2010-06-12
"Yüzakı" dergisi "Hayâ, hayattır"
Hayâ, hayattır; insanlık haysiyetidir; Îmandandır.
Güzeli müptezel olmaktan koruyan bir zırhtır hayâ...
Nûru gelip geçici bir yaldız, yanıp sönücü bir ışıltı olmaktan
koruyan bir fânustur hayâ...
İnsan varlığının özündeki kıymeti, kerâmeti muhafaza
gayretidir hayâ...
Goncalarda saklı al al güllerdir, bulut bulut tüllerdir
hayâ...
Hayâ, insanî değerlerin gözleri yerde bekçisi...
Elinin, dilinin ve belinin hâkimi, «edep» kuşanmış insan;
yiyip, içip varlığını ve neslini devam ettirmek
sevk-i tabiîsiyle yaşayıp giden sâir canlılardan
ayrılır. Helâl mührünü görmediği şeye; nefsi
ne kadar istese el uzatmayan, gönlünü yöneltmeyen,
gözünü dikmeyen gerçek insan...
Kimilerine sadece sıcaklar ve tatili çağrıştıran, kimilerine
Kur’ân ikliminde mânevî hasatlar ilham
eden Haziran ayında, üç ayların arifesinde dosya
konumuzu hayâ, iffet ve edep çerçevesinde
belirledik...
Hatırlatmak istedik;
Hayâ, hayattır.
Hayâ, insanlık haysiyetidir.
Hayâ, îmandandır...
Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; bu çerçevede
kaleme aldığı yazısında; “Eğer hayat, hayâ
çizgisinde yaşanıyorsa; huzur ve sıhhat, bereket
ve rahmet vesilesidir. Eğer hayâ ile yaşanmıyorsa;
gönüller, ağrı ve sızı içinde kıvranan hastalar
misâli perişandır. Akıl da perişandır. Eğitim de
çıkmazdadır. Unutmamalıdır ki; doğruluğun ve
dürüstlüğün güzelliği de hayâ iledir. Namazın
güzelliği de niyâzın güzelliği de hayâ iledir. İnsanın
güzelliği de hayâ iledir.” vurgusu üzerinde
tefekkürü yoğuruyor.
Mustafa KÜÇÜKAŞCI; «Üç Gününüz Kaldı!» mesajının
hayatımızı ve hayata bakışımızı nasıl değiştireceğini
ele alıyor; şiiriyle de Sütçü İmam’ı gündemimize
getiriyor. Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ;
sırf gözlere hitap eden çağımızda, aşk kavramının
yozlaşmasını ve yapılabilecekleri kaleme
alıyor. Ayla AĞABEGÜM, hayatımızı düzenleyeceğimiz
ölçülere Mesnevî hikâyeleriyle temas
ediyor. H. Kübra ERGİN; televizyon ve internet
kültürüyle yetişen nesillerin akıl kontrolünden
mahrum, uç davranışlarının, beynimizdeki ve
toplumumuzdaki sebeplerine eğiliyor.
Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; Zirve
Şahsiyetleri ele aldığı makale dizisinde, bu
ay, hikmetli sözleri ve ibretli hayatıyla İmâm-ı
Şâfiî’yi gönül dünyamıza misafir ediyor. İmâm-
ı Şâfiî’nin şu sözü, dosya konumuzu özetler
mâhiyette:
“İffetli olmayan kişi, insanlık haysiyetini zaafa uğratmıştır.”
Aynur TUTKUN; düğünler mevsiminde evliliklerde, karşılıklı
anlayışın altını çiziyor. İnsanlık haysiyetini
koruma yolunda, helâlin büsbütün terk edilmemesinin,
îtidali gözetmenin bize kendi şahsında
öğretildiği, büyük âlim ve âbid sahâbî Abdullah
bin Amr -radıyallâhu anhümâ-’nın hayatı Ömer
OKUDAN’ın kaleminden dosyamızda...
Tarih köşemizde; IV. Haçlı Seferi’nde, İstanbul’u işgal
ederek, kendi dindaşının ırzına tasallut eden
Lâtinlerin yaptıkları ile Fatih Sultan Mehmed’in
ordusunun İstanbul’u fethinden sonra yerli halkın
can, mal ve namus emniyeti için aldığı âsâyiş
tedbirleri; insanlık haysiyeti adına bir tezadı ortaya
koyan güzel bir tevâfuk oldu...
Ve şiirler...
Sevgiyi şehvet balçığından iffet nûruna yükselten edep
şuurunda...
Sadece câhilce cinayetlerle anılır olan namusun; bu
milletin, bekçisi olduğu en mukaddes kıymetlerden
biri olduğunun idrâkinde mısralar...
Hayâ, iffet, edep değil de nedir insanlığın yüz akı?
Yüzakıyla...
İrtibat:
dergi@yuzaki.com
0 216 532 44 44
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder