Mostar, Nisan sayısında interneti ve internetteki sosyal ağları tartışmaya açıyor.
Mostar, 2010 Nisan tarihli 62. sayısında, “Araftaki İnternet” dosya başlığıyla son dönemin sıklıkla kullanılan ve konuşulan sosyal ağ sitelerini masaya yatırıyor. Konusunda uzman birçok yazarın makaleleriyle yer aldığı dosyanın giriş yazısı Levent Cantek’e ait. “İnternet ile ilgili olumlu beklentileri yüksek tutmak ya da endişeyle hayıflanmak abes. ‘Gerçek’ Çehov’un dediği gibi ‘ikisi arasında bir yerde’, arafta.” diyen yazar, internet ve enformasyon olgusu üzerine kafa yoruyor. Hakan Hastaoğlu, Web 2.0 ile birlikte milyonlarca kullanıcının her gün takip edilemez boyutta bilgiye muhatap olmasından hareketle, bu bilgi yığınının içerisinde kaybolan ve derin bir yalnızlık içerisinde bulunan fertlere ulaşmak isteyen siyasetçinin yolunun internetin sosyal cemaatinin içerisinden geçtiğine dikkat çekerek, konunun bir başka boyutuna eğiliyor. “İnternet: Avatar mı, Matrix mi?” diye soran Celil Civan, bireylere ve toplumlara özgürlük vaat eden internetin aslında çok da özgür olmadığı, bu özgürlüğün sınıfsal olarak şehirli bir kitlenin özgürlüğüyle sınırlı olduğunu dile getiriyor. Gülüm Şener, “Sosyal ağlarda kimlik ve cemaat” başlıklı yazısıyla sosyal ağ sitelerinin bireylere yeni birer kimlik ve özelleştirilmiş cemaat kazandırmaktaki dönüştürücü gücüne dikkatlerimizi yöneltiyor. Hakkı Öcal’ın “Uygulamada Web 2.0” başlıklı yazısıyla Web 2.0’ın tarihçesi ve uygulamasına yönelik çeşitli pratiklere yer verilen dosyanın söyleşi konuğu ise Ekşi Sözlük’ün kurucusu Sedat Kapanoğlu. “Sosyal medyanın kucaklanması adına toplumu hazırladık” diyen Kapanoğlu, Ekşi Sözlük üzerine merak edilen birçok konuda önemli bilgiler veriyor.
Türkiye ve dünyanın yoğun gündemi bu ay da Mostar’da geniş bir yer tutuyor. Murat Yılmaz, “CHP çarşafa dolandı” başlık yazısında “CHP’li bir grup kadının çarşaf yırtmasına Baykal’ın verdiği tepki ne kadar samimi?” sorusuna cevap ararken, M. Mücahit Küçükyılmaz yazısının da başlığı olan “Darbecilerin ve savaşçılardan başkası anayasa yapamaz mı?” sorusundan hareketle, son günlerde yaşanan anayasa tartışmalarına ışık tutuyor. Aynı minvalde kaleme aldığı yazısında Mustafa Şentop ise, tartışmaların sınırını daha da minimalize ederek, “Anayasanın geçici 15. maddesi ve darbe zihniyeti”ni tartışıyor. Mostar’ın bu ayki ana söyleşi konuğu ise, 12 Eylül ve 28 Şubat sonrası Türkiye’de yaşanan dönüşüm üzerine önemli sözler söyleyen Prof. Dr. Ömer Çaha. “Dönüşüm sürecini 28 Şubat’a bağlamak doğru değil” diyen Çaha, dönüşümün asıl dinamiklerine odaklanıyor. Dergide dünya gündemine ise “Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasının geleceği” başlıklı yazısıyla Mesut Özcan ve “Avrupa’da İslam düşmanlığı temelinde güçlenen sağcı popülizm” başlıklı yazısıyla Yavuz Gündoğdu ışık tutuyor.
Mostar’ın bu sayısında ayrıca Alper Çeker’in “Televizyon, siyaset ve tarih”, Naci Bostancı’nın “Dijital söz deryasında yüzen dünyamız”, Samet Günek’in “Film içinde film, propaganda içinde propaganda” başlıklı yazıları zengin bir içerik sunuyor. “Tarihi yeniden düşünmek” başlıklı yazısıyla Ali Şükrü Çoruk, “Sivil dikta mı? Bir zamanlar CHP…” başlıklı yazısıyla Murat Yılmaz, “İstanbul folklorunda iki ilginç mezar taşı” başlıklı yazısıyla Önder Kaya tarihe dair önemli notlar düşüyorlar.
Mostar’ın diğer sayfaları da dikkat çekici. Gündemden, Görsel Hafıza, Çizi-Yorum, Kültür-Sanat, Kitap, Edebiyat Gündemi ve Sinema bölümleri bu ay da okuyucuya doyurucu bir içerik sunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder