2012-10-31

191. Hece: Yazarlar ve Klasikleri

Kasım 2012

EDEBİYAT GÜNDEMİ


Necip Tosun/İnternet, Kitaplar Arasında Adaleti Sağlayabilir mi?   
Handan Acar Yıldız/Onuncu Köy Tren Vagonu 
Petek Sinem Dulun/Mehmet Erte ile Sahte Romanı Üzerine Söyleşi: "Metin de ‘Okunma’nın Sancısını Çeker." 
Robert McCrum/Profesyonel Kitap Eleştirmenleri Amatörlerden Daha İyi mi? 
Hasan Aycın/Çizgi 
Hüseyin Atlansoy/Köşk 
Hayriye Ünal/Önemsiz Kanıtlar Kavşağı 
Ömer Aksay/Hayat Memat Meselesi 
Ali K. Metin/Devlete Evet, Devlete Hayır: Bir Bir Bismillah    
Ali Emre/Ganimete Giriş/İnşaatta Çalışan 11 İşçi...  
Gönül Yonar/İslam Kozmolojisinde Sanatın İzleri 
Murat Erol/Postmodern Parçalanmaya Karşı Bütünsellik, Tutarlılık ve Yerlilik 
Necip Tosun/Hikâyenin Çağrısı 
Ali K. Metin/Devriye 

DOSYA: YAZARLAR VE KLÂSİKLERİ

Ali Galip Yener/Edebiyatta Klâsik Kavramı ve Edebi Kanon Karşısında
Yazarın Endişesi Üzerine 
Rasim Özdenören/Benim Klasiklerim 
Celâl Fedai/Klasik Eserin Mübdii: Şu Toprak Yurtta Altın Gömüleri  
Zekeriya Başkal/Edebiyat Kanonunun Kanununu Kimler Koyuyor? 
Ali Ayçil/Madame Bovary ile Mr. Blomm Arasında Kalmak! 
Lütfi Bergen/Klasik Var mı? 
Necati Mert/Klasikler Üstüne 
Hüseyin Su/Edebiyatın ve Sanatın Açık Damarları: Klâsikler 
Kemal Gündüzalp/Klasiklerin Gücü 
İbrahim Demirci/Klasik Denince 
Ömer Aksay/Hangi Klâsik? 
Adnan Özyalçıner/Aslolan Kitaptır 
Feridun Andaç/Okurluğumuzun Dönemeçlerinde Klasikler 
Mihriban İnan Karatepe/Niçin Klasik Okurum? 

Mehmet Solak/Frida 
Ayşe Sevim/Ateş Etme 
Dilek Kartal/-Panik Atak-
Ümit Zeynep Kayabaş/Yansıma 
Ertuğrul Rast/Dipnot Caddesi 
Fatih Mutlu/Söz Üstüne Bastığımdır 

Liman Mehmetcihat/Cv Örneğine Uçak Çekmek 
Hayriye Ünal/Oturum: Genç Şair: Ne Onunla Ne de Onsuz    

Merve Koçak Kurt/Ay Yarım-Ay 
Mustafa Şerif Onaran/Roman Gerçeğinde İnsan 

KİTAPLIK
Yusuf Turan Günaydın/Esir Bir Rus Diplomatın Gözünden İstanbul 
Sonrası Şimendifer    
Eski Türk Edebiyatında Tenkit ve Teori    

2012-10-30

'Ayna İnsan' dergisi 5. sayısında


                                                            
  Ekim-Kasım-Aralık 2012 


Ayna İnsan, 5. sayısıyla okurla buluşuyor. Derginin 5.sayısında Ayfer Feriha Nujen, Bilal Can, Esat Selışık, Fatih Yavuz Çiçek, Hasan Parlak, Ufuk Gökmeriç deneme ve inceleme yazılarıyla, Nijat Aliyev öyküyle, Ferhad Gülsün Ressam Zeliha Demirel ile yaptığı söyleşiyle yer aldılar. 5.sayının şairleri Abdullah Eraslan, Adnan Onay, Engin Sevinç, Fatih Yavuz Çiçek, Furuğ Ferruhzad, Hasan Özlen, İbrahim Eryiğit, İshak Altundağ, İsmail Kemal Durhan, Hüseyin Göksel, Kubilay Bürgan, Mehmet Kuvvet, Metin Dikeç, Müştehir Karakaya, Nihan Işıker, Ömer Turan, Sera Bakır ve Seyit Pelitli.

Ayna İnsan; İz Bırakan Şairler bölümünde Orhan Veli Kanık’ı andı.

6. sayıda buluşmak dileğiyle…

İçindekiler
Ayna İnsan/Sunuş : Hüzün ve Göç Kardeşliği: Sonbahar
Ayfer Feriha Nujen : Sylvia Plath’ın İntiharı Ya da Doğum Lekesi
Bilal Can : Şiirin Görselliği
Esat Selışık : Esaretin Bedeli
Fatih Yavuz Çiçek : Tuğrul Tanyol’dan Orijinal Bir Şiir Segmenti
Hasan Parlak : Düşünce Aynasında Edebiyat ve İdeoloji
Nijat Aliyev : Sürrealist Şizofreni-“K” Sendromu
Ufuk Gökmeriç : Geleneksel Şiirlerle, Divan Şiirlerinde Aşk ve Âşıklık
Söyleşi : Ferhad Gülsun Sordu, Zeliha Demirel Yanıtladı
İz Bırakan Şairler : Orhan Veli Kanık
Ve şiirleriyle
Abdullah Eraslan : Yüzyüze
Adnan Onay : Hüzün ve Sevincin Raksı
Engin Sevinç : İlk Savaş
Fatih Yavuz Çiçek : Güzelbeyaz
Furuğ Ferruhzad : Ben Senden Ölürdüm/Çeviren: Nihan Işıker
Hasan Özlen : Kelebeğin Ölümü
İbrahim Eryiğit : Alan Yazım
İshak Altundağ : Çargâh
İsmail Kemal Durhan : Markiz’e Ağıt
Hüseyin Göksel : Elver Bana
Kubilay Bürgan : Aşk Şiiri
Mehmet Kuvvet : Uzun Irmaklar Güzü
Metin Dikeç : Zuyüf Akçe
Müştehir Karakaya : Gitme
Nihan Işıker : Dejavu
Ömer Turan : Başucu Sorusu
Sera Bakır : Sitem
Seyit Pelitli : Marla’ya Denilmek Üzere

Ayna İnsan dergisini temin edebileceğimiz yerler;
Ayna İnsan 5.Sayısı İstanbul’da Beyoğlu Mephısto, Ankara’da Kurtuba Kitabevi, Turhan Kitabevi, İzmir’de Kemeraltı Salepçioğlu İşmerkezi İnsancıl Yayınları, Alsancak'da Yakın Kitabevi, Adana'da Karahan Kitabevi, Antalya’da AKSAV, Bursa’da ASA Kitabevi, Erzurum'da Üniversite Kitabevi, Giresun’da Truva Kitap Sanatevi, Kahramanmaraş'da İşler Kitabevi, Kırıkkale’de İşler Kitabevi, Konya’da Gençlik Kitabevi, Mersin’de Tekağaç Kitabevi ve Ütopya Kültür Merkezi, Samsun’da Deniz Kültür Merkezi, Sivas'da Aralık Kitap Kafe, Trabzon’da Trabzon Sanat Evi Evi’nden temin edilebilir.


İletişim: 
aynaveinsan@gmail.com

2012-10-29

Edebiyat Akşamları etkinliğinin ilk konuğu Ahmet Kekeç


Düzenlediği etkinliklerle kültür ve sanatın yerel ve ulusal platformlarda öncü bir kurumu haline gelen Bursa Kültür AŞ’nin, ilkini bu ay gerçekleştireceği Edebiyat Akşamları, bundan sonraki aylarda da kültür, sanat ve edebiyat dünyamıza mührünü vurmuş isimleri misafir edecek.
 
Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından düzenlenen Edebiyat Akşamları’nın ilki 31 Ekim 2012 Çarşamba günü akşamı gerçekleştirilecek.

 Saat 19.30’da İbrahim Paşa (Mahkeme Hamamı) Kültür Merkezi’nde söyleşi formunda düzenlenecek olan Edebiyat Akşamları’na edebiyatçı yazar ve Star Gazetesi köşe yazarı Ahmet Kekeç katılacak.

Ahmet Kekeç kimdir?

Ahmet Kekeç, 1961’de Malatya’da dünyaya geldi. Gazi Eğitim Enstitüsü’ndeki öğrenimini yarıda bırakan yazar, Aylık Dergi, Mavera, Yönelişler dergilerinde hikâye, deneme ve eleştirilerle yazı hayatına başladı. 1985’te yayımlanan Son İyi Şeyler adlı kitabıyla edebiyat dünyasında haklı bir yer edindi. Bir kısmı gazete yazılarından oluşan kitapları bu tarihten itibaren hızla yayımlandı.

Yazarlık hayatının sonraki dönemlerini gazetecilikle süsleyen Ahmet Kekeç, Milli Gazete, Yeni Haber, Zaman, Vahdet, İmza, Akit, Yeni Şafak gibi gazetelerde muhabir, editör ve köşe yazarı gibi görevlerle çalıştı. Kekeç, 2006 yılından beri Star Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapmaktadır.

Bunların yanı sıra bir dönem bir grup yazarla birlikte özel bir TV’de Memleket Meselesi adlı tartışma-sohbet programı yapan Ahmet Kekeç, benzeri bir TV programını arkadaşlarıyla birlikte Derin Mevzu adıyla sürdürmüşlerdir.

Gazete yazıları 1997’de MGV Gençlik Dergisi ve ayrıca Türkiye Yazarlar Birliği tarafından ödüllendirilen Ahmet Kekeç, köşe yazarlığının yanı sıra hikâye, deneme, günlük ve özellikle de romanlarıyla kendisinden söz ettirmiştir.
Ahmet Kekeç’in yayınlanmış kitaplarından bazıları şunlardır:

Son İyi Şeyler, Derin Roman, Yağmurdan Sonra, Kalanlar, Kanamalı Haydut, CİA ve 12 Eylül, Beni Türk İmamlarına Emanet Ediniz, İnek Sosyalizmi, Atam Sen Kalk Ben Yatam, Yurtta Sus Cihanda Sus, Maalesef Türkiye, Gazeteciyim Ama Tedavi Görüyorum, …


Her ay bir edebiyatçı yazar…

Düzenlediği etkinliklerle kültür ve sanatın yerel ve ulusal platformlarda öncü bir kurumu haline gelen Bursa Kültür AŞ’nin, ilkini bu ay gerçekleştireceği Edebiyat Akşamları, bundan sonraki aylarda da kültür, sanat ve edebiyat dünyamıza mührünü vurmuş isimleri misafir edecek.

Hazırlık ve sunumunu şair ve yazar Cevat Akkanat’ın yapacağı Edebiyat Akşamları, her ayın son Çarşamba günü akşamı İbrahim Paşa Kültür Merkezi’nde edebiyatseverlerin ilgisine sunulacak.

İbrahim Paşa Kültür Merkezi’ni tanıyalım…

Edebiyat Akşamları etkinliğinin yapılacağı İbrahim Paşa Kültür Merkezi, halk arasında Mahkeme Hamamı olarak da biliniyor ve Bursa’nın şehir merkezi olan Heykel’de, Bursa Anadolu Kız Lisesi yanında bulunuyor.

Vakfiyesinden öğrenildiğine göre; Çandarlı İbrahim Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa tarafından 1421 tarihinde yaptırılmıştır.

Eser Osmanlı mimarisindeki çifte hamam grubundan olup, kubbeli mekânlarının yanı sıra iç içe eyvanlar da uygulanmıştır.

Taş ve tuğladan yapılmış olan hamam, vakıf kayıtlarından öğrenildiğine göre 1490, 1593 yıllarında onarılmıştır.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi ve kültürel mirasın ayağa kaldırılması projeleri kapsamında restore edilerek 4 Şubat 2012 tarihinde şehre tekrar kazandırılan tarihi Mahkeme Hamamı’nın büyük bir bölümü kültür merkezi olarak işlevselleştirilmiştir.

 

2012-10-23

Edebiyat, kültür, sanat dergisi 'Mesel'

Yıl: 1  Sayı: 1

 “Doğu kültürü mesel kültürüdür”

Yıllanmış edebiyat dergilerinin bile kapandığı / kapanmaya yüz tuttuğu bir zaman diliminde yola çıkmak, edebiyattan şiirden yana henüz ümitlerin tamamen bitmediğini göstermektedir.

Kütüphanelerin yerini, bu arada edebiyat dergilerinin yerini, bilgisayarların aldığı bir zamanda dergi çıkarmak, bir sürü sıkıntıyı peşinen kabul etmek demektir. Çıkabilen dergilerin çok az sattıkları hatta neredeyse birkaçı dışında parayla satılmadıkları bilinmektedir. Bir edebiyat dergisinin kendi masrafını çıkarabileceğini sanmıyorum.

Sözü, Mesel’e getirmek istiyorum. Mesel, uzak ve küçük bir şehirde, ülkenin batısından bakıldığında görülmeyen, ismi dahi duyulmayan bir şehirde çıkıyor. Ağrı Dağı’nın eteklerinin dibinden bir bulaktan çıkar gibi taze olan bu dergi, Iğdır’da yola koyuldu ve bu şehrinin küçüklüğünün rağmına metropollere meydan okuyan bir dergi. Gücünü ise Doğu’nun eşsiz coğrafyasından, karlı yüce dağlarından, kervan yolları gibi okyanusları besleyen kutsal metinlerde adı okunan kadim nehirlerinden, baharla yeşeren dağ meltemleri ile titreyen envai çeşit kır çiçeklerinden, çok belirgin olarak yaşanan iklimlerinden alıyor. Asıl önemlisi dünyanın en kadim en zengin kültürlerinin buluşma ve sentezlenme yerlerinden biri olan Anadolu insanının zengin hayal gücünden alıyor.

Mesel’in genel yayın yönetmeni Dinçer Ateş, ve yayın kurulu; Mustafa Alagöz, İsmail Aykanat, Nusret Yılmaz, Nagehan Köksal, Murat Doğan öncülüğünde yola çıkışının ilk meyvesi çıktı.

Değişik sayfa yapısı ve usta şair ve yazarların yanında genç isimlere de yer vermesiyle dikkat çekiyor Mesel. Yaşar Bedri, Nurullah Genç, Mustafa Özçelik, Nurettin Durman, Müştehir Karakaya, Mustafa Alagöz, Sabri Kaplan, Nagehan Köksal, İbrahim Tüteng, Mustafa Karaosmanoğlu, Bekir Şakir Konyalı, Ferhat Bayat, Arif Bilgin, İsmail Aykanat gibi şairleriyle; Aslınur Akdeniz, Ali Ceyhan, Ali Çelebi, Musa Ölmez gibi hikâyecileriyle; Ömer İdris Akdin, Hisan Zehra Kıran, Vefa Taşdelen ve Dinçer Ateş gibi denemecileriyle dikkat çekiyor. Abdurrahman Adıyan, eleştiride; İhsan Işık, gezi yazısı türünde; Zeki Taştan, Nusret Yılmaz, Murat Kına, makalede Mesel’de yer alan isimler. Ve röportajı ile mesel’e anlam kazandıran Rasim Özdenören tabi ki…

Ayrıca, her sayıda daha farklı kalemler de göreceksiniz. Edebiyatın yanı sıra akademik bakış açısıyla da hayata bir pencere açmayı tasarlıyor mesel…

Mesel’in yazı kadrosunda, bir akademik çevre de yer almaktadır. Mesel’i diğer dergilerden ayıran bir yön de bu. Prof. Dr. Yavuz Demir,  Prof. Dr. Şaban Sağlık ve Yrd. Doç. Dr. Dursun Ali Tokel gibi isimler bunlardan bazıları. Bunlara Prof. Dr. Vefa Taşdelen ve Doç. Dr. Zeki Taştan’ı da eklersek, Mesel’in sağlam bir akademik kadrosu olduğunu söyleyebiliriz. Oturmuş, kendine has üsluplarıyla dikkat çeken akademisyenler, şurası kesindir ki, dergiye fikirsel bir soluk kazandırmışlardır.

“Mesel, iddialı bir dergi” derken umarım üstatları gücendirmiş olmayız ve böyle bir hataya düşmekten ar ederiz. Bilgisayar karşısında ilgi kaybeden edebiyat dünyamıza yeni bir duruş getiriyor. Bu duruş onurlu, bu duruş samimi, bu duruş efendice…

Yazarın sorumluluğu, eserinin arkasında durabilmektir. Mesel yazarlarında bu bilinci bulabiliriz. Umarız yarın bunu görebiliriz. İsteriz ki, sanatkârlar, gündemin potasında erimek durumunda kalmasınlar. Yine umarız ki sanatkârlar sağlam ve sağlıklı bir yapıyla geleceğe kalacak eserler üretebilirler.

Şeyh Galib’in dediğini “Mesel’in” yazarlarına uygulamak istersek, ilk sayıdan pek anlaşılmasa da ilerde anlaşılabileceğine inanıyoruz, yerinde bir söz söylemiş oluruz.

 “Zannetme ki şöyle böyle bir söz
Gel sen dahi söyle böyle bir söz”
                                  Şeyh Galib

Meselle hayata farklı bir açıdan bakabilmeniz dileğiyle. İyi okumalar efendim…

İçindekiler

Başlarken …………………………………………………………………………………..Dinçer Ateş
Edebi metni kura(m)sız oku(t)mak……………………………..………………………….Yavuz Demir
Mesel mesel İçinde ………………………………….......……….……………………Dursun Ali Tökel
Anlatmak Yaşamaktan Daha Zor………………………………………………...…………Şaban Sağlık
Siyanür………………………...……………………………………………………………..Yaşar Bedri
Üryan…………………………………………………………………………………....Mustafa Özçelik
Sözü Yükseltme Vakti………………………………………………..………………..Ömer İdris Akdin
25…………………………………...…………………………..……………………….Aslınur Akdeniz
Edebiyat ve Sosyal Sorumluluk…………………………………………...…………………Zeki Taştan
Iğdır’ın Al Elması……………………………………………..……….…………….Muştehir Karakaya
Tiyatro Tartışmasına Farklı Yaklaşmak  veya Ezber  Bozan Bir Bakışla Tiyatro…………..Dinçer Ateş
Turuncu………………………………………………...……………………………Bekir Şakir Konyalı
Metruk……………………………...……………………………………………………..Nurullah Genç
Düş ve Gerçek……………………………………………..………………………………..Musa Ölmez
Anlatabildim mi………………………………………………………………………Hisan Zehra Kıran
Hüzne Yürüyen Derviş……………………………………………………………..……….Ferhat Bayat
Talat Sait Halman ve Tuyuğun Dirilişi………………………………………………..…..…Murat Kına
Rasim Özdenören İle Söyleşi……………………………………………..röportaj(Ankara Temsilcileri)
Rücu ………………………………………...………………………………………….…..Sabri Kaplan
Onuncu Gezegen…………………………………………………….………….........………..Ali Çelebi
Gözyaşları……………………………………………….…………………….…………İbrahim Tütenk
“Sabahattin Ali,İnsan ve Eser” hakkında yada “Yalnız Yaşayan ve Yalnız Ölen İnsan”...Nusret Yılmaz
Frankfurt Operasında Özel Bir Gün……………………………………………………………İhsan Işık
İki Çiğ Tanesiydik……………………………………………………………………….Mustafa Alagöz
Dilbilgisi……………………………………………..………………………………….Nagehan Köksal
Şahit ve Sahip…………………………………………………......………….……………….Ali Ceylan
Aramak Görmekten Güzelmiş………………………………………………………..….……Arif Bilgin
Yeryüzü Serüveni………………………………………………….………..….Mustafa Karaosmanoğlu
Açılsa Kapıları Aşkın…………………………………………………………….…….Nurettin Durman
Vazgeçmeler Hastalığı……………………………………………………….…………..İsmail Aykanat




İrtibat:
Iğdır Milli Eğitim Müdürlüğü/Ar-Ge Birimi
Söğütlü Mahallesi, İrfan Caddesi, 76000, Merkez Iğdır
Telefon: 0476 227 66 19 Fax: 0476 227 66 18 Gsm: 505 541 52 12
meseldergisi@gmail.com
mesel76@hotmail.com.
facebook.com/ meseldergisi
                                                                           

Mustafa Alagöz

2012-10-22

'TYB Akademi’nin 6. sayısı yayınlandı


Dört ayda bir yayınlanan hakemli dil, edebiyat ve sosyal bilimler dergisi TYB Akademi’nin 6. sayısı yayınlandı. Balkan Savaşları’nın 100.Yılında Büyük Göç ve Muhaceret Edebiyatı Özel Sayısı olarak hazırlanan dergi, konunun toplumsal alandaki yansımaları ile zenginleşen edebî metinlere odaklanmasıyla, Balkan Savaşları üzerine yapılan kolektif çalışmalara kıyasla bambaşka bir nitelik kazanıyor.

Suat Zeyrek “Balkan Savaşları’nda Trakya Cephesi’nin Erken Çöküşü Üzerine Bazı Düşünceler” başlıklı makalesinde I. Balkan Savaşı’nın kaybedilmesi sürecinde Trakya cephesinde alınan yenilginin sebepleri üzerine ufuk açıcı birtakım değerlendirmelerde bulunurken, Tuncay Bilecen “Balkan Savaşları Sonrasında Ortaya Çıkan Göç Hareketleri ve Muhacirlere Yapılan Sosyo-Ekonomik Yardımlar” başlıklı makalesiyle sürecin, devlet mekanizması tarafından nasıl karşılandığını irdeliyor.

İsmail Arslan’ın “Zorunlu Bir Göç Hikayesi Olarak Mübadele” başlıklı çalışması ise göç hareketleri üzerine çok daha genel bir çerçeve çizme gayretinde. Güngör Göçer’in “Balkan Harbi Sonrası Bir Özeleştiri Örneği Olarak Kırmızı Siyah Kitap 1328 Faciası” başlıklı makalesi, bugüne kadar çok az kimse tarafından bilinen Ahmed Cevad’ın kitabı üzerine değerlendirmelerde bulunuyor.

Doç. Dr. Rıdvan Canım’ın “Osmanlı Asırlarında Balkanlarda Türk Edebiyatı” başlıklı makalesi edebî değerlendirmelere sağlıklı bir çerçeve çizilmesini kolaylaştırıyor. Canan Sevinç’in “Emine Işınsu’nun Azap Toprakları ve Çiçekler Büyür Adlı Romanlarında Balkan Türkleri, Göç ve Kimlik Buhranı” başlıklı makalesiyle H. Harika Durgun’un “Sanatkâr Aristokratlığından Cemiyetle Barışma Yolunda Yakup Kadri’nin Rahmet Hikayesi” başlıklı makaleleri edebi metinlerde Balkan savaşları ve göç hareketlerinin nasıl değerlendirildiğine dair daha özel alana yoğunlaşmış iki metin olarak dikkat çekiyor.

Belkıs Gürsoy’un “Türk Romanında Balkan Savaşları” başlıklı çalışması ise konu başlığının genelliğinin üstesinden gelmeyi başarmış ufuk açıcı bir metin.

Tartışma ve Kitabiyât bölümünde yer alan metinler de en az akademik metinlerin yer aldığı bölüm kadar dikkat çekici ve zengin bir içeriğe sahip… Ahmet İnan’ın Türkiye’de din eğitiminde oldukça etkili olmuş ve bir dönem Balkanlarda yaşamak zorunda bırakılan Mustafa Hayri Efendi üzerine kaleme aldığı metin oldukça toparlayıcı.

Asım Öz’ün Ziya Şakir’in bir yayınevi tarafından yeniden yayınlanan kitapları üzerinden kaleme aldığı “Ziya Şakir’in Balkan Savaşları Tanıklığı Üzerine Bazı Notlar” başlıklı makalesi ve Hamdi Akyol’un Balkan Savaşları’nın 100. Yılında Balkan Savaşları üzerine yapılan yayınları değerlendirdiği çalışması kitabiyat bölümünün oldukça zengin bir içeriğe sahip olmasını sağlıyor.

İskender Gümüş ise Kırklareli Üniversitesi ile Bağcılar Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Uluslararası Balkan Sempozyumu üzerine notlarını okuyucu ile paylaşıyor.

Genel Yayın Yönetmenliğini Öner Buçukcu’nun yaptığı TYB Akademi Dergisi Balkan Savaşları’nın 100. Yılında Büyük Göç ve Muhaceret Edebiyatı sayısının ardından 2013 yılındaki ilk sayısında Türkiye’de Düşünce ve Yaşayan Düşünce Adamları başlıklı bir dosya hazırlayacak. 2013 yılı Mayıs ayında yayınlanacak 8.sayısında “Türkiye’de Tarih Yazımı ve Yaşayan Tarihçiler” başlıklı bir dosya hazırlamayı planlayan TYB Akademi, Türk düşünce hayatına yeni ve dinamik bir soluk getirmiş bulunuyor.

2012-10-20

'Yolcu' dergisinin 69. yürüyüşü

“GERÇEĞİN ÇÖLÜ”

BU SAYIDA:
*ferhat kalender *mehmet aycı *ömer idris akdin *betül tarıman *bilal can *erdal kurgan *yaşar bedri *rabia gelincik *müştehir karakaya *sulhi ceylan *taner cindoruk *ismail aykanat *faik öcal *atasoy müftüoğlu *yaşar kaya *hares yalçi *a. vahap dağkılıç *ömer çoban *hüseyin güç *sümeyye asa *hikmet kızıl *ferhat özbadem *gülnaz eliaçık *mustafa uçurum *eyyüp akyüz *baran aydın *semih bolat *banu özbek *bünyamin doğruer *tarık sezai karatepe *rıza kemal g. *mahir müjde 


MECMUANIN ORTA YERİ: FAİK ÖCAL, BERAT DEMİRCİ’Yİ KONUŞTURDU;


“Bugün söylenenler çok umurumda değil, gelecekte söylenecekleri de bilemeyiz. Ha bir de gözümden kaçmıyor birbirlerini ağırlayarak denemeci patenti oluşturmak isteyen gruplar, donanmalar var. Ben ise donanmaya yazılanlardan değil, korsanlardanım. Yerli ve yerince kalmanın bugünün edebiyat vasatında tek yolunun korsanlık olduğunu düşünüyorum; eyliyorum. Kendi ülkemin denizlerinde ve ırmaklarında korsanlık yapmak zorunda olduğumu hissediyorum, bu başkalarını bağlamaz. Bugün gelenek adına konuşanlar, yazanlar neo-pozitivist çizgiler taşımaktadırlar. Bunların çoğunun derdi “Ben sizin bildiğiniz Müslümanlardan yahut İslamcılardan değilim!”den ibarettir…”


FERHAT KALENDER, SEYİR DEFTERİ’NDE “OLMAKTA OLANA HAKİKATİN EVRENİNDEN BAKMAYI” DENEDİ:


“Hikmetin rahminde olgunlaşmamış her bilgi insanoğlunu idraksiz bir nesneye dönüştürür. Dünyevileştirilmiş zihinler, küçük hesapların arasında git-gellerle tanımlanmış köleler üretir. Mümin oluşumuzun bizlere kazandırdığı yüksek irfan hali ile yeryüzünü okumamız, hayatı ilahi hakikat ve adalet merkezli sınamamız gerekirken, kimliğimiz ve kişiliğimiz sekülarize edilerek çevremizde olan bitenleri dünya tamahı üzerinden tanımlıyoruz. Böyle olunca hakikatin üzerimize düşüreceği rahmet ve bereket halesi kaybolup gidiyor. Kuru ve yoz ideallerle, kör ve şaşkın bir biçimde bizler için kurgulanan büyük-albenili hapishanelerde kendimizi tüketmeye başlıyoruz.”


ATASOY MÜFTÜOĞLU, “BÜYÜK HAKİKATİ GÖRMEK” İLE MERAMINI ANLATMAYI SÜRDÜRDÜ:


“Bugünün tarihi içerisinde nasıl bir konum almamız gerektiğine, nerede ve nasıl durmamız gerektiğine, kime muvafakat, kime muhalefet edeceğimize yeni kolonyalistler karar veriyor. Müslümanlar modern tarihin, modern seküler sistemin kendilerini nasıl şeyleştirdiğinin maalesef farkında değildir. Şeyleştirilen zihinler hiçbir zaman büyük hakikatleri, büyük sorunları göremezler, büyük fikirlere/ düşüncelere/ ufuklara sahip olamazlar. Şeyleştirilen zihinler yalnızca talimat almaya elverişlidirler. Şeyleştirilen zihinler, klişeler, sloganlar, kalıplar ve nefretle yalnızca yüzeyler üzerinde konuşabilirler.”


İrtibat:
Kale mah. Kazımpaşa cad. Akman iş merkezi 18 / 2 Samsun
0362 431 14 44
yolcu@yolcudergisi.com
www.yolcudergisi.com

2012-10-19

'Kuyudaki Koro' dergisinin güz sayısı

Geçtiğimiz Ocak ayında Maraş’ta yayın hayatına giren Kuyudaki Koro Edebiyat dergisinin dördüncü sayısı yayınlandı. Bünyamin K. Harun Balcı ve Hasan Yasin Altıner yönetiminde yayınlanan derginin görsel yönüyle öne çıktığı görülüyor. Fotoğraf ve resimlere bolca yer verilen dergide söyleşi, dosya, polemik yazılar gibi konuların yer almadığını görüyoruz. Genel olarak şiir, öykü, deneme, çeviri yazılar yer almakta. İlk sayıda “Cam Kenarı” başlığı altında sürdürülen deneme yazılarında bu sayıda Cenk Işıldaklı, Pelin Yılmaz, Kerem Alihan, Kübra Duygal, Beşir Tütüncü yer alıyor.

Kuyudaki Koro dergisinin bu ayki öykücüleri ise Zeynep Altınyepe, Elif Pnar, Oktay Orhun, Engin Elman.
Ömer Yalçınova, öykücü “Edgar Keret hakkında birkaç not” başlığıyla sanatçı için genel bir değini yapmış. Sibel Atasoy, Melih Tuğtağ, Davut Bayraklı, Sevil Kuzu’nun yazılarının yer aldığı derginin şairleri ise Ersun Çıplak, Bünyamin K., Soner Sancaktepe, Melih Tuğtağ, Hayrullah Safa, Betül Yegül, H.Yasin Altıner, Harun Balcı, Bilal Can ve Meryem N. Yavuz 

İrtibat:
kuyudakikoro2012@gmail.com

2012-10-18

BİR NOKTA aylık edebiyat dergisi

          
BİR NOKTA aydınlığında buluşmak güzel. BİR NOKTA aylık edebiyat dergisinin 129.sayısı..
Ekim 2012, Sayı: 129

2012-10-17

'Akpınar' dergisi 41. sayısında


Eylül-Ekim 2012

Niğde'den bir ses 'Akpınar'... Edebiyat, kültür-sanat dergisi 'Akpınar' 41. sayısı ile okuyucularını selamladı.

Yine şiirle başlıyoruz. İsmail Özmel, yurtdışı seyahatten İstanbul’a dönünce, Boğaziçi’ndeki bir akşamın ilhamıyla “Meçhul Gemi” ’yi yazdı, sıcağı sıcağına buraya aktardık. 

Ali İhsan Kolcu “Sonsuzluk Yolcusu” adlı şiiri ile gül dikmeye gidişini anlatıyor. Yahya Akengin, doğduğu şehir Bayburt’u, Engin Namlı “Gurbet sancısı”, Abdullah Satoğlu “Nerede?”, Fatma Çetin Kabadayı “Aşk” adlı şiiri ile, Abdülkadir Güler hayat arkadaşına sesleniyor, Mehmet Baş “Kıbrıs”, Mehmet Bahsi “Hüzün Yağar Dağlara” adlı şiirleri ile sayfalarımızı süslediler.

Erdinç Demiray “Ahıska Türklerinde Doğum Adetleri ve uygulamaları”, İsmail Özmel Mehmet Akif’in Fransızca Öğrenmesi, Murat Soyak’ın Ahmet Haşim, Niğde’den Bildiriyor” başlıklı yazısını, Ömer Aydoğan “Eleştirinin Namusunu Kurtaran Kitap: Karaca Oğlan Der ki, Hayrettin İvgin “Halk Şiirinde Pîr Sultan Abdal’ın Yeri Önemlidir, Nevin Akbulut’un “Kız Kulesinden Denize” başlıklı, Lokman Zor’un “Bir Gece, Bir Kadın, Bir deli ve Biraz Merhamet” başlıklı hikâyesini, Ömer Faruk Hüsmüllü’nün “Oruç Baba’dan Aforizmalar-1” yazısını, aramızdan ayrılan tarihçi-yazar Altan Deliorman’la ilgili yazımızı ilgiyle okuyacağınıza inanıyoruz.

Daha güzel sayılarda buluşmak dileği ile hoşça kalın, sağlıcakla kalın.

İsmail Özmel

İrtibat:
Yeni Çarşı İş Merkezi B Blok No:1/5 NİĞDE
ismailozmel@hotmail.com
0388 2131250

2012-10-12

Şiirin Hece Taşları ve Edebiyat Akşamları başlıyor

Etkinlikleriyle sadece Bursa'da değil, ulusalda öncü kurum haline gelen Bursa Kültür AŞ. yeni sezonu açıyor...

KÜLTÜR A.Ş' DEN YENİ KÜLTÜREL FAALİYETLER

Düzenlediği etkinlikler ve yayınladığı kitaplarla sadece Bursa’da değil, ulusal platformda da öncü bir kurum haline gelen Bursa Kültür A. Ş., yeni sezona farklı kültür sanat faaliyetleriyle giriyor.

Farklı etkinliklerle Bursalıların ilgi ve beğenisini kazanan Bursa Kültür A.Ş.’nin yeni hamleleri arasında özellikle önümüzdeki günlerde başlayacak olan edebiyat ağırlıklı iki etkinlik dikkat çekiyor. Bu etkinlikler, şair ve yazar Metin Önal Mengüşoğlu tarafından sunulacak olan Hece Taşları programı ile şair ve eğitimci Cevat Akkanat’ın hazırlayacağı Edebiyat Akşamları programıdır.

Şiirin Hece Taşları

Düşünce adamı, şair ve yazar Metin Önal Mengüşoğlu’nun hazırlayıp sunacağı Hece Taşları programı her ayın ikinci haftasında Çarşamba günleri akşamı saat 19.30’da düzenlenecek. Heykel bölgesindeki İbrahim Paşa Kültür Merkezi (Mahkeme Hamamı)’nde icra edilecek olan program, adını Yunus Emre’nin bir şiirinden almış:

“Yûnus der ki, gör takdîrin işleri,
Dökülmüştür kirpikleri, kaşları,
Başları ucunda hece taşları,
Ne söylerler, ne bir haber verirler!..”

Hece Taşları etkinliği ile sanatı,  kişiliği ve eserleriyle Türk Edebiyatı’nı etkilemiş, pek çok şair, yazar ve sanatçının yetişmesine vesile olmuş; kendine özgü yeni bir poetika oluşturmuş ve bugün hayatta olmayan, edebiyatımızda belirli bir mihenk taşı olarak yer almış şairlerimizin çeşitli yönleriyle tanıtılması amaçlanmış.

Hece Taşları programı içinde Yunus Emre, Mehmet Akif, Necip Fazıl, Nazım Hikmet, Sezai Karakoç gibi şairlerin yanı sıra Klasik Halk ve Divan şiirlerinin önemli temsilcileri de yer alacak.

Hece Taşları’nın ilk programı ise 17 Ekim Çarşamba akşamı icra edilecek. İlk programda Metin Önal Mengüşoğlu’nun konusunu Yunus Emre oluşturuyor: “Yunus Emre: Türkçenin Sütdişleri”…

Edebiyat Akşamları yeniden…

İbrahim Paşa Kültür Merkezi (Mahkeme Hamamı)’nde icra edilecek ikinci program Edebiyat Akşamları adını taşıyor. Bursalıların yabancısı olmadığı Edebiyat Akşamları etkinliği, birkaç yıl aradan sonra yeniden düzenleniyor.

Cevat Akkanat’ın sunacağı Edebiyat Akşamları programı her ayın son haftası Çarşamba günü akşamı saat 19.30’da yapılacak. İlk program ise Star Gazetesi yazarlarından Ahmet Kekeç ile 31 Ekim 2012 tarihinde gerçekleştirilecek…

İbrahim Paşa Kültür Merkezi’ni tanıyalım…

İbrahim Paşa Hamamı olarak da bilinen Mahkeme Hamamı, Bursa’nın şehir merkezi olan Heykel’de Bursa Anadolu Kız Lisesi yanında bulunuyor.

Vakfiyesinden öğrenildiğine göre; Çandarlı İbrahim Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa tarafından 1421 tarihinde yaptırılmıştır.

Eser Osmanlı mimarisindeki çifte hamam grubundan olup, kubbeli mekânlarının yanı sıra iç içe eyvanlar da uygulanmıştır.

Taş ve tuğladan yapılmış olan hamam, vakıf kayıtlarından öğrenildiğine göre 1490, 1593 yıllarında onarılmıştır.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi ve kültürel mirasın ayağa kaldırılması projeleri kapsamında restore edilerek geçtiğimiz ay tekrar şehre kazandırılan tarihi Mahkeme Hamamı’nın büyük bir bölümü kültür merkezi olarak işlevselleştirilmiştir.

2012-10-07

'İnceeleyen' kitap eleştiri ve tanıtım dergisinin 13.sayısı


Müziği okumak ya da mırıldanmak…
“Müzik okunabilir mi?” diye düşünmeyin; müzik, her haliyle okunabilir satırlardan ibarettir çünkü.
Hayalperest bir gezginin ruhsal aforizmaları olarak çarpsa da gözümüze; bu kavramlardaki gerçeklik, hayatımızın ve dahi edebiyat dünyamızın her lahzasında bir karşılık bulur da doğuverir gönlümüze.
Çünkü bu kelimelerin altına öylesine geniş coğrafyalar sığdırabilirsiniz ki; kimileri için sıradan ve hiçbir anlamı olmayan rüzgâr bile mırıldanabilir size, hayat eksenli notaların ahengini.
Sahi; ritimlerin dilini çözmek büyük bir ustalık mı ister, yoksa olağan dışı yeteneklere sahip olmayı mı gerektirir? İşte muamma burada başlamakta… Ve her şey bir yana; dinlerken tamamen sıradan ve sadece zamanın anlamını yüceleştiren ritimlerin derinliklerine indiğimiz vakit, şiirler, masallar, öyküler ve efsaneler can bulur da muhabbet makamında çıkıverir karşımıza.
Hayatın her merhalesi müzikle yoğrulmuştur; okumasını yahut kim bilir mırıldanmasını bilene.
Gün olur, en mutlu anınızda, konuşmanın kifayetsiz kaldığı durumların üstesinden gelmek adına, kalpten gelen notaların ahengiyle mırıldanarak haykırırsınız sevdanızı sevdiğinize. Gün olur, bir sığırcık kuşunun kanat sesiyle kavrarsınız hayatın anlamını. Gün olur, çalıştığınız fabrikadaki makine seslerinin ritimleriyle yakalarsınız kutsallığını emeğin, sevdiğinize yaktığınız bir türkü eşliğinde. Ya da gözlerinizi kapatıp yaşamın kendi doğasında gizlediği müziği dinleyebilir ve okuyabilirsiniz.
Evet, bu sayımızın dosya başlığı: Okunabilir Müzik ya da Mırıldanmak. Uzun bir aradan sonra böylesine gizemli bir dosya konusuyla okuyucu karşısına çıkmak bizim için heyecan verici olsa da bu başlığın gündelik hayatın ritimsel sirkülâsyonu içerisinde çaba sarf ederek belirlenen bir konu olmadığını da bilmenizi isteriz. Hayatın ahengine müzikal bir bakış; beğenerek okuyacağınızı umuyoruz.
İnceeleyen’in diğer cephesine gelecek olursak; bu ay, ciddi bir okuyucu kitlesinin sabırsızlıkla beklediği “Yedinci Gün”ü Hatice Eğilmez Kaya ince’eledi. Öbür taraftan; Murat Soyak, Sedat Sezgin, Osman Aytekin, Fatih Budak, Fırat Kaya, Mahir Kahraman, Yılmaz Deniz gibi dergimizin önemli isimleri de gündemde olup bitenleri mercek altına alarak size zengin bir sayı daha hazırladı.

2012-10-06

'Türk Edebiyatı' dergisinde 'Balkan Harbi ve Edebiyatımız'



Birinci Balkan Harbi, tam yüz yıl önce 8 Ekim’de başlamış, 30 Mayıs 1913 tarihinde sona ermişti. Bu yedi aylık savaşta yüz binlerce sivil Müslüman katledildi. Vahşi Bulgar askerleri Çatalca’ya dayandılar ve Edirne’ye girip kanlı çizmeleriyle Selimiye’yi kirlettiler, tahrip ettiler. Ve göçler, göçler, göçler... Neredeyse bütün Rumeli’yi kaybettik, Edirne’yi bile… Bu korkunç gerçek, bizim için yüz kızartıcı anlaşma olan Londra Muahedesi’yle resmiyet kazandı. Sadece Edirne’yi daha sonra geri alabildik.


Balkanlar’daki Osmanlı hâkimiyeti her şeye rağmen bir süre daha devam edebilir ve problemler kan dökülmeden çözülebilirdi. Ancak Hakkı Paşa hükümetinin 1910 yılında, bazı tarihçilerin haklı olarak “hamakat şaheseri” dedikleri Kiliseler Kanunu’yla Makedonya’daki Bulgar, Sırp ve Yunan azınlıkları arasındaki ihtilafta âdeta hakemliğe soyunması, böylece Balkan ittifakına yol açması felaketi çabuklaştırmıştır. Öyle akıl almaz hatalar yapılmış ki, bugün bile okurken isyan ediyor insan. Rusya’nın Balkanlar’da savaş çıkmasına izin vermeyeceği yolundaki teminatına güvenilerek Rumeli’de yetişmiş yüz yirmi tabur askerin terhis edilmesi, Sırbistan’ın Almanya’dan aldığı gelişmiş topların Selanik Limanı’na çıkarılıp bizim demiryollarımızdan Belgrad’a nakline izin verilmesi, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan’ın Osmanlı Devleti aleyhinde ittifak kurmak üzere yaptıkları görüşmelerin zamanında öğrenilememesi ve İttihatçı subaylarla İtilafçı subaylar arasındaki siyasî çekişme... 


Mehmed Âkif, Safahat’ın üçüncü kitabı olan Hakkın Sesleri’nde başta İttihatçılar olmak üzere bütün gafil yöneticileri “üç beyinsiz kafa”, Fatih Kürsüsünde ise “beş altı sefil” diye tarif etmiştir.

Balkan Harbi’nde yaşanan büyük acılar en derin ifadesini hiç şüphesiz Mehmed Âkif’in Hakkın Sesleri’nde bulmuştu. Vatansever bir aydın olarak ata yurdunun kaybından duyduğu derin acıyı mısralarına bütün samimiyetiyle döken Âkif ve bu savaşı bizzat yaşamış bir asker olan Ömer Seyfeddin olmasaydı, Balkan trajedisi edebiyatımıza pek yansımamış olacaktı. Ne kadar tuhaf! Bu büyük trajedinin 100. yılı dolayısıyla, başka neler yazılmış diye merak ettik. Hazırlamak istediğimiz özel sayının organizasyonunu, dergimizin yazarlarından Yrd. Dr. Sezai Coşkun üstlendi. Kendisine teşekkür borçluyuz. Balkan Harbi ve savaş edebiyatı üzerine çalışmış bir akademisyen olan Prof. Dr. Harun Duman’la o konuştu. Ayrıca Balkan Harbi’nin Necati Cumalı’nın eserlerine nasıl yansıdığını araştırdı ve Sevinç Çokum’un Bizim Diyar adlı romanı hakkında bir değerlendirme yazdı. 


Prof. Dr. Hülya Argunşah, Ömer Seyfeddin’in Balkan Günlüğü’nü ele aldı. Dr. Nesime Ceyhan Akça, Balkan Harbi felaketinin hikâyelerdeki izlerini araştırdı. Mehmet Samsakçı da Sâmiha Ayverdi’nin Mesihpaşa İmamı adlı romanını analiz etti. Bu romanda, bilindiği gibi, inancının ve ibadetinin mânâsını yitirmiş bir medreselinin, imamlık yaptığı Mesihpaşa Camii’nde sığınan perişan Rumeli muhacirleriyle haşir neşir olurken gerçek aşkı buluşu hikâye edilir. 


Mehmet Güneş’in yazısında, Balkan Harbi acılarının Âkif’in şiirleri dâhil, Türk şiirindeki akisleri gözden geçiriliyor.


Balkan Harbi sırasında gazeteci olarak İstanbul’a gelen Kazanlı Fatih Kerimi’nin ibret verici izlenimlerini Prof. Dr. Fazıl Gökçek; I. Balkan Harbi’nin hemen ardından İstanbul’u ziyaret eden Pierre Loti’nin karşılanışını, İstanbul’daki günlerini ve yaşanan trajedi hakkındaki düşüncelerini Doç. Dr. Ali Şükrü Çoruk, İvo Andriç’in Drina Köprüsü romanında Balkan Harbi’ne nasıl bakıldığını M. Selim Gökçe, bu harbin hatırat kitaplarındaki yansımalarını da Yakup Öztürk anlattı. 


Bu sayıda ayrıca Belkıs İbrahimhakkıoğlu’nun kısa bir süre önce kaybettiğimiz Altan Deliorman hakkında bir yazısını ve Recep Seyhan’ın “Güneşin Doğduğu Yerde” isimli ilgi çekici bir hikâyesini okuyacaksınız. “Hazine-i Evrak” köşesinde merhum Prof. Dr. Mehmet Kaplan’ın Nüvit Özdoğru’ya yazdığı, hâlen Yusuf Çağlar arşivinde bulunan mektubu yer alıyor. Şairlerimize gelince: Kosovalı şair Taner Güçlütürk, Kalender Yıldız, Cengizhan Orakçı, Mehmet Aycı, İsmail Aykanat, Mehmet Narlı, Mehmet Özdemir, Ahmettahsin Erdoğan, Niyazi Mete Gürgan, Rasim Demirtaş, Ziya Paşa Akyürek ve Sabri Kaplan... 


Kırkambar’ımız da her zaman olduğu gibi dopdolu. Daha güzel ve daha zengin sayılarda buluşmak üzere… Muhabbetle efendim.

Beşir Ayvazoğlu

2012-10-03

'Yedi İklim' dergisi, 271


 Ekim 2012

Yedi İklim dergisi Ekim 2012 tarihli 271. sayısıyla okurlarına yeniden bir merhaba diyor. Sayfalarını Peygamber başlıklı yazıyla açan Yedi İklim, inancımızda ve kültürümüzde peygamberin yerini belirttikten sonra peygamber sevgisinin bu toplumu ayakta tutan en önemli unsur olduğunu ifade ediyor. Ardından da son zamanlarda Resulullah Efendimize ve Onun zatından İslam toplumuna yöneltilen tahfif edici eylemlere cevap niteliğinde ifadelerle taçlandırıyor yazıyı.

Yedi İklim sayfalarındaki yolculuk şiirle sürüyor. Yüksel Peker, Mehmet Habil Tecimen, Yeprem Türk, Ahmet Tokiş ve Gökhan Serter ekim sayımızda şiirleriyle sizlerle buluşuyor. Ahmet Tokiş uzun bir aradan sonra yeniden aramızda… Yeni yayın dönemimizde Tokiş’in sık sık sayfalarımızda görüneceğini umut ediyoruz. Gökhan Serter, ilk şiirini yayınladığımız bir arkadaşımız. Gelecek sayılarda da kendisinden şiirler bekliyoruz.

Bu sayımızda sadece Fatma Rânâ Çerçi’den bir öyküye yer verebiliyoruz. İlk öykü kitabı ilerleyen aylarda İz Yayıncılık tarafından basılacak olan arkadaşımızı kutluyoruz.

Ali Haydar Haksal, Nuri Pakdil Ustanın kendisine yazdığı mektupları yayınlatmayı sürdürüyor. Mektupların önümüzdeki birkaç sayıda da devam edeceğini müjdeleyelim.

Osman Bayraktar yolculuk yazılarını sürdürüyor. Geçtiğimiz aylarda İran’a yaptığı seyahatin notlarını paylaşıyor bu sayımızda.

Yedi İklim’in vazgeçilmezleri arasında yer alan görseller bu sayımızda da okurlarımız bekliyor. Hasan Aycın’dan bir çizgi, Mustafa Cemil Efe’den bir hat, Özden Aydın’dan bir ebru ve Serap Ekizler’den bir çizgi ile okurlarımızın karşısındayız. Özden hanım uzun bir aradan sonra yeniden aramızda. Gelecek sayılarımızda da kendisinden yeni ebru çalışmaları yayınlayacağız nasipse. Bu arada hemen Zeki Bulduk dosyasında Mustafa Cemil Efe’nin seperatörlerini de unutmayalım.  

Gelelim Zeki Bulduk dosyamıza. Zeki Bulduk uzun zamandır hakkında bir dosya yapmayı planladığmız bir arkadaşımız. Yedi İklim’e yıllarca emek vermiş bir kalemimiz. Dosyamızın elbette eksiklikleri vardır. Dosyayı güzel kılan belki de bu eksikliklerdir.

Arkadaşımız İsmail Demirel’in hazırladığı Zeki Bulduk dosyasında Ali Haydar Haksal, Muhammet Çelik, Mustafa Nezihi Pesen, Asım Gültekin, Mehmet Özger, Mustafa Uçurum, Lütfi Bergen, Süavi Kemal Yazgıç, Emine Batar, Fatma Rânâ Çerçi, Fatma Kebire Gündüz Karaarslan, Uğur Mantu, Ramazan Sercan Somuncular, Hatice Algın Hatipoğlu ve M.Mustafa Uzun yazdılar. İsmail Demirel Zeki Bulduk’la söyleşti. Mustafa Cemil Efe dosyaya bir seperatörle katkıda bulundu. Dosyaya Zeki Bulduk'tan da iki yazı aldık. Yazılardan biri, Zeki Bulduk’un yakın zamanda yolculuk ettiği Afganistan’a dair izlenimlerini yansıtıyor: Kabil’e Gidememek. Diğer yazı ise, Zeki Bulduk’un yeni roman çalışmasından bir pasaj olarak nitelenebilir.

Bu ay da Yeni Okumalar Değiniler bölümümüz canlılık arz ediyor. Ali K. Metin edebiyat dünyamızdaki şiirin nabzını tutuyor ve devriye nöbeti olarak nitelendirdiği çalışmasına düştüğü notları paylaşıyor okurla. Bu ayki nöbet notları, sahih şiir kavramına dair. Yeprem Türk, İhsan Deniz’in şiir dünyasına eğiliyor. İsmail Demirel de Edebiyat Ortamı dergisinin geçtiğimiz aylarda verdiği Öykü Yıllığını değerlendiriyor. 

Yedi İklim olarak bir Ahmet Sait Akçay dosyası hazırlığı içindeyiz. Dosyayı yeni miladi yıla girmeden yayınlamayı düşünüyoruz, nasipse. Arkadaşımız Mehmet Özger’in üstlendiği bu dosyaya katkıda bulunmak isteyenler, yazılarını derginin adresine ve Mehmet Özger’in [m.ozger [at] hotmail.com] mail adresine gönderebilirler.

İnternet adresimizi kullanıma açtık. Haberlerimiz, duyurularımız ve eski sayılarımızdan çeşitli yazılar ve görsellerle yayındayız.  

Gelecek sayımızda yeniden buluşmak ümidi ve duasıyla…

İletişim bilgileri:

Adres:
Mimar Sinan Mahallesi
Evliya Hoca Sokak No: 51/A
Üsküdar/İstanbul

Telefon:
0 216 352 49 77
0 533 310 88 83
0535 866 65 58

E-posta:
yediiklim [at] yahoo.com
yediiklimeditor [at] yahoo.com



E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com