha var size: Eşik. Artık dergimizin son bölümünde yeni çıkan kitapların, kültür haberlerinin ve "Kalem Erbabı"nın yazı değerlendirmelerinin yer alacağı sayfalara rastlayacaksınız. Kalem Erbabı'nın kim olduğuna gelince, o da sır olarak kalsın bizde

Yazdan çıktı 'Karabatak'


Üç aylık bir yaz molasından sonra Karabatak dördüncü sayısıyla okurunun karşısına çıkmanın heyecanını yaşıyor. İçeriğiyle olduğu kadar görsel zenginliğiyle de dikkat çeken dergi her zaman olduğu gibi açılışını şiirle yapıyor. A. Ali Ural’ın “Saat Satan Zenciler”i ve Cevdet Karal’ın “Cesedi Nereye Gömelim”in ardından bayrağı genç şairler devralıyor.
Şiirin ardından poetika geliyor ve sırasıyla A.Ali Ural’ın “Bir Hakikat Habercisi Olarak Peygamberin Şairleri”, Ali Ömer Akbulut’un “Barışı Küse Ver; Şefkate Cesaretin Var mı?” ve Mustafa Uçurum’un “Şiire Hayatı Çağırmak” isimli yazıları yer alıyor dergide. Güzide Ertürk “İki Çöl Arasında” adlı denemesiyle Houston’ın garajdan bozma ilk mescidinin izini sürerken, Hasibe Çerko “Kendinden Kurtulamamanın Sokratesçi İşkencesi” denemesiyle daha sonraki sayılarda devamı gelecek olan felsefe yazılarının ilkini sunuyor. Bu sayının öykücüleriyse Betül Pulatkan, Murat Dai, Demet Soysal, Nur Kıpçak, Sümeyra İkiz, Ümit Can ve Gülçin Aydın.
Karabatak her biri derin yankılar uyandıran söyleşilerine bir yenisini ekledi. Bu sayının konuğu Türk sinemasının sessiz bilgesi Semih Kaplanoğlu. Çayan Özvaran’a konuşan usta yönetmen “Kâinatın sesini duymak için müziğin sesini kısmak lazım,” diyerek tabiata çağırıyor seyircileri. Kaplanoğlu’nun içten cevapları sanatın temelinin samimiyet olduğuna işaret ediyor.
Dördüncü sayının minimal dosyası “Faust” yani “İnsan.” Üç ayrı bakış açısıyla ele alınan dosyada genç öykücülerimizden Naime Erkovan, “Faust’u Aklamak”, kendisi de bir cerrah olan Mehmet Oğuz Yenidünya, “Doktor Faust Cerrahtı, Çünkü Anlaşmasını Kanıyla İmzaladı” başlıklı denemeleriyle gerçek Faust’un üzerine tutuyorlar fenerlerini.
Tiyatro, sinema, müzik, mimari gibi sanatın bütün dallarını harmanlayan Karabatak, Zeynep Ural’ın gözünden Rönesans ustaları Michelangelo, Leonardo Da Vinci ve Raphael’in eserlerine yer veren “The Great Masters” sergisini Karabatak’a taşıyor. Faysal Soysal, “Türk Sineması’nın Sorunu Konu mu Biçem mi?” diyerek yeni bir tartışmanın kapısını açarken, Rahşan Tekşen, İstanbul yazılarına kahve kültürüyle devam ediyor. Kuş Uçar Kervan Geçer köşesinde Hande Topbaş, Sicilya’yı taşıyor derginin sayfalarına. Yasemin Karahüseyin’in “Eylemsel Müzik” köşesinin bu ayki konuğu, bozkırın ruhunu ebedi notalara döken Neşet Ertaş’tan başkası değil. Ertan Sertöz’ün çizimleri, Halit Ömer Camcı’nın harika fotoğrafı ve görsel yönetmenimiz Sedat Gever’in eşsiz illüstrasyon ve kapak tasarımıyla Karabatak dördüncü kez okurunun karşısında.

2012-09-05

'BİR NOKTA' edebiyat dergisinin 128.sayısı çıktı



‘Bir Nokta’ aylık edebiyat dergisi
Eylül 2012, Sayı:128

Dünyayı yaşanmaz kılanlar var. Yakın coğrafyamızda olup bitenlere hepimiz tanığız. Bütün kötülüklere, kıyımlara, yıkımlara karşı sözün yolculuğu devam ediyor. Güzel yarınlara duyulan hasret bugünün hakkını vermek ile gerçekleşecek. Şimdiki zaman, yaşadığımız an üzerinde odaklanıp nitelikli işler yapmalıyız. Sağlam, yapıcı eserler ile yolumuz aydınlanacak. Umut, böylelikle sahih ve anlaşılır bir kelime olacaktır.

Edebiyat-sanat yolcuğunda istikrarlı yürüyüşünü sürdüren Bir Nokta edebiyat dergisi 128. sayısıyla okuyucularını selâmladı.

Derginin sunuş yazısından iktibaslar:


“Merhaba Eylül, merhaba iyi ve güzelden yana köktenci duruş! Esenliyorum seni.”

*

“İnsan kendi değerlerinin alemidir. O değerlere bağlı olmak yani sadakat ve tutarlılık esastır.”

*

“Yalanın vaad ettiği şan, şöhret, iktidar, mal, mülk, makam, vb. her şey zincirdir. Kırdıysak bu zinciri, kıracağımız başka bir zincir daha vardır, bu da umutsuzluktur.”

*

“Özü tok, gözü tok olan tok seslere çağımızda daha çok gereksinim vardır. Onlar insanı fare gibi gören ve dünyayı da fare kapanı gibi düzenleyenlere “la” çizgisi çekebileceklerdir.”

*

Derginin bu sayısında yer alan isimler ve yazı başlıkları:

Alfonso Ş. Morales-Anlayamadığım
Aliye Akan-Bana Bakıyor
Muhammed Sevim-Kül Rengi Firari Kedi
Nurettin Durman-Geceleyin Bir Yokuş
Süleyman Çelik- Dertleniş
Said Yavuz-Cennet Yaşı
Fazıl Nezeri-Oyuncak
Ali Kemal Akdeniz-Yaşamak Yorunca
Murat Soyak- Asaf Hâlet Çelebi
Abdurrahman Adıyan-Terzinin Türküsü
Arif Dülger-Sen
İbrahim Yarış- Ali Haydar Haksal ile Söyleşi
Tahsin Hamdi Yılmaz-Şu Demek Oluyor Ki
Mahmut Feyzi-Kimsenin Kalbine Bir Bakış
Mesut Doğan-Şehirlerin Kokusu
Bünyamin Durali-Türkçemize Kıymayın Efendiler-1
Kadir Erdal- Eve Güneş Çağıran Şaire Bir Bakış
Abdülkâdir-i Gulâmî-Gazel
İbrahim Eryiğit- Matematiksel Aforizmalar-1

İrtibat:

BİR NOKTA dergisi bütün NT mağazalarında...
0216 552 82 87
istanbulbirnokta@hotmail.com

2012-09-04

Yeni dergi: 'İlim ve İrfan'


İlk sayısı çıkan İlim ve İrfan dergisi, dosya konusu olarak isminin dayanak noktası olan İlim ve İrfan kavramlarını inceliyor.

Yayıncılık anlayışı, tüm dünyada baş döndüren bir hızla değişiyor. Yıllardır yayımlanan ve belli bir bilinirliği olan gazeteler ve dergiler basılı yayın yerine dijital yayını tercih etmeye başlıyor. Yeni medya ise günden güne güçleniyor. Bilgiye ulaşmak kolaylaşıyor ama nitelikli ve sahici bilgiye ulaşmak giderek zorlaşıyor. Her şeyin hızla buharlaştığı bu zaman diliminde İlim ve İrfan, söze, kâğıda ve yazıya hürmetin yeniden gündeme gelmesi gerektiğini düşünüyor.

İlim ve İrfan dergisi, ismini, medeniyetimizin ve tasavvuf geleneğimizin iki ana damarından alıyor. İlmi kendisine dayanak yapan dergi, irfani bilginin önderliğinde unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizin üzerindeki pasları silmeyi ve köklerimize can suyu vermeyi amaçlıyor. Sade ve anlaşılır bir dille yayın yapacak olan dergi, ehl-i sünnet çizgisi ve selef-i salihinin izinde, bidat ve hurafelerden arındırılmış bir tasavvuf anlayışını yayın diline taşımayı hedefliyor. İlim ve İrfan, Türkiye’de yayın yapan tasavvuf dergilerinden birisi olmak için değil; İslam’ın bu en sırlı bilgisinin, sahih bir yolla anlatılması için yayına başlıyor. Yayıncılık alanında açılmış izlekleri takip etmekten çok kendisine yeni alanlar açmayı hedefliyor.

İlk dosya: Bilmek ve olmak

Genel Yayın Yönetmenliğini Saadettin Acar’ın yaptığı derginin ilk sayısı, dosya konusu olarak isminin dayanak noktası olan İlim ve İrfan kavramlarını inceliyor. Dosyada, M. Selim Haşimoğlu, Ahmet Birler ve İsmail Acarkan’ın yazıları dikkat çekiyor. Mona İslam’ın yazdığı “Bir Ahir Zaman Hastalığı: Kusur Aramak” yazısı insana etrafta kusur aramayı bırakıp kendi iç dinamiklerine yönelmesini öğütlüyor. Mehmet Çetin, marifet kavramını etraflıca işliyor. Erdoğan Baş, Asr-ı Saadet’ten bir tabloyu gündeme getirerek “ayetlerin bize ne kadar tesir ettiğini” soruyor. Şeyh Muhammed Muta’ el- Haznevi Hazretlerinin sohbetlerinden derlenmiş olan ve “İrfan Kaynağı” olarak isimlendirilen orta sayfada bu sayı “ilmin paha biçilmez bir mücevher olduğu” anlatılıyor. Derginin dikkat çeken yazılarından biri de Ahmet Hamdi Uzunyol’un yazdığı “Bir İrfan Mektebi: Haznevi Tarikatı” yazısı. Yazıda, yüzbinlerce insanı derinden etkilemiş Haznevi Tarikatı etraflıca tanıtılıyor.

Yayın anlayışını “İrfana götürmeyen bir ilim sığ ve ruhsuz kalır. İlme dayanmayan bir irfan köksüz ve zayıf olur.” cümleleriyle özetleyen dergi, doyurucu içeriğiyle gönül dünyasında bir iz bırakmayı amaçlıyor ve okura uzun soluklu bir yol arkadaşlığı çağrısı yapıyor.

2012-09-03

'Kurşun Kalem' dergisi

Eylül-Ekim 2012, Sayı:19

'Kurşun Kalem' Gündemi: Şairin Kadını

Eylül-Ekim sayımızda farklı bir temayla gündemimizi oluşturarak, "Dünyayı sözcüklerle değiştirmek için kafa yoran şairlerin şiirlerindeki kadınları" sayfalarımıza taşıdık. "Kadınları malı gibi gören erkek egemen sistemle beslenen şair erkeğin dil yarasıdır, kadını küfrünün aracı yapan şiirler. " başlığı altında şiirde feodal yapıyı Suna Aras inceledi. Can Yücel Şiirinde Kadınlar'ı Arife Kalender, Aydan Yalçın "Orhan Veli'de Bir Eksik Şiir: Kadın", Süreyya Berfe'nin Şiirinde Kadın İmgesi'ni Hilal Karahan yazdı. "Kadını ruhsal açıdan ele alan erkek şairler azınlıktadır. Kadın daha çok dış güzelliğiyle, bedeniyle erkek şiirinin nesnesi haline gelmiştir." Diyen Dilek Değerli erkek şairlerin şiirlerindeki kadın imgelerini incelerken, " Şiirler Söyledi" diyen Mine Ömer, şairlerin şiirlerindeki kadınları yazdı.

Kurşun Kalem dergisi için Nevzat Süer Sezgin'in sorularını, Sennur Sezer" yanıtladı... " Erkek şair için kadın nedir? Bir av mı, sevgili mi, ganimet mi, köle mi? Göz şenlendirici bir süs mü,yalnızca bir görüntü mü... Ben o kalabalıktan biri olarak yazıyorum (kadın olarak). Kadını yoldaş olarak gören erkek sayısı çok değil, erkek şair sayısı da.. Nâzım Hikmet'in Memleketimden İnsan Manzaralarına bir bakın, kadını zayıflığı,kusurları ve erdemleriyle en tarafsız anlatan galiba o. Tutkusu için çocuğunu kuyuya atabilen kadını ondan başka anlatan olmadı."

Ülkü Başsoy'un Özcan Yalım'ı anlattığı anı dizisi" Yılkısından Ayrı Bir Yılkı Atı" bu sayımızda da sürüyor.

"Ey Şair, Seni Kaç Kişi Anlıyor?" Murat Batmankaya yazdı.
"Yüzünde Atom İzleri, Yüreğinde Sevgi. Belki de Abdullah Neyzar Karahan Diye Biri" Oğuz Tümbaş yazdı.

Pelin Özer "Tek Çığlıkta Bir Yürek"(Şiir)
Nilüfer Altunkaya Göç (Şiir)
Kemal Gündüzalp Yaz Bitti (Şiir)
Ünsal Çankaya, Nerdesin? ve Ayışığından Şarkı (Şiir)
Koray Feyiz, Sırt Çantası (şiir)
Sabahattin Yalkın, Sevsevcikleriazalankan (Şiir)
Savaşa Karşı mıyım? Suna Güler (Deneme)
Tamer Öncül, Ay Yüzlü Kadın (Şiir)
Serdar Ünver, Uçta (Şiir)
Taner Cindoruk, Gölge (Şiir)
Fatma Akilhoca, Koridor1, Koridor 2 (Şiir)
Ahmet Günbaş, Kent Yakışığı Şahin Abi!
Nevzat Konşer, Aşk Koleksiyonu (Şiir)
Hakan Cem, Ah! Erik Çalan (Şiir)
Ülkü Başsoy, Üner Birkan: Bir Özel Veda (Deneme)
Ümran Ersin, Gizli Uğraklarda Gezinlenme-6(Şiir)
Kemal Gündüzalp, Buluşma (Öykü)
M.Mazhar Alphan, Oku! Dedim Kendime (Şiir)
Mehmet Girgin, Sus İşte (Şiir)
Beta Dul-1 Şiirler- Çeviren Halil Yavuz
Yusuf Bal, Beyazdı Melekler(Şiir)
İlkay Coşkun, Suzi Ağıt (Şiir)
Yusuf Turhallı, Terelelli (Şiir)
Turgut Baygın, Troya Türkçesiyle Söylenen Ağıt (Şiir)
Kıbrıs'ta Sanat- Hüseyin Kaba Kıbrıs'tan Bildiriyor.
Neşegül, Uykusu Oğul (Şiir)
Sennur Sezer, Hergele Şiirler (Şiir)
Şiir Bahçesinin Genç Yolcuları-Bülent Güldal
Okurlarımızdan gelen şiirleri bu sayımızdan başlayarak "Şiir Bahçesinin Genç Yolcuları" köşesinde Bülent Güldal değerlendiriyor. Şiirler:Ayfer Cengiz,Nurcan Çelik, Gökhan Demir, Nihat Kaçoğlu, Kaan Tanyeri, Bahanur Garan.

Kurşun Kalem dergisi İzmir'den esen imbattır şiire...

'Türk Edebiyatı' dergisinde sahaflar

Eylül 2012

Bu sayımız, tanınmış sahaflarımızdan Emin Nedret İşli’nin arkadaşımız Yusuf Çağlar’ın 6. Sahaf Festivalı ve sahaflığın meseleleri hakkındaki sorularına verdiği cevaplarla başlıyor.

Bilindiği gibi, Beyoğlu Belediyesi’nin himaye ve öncülüğünde beş yıldır sahafların bir araya geldiği bir festival düzenleniyor. Bu festivallerin ilki Galata Kulesi dibinde, sonraki üç festival Taksim Gezi’de, geçen yılki de Tepebaşı Meydanı’nda düzenlenmişti. Bu yıl 25 Eylül-19 Ekim tarihleri arasında Tepebaşı Meydanı’nda daha geniş katılımlı olarak gerçekleştirilecek olan festivalin organizasyonunu Kent Kültürü Vakfı üstlenmiş. Kitap, dergi, efemera ve eski fotoğraf meraklılarının mutlaka yollarını düşürmeleri gereken 6. Beyoğlu Sahaf Festivali, geçen yıllardan farklı olarak konser, sergi ve söyleşi gibi programlarla zenginleştirilecek.
Röportajımızı Dr. Nuri Sağlam’ın gazete arşivlerini tarayarak yazdığı çok önemli bir araştırma takip ediyor: “Bir İntihar Simülasyonu Olarak Kara Kemal Cinayeti”. İttihat ve Terakki’nin ünlü İaşe Nâzırı Kara Kemal, bilindiği gibi, İzmir Suikasti’nin düzenleyicilerinden biri olarak suçlanmış, Enver adında bir arkadaşının evinde yakalanacağını anlayınca devrin basınının iddiasına göre saklandığı tavuk kümesinde intihar etmişti. Kemal Tahir’in kısa bir süre önce dizi olarak çekilip TRT’de yayımlanan Kurt Kanunu adlı romanına da konu olan bu olayın arkasındaki gerçeği araştıran Nuri Sağlam, Kara Kemal’in intihar etmediğini, konuşmasını önlemek için öldürüldüğünü, tavuk kümesinde intihar ettiği iddiasının ise bir itibarsızlaştırma çabası olduğunu iddia ediyor. Devrin gazetelerinde çıkan resimleri de kullandığımız bu önemli yazının ilginizi çekeceğini sanıyorum.

Ahmet Mocan da Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun çocukluğumuzda okuduğumuz, birçoğumuzda tarih sevgisinin uyanmasını sağlayan romanlarını ele aldı. Mocan, Kozanoğlu’nun ilk romanlarında dönemin hâkim tarih anlayışına uyarak Orta Asya Türklerini konu olarak seçtiğini, Osmanlı’yı ele aldığı romanlarında ise eleştirici bir tavır takınarak Osmanlı-Türk ayrımını özellikle vurguladığını gösteriyor.

Prof. Dr. İbrahim Şahin, vefatının 50. yılında andığımız Ahmet Hamdi Tanpınar’la ilgili değerlendirmelerine bu sayıda da devam ediyor. Tanpınar’ın Aydaki Kadın’ıyla Oğuz Atay’ın “Unutulan”ındaki ortak “tavan arası” imaj ve metaforuna dikkatimizi çeken Şahin, “Tanpınar’ın Aydaki Kadın’ında -simge- ve Oğuz Atay’ın “Unutulan”ında -metafor- “tavan arası” literal anlamının dışında; içinde bütün bir geçmişin saklandığı hafızanın karşılığı olarak kullanılmıştır. Tavan arası hafızadır ve asıl ölüm unutulmaktır; bu yüzden yan yana yürüyen ölüler gibiyiz.” diyor.

Said Coşar, bu sayıda da Baykuş adlı piyesi yüzünden “Baykuş” ve “Baykuşçu” diye anılan Halit Fahri Ozansoy’a karikatür tarihimizin penceresinden baktı.

Mehmet Narlı’nın “Modernleşmenin Yücelttiği Kitap” adlı denemesinin ilginizi çekeceğini sanıyorum. Ömer Erdem ise geçen ay kaybettiğimiz “Ulusal Sinema” öncülerinden Metin Erksan’ın sinema hayatı, çektiği filmler ve sinemamıza neler getirdiği hakkında yazdı. İlyas Dirin’in “masalcı dede” Yücel Feyzioğlu’yla yaptığı röportaja da dikkatinizi çekmek isterim. Yıllardır Almanya’da yaşayan ve hayatını Türk çocuklarına masal anlatmaya, onlar için masal yazmaya adayan Feyzioğlu, “Biz onların Çizmeli Kedi’sini, Bremen Mızıkacıları’nı, Pamuk Prenses’ini, Peter Pan’ını ve daha yüzlercesini çocuklarımıza okuturken onlar bizim masallarımızı neden okutmasın? Bunu da hayal ediyor. Dünyanın yeni bir renk kazanacağını şimdiden görüyorum.” diyor.

Feyzioğlu’nun yaptığı önemli bir iş de Türk Dünyası masallarını derleyerek bir dizi hâlinde yayımlamak oldu. Röportaja ek olarak Rosemarie Kuper’in bu diziyi değerlendirdiği yazısını ve Türk dünyası masallarından bir seçmeyi de dikkatinize sunuyoruz.

Bu sayıda ayrıca Bahtiyar Aslan, Hayrettin Orhanoğlu ve Recep Seyhan’ın birer hikâyesini, Kâmil Yeşil’in kısa bir denemesini, İsmail Aykanat, Cengizhan Orakçı, Kalender Yıldız, Mehmet Aycı, Hatice Eğilmez Kaya, Mehmet Özdemir, Mehmet Baş, İlker Nuri, Necip Fazıl Akkoç, Niyazi Mete Gürgan ve Yaşar Beçene’nin de birer şiirini okuyacaksınız.

Kırkambar’ımız da her zaman olduğu gibi dopdolu.

Daha güzel ve daha zengin sayılarda buluşmak üzere…

Muhabbetle efendim.

Beşir Ayvazoğlu

'Edebiyat Ortamı' dergisi 28.sayısında...


İslam milleti, birbirini tanımayan, birbirinin farkında olmayan uluslardan oluşan bir millet desek yeridir. Ne yazık ki yüzyıldır böyle. Yirminci yüzyılın başından beri aramıza çekilen sınırlar adeta gözlere ve kulaklara da sınır oldu. Birbirimizi neredeyse unutmuştuk. Acılarla dolu “Arap Baharı” süreci başladı da birazcık birbirimizi fark eder, ilgilenir olduk. Kardeşin kardeşi görme ve duyma biçiminin en tuhafı bu olsa gerek. Ancak cenaze merasimlerinde görüşebilen küskün kardeşler gibi. Diriliş ve can veriş arasındaki tuhaf ve kritik çizgiden, sadece buradan bakarak görebiliyoruz demek ki birbirimizi! Küçümseme.

Umursamazlık.

Yok sayma.

İlişki biçimlerimizi bunlar belirlemişti hep.

Hepimizin yüzü ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız bir şekilde Batı’ya dönük. Üstelik Batı’ya bile Batı çubuğu üzerinden bakarak ve her şey Batı’dan ibaretmiş gibi algılayarak... Batı ilgilerimiz üzerinden bile birbirimizle ilişki kurabilseydik durum belki de bugünkünden daha iyi olurdu. Bu bile olmadı. Bu kadarı bile olamadı.
Siyasetin, edebiyatın, sanatın, şiirin bir bilgi sorunu olmaktan çok kendi öz sesini duyuş ve ona inanış olduğunu; bunun da, daha çok, birbirimizin yüzüne bakarak ve birbirimizin sıcaklığını hissederek gerçekleşeceğini fark edeceğimiz zamanlar umarız fazla uzak değildir. Ve umarız bize acı bedeller ödetmeden gerçekleşir!

*

Enes Talha Tüfekçi, 1991 doğumlu. Enes Talha’nın beş şiirine yer verdik. Bir tür huzur’a çıkarma. Edebiyat Ortamı okurlarının ilk defa şiirlerini okuyacağı arkadaşımız gelecek sayılarımızda şiirlerinin yanında yazılarıyla da yer alacak.

D. Mehmet Doğan’la 23. baskısı yapılan Büyük Türkçe Sözlük üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Bir anlamda “sözlük bilinci”ni yeniden gündeme getiren bu söyleşiyi ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.

Vasfettin Yağız, üniversite öğrencilerinin “internet-şiir” ilgisi üzerine ilginç diyebileceğimiz bir araştırma yaptı.

Şair Hüseyin Alemdar, kısa süre önce vefat eden yönetmen Metin Erksan’ı ve onun sinema anlayışını yazdı. Bir dosttan bir dosta mektup gibi. “İçerden” ve sıcak bir yazı.

Niyazî Mısrî’nin Eşrat-ı Saat adlı risalesi özel okurlarını heyecanlandıracak bir metin. Bir büyük velînin “fark ediş” anlarından bir damla. Zengin İslam geleneğinin bu tür özel metinlerini zaman zaman okurlarımızla paylaşıyoruz.

Ne Olmuş Ne Bitmiş bölümü ise bu sayımızda daha canlı ve hareketli oldu.

Diğer şiir ve yazılarımız da sıcaklığı ile okuru yakalayacak diye düşünüyoruz.

*

İyi okumalar.

Mustafa Aydoğan

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com