2010-02-20

Tasfiye dergisinde "28 Şubat ve Edebiyat"


Şiir
Habil Sağlam “Grizu”, 2;
Marilyn Buck “Kelimeyi Kurtar”, 14;
Sinan Ceran “Barış”, 21;
Mustafa Uçurum “Bozgun Şubat”, 32;
Serdar Bülent Yılmaz “İlk Kurşun Öfkem Olsun”, 42;
Bünyamin Doğruer “Boşuna Bakmayın Gözlerime”, 49;
Kalender Yıldız “General”, 54;
Şehmuz Kurt “Yedi Kere Yetti”, 68.

Öykü
Caner Arslan “Az Bilinen Meşhur Bir Adam”, 11;
Ahmet Örs “Söylemesi Zor”, 20;
Emrah Tekin “Bin Yıldan Kısa Hikâyeler”, 31;
Enes Malikoğlu “Bir Ayrılık Hikâyesi” , 38;
Kevser Beyazyüz “Başörtüsü”, 45;
Mustafa Kıyak “Aytaç Dalgakıran’ın 28 Şubat Hatıraları”, 50;
Ahmet Örs “28 Şubat Portreleri”, 52;
Zeynep Delav “Derin Darbe”, 55.

Deneme, Eleştiri, Anı
Adnan Akan “Özgürlüğün Uçları”, 3;
Alaattin Uras “Eğitim ve İktidar”, 8;
Cevat Akkanat “Postmodern Darbe Süreci ve Şiir”, 17;
Süleyman Ceran “Darbe ile Direniş Arasında Günce Okumaları”, 33;
Mustafa Başpınar “Yakın Tarihimizde Kara Bir Leke: İkna Odaları”, 40;
Ahmet Örs “Asker Edebiyatçının Tanıklığı: İki Darbe Arasında”, 43;
Şükrü Hüseyinoğlu “28 Şubat ve Entelektüel Çözülme”, 53;
Charles McGrath “Salinger’in Ardından”, 57;
Ahmet Örs “Yahya Kemâl’in Rindlerin Akşamı Şiiri”, 62;
Mehmet Sacit “Burs Varsa Mesele Yok”, 64;
Özhan Uçan “İki Kitap Aynı Hikâye”, 66;
Ahmet Düzgün “İktidar ve Kader”, 69.

Soruşturma
Asım Öz “28 Şubat ve Edebiyat: Nurettin Durman, Yıldız Ramazanoğlu, Sibel Eraslan, Hüseyin Akın”, 22.


Dergi iletişim:
www.tasfiyedergisi.com
tasfiyedergisi@gmail.com
505 259 07 15

"Değirmen" dergisi İstanbul özel sayısı çıktı !

İstanbul kadar yakışıklı ve güzel bir şehir var mı? Yok. Neden? Çünkü yaratılmamış da ondan. Değirmen, en yakışıklı ve güzel sayısıyla çıkageldi. Enikonu çekici bir kapak ve zengin bir muhtevayla gelen Değirmen, İstanbul sayısıyla sizi mest edecek. İyi okumalar…


İSTANBUL ÖZEL SAYISI
Şiiristanbul / Mehmet Doğan
İstanbul’un Fethi / Murat DEMİRCİ
İstanbul-Fatih İlçesi Tekkeleri / Müfid Yüksel
Kültürün Başkentinde ‘Şahane’ Bir Aşk / Aydın Kırman
İstanbulistler ve Neo-İstanbulistler / Ali Öztürk
Romanesk İstanbul / Mehmet Doğan
Şehr-i Esrar: Divan Şiirinde İstanbul / Hamza Kaya
Sait Faik’in İstanbul’u / Ömer Kemiksiz
Hayal Şehir / Sebahattin Karakoç
Edebi Eserlerde Bir Hazine: İstanbul / H.Nihal Özbey
Mum Çiçeği / Özer Burgaz
İstanbul’un Kimliği: İmparatorluk Merkezi / Ertan Eğribel
Haseki Daruşşifası- Şişli Etfal’den Vakıf Gureba’ya Tarihi Bir Yolculuk…/Asiye Yücel
Kayıp Ebabiller / Nef’i Pedri
Sır; Darüssaade’nin Haremağaları / Ayşegül Serdar
İstanbul Şiirleri / Rasim Demirtaş
Ayağımda Kırk Numara Bir İstanbul / Hüseyin Akın
İdeolojilerin İstanbul’u / Rüstem Budak
Sakiname/ Nihat Kaçoğlu
Mezar Taşlarında Yazının Gelişimi / Ersan Perçem
İstanbul’daki En Eski Selâtîn Camii: 2. Bayezid Camii ve Külliyesi / İsa CIDA
Ah İstanbul/ İbrahim Açılan
Hangi İstanbul/ Leyla Yıldız
Bir İstanbul Sine- Masalı / Ahmet Sakartepe
Örtüsüne Bürünen Şehir: İstanbul/ Abdulkadir Akdemir
Sahafların İstanbul’u İstanbul’un Sahafları / Reşit Güngör Kalkan
Karyağdı (Eyüp) Tekkesi / Nicolas Vatın – Thierry Zarcone
Topkapı Sarayı / Erdal Topak
İstanbul’un Karikatürize Halleri / Said Coşar
Değirmenden Mektuplar/ Mehmet Doğan


Dergi iletişim:
degirmendergi@gmail.com
htpp://www. degirmendergi.com
0505 647 03 25

2010-02-06

“Dört Mevsim Niğde” dergisine dair…

“Dört Mevsim Niğde” dergisinin 1.sayısı çıktı. Her güzel başlangıç, her güzel eser sevinç kaynağıdır. Zira verilen emeğin sayfalara yansıması, bir bütünlük kazanması önemlidir. Hoş geldin “Dört Mevsim Niğde” !..

Saklı değer Niğde bütün boyutları ile yeniden ele alınıp inceleniyor, değerlendiriliyor. Şehir belediyeciliği sadece alt yapı-üst yapı unsurları ile dar bir alana sıkıştırılamaz. Şehir, kültür ve medeniyet arasındaki bağları, derinlikleri açığa çıkaracak çalışmalar da gerekli. İşte bu alanda güzel hamleler var: Şehir konferansları, tarihî eserlerin bakımı-onarımı-çevre düzenlemesi, dergi çalışması…


“Dört Mevsim Niğde” dergisinde Niğde merkezli bir okuma, yorumlama, araştırma, çözümleme çalışması yapılmış. Yazılarda özellikle kültür, sanat, edebiyat, mimari, müzik, tarih konuları işlenmiş.

Bu yönüyle“Dört Mevsim Niğde” bir şehir kültürü dergisi. Şehrin şimdiki zamanı yer aldığı gibi geçmiş zamanı da yer alıyor. Yaşadığımız şehri derinliğine tanımak, okumak için güzel bir imkân bu.

“Dört Mevsim Niğde” üç ayda bir yayımlanacak. Yeni konular, yeni yazılar ile zenginleşecek. Derginin bu sayısında yer alanlar:

“Dört Mevsim Niğde” dergisinin editörü Muharrem Şabançelebi, “Sunuş” yazısında derginin çıkarılması sürecini anlatmış. Bu güzel çalışmaya katkıda bulunanları selâmlamış.

Cevat Akkanat, “Niğde’de Hakk’a Yönelişin Güzide Mekânı Sungurbey Camii” hakkında bir makale yazmış. Tarihî ve mimarî özellikleri ile Sungurbey Camii üzerine değerli bir çalışma bu yazı.

Mehmet Öncel Koç, “Mahremiyetimizin Sırdaşı Kapılar ve Kapı Tokmakları” hakkında yazmış. Yazıdan bir iktibas: “Eskiden zor durumda kalanlar kapı kollarına asılarak ev sahibinden yardım talep ederlerdi. Bugünkü modern kapı zilleri yardıma muhtaç insanların bu hissiyatına tercüman olamamaktadır.”

Osman Aytekin, “Eskimeyen Niğde Evleri” hakkında bilgi vermiş. Şehir mimarisine ilişkin güzel bir bakış, güzel bir çalışma. Yazarın söylediği: “Her yeni evin yapılması demek, her eski evin yıkılması demek anlamına gelmemelidir. Niğde evleri koruma altına alınarak onarımı yapılmalı ve eski Niğde evlerinin görünümüyle birlikte bir zamanların huzur ve sanatının zarafetini de bizlere göstermelidir.”

Fikret Dikmen, “Niğde’m” isimli şiiri ile dergide yer alıyor. Halk şiiri tarzındaki bu şiirden tadımlık niyetine bir dörtlük: “Kayardından eser serin yellerin / İnsanı mest eder hazların Niğde / Cimdallı abaruh yaban ellerin / Çalarken coşuyor sazların Niğde’m”

Şinasi Yıldız, “Türkülerle Niğde”yi ne güzel anlatmış. Niğde türküleri üzerine yaptığı araştırmaları bir yazı bütünlüğünde ve türkü sıcaklığında bizlere aktarmış. Gönül dünyamıza ışıklar düşüren vefalı, kadirşinas bir çalışma.

Duran Çetin, yakın zamanda gezip gördüğü Niğde hakkındaki izlenimlerini, düşüncelerini “Elması Kadar Tatlı Niğde” isimli yazısında dile getirmiş.

Hayrullah Eraslan, ekonomide, sanayide, kültür-sanat çalışmalarında yapılması gerekenleri “Niğde Açılımı” başlıklı yazısında ifade etmiş. Çözüm teklifleri sunuyor. Yapılması gerekenler hususunda iş adamlarına, yöneticilere, eğitimcilere, akademisyenlere çağrı niteliğinde bir yazı bu.

Halil İbrahim Tongur, Niğde’nin tarihî ve kültürel değerlerinin nasıl göz ardı edildiğini yazmış. Diyor ki: “Niğde’nin Tarihi Hatıraları Gitti Gidiyor.” Bu yazıdan bir iktibas: “Hatıralar bizim yakın tarihimiz, yaşama sevincimizdir. Yaş ilerledikçe hatıralarımız bizi sarar ve daha da değerlenir.”

Uğur Arıbaş, yakın tarihimizin Niğdeli kahramanlarından Halil Nuri Yurdakul hakkında yazmış. Belgesel niteliğindeki bu yazı, bir tarih okuması olarak da önemlidir.

Murat Soyak, Niğde Şehir Konferansları kapsamında, D.Mehmet Doğan’ın konuşmasına dair izlenimlerini, notlarını ve “Şehir, Kültür, Medeniyet” kavramları hakkındaki değerlendirmelerini yazmış.

İsmail Özmel, “Eski Niğde’den Anılar, Manzaralar” başlıklı yazısında, hatıralar sağanağında, geçmiş zamana doğru bir yolculuğa çıkmış. Şehirdeki değişime şahit olmuş bir yazarın anlatımı ile zaman içinde bir yolculuk denemesi. Bu yazının gelecek sayılarda da devam edecek olması güzel. Zira bu tür çalışmalara, anı niteliğindeki şehir yazılarına ihtiyacımız var.

Kibar Ayaydın, okuma sevgisini, kitaplara duyduğu yakınlığı “Kitapevlerinde Sabahlamak” isimli yazısında dile getirmiş. Kitaba, okumaya dair örnek eserler ile zenginleştirilmiş güzel, etkili bir yazı.

Uğur Arıbaş, yanı başımızda yaşayan ancak farkına varamadığımız; yıllardır Niğde Kalesi çevresinde hayatlarını sürdüren şehir ahalisini yazmış. Nasıl yaşarlar, ne iş yaparlar, beklentileri nelerdir? İnsanımıza yakından bakış. Bu çabayı önemsiyorum. Zira insan sıcağı taşıyan, duyarlı bir yaklaşım. Hayatın içinden gerçekçi bir sunum. Mahalle-insan-mekân fotoğrafları ile desteklenmiş yazı ve daha etkili olmuş.

İsmail Özmel ile yakın zamanda yayımlanan “Niğdeli Şair ve Yazarlar” kitabı üzerine Murat Soyak bir söyleşi yapmış. Kitabın hazırlanış sürecine, yaşanan zorluklara, anılara ve Niğde’nin kültür, sanat, edebiyat alanındaki birikimine dair bir konuşma.

Fatih Uyan, folklor hakkında yazmış. Niğde’de unutulmaya bırakılmış kültürel değerlerimizi hatırlatan bir bakış. Özellikle Niğde halk oyunları, Niğde türküleri vurgulanmış.

Murat Akalın, Niğde’nin eskimeyen değerlerini gündeme getirmiş. Derginin bu sayısında Niğde Ağzı Araştırması kapsamında yörede anlatılan bir masalı dil ve anlatım özellikleri ile anlatmış. Hem dil özellikleri hem de kültürel unsurlar açısından yetkin, güzel bir çalışma. Bu yazının gelecek sayılarda da devam edeceğini umuyor ve bekliyoruz.

Derginin diğer sayfalarında Niğde belediyesinin düzenlediği etkinlikler ve yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verilmiş.

“Dört Mevsim Niğde” dergisi 64 sayfadan oluşuyor. Dizgi, sayfa düzeni ve kullanılan fotoğraflar gayet güzel. Şu kış günlerinde içimizi ısıtan bir dergi… Okunaklı, özenli, titiz bir çalışma sayfalara yansımış.

“Dört Mevsim Niğde” dergisine emek verenleri kutluyorum. Derginin ömrü uzun olsun, bereketli olsun !..

Dergi iletişim:
Niğde Belediyesi
Kültür İşleri Müdürlüğü
Niğde
0388 232 35 50


Harun Yardımcı

"Kur’ani Hayat" dergisi

KUR’ANİ HAYAT DERGİSİ 10. SAYISI ÇIKTI
Vahiyle hayat bulma çabalarına mütevazı bir katkı yapabilmek için Temmuz 2008’de yayın hayatına başlayan Kur’ani Hayat Dergisi, çıkan 10. sayısı ile ikinci yayın dönemine başlamış oldu. 18 aylık ilk döneminde, vahiyle hayat bulmak için sırasıyla Kur’an ayı ramazanı, mahşerin provası haccı, Rabbani eğitimi, ümmetin iftiharı Gazze’yi, vahdetin çekirdeği İbrahimî aileyi, nifakın panzehiri infakı, gök sofrası vahyi ve varlık hiyerarşisini düzenleyen ‘kurban’ı başlıklı sayılarla okuyucusuna ulaştı Kur’ani Hayat Dergisi.

Bu yıl içerisinde Peygamber, ibadet, meal, hicret gibi konuların ele alınacağını şimdiden okurlarına duyuran dergi ikinci dönemin ilk sayısını hayatımızla eşdeğer gördüğümüz namaza ayırdı.

Dergi 10. sayısına Mustafa İslâmoğlu hocanın namazın mahiyetini anlatan başyazısıyla başlıyor. Ahmet Coşkun’un namaz vakitlerini ele alan yazısını, Murat Sülün’ün namazın anlam ve amacını inceleyen yazısı takip ediyor. Namazın kötülüklerden alıkoyma işlevini Mahmut Çınar, hidayete çağırma işlevini Bilgin Erdoğan, fıkhını ise Vecdi Akyüz anlatıyor.

Kur’ani Hayat Dergisi namaz sayısında söyleşi için Namaz Gönüllüleri Platformu’nu seçmiş. Platform üyelerinden Abdullah Yıldız, Cemil Tokpınar ve Hasan Hafızoğlu ile yapılan söyleşiyi ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.

Mehmet Çakıl Allah ile randevu, Vedat Aydın kalbin miracı oluşuyla izah ediyor namazı. Namazı ibadet ve duaların mecmuu olarak anlatan Ekrem Demir’in yazısını Ömer Bayar’ın mana ve suret açısından namazı ele alan yazısı takip ediyor. Murat Kayacan camilere asli fonksiyonunu kazandırmanın gereğine, Fatih Okumuş ile M.Halil Çiçek namaz kılmanın ehemmiyetine vurgu yapıyor.

İktibas köşemizde Ahmet Haşim’in “Müslüman Saati” ile Said Demirtaş’ın asr-ı saadetten naklettiği namaz hikâyelerine yer verilmiş. Namazı işleyip çocukları unutmayan dergide çocukların namazlarını kılmama sebeplerini Namaz Gönüllüleri Platformu üyesi Ahmet Bulut’un kaleme aldığı yazıdan okuyabilirsiniz.

Ali Koçak, Ramazan Beyhan, Abdülhamit Kahraman, Hatice İ. Erdem ve Ömer Noyan dosya konusu dışındaki denemeleriyle katkı sağladığı namaz konulu 10. sayıya, Kur’an’ın Burçları’nda Nisa Sûresi’ni Yasemin İslamoğlu, Kur’an Kitaplığı’nda namaz bilinci kitaplarını Muharrem Baykul tanıtıyor.

Derginin son bölümde Fatih Okumuş’un Üsküp’te kaleme aldığı şiir ile Mevlana İdris’in namazı ve hicreti bir arada anlatan resim çalışması yer alıyor.

18 aylık birinci dönemi sona eren Kur’ani Hayat Dergisi Ocak ayı itibariyle 2. dönem abone kampanyasını da başlatmış bulunuyor. 1 yıllık 6 sayı abonelik bedeli yurt içi 40 tl, yurt dışı 60 usd, 35 euro olarak belirlenmiş. Dergilerin yayın hayatını sürdürebilmesi için abonelikler büyük önem arzetmektedir. Bu vesileyle 2010 yılı abone kaydını yenilememiş olan okuyucularından telefon ederek aboneliklerini yenilemelerini ve yakın dostlarını da abone olmaya teşvik ederek, dikkatle okuyarak ve okutarak Kur’ani Hayat Dergisi’ne destek vermeleri istirham ediliyor.

Kur’ani Hayat dergisi
0212 531 30 30
www.kuranihayat.com
kuranihayatbilgi@gmail.com

Mostar, “Gazze”ye dikkat çekiyor

Mostar, Şubat sayısında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından geçen bir yılı sorguluyor.

Mostar, 2010 Şubat tarihli 60. sayısında, İsrail’in Gazze saldırılarının ardından geçen bir yıllık süreci değerlendiriyor. Dosya kapsamında Mesut Özcan, “Gazze saldırısının ardından geçen bir yıl” başlıklı yazısında, 27 Aralık 2008-18 Ocak 2009 tarihleri arasında gerçekleşen İsrail saldırıları sonrası yerle bir olan ve 1500’e yakın sivilin hayatını kaybettiği Gazze’yi tekrar hatırlamamızı sağlıyor. Son bir yıllık süreçte birçok krizin yaşandığı İsrail-Türkiye ilişkilerini ise dış politika uzmanı gazeteci-yazar Ceyda Karan değerlendiriyor. Salih Demirhan’ın dosya kapsamında İHH İnsanı Yardım Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve Afrika Koordinatörü Osman Atalay ile yaptığı söyleşi ise geçtiğimiz ay gerçekleşen ‘Viva Palestina’ (Filistin’e Yol Açık) konvoyunun oluşma ve Gazze’ye varış sürecinde yaşananları çarpıcı bir şekilde dile getiriyor.

Mostar’ın dosya konusu ise “Dönüşen Muhafazakârlık”. Üzerine derin tartışmalar yapılan, fakat henüz siyasi ideolojiler sözlüğünde kendisine net bir tanımlandırma bulamayan muhafazakârlık kavramı, konunun uzmanları tarafından masaya yatırılıyor. Fırat Mollaer, “Muhafazakârlık üzerine tezler” başlıklı yazısında ‘Fransız Devrimi’ne tepki olarak ortaya çıkan ve o tarihten itibaren modernliğe yönelik eleştirilerin bereketli bir kaynağı olarak gördüğü muhafazakârlığı geniş bir bağlamda ele alıyor. Mümtaz’er Türköne, “Yeni muhafazakârlığın eski yüzü” başlıklı yazısıyla Türkiye’de devlet iktidarını kontrol eden yeni elitlerden yola çıkarak, yeni elitlerin değişim talebiyle Türkiye’de yeniden şekillenen muhafazakârlığı değerlendiriyor. Konunun uzmanlarından Ferhat Kentel ve Yasin Aktay’ın da görüşleriyle katkıda bulunduğu dosyanın söyleşi konuğu ise Prof. Dr. Ahmet Çiğdem. “Günümüzde muhafazakârlık korumaktan çok değiştirmekten yana” diyen Çiğdem, muhafazakârlık kavramına yönelik ilginç ve çarpıcı tespitlerde bulunuyor.

Mostar bu ay güncel bir konuya daha parmak basıyor. “Türkiye’de Medya ve Siyaset” ismini taşıyan dosya, 1831 yılında piyasaya çıkan ve Türk basınının kurulmasına öncülük eden Takvim-i Vekayi gazetesinden bu güne ülkemizde medya ve siyaset ilişkisini inceliyor. Naci Bostancı, “Kısa bir medya-siyaset ilişkisi tarihi” başlıklı yazısıyla ‘dördüncü güç’ olarak nitelendirilen medyanın ülkemizde ve dünyada siyaset ile kurduğu ilişkinin detaylı bir tarihçesini sunarken, Alper Görmüş, Türkiye’de “medya ve siyaset ilişkilerinin kırılma dönemleri”nin üzerinde duruyor. Mutlucan Şahan ise “Kalem ile silahın sınıfsal ittifakı” yazısıyla, darbeler, muhtıralar ve son olarak 28 Şubat süreciyle siyasette varlığını hissettiren askerin medya üzerindeki vesayetine önemli eleştiriler getiriyor.

Mostar’ın diğer sayfaları da dikkat çekici. Gündemden, Türkiye, Ekonomi, Dünya, Çizi-Yorum, Tarih, Toplum, Teknoloji, Edebiyat, Kitap ve Sinema bölümleri bu ay da okuyucuya doyurucu bir içerik sunuyor.

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com