Aylık Düşünce ve Edebiyat Dergisi Temrin
Temrin Dergisi’nin Ağustos sayısı yayımlandı. Düşünce ve edebiyat dergisi Temrin, her ay düzenli olarak yayımlanıyor. Mayıs ayında yayın hayatına başlayan dergi, dördüncü sayısını Ağustos’ta okurlarına sundu.
Yeni isimleri ve yetenekleri edebiyat dünyasına kazandırmayı hedefleyen Temrin, her ay farklı isimlerle yenilenerek ve güçlenerek okura ulaşıyor. İlk sayısıyla dikkat çekmeyi başaran dergi, ikinci sayısından itibaren İstanbul dışında birçok ilde seçkin kitapçılarda satışa sunuldu. Gençlerin sahiplendiği ve yazı yazdığı dergi, her ay farklı farklı isimlere kapılarını açıyor. Ustalarla gençlerin bir arada yazdığı bir dergi olması yönüyle farklılık gösteren Temrin, mizanpajı ve estetiği ile de dikkat çekiyor.
Derginin Temmuz sayısından itibaren ülke genelinde bulunduğu bayilerin listesi verilmeye başlanmış. Dergiyi farklı kılan bir başka önemli özellik ise dergiye gönderilen yazılara cevap verilmesi ve yönlendirme yapılması… Dergide bildik isimlerden çok, yeni isimlerin yazıyor olması, derginin yeni kalemler yetiştirmek istemesinin bir ifadesi…
Temrin’in Ağustos sayısında şair Erdem Bayazıt’ın hem vefat haberi hem de şairle ilgili bir hatıra yer alıyor. Üniversite yıllarında Erdem Bayazıt’ı tanımış olan Bilal Kemikli, şairle ilgili hatıralarını anlatıyor.
Derginin “editörden” yazıları, ilk sayısından itibaren edebiyata dair bir çerçeve belirlemeye çalışan manifesto niteliğinde olması açısından önem taşıyor. Alışılmış “editörden” yazılarından farklı bir görüntü sergileyen yazılar, yazıya ve edebiyata dair önemli ipuçları veriyor. Dergide Uğur Uzunok’un kısa ama anlamlı bir öyküsü karşılıyor okuru… Yılmaz Yılmaz’ın, Şeref Yılmaz’a ait “Konsolosun Köpeği” isimli öykü kitabını inceleyen yazısı, öyküye dair bazı inceliklere dikkat çekmesi bakımından önem taşıyor. Reyhane Gümüş’ün “Çay Lekeleri” isimli akıcı öyküsü, genç kalemlerin Türk öykücülüğüne ciddi katkılar yapacağına dair umut verir nitelikte… Buhari Çetinkarya’nın “Ali” isimli öyküsü, Irak işgalinde iki kolunu ve tüm ailesini kaybeden Ali’ye ithaf edilmiş…
Cansaran Kızıltaş’ın “Anneannem Ben ve Dağlar” isimli hatırası, okuru çocukluk yıllarının tatlı ve sükûnetli ortamına götürmesi bakımında önemli… Kemalettin Uğurlu’nun “Turşu” isimli denemesi, önemli bir ayrıntıyı ele alıyor. Işıl Su’nun tarihi bir olaydan hareketle yazdığı öykü dikkat çekiyor. Nazmiye Denizer, “Geçitteki Ayak Sesleri” isimli öyküsünde “gösterme ve anlatma” tekniklerini başarıyla uygulamış. Derginin bu sayısında Lübnanlı Ünlü şair Nizar Kabbani’den çeviri bir şiir de yer alıyor.
Hatice Uzun, “İyi Günler İleride Anneanne” şiirinden hareketle Hüseyin Atlansoy’un şiir dünyasını inceliyor. Selma Ayerdem’in “Yitirilenler”, Semra Topçu’nun “Sayamadım Kaç Kuzu Oldu” isimli denemeleri dikkat çekici… Derginin Ağustos sayısında yer alan şairler ve şiirler şöyle: Hayrettin Orhanoğlu/Kendine ait bir oda: Virginia Woolf, Ve anka/Metin Tonbul, Zamanın Hâlleri/Şeref Yılmaz, Sevgiliye Mektuplar/Nizar Kabbani, Sükût/Ezel Kabadayı
Temrin, Ağustos sayısında, ekim ayında yazarlık atölyelerinin tekrar başlayacağını duyuruyor. Birçok yeteneği ortaya çıkaran bu kurslar, ilgilenenler için önem taşıyor.
İrtibat:
serefyilmaz67@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder