Mostar dergisi
gençleşen yeni yüzüyle ve ilk günden bugüne değin getirdiği entelektüel
birikimiyle yoluna devam ediyor. Ocak 2013 tarihli 95. sayısında gençleşen
Mostar, fütüvvetnamelerde anlatılan bir gençliğe ulaşmayı arzularken bu yeni
yüzüyle de hem gençliği okurlarının karşısına çıkarıyor hem de kendisi
gençliğin karşısına çıkıyor.
2013 yılının ilk
günlerini yaşadığımız şu günlerde ülkemizde ve dünyada her geçen gün kullanımı
yaygınlaşan ve sınırları daraltan hatta ortadan kaldıran internet kuşkusuz yüzyılın
en önemli buluşu. İnternet aracılığıyla bilgi paylaşımı ve bilgi üretimi zaman
ve mekân açısından birçok kolaylık sağlıyor bizlere. Ancak bilginin
anonimleşmesi ve parçalanıp fragmanlaşması, güvenirlilik kaygısının had safhada
olduğu bilgi dolaşımı, bu bilgiye ulaşan insanların ihtiyaçlarını ne kadar
karşılıyor? Dünya tarihinde yer alan en büyük kütüphanelerden dahi daha fazla
bilgiyi bünyesinde barındıran internet ağı, kendisini kullanan insanları ilmi
olarak doyurabiliyor mu? İnternet aracılığıyla ulaştığınız bilgilere ne kadar
güvenebilir, buradan elde ettiğiniz malumatlarla kendinizi ne kadar
geliştirebilirsiniz?
Mostar yeni sayısı ve
gençleşen yeni yüzüyle bu sorulara bir cevap bulmak için kapak konusunu “Senin İlmin Kaç Gigabyte” başlığıyla
internet sorununa ayırdı. Kapak konumuzda okuyucuyu doyuracak cevaplar bulmaya
çalışırken Ömer Kadıoğlu, Türkiye’de internet dendiğinde akla gelen ilk isim
olan Hakkı Öcal ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Hakkı Öcal, internet yoluyla âlim
olunmayacağını ancak, internetin ilim diye yutturulmaya çalışılan kötü
bilgilerle mücadele etmede bize nasıl eşit bir hareket zemini sağlayacağını
anlattı. Kapak yazılarında M. Selman Karabul “İnternetten Aldım Haberi”
yazısıyla hem bilgisayar hem de internetle ilgili kişisel macerasını bizimle
paylaştı. M. Necip Ârâste “İlim nerede, İnternet Nerede?” sorusunu sordu. Ahmet
Karakaya ise hepimizin zihnini kurcalayan bir meseleye dokunarak “Bilgisayar mı
Akıllı, İnsan mı?” sorusuna cevap aradı.
Tarih Diyaloglarında
Murat Aydoğdu “Orta Çağ Neyin Ortasıdır?”, Mâverâ bölümünde Mümin Munis
“Konya’yı İşgale Gelen Moğollar”, Portre bölümünde Muhsin Türkoğlu “Zindanda
Çeyrek Asır: Barat Hacı” ve “Madem Bir Su Damlacığı…” yazılarıyla sizlerle
buluşuyor. Dergimizin en önemli bölümü olan “Tezgâh” ise Mostar okuyucularıyla
bir köprü kurmak için okuyucularımızı kendi yazı, eleştiri, mail, tavsiye ve
paylaşımlarıyla dergi mutfağına davet ettiğimiz bir bölüm. Ödüllü senaryo
yarışmasının da bulunduğu bu bölüm tamamen sizin için, size açılmış bir bölüm
yani.
Gündelik hayatın,
sosyal konuların, genel kültürün ve mizahın geniş yer tuttuğu Mostar, gençleşen
yazılarıyla sizleri selamlıyor. Fotoğraf köşesinde Beyaz Arif Akbaş “Amatör
Fotoğrafçının Rehberi: Fotoğrafa Giriş” yazısıyla, Emre Baştuğ Aynelhayat’ta
“Biriktirmek Tatlı Bir Hastalıktır”, Mükerrem Mete “Çorba”, Murat Kuşbaz
Öğrenci Günlüğünde “Yine Makarna Yedim”, A. Cevher Önce Hayat Bilgisinde “Ev
Arkadaşı Aranıyor”, Serhat Albamya ise Çizgi-Dizi de “Bu Bir Yol Hikâyesi”
isimli yazılarıyla karşınızda olacak.
Tüm bu yazıların
dışında Ahmet Sözbilir “Gençliğin Gündemi”, Serdar Demir “Kitap”, N. Âsaf Çelik
“Külliyat”, Rıza Can Ermiş “Bilişim”, M. Bahaddin Durak “Şifahâne”, Kenan Aydın
“Cemiyet”, Selim Uğur “Rahle”, Davut Bayraklı “Kırkambar”, Abdullah Karaca “Çizgili
Düşler” ve Oktay Kılavuz “Zaman Zaman İçinde” bölümleriyle okurun ilgisini
bekliyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder