Kertenkele edebiyat ve düşünce dergisi, yoğun ve sıkı metinleri ve işaret ettiği konularıyla göz dolduruyor.
Kertenkele edebiyat ve düşünce dergisinin 22.sayısı (Ekim Kasım-Aralık, 2011) Eşref Şeker’in, Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresinin 91. ayet-i kerimesinde Allah’ın Yahudilere yönelik hatırlatma ve uyarısını içeren hattıyla okurun ilgisine sunuluyor. Hattat Eşref Şeker’in eseriyle ilk kez bundan önceki sayıda tanışmıştık. Güzel olan şu ki Kertenkele dergisi ülkemizin bir köşesinde bir şekilde klasik sanatımıza emek veren ve fakat henüz yeterince kadr-u kıymetinin farkına varılmamış isimleri eserleriyle gündeme getirerek fevkalade hayırlı bir hizmet vermiştir. Diyeceğim Hattat Eşref Şeker gibi daha nice güzel insan var bu ülkede. Şunu söylemekte beis yok: Bu insanlara bir şekilde ulaşmalı ve onları daha yakından tanımamızı sağlayacak vesilelere tutunmalıyız.
Bu sayının içsöz’ünde Muammer Yavaş, Ortadoğu’nun ve insanlığın kanayan yarası Filistin sorununu tekrar gündemimize taşıyor. Nuri Pakdil ve Sezai Karakoç’un bu soruna yönelik tespitlerinden yola çıkan Muammer Yavaş, kuşatıcı bir tarihsel arka plan çizerek, bu sorunun kökenlerine ve nasıl anlaşılması gerektiğine yönelik önemli tespitlerde bulunuyor: ‘Yahudiler için Kur’an’ın bilgisine başvurulmadığı sürece meselenin nihai anlamda anlaşılamayacağı’ vurgusunu yapan Muammer Yavaş’ın bu uzun yazısı gerçekten meseleyi farklı yönlerden görmemizi sağlayacak düşünme imkanları sunuyor. Bu mesele etrafında Türkiye’nin kemikleşmiş sorunlarına da eğilerek iliklerimize işlemiş suskunluğun maliyetini bizlere hatırlatıyor.
Özellikle Dergah ve Yedi İklim’deki şiirleriyle dikkat çeken sevdiğim-önemsediğim Mustafa Burak Sezer, bu sayıya Mahmut Derviş’ten iki enfes şiir çevirerek katkıda bulunmuş. Sezer’in Arapça, İngilizce ve Urduca bilen bir genç olduğunu hatırlatalım. Şu halde sorumluluğu da o derece büyük. Demek bundan sonra Arap Müslüman dünyanın edebi verimlerine onun dilinden daha güvenilir yaklaşacağız. Daha önce de bu sitede değindiğim üzere, kuşkusuz Arapça öğrenmek bugün Türkiye’de ve dünyada yaşayan genç Müslümanların en asli vazifelerinden biridir artık. Sezer bu noktada örnek arkadaşlardan biridir. Üstelik iyi bir şair olması da aliyül aladır.
Derginin diğer şairleri Murat Şahin (Bu genç adam 16 yaşında Hakan Arslanbenzer’in hazırladığı sıkı şiir yıllığına girebilen belki tek şairdir) İrfan Yıldız (90’ların önemli dergilerinden bildiğimiz Göçebe şiirin Osman Çakmakçı ile beraber önemli temsilcilerinden biridir) Tanışmaktan mutluluk duyduğum Sinan Karadeniz (Kertenkele’nin yeni isimlerinden genç bir şairdir) Muammer Yavaş ( Şiirleri Kertenkele ile özdeşleşmiş has şair) Bu satırların yazarı Mustafa Celep (İkinci şiir kitabı ‘İnsanı Aşan Kan’ geçtiğimiz günlerde Okur Kitaplığı’ndan çıktı) bu sayıya şiirleriyle emek verdiler.
Rahmetli babamın deyişiyle, ‘Kur’an’ın hadimi’ olarak gördüğüm Adnan Duran ‘bir ayete bir adım’ yürüyüşüne bu sayıda da devam ediyor. Derginin en dikkat çekici yazılarını yazanlardan birisi Adnan Duran olsa gerek. Şermin Hüküm uzun bir aradan sonra Sezai Karakoç okumalarıyla dirilip yeniden dergiye geldi. Bu sayıda Karakoç’un “İnsanlığın Dirilişi” adlı eserini yoğun bir yeniden okumaya tabi tutuyor. Aydın Hız’dan bundan sonra çok bahsedeceğiz anlaşılan. “İkbal’de Benliğin Sırları” alt başlığıyla Aydın Hız, Muhammed İkbal’e eğiliyor yazısında. Sıkı bir metin. Selçuk Küpçük müzik yazılarına bu sayıda da devam ediyor. “İslamcı Camianın Geç Kalan Açılımı: Kürtçe Müzik” adlı yazısı son derece önemli tespitler içeriyor. Temennimiz şu veçhede: Selçuk Küpçük’ün Türkiye tarihini müzik üzerinden okuma çabalarının sonucu olan bu yazılarının kitaplaşmasını umuyoruz. İshak Koç kısa tadımlık denemesiyle okurla buluşurken, Muhammed Hüküm, Ece Ayhan’ın Bakışsız Bir Kedi Kara’ adlı şiirinin ölüme bakışına bakıyor. Melike Yurt, Nuri Pakdil’in “Okuma Notları” adlı kitabı üzerine kısa bir denemeyle yer almış. Arzu Ayan’ın sinema yazıları kaldığı yerden devam ediyor. Ayan yazısında bu kez Macid Macidi’ye eğilmiş. Derginin dikkat çeken sinema yazılarından. Ayan bir diğer yazısında Exupery’nin Küçük Prens’i üzerine okuma notu düşmüş. Mustafa Özdemir’ın ‘Dini Litaratürde Zaman’ adlı uzun yazısı dipnot zenginliğiyle öne çıkıyor. İslam’ın zaman kavramına bakışının ağırlıklı olarak ele alındığı bu yazı önemli yaklaşımlar getiriyor. Derginin en sıkı metinlerinden biri de bu olsa gerek.
Kertenkele dergisinin en dikkat çeken bölümlerinden biri de poetik yazılardır. Bu satırların yazarı günümüz Türk şiirinin hali pür melaline yönelik tespitler içeren eleştirel yazılarımı ‘Eleştiri Yordamı’ başlığı altında bu sayıda da devam ettiriyorum. Dergilerde çıkan şiirler üzerine kısa fakat ufuk açıcı değerlendirmeler yaptığımı düşünüyorum, takdir okurun elbette. Bendeniz bu tarz yazıların günümüz şiir ortamına hareketlilik getireceğini umuyorum.
Dergi Ali Celep’in Bugünün Şiiri Üzerine Konuşmalar ve Şiir İşleri bölümünü içeren yazıları ile içeriğini tamamlıyor. Sözün özü Kertenkele dergisi dolgun içeriğiyle okurlarını bekliyor. (Not: Kertenkele’nin kapak tasarımı bir harika olmuş vesselam)
Mustafa Celep
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder