2012-10-07

'İnceeleyen' kitap eleştiri ve tanıtım dergisinin 13.sayısı


Müziği okumak ya da mırıldanmak…
“Müzik okunabilir mi?” diye düşünmeyin; müzik, her haliyle okunabilir satırlardan ibarettir çünkü.
Hayalperest bir gezginin ruhsal aforizmaları olarak çarpsa da gözümüze; bu kavramlardaki gerçeklik, hayatımızın ve dahi edebiyat dünyamızın her lahzasında bir karşılık bulur da doğuverir gönlümüze.
Çünkü bu kelimelerin altına öylesine geniş coğrafyalar sığdırabilirsiniz ki; kimileri için sıradan ve hiçbir anlamı olmayan rüzgâr bile mırıldanabilir size, hayat eksenli notaların ahengini.
Sahi; ritimlerin dilini çözmek büyük bir ustalık mı ister, yoksa olağan dışı yeteneklere sahip olmayı mı gerektirir? İşte muamma burada başlamakta… Ve her şey bir yana; dinlerken tamamen sıradan ve sadece zamanın anlamını yüceleştiren ritimlerin derinliklerine indiğimiz vakit, şiirler, masallar, öyküler ve efsaneler can bulur da muhabbet makamında çıkıverir karşımıza.
Hayatın her merhalesi müzikle yoğrulmuştur; okumasını yahut kim bilir mırıldanmasını bilene.
Gün olur, en mutlu anınızda, konuşmanın kifayetsiz kaldığı durumların üstesinden gelmek adına, kalpten gelen notaların ahengiyle mırıldanarak haykırırsınız sevdanızı sevdiğinize. Gün olur, bir sığırcık kuşunun kanat sesiyle kavrarsınız hayatın anlamını. Gün olur, çalıştığınız fabrikadaki makine seslerinin ritimleriyle yakalarsınız kutsallığını emeğin, sevdiğinize yaktığınız bir türkü eşliğinde. Ya da gözlerinizi kapatıp yaşamın kendi doğasında gizlediği müziği dinleyebilir ve okuyabilirsiniz.
Evet, bu sayımızın dosya başlığı: Okunabilir Müzik ya da Mırıldanmak. Uzun bir aradan sonra böylesine gizemli bir dosya konusuyla okuyucu karşısına çıkmak bizim için heyecan verici olsa da bu başlığın gündelik hayatın ritimsel sirkülâsyonu içerisinde çaba sarf ederek belirlenen bir konu olmadığını da bilmenizi isteriz. Hayatın ahengine müzikal bir bakış; beğenerek okuyacağınızı umuyoruz.
İnceeleyen’in diğer cephesine gelecek olursak; bu ay, ciddi bir okuyucu kitlesinin sabırsızlıkla beklediği “Yedinci Gün”ü Hatice Eğilmez Kaya ince’eledi. Öbür taraftan; Murat Soyak, Sedat Sezgin, Osman Aytekin, Fatih Budak, Fırat Kaya, Mahir Kahraman, Yılmaz Deniz gibi dergimizin önemli isimleri de gündemde olup bitenleri mercek altına alarak size zengin bir sayı daha hazırladı.

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com