2013-10-06

Umut burcunda bir bayrak: EDEP Dergisi

Şair Arif Ay, günümüzde edebiyat çevrelerince çağdaş Türk şiirinin yaşayan büyük ustalarından kabul edilmektedir. Yakından tanıyanlar içinse Arif Ay, yalnızca sanatçı kimliğiyle değil; onurlu mümin şahsiyetiyle de örnek ve saygın bir duruşun adıdır.
Nuri Pakdil öncülüğünde 1969-84 arası 15 yıl yayımlanmış olan ünlü 'Edebiyat' dergisinin en önemli şairlerinden biridir. Sonraki yıllarda İkindiyazıları, Kayıtlar, Yediiklim, Hece, Edebiyat Ortamı gibi dergilerde yazdı. 2009 yılından günümüze ise bu yazıda konu edinmek istediğim 'Edep' dergisini çıkarmaktadır. Ankara'da bir vakıf üniversitesinde edebiyat dersleri okutmaktadır.
Arif Ay, çok erken yaşta daha ilk kitabı 'Hıra' ile (1978) ünlü olmuş bir şairdir. Hemen ardından gelen ikinci şiir kitabı 'Dosyalar' ise bu haklı ünü pekiştirmiş, şiirseverlerin gönlünde unutulmaz yerini almıştır. Kitap alıp şiir okumaya (ve düzenli yazmaya) başladığım lise yıllarımda O'nun 'Gerilla' şiirini ezberlemiştik.
Öyküler, denemeler, antolojilerle 20 civarında eseri bulunan Arif Ay'ın eserleri pek çok incelemeye, tezlere, özel sayılara konu olmuştur. Ancak ben bugün Edep dergisinden ve Arif Ay'ın Edep'te sürdürdüğü sarsıcı 'eyleminden' söz etmek istiyorum.
Edep dergisi, Arif Ay yönetiminde Ankara'da sarı renkli kâğıda kendinden kapaklı olarak 2009 yılında yayıma başladı. Başlangıçta dört, sonraki sayılarda sekiz sayfa olarak çıktı. Dergide Arif Ay dışında Erdal Çakır, Selçuk Azmanoğlu, Mustafa Özçelik, Şakir Kurtulmuş, Şaban Abak, İbrahim Eryiğit, Mehmet Aycı, Adem Turan ve çok sayıda genç şair ve yazar ürünlerini yayımlıyordu. Ayrıca Arif Ay'ın Edebiyat dergisi yıllarından beri kullandığı Eyüp Önder, Musa Deniz, Halis Emre gibi müstear isimlerine de hemen her sayıda rastlanıyordu.
Dergi üçüncü yılını doldurmuştu ki Arif Ay, bir duyuru yayımladı. Bu kısa duyuruda Edep dergisinin bundan böyle yayınına Arif Ay, Musa Deniz, Eyüp Önder, Halis Emre, Ali Cenk, Mehmet Eliusta, Ziya Işıklı, Zeynep Okur gibi isimlerle devam edeceği söyleniyordu.
Düzenli okurlar bilirler; bu isimlerin tümü Arif Ay'ın müstearları, yani takma adlarıydı.
Bu duyuruyla Arif Ay, dergiyi tek başına çıkaracağını, kimseden yardım veya katkı kabul etmeyeceğini belirtmiş oluyordu. Gerekçe söylenmemiş, okurun anlayışına ve tarihin değerlendirmesine bırakılmıştı.
Nitekim öyle de oldu. Edep dergisi büyük bir titizlikle her ayın 1'inci günü kitapçılardaki yerini almaya devam etti.
Dergide şiirler, öykü, deneme, inceleme, günlük ve kitap yazıları yer almakta, makale formundaki uzun yazılar ise birkaç sayıya dağılmış olarak yayımlanmaktadır. Necip Fazıl'ın Şiiri, Sezai Karakoç'un Şiiri, Necip Fazıl'ın Bitmeyen Savaşı bu seri yazılardan bazılarıdır.
Bu yazılar başta olmak üzere Edep'in her yazısında, her satırında kalbi tüm Müslümanların kalbiyle birlikte çarpan, son derece hassas, cesur, dikkatli, sorumlulukla yüklü bir yazarın onurlu duruşunu; dünyayı ve hayatı okuyuşunu görüyoruz.
Edep dergisi, içinden geçmekte olduğumuz çağın, özellikle bu çağda İslam dünyasının içinde bulunduğu tablonun çok çarpıcı ve sıcak bir yansıtıcısı işlevi görmektedir. Sayfalarında, dönmekte olan dünyada yaşanmakta olanın adeta sesi duyulmaktadır. Batının İslam dünyasına yönelik bitip tükenmek bilmeyen saldırılarının sonucu olarak kana ve gözyaşına boğulmuş milletimizin nabzını ve soluk alıp verişini duyuyoruz Edep dergisinde. Milletimizin bu varolma savaşındaki direnişini, diriliş azmini, inançla karşı koyuşunu takip edebiliyoruz sayfalardan, satırlardan.
Bir sanatçı olarak Müslüman'ın insana ve topluma karşı sorumluluklarının Allah'a karşı sorumluluklarından nasıl ayrılamayacağına örnek teşkil edecek bir tutumdur Arif Ay'ın tutumu. Edep dergisini okurken anlıyoruz ki edebiyat, bazılarının zannettiği gibi asla bir oyun ve eğlence değildir. Aksine Arif Ay gibi yetkin sanatçıların elindeki kalem, hücumda en keskin bir kılıç, savunmada en sağlam bir hisardır. Buradaki şair ne 'rakı şişesinde balık olsam' aymazlığındadır, ne de kötü Fransız şairlerden bulaşarak yayılan sarhoş ve serseri bohemliğindedir. Bu dergideki şiirler, loş ışıklar altında mayhoş müzikler eşliğinde baygın bakışlı kızlara okunmak için de elverişli değildir!
Ekim 2013 sayısının kapağındaki yazının başlığı şöyledir: 'Devrimci Özün İlerici Umut Burcu: Edebiyat'. Arif Ay, bu başlık altında Nuri Pakdil'in yönetiminde birlikte çıkardıkları 'Edebiyat' dergisini ve işlevini anlatmaktadır gerçi, fakat başlığı terim anlamıyla 'edebiyat' için söyleyebileceğimiz gibi 'Edep' dergisi için de rahatlıkla kullanabiliriz.
Bugün o hak ve hakikat savaşının umut burcunda 'Edep' bir bayraktır, dalgalandıran kahraman ise bazen Ali Cenk, bazen Eyüp Önder, bazen Halis Emre kılığındadır; fakat bileği ve yüreği daima Arif Ay'dır.
Şaban Abak


Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com