Anadolu’yu, güzel coğrafyamı, özümdeki insan karakterlerini en iyi şekilde tarif eden dergilerimizdir. Sözü, kamustan aldık… Ney ile üfledik ona… Kelimeler, kâinatın cezbesiyle uyandı… Aşk ilmiğine boyandı… Ve kanatlandı…
Sessiz kalemler… Bu isim, sükûtun çığlığı gibi geldi bizlere! Belki de, Tokat’ta verilen en güzel hediyeler arasındaydı. Üç yiğitler mi diyeyim adına… Üç sevda ereni mi… Omuz omuza vermişler…
Ali Aydın (sahibi), Harun Kaplan (y. İşleri md) ve Semih Ertürk (Kapak ve iç tasarım)’ın birlikteliğiyle güzel bir eser ortaya çıkmış…
www.sessizkalemler.tr.gg adresinden de dergiye, ‘sessiz kalemlere’ ulaşabilirsiniz. Sessiz kalemlerin 3. sayısında; Tokatlı Şair Cahit Külebi, Mehmet Emin Yurdakul ve ayın dosyasında Prof. Dr. İsmail Çetişli’nin kaleminden Atila İlhan’ı daha yakından tanıma fırsatını yakalıyoruz.
Dergiye, deneme yazıları, röportajlar, şiirler ve edebi çalışmalar bir farklı zenginlik katıyor.
Rıfat Kaya’nın; “Bir damla çıkara satma kendini!/ Gaflet, zillet alır öz benliğini./ Zalim olma kurban; sen bil haddini!/ Âlem şerbet şerbet yutsun sevgini.” Mısralarından alacağımız çok şeyler var. Sessiz Kalemlerde daha birçok yetenekli imzanın olduğunu burada söylemeliyim. Sayfaları çevirirken, içinize sevgi yumaklarıyla seslenen derginin tasarımı ayrı bir keyif veriyor insana…
BİLGİ YURDU… Bizleri cezbeye getiren bir insan, Mustafa Öztürk. Bu isim, hayatını genç nesillere vakfetmiş bir karakter… Ondaki bütün boyalar, ‘tabii…’ Bilgi Yurdu Dergisi’de, ‘gençliğe’ hitap eden dergi… Bilgi Yurdu Dergisi, Kayseri’nin öz suyuyla beslenen bilgi çağlayanı… Derginin Haziran–2009 sayısında, Prof. Dr. Aydın Taneri’nin ‘millet, milliyet ve Devlet’ isimli çalışması, Yrd. Doç. Dr. Kadir Özdamarları’n, ‘Destanlarda Ermeni Olayları’ Ahmet Alkaya’nın, ‘Boraltan Köprüsü’ Erol Irmak’ın, ‘küreselleşen Kültür ve Yalnızlaşan İnsan’ çalışmaları ilk bakışta göze çarpıyor. Bilgi Yurdu Dergisinde; Fatma Koç, Hakan Bozdoğan, Bektaş Murat, Yusuf Biltekin, Serkan Alp, Dr. Rasim Deniz, Özlem Akşit, Yunus Emre Özkan, İbrahim Güngör imzaları da dikkat çekiyor.
AKPINAR DERGİSİ… Dergilerimizle Anadolu’muza tatlı bir gezinti yapıyoruz. Akpınar’la Niğde’deyiz… Derginin Sahibi ve Sorumlusu, İsmail Özmel… Genel Yayın Yönetmeni, Dr. Nedim Bakırcı… Derginin Nisan–2009 sayısında; Prof. Dr. Nurullah Çetin, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ekiz, Şahin Uçar, Nail Tan, Ahmet Vehbi Ecer, H. Rıdvan Çongur, Sabahattin Çankaya, İsmail Özmel, Mevlüt Yıldırım, Bedrettin Keleştimur, Pınar Öztürk, Enver Kapağan, Dilşad Güven, Onur Akbaş, Murat Soyak, Dr. Yüksel Gemalmaz, Özden Serin imzalarıyla zengin bir edebi sofra kurmuş! Kendine has her biri özgün çalışmalar…
HARPUT’TAN ESİNTİ… Elâzığ Müftülüğünün aylık dergisi… Mayıs–2009 sayısıyla 4. yılında okuyucusuna bir daha merhaba diyor. İl Müftümüz Ömer Kocaoğul, Diyanet İşleri Başkan Yrd. Doç. Dr. Fikret Kahraman, Mustafa Türkgülü, Dursun Ali Şeker (Muş Müftüsü), Bedrettin Keleştimur, Mükremin Ötlegen, Abdullah Yakalı( Palu İlçe Müftüsü), Nihal Aladar, Rüveyde Nida Yıldırım’ın kalemleriyle okuyucusu ile buluşuyor.
Dergide, Zafer Şen ve Ediz Erşen’in Elâzığ Musiki Konservatuarı Derneği Başkanı ile yapmış oldukları geniş bir röportaj yer alıyor.
Ve AĞIN SANAT DERGİSİ… Ağın Kültür ve Dayanışma Derneği Adına(Ankara) Ahmet Deviren’in sahipliğini yaptığı yılların edebi dergisinin emektarı, çilekeş ismi Altan İlter sadece derginin Yazı İşleri Müd. Değil bilumum yükünü de çekiyor.
Ağın Düşün ve Sanat Dergisi ilk çıkış tarihi 1950’li yıllara kadar uzanıp gidiyor. Derginin Yazı Kurulunda; Altan İlter, Ahmet Deviren, Mevlüt Öksüzoğlu, Mehmet Ergönül her sayısında belli bir çerçeve hazırlıyorlar.
Ağın denilince, ‘eğitim…’ aklımıza gelir. Ağın, Elâzığ’ın belki de, arazi bakımından en küçük ilçesi… Ama, Elâzığ’a olan katkılarını tartıya alınamayacak kadar ağır! Ağın, bir yürek ve şehrin en kadim yüzü. Derginin Mayıs–2009 sayısında, Ağın’a yolculuk ediyoruz. Eski adetlerimiz, geleneklerimiz, düğünlerimiz, toylarımız bir daha gözler önüne geliyor. Kalemlerimiz, ‘hatıralarla Ağın’ a yolculuk ediyor… Gurbetten sılaya doğru bir içli yolculuk başlıyor; hikâyesinde, şiirinde, deneme yazısında…
Dergilerde, Anadolu’yu buram buram yaşıyorsunuz… Bir Türk Edebiyatı’yla Ahmet Kabaklı Hocamızın sıcak iklimine, Bizim Külliye ile Elâzığ’a, Bir Kümbetle Tokat’a, Bir Erciyes’le Kayseri’ye, Bir Yenises’le Osmaniye’ye, Bir Yüzakı’yla İstanbul’a, Bir Bizim Ece’yle Salihli’ye Bir Duygu Seliy’le Isparta’ya ve burada daha isimlerini zikredemediğimiz dergilerimizle Anadolu’yla kucaklaşıyorsunuz. “Türkçe’m benim dil bayrağımdır” sözünün teneffüs edildiği dergilerimizi her zaman saygıyla yad etmek bizlerin borcudur.
(...)
Bedrettin Keleştimur
"Günışığı" Gazetesi
1 Haziran 2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder