Mayıs 2013, Sayı: 737
Türk Dili dergisinin yeni dönemdeki yaklaşımıyla ilgili olarak Ocak 2013 sayımızın Sunuş yazısında amacımızın, dergimizi daha ileri noktalara götürmek; geçmişinde olduğu gibi bugün de daha etkin, daha nitelikli, daha kuşatıcı bir dil ve edebiyat iklimine taşımak, ortak değerimiz Türkçe etrafında ülkemizin bütün renkleri ve tonlarının içinde kendine yer bulduğu; iyi öykünün, iyi denemenin, iyi eleştirinin ve iyi yazının yayımlandığı bir dergi hâline getirmek olduğunu vurgulamış; kendilerine ulaştığımız/ulaşamadığımız bütün yazarlarımızdan, dile ve edebiyata gönül vermiş bilim insanlarımızdan katkı beklediğimizi belirtmiştik.
Büyük bir memnuniyetle gördük ki, Türk Dili dergisinde daha nitelikli ve kuşatıcı bir edebiyat iklimi oluşturma çabamız ve çağrımız karşılık buldu, buluyor. Her yeni sayımızda aramıza edebiyatımızın çok değerli yeni isimleri ekleniyor.
Dergimizin gördüğü bu hüsnükabul ve ilgi, her sayısını bir öncekinden daha iyi yapmanın gayreti içinde olan bizlere ayrı bir güç veriyor.
Bu yeni yönelişimizde sesimize ses, çağrımıza karşılık veren, takdir ve teşekkür iletileri ile Türk Dili’nin yeni biçim ve yönelişini destekleyen, gönderdikleri şiirler, öyküler ve yazılarla dergimize farklı renkler, sesler, desenler ekleyen herkese teşekkür ederiz.
Türk Dili sizlerle daha güçlü ve emin adımlarla yürüyüşüne devam edecektir.
Bu sayımız diğer sayılarımızdan farklı oldu.
Dergi içerisinde özel bir bölüm olarak düşündüğümüz konuyla ilgili öyle kendiliğinden bir gelişme oldu ki, gelen yazılar özel bölüm boyutunu aştı ve dergi boyutuna ulaştı. Bu kendiliğinden gelişme bize iki sayı hacminde bir dergi armağan etti.
Her sayıda var olan şiir, öykü, deneme ve edebiyatın diğer türlerinden yazıların yanında birkaç sayıdır sürdürdüğümüz günümüz yazarlarıyla söyleşinin bu ayki konuğu usta öykücü ve romancımız Selim İleri.
Mehmet Öztunç’un, yazarının: ‘-Günümüzün çoksatarlara düşkün okuru için yazmadım.’ dediği son romanı Mel’un üzerine yaptığı bu özlü söyleşiyi ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.
Bu sayıdaki özel bölümümüzün konusu: Necip Fazıl.
Bilindiği üzere 25 Mayıs 2013 tarihi edebiyatımızın seçkin ve öncü isimlerinden Necip Fazıl Kısakürek’in 30. ölüm yıl dönümü.
Bu yıl dönümü nedeniyle ülkemizin çeşitli kentlerinde ulusal ve uluslararası ölçekte birçok anma etkinliği ve kültürel program düzenleniyor. Şairimiz hakkında kitaplar yayımlanıyor; dergilerimizde özel sayılar ve dosyalar hazırlanıyor.
Türk Dili dergisi olarak biz de Türk şiirinin bu öncü ve seçkin şairini özel bir bölümle anmak istedik. Bu özel bölümün içeriğini ve sınırlarını belirlerken öncelikle, aynı zamanda bir düşünce ve eylem adamı da olan Necip Fazıl’ın, daha çok sanatına ve edebiyatımızdaki yerine ilişkin inceleme ve değerlendirme yazılarına; şair, yazar, sanatçı ve bilim insanlarının bu bağlamdaki görüş, düşünce ve yaklaşımlarını içeren soruşturma dosyasına yer vermek istedik.
Bu yaklaşımla hazırladığımız soruların cevaplandırılmasının, hem merhum şairimizin Türk dili, şiiri ve edebiyatı içerisindeki yerinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağını hem de edebî bir değer olarak Necip Fazıl’ın şiiri ve sanatı üzerinde yeniden düşünmemize yol açacağını düşündük.
Bu özel bölüm için gerek yazılarıyla gerekse soruşturma bölümünde yer alan sorular bağlamında yaptıkları özgün değerlendirmelerle katkı veren herkese içtenlikle teşekkür ederiz.
Ayrıca bu özel bölüm için yazarlarımızdan Bahtiyar Aslan, Necip Fazıl ve sanatı üzerine çok değerli bir eser de hazırlamış olan Prof. Dr. Orhan Okay’la bir söyleşi gerçekleştirdi. Hem bu kıymetli söyleşi için hem de soruşturma cevabı için hocamıza teşekkür ederiz.
Necip Fazıl, edebiyatın hemen hemen bütün dallarında eser vermesine rağmen öncelikle usta bir şairdir. Ona sultanuşşuara unvanının verilmesi de ayrıca bir kıymet ifadesidir sanırım. Dolayısıyla onun şairlik yönü bu özel bölümde de kendiliğinden öne çıktı. Necip Fazıl’ın hem genel olarak şiirine hem de yakın planda tek bir şiirine ya da şiir sanatı hakkındaki görüşlerine eğilen yazılarla onun şair kimliği olabildiğince vurgulanmış oldu.
Necip Fazıl’ın şiir alanındaki başarısı ve ustalığı büyük ölçüde diğer edebî türlerde de kendini gösterir.
Bu özel bölümümüzde bir bütün olarak Necip Fazıl’ın sanatına ilişkin özgün değerlendirmeler ve yaklaşımlar bulacağınızı umuyoruz.
Yeni sayılarımızda buluşmak umuduyla.
Ali Karaçalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder