Yerel dergiler, çok uluslu ve çok kollu kültür emperyalizmine ya da farklı bir söylemle emperyalist kültüre karşı ulusal basından daha dirençlidirler. Bu bakımdan ulusal çıkarların gözetilmesinde, ulusal kültürün korunmasında, geliştirilmesinde yerel dergilere duyulan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.
Yerel dergiler, sanatkârlarımıza, aydınlarımıza, kendi ülkesini, tarih ve geleneğini, özellik ve ihtiyaçlarını araştırma, inceleme belki hatırlatma başarısını gösterecek, onlarla yurdumuzun dağı, taşı, ırmağı yeniden gündeme gelip güzelleşecek, ülkeye ve insanına olan bağlılık artacaktır.
Yerel dergilerimiz, Türkçenin uç beyleridir.
Onlar dili, mahallî olandan ulusal standarda taşıyanlardır. Çünkü bir yerel dergide yazmaya talip olan bölge insanı kalemini, ulusal dilin ölçeklerine uygun kullanmak zorunda kalacak ve kendiliğinden bir dil terbiyesi içine girecektir. Hâliyle yerel dergiler, ortak bir dil bilinci uyandırdığı gibi, eli kalem tutabilecek yeteneklerin ortaya çıkmasına ve yüreklendirilmesine de vesile olacaklardır.
Fikir ve sanat hayatına tanıdık simalarla başlayan yerel dergicilik zamanla kültürel çevresini ilkeli yayın politikasıyla genişletmek ve yönlendirmek durumundadır. Bu bakımdan okutmayı, düşündürmeyi, yazdırmayı amaç edinen yerel dergiler bizim gibi hareketli toplumların vazgeçilmezidir.
Fakat ekonomik güçlük, sorumlu kurumların ilgisizliği yerel dergilerin en büyük sorunudur. Kanaatimizce bu sorunlar daha uzun yıllar devam edecektir.
Birinci hamur, birinci sınıf bir mürekkep kullanan, teknolojinin bütün imkânlarını elinin altında bulunduran ve kalifiye elemanlardan oluşan bir ekiple çalışan ulusal dergilerin görüntüsü pek tabiidir ki daha gösterişli olacaktır. Bu durum, derginin biçimini etkilediği kadar okuru da etkiler. Sözgelişi, orta ölçekte bir okuyucu, derginin içeriğinden çok albenisine itibar etmektedir.
Yine, yerel dergilerde “usta kalem” sıkıntısı farklı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yörenin yetiştirmiş olduğu usta kalemin duyarsızlığı, yöre üniversitelerindeki akademisyenlerin puan arayışları, yerel dergileri uzun soluklu mücadelede yalnız bıraktığından tekrara düşme korkusunu da beraberinde getirmektedir.
Hedef kitlesine ulaşmakta sıkıntılı, tanıtılmaktan uzak ve devletin iltifatından mahrum bırakılan yerel dergiler, ulusal dergilerin on katı – otuz katı performans göstermek zorundadır. Bu nedenle farkına varılmadan yerel dergilere biçilen ömür kısalmaktadır.
Muhterem konuklar, yerel dergilerin muhterem mensupları sizleri sıkıntı ve karamsarlığa sevk etmekten korkarız ama örtülü de olsa sıkıntılarımızla birlikte önerilerimizi dile getirmek mecburiyetindeyiz.
Ö n e r i l e r
Her yerel dergi yayın sürecinde ilkelerini açıkça belirlemeli. İlkeyi belirlemek tamamıyla okur ya da yazarın sezgisine bırakılmamalı. Yazar, yazısından emin olduğu kadar onun yayımlanacağı dergi ya da dergilerden de emin olmalıdır.
Bir dergi dil hususundaki hassasiyetini “saplantı” hâline getirmemeli, yaşayan Türkçeye saygı duymalıdır.
Dergilerin ciddiyeti imlaya gereken önemi vermeleriyle de kendini gösterir. Alfabe sistemimizin sık sık değişmiş olması, imlamızı sıkıntıya sokmuştur. Bu meseleye, daha doğrusu keşmekeşe, bir son verilmeli, Türk Dil Kurumunun ‘Sunuş’ yazısındaki “uzlaşmacı bir yol tutulmalıdır” teklif ve davetine uyularak İmla Kılavuzunun son baskısı esas alınmalıdır.
Türk Dil Kurumu yerel dergilerin “imla” uygulamalarını titizlikle takip etmeli, onlarla bağlantıyı “Türk Dili” dergisini ve son baskılı imla kılavuzunu, sözlüğünü ve Türkçemize hizmeti kolaylaştıracak her türden eserleri ücretsiz göndererek kurmalı.
Yerel dergiler, Türk Dil Kurumunun kelime türetme, bildiri ve buna benzer çalışmalarını kendi sayfalarında yayımlayarak halk arasında yaygınlaştırılmasına, duyulmasına katkıda bulunabilmeli.
Türk Dil Kurumu kuruluş amacına uygunluk gösteren ve birliktelik sağladığı yerel dergilere katkılarından dolayı telif ücreti ödeyebilmelidir.
Dergiler, her görüş ve düşünceden sanatçı ve aydının fikir platformudur. Ancak Atatürk’ün dediği gibi “Aydın sınıfın halka aşılayacağı ülküler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalı.” Bu ülke insanını bölmek, onu fikren ve zihnen bir boşluğa sürüklemek, kimliksiz, kişiliksiz ve hedefsiz kılmak için verilen bir mücadelenin adı “fikir üretimi” olamaz; bunun adı olsa olsa “anarşi ve yıkım mücadelesi” olur.
“Ülkenin millî birlik ve beraberliğinin korunması” sıradan ve lüzumsuz bir tekrar değil, bir ikaz, bir ihtar, yeri geldiğinde bir direktiftir. Bir dergi, kendi varlık sebebini inkâr ederek bir yere varmayı düşünmemeli.
Bundan dolayıdır ki; tez elden Kültür Bakanlığı bünyesinde bir “Yerel Dergiler Bürosu” açılmalı. Bu büro, yerel dergilerin ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümünde aktif bir rol oynamalı.
Yerel dergilerde seviyenin düşmesinden yana değiliz. Belli bir sayıya ulaşabilmiş, yayıncılığını seviyeli bir çizgiye oturtabilmiş, Türk diline ve kültür hayatına hizmet eden, istismara kapalı yerel dergilere, Kültür Bakanlığı tarafından teşvik mahiyetinde ödüller verilmelidir.
Teşvik ödülü alan derginin yönetiminde bulunan kamu çalışanları, kendi Bakanlığınca derece veya kademeyle taltif edilmeli, eser sahibi muamelesi görmelidir.
Dergileri destekleyen Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü, dergi aboneliğinde yukarda sözünü ettiğimiz nitelikleri taşıyan yerel dergilerle ulusal dergiler arasında eşit mesafede durmalıdır.
Ayrıca Kültür Bakanlığı Ulaştırma Bakanlığıyla irtibatı bizzat üstlenmeli ve yerel dergilerimizin okuyucuya ulaşmasında destek sağlanmalı, kütüphanelere, resmî kurum ve kuruluşlara ücretsiz; yurt içi ve yurt dışındaki okurlara ise mektup ücreti mukabilinde postalanması yoluna gidilmelidir.
Bakanlığın takdir ve teşvikini kazanmış yerel dergilerin bayilere ulaşabilmesi için tedbirler alınmalı, sayı ve yüzde konusunda kolaylaştırıcı anlaşmalara varılmalıdır.
Yerel dergilere, yayımlandıkları illerin okullarına, kütüphane ve kitaplığı bulunan kurum ve kuruluşların abone edilmelerinde kolaylık sağlanmalıdır.
Dergilerin kalıcılığına, canlılığına ve tanıtımına katkıda bulunmak için Türk Dil Kurumu “Yerel Dergiler Sitesi” hazırlamalı, devlet televizyonları “Yerel Dergi Saatleri” düzenlemelidir.
Nazım Payam
'Berceste' kültür-sanat ve edebiyat dergisi
Kasım 2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder