2010-07-08

'Türk Edebiyatı' dergisi

Temmuz 2010, Sayı:441

Bu sayımızda ağırlıklı bir konu yok, fakat çok önemli yazılar var. Her zaman olduğu gibi bir röportajla başlıyoruz. Misafirimiz, kitap kurtları arasında ve tabii sahaflık dünyasında çok iyi tanınan bir sahaf, Lütfi Bayer... Kitap, kültür, medeniyet ve dil konularında kendine has görüşleri bulunan Lütfi Bayer’in anlattıkları, eminim, ilginizi çekecektir.

Bu sayıda kapak konusu olarak merhum ressam ve yazar Malik Aksel’i ele aldık. 1970’lerde dergimizin en istikrarlı yazarlarından ve vakfımızın müdavimlerinden olan Aksel’in bütün eserleri Kapı Yayınları tarafından yeniden yayımlanıyor. İlyas Dirin, külliyatın ilk kitabı olarak çıkan Sanat Hayatı: Resim Sergisinde Otuz Gün adlı kitabı tanıttı. 1941 yılında açılan, kendisinin de ressam olarak katıldığı Üçüncü Devlet Resim ve Heykel Sergisi’ne bir ay boyunca her gün giderek ressamların ve sergiyi gezmeye gelenlerin kendi aralarında konuştuklarını not eden Malik Aksel’in ironik bir üslûpla muhavere tarzında yazdığı ve Ülkü dergisinde tefrika ettirdiği bu notları 1943 yılında kitap olarak çıkmıştı. 1940’lardaki sanat çevrelerinin iç dünyasına ışık tutan ve yayımlandığı tarihte çok ses getiren bu nefis kitap, tam altmış yedi yıl sonra yeniden okuyucuyla buluştu. Kitaptan yaptığımız kısa alıntı, sanırım Resim Sergisinde Otuz Gün’ün mahiyeti hakkında açık bir fikir verecektir. Tabii, Malik Aksel’in Türk Edebiyatı’nda çıkmış yazılarının bir bibliyograflısını vermeyi de ihmal etmedik.

İlyas Dirin’in yazısını Dr. Mustafa Tatcı’nın XVII. yüzyılın büyük mutasavvıflarından Niyazî-i Mısrî hakkındaki yazısı takip ediyor. Bir defa Rodos’a, iki defa Limni’ye sürülen ve hayatının son on altı yılını Limni’de bir sürgün olarak yaşayan Mısrî’nin bu adadaki tekkesinin yerinde yeller esiyor, ancak kabri hâlâ ayakta. Tatcı, Mısrî’nin vefatının 320. yılı olan 2004 yılında UNESCO tarafından anılmasını teklif ediyor ve kabrinin mutlaka Türkiye’ye nakledilmesi gerektiğini söylüyor.

Dr. Sezai Coşkun, bu sayıda Selim İleri’nin Bu Yalan Tango adlı son romanını değerlendirirken, Prof. Dr. Mehmet Tekin, Elif Şafak’ın Aşk romanındaki Türkçe hatalarını sayıp döktü. Bahtiyar Aslan da Cahit Koytak’ın Yoksulların ve Şairlerin Kitabı adlı son şiir kitabını değerlendirdi.

“Mitoloji ve Edebiyat” konusunda geçen sayımızda kullanmadığımız bazı yazılar vardı. Turhan Kaçar’ın “Ege ve Yunan Dünyasında Mitolojinin Kaynakları” ve Mehmet Yılmaz’ın “Millî Kimliğin Oluşmasında Mitolojinin Rolü” başlıklı yazılarını bu sayıda okuyacaksınız. Nebahat Yusoğlu, Kafka’nın Dava adlı romanının farklı bakış açılarından nasıl farklı şekillerde okunabildiğini gösteriyor. Nihan Kaya’nın dikkate değer yazısında da Carl Gustav Jung’un Marcel Proust yorumundan hareketle “Din ve Edebiyat” meselesi ele alınıyor.

Reha Oğuz Türkkan’ın oğlu Tuğrul Türkkan’ın ise Altan Deliorman’ın iki sayı üst üste yayımladığımız “Uzun Bir Ömrün Kısa Bir Özeti” başlıklı yazısındaki bazı tespitlere itirazı var.

Bu sayının diğer yazıları ise Ömer Özkan ve Özbekistan’dan Nargize Dosbayeva’ya ait.“Resimli Türk Edebiyatı” sayfasında, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü tarafından üç cilt hâlinde yayımlanan Meşairü’ş-Şuara hakkında kısa bir tanıtım yazısı ve bu eserden birkaç şair portresi bulacaksınız.

Bu sayıda da iki hikâyecimiz var: Sevgül Yılmaz ve Deniz Özbeyli. Şiire yine özel bir yer ayırdık. Şairlerimiz Mustafa Ruhi Şirin, İbrahim Tenekeci, Mehmet Aycı, Kalender Yıldız, İsmail Aykanat, Sümeyye Sakarya, Ayhan Emir Yolcu... “Dünya Şiirinden” sayfasında İngiliz şairi John Keats’in “Ölüm Üzerine” adlı şiirine yer verdik. Şiir, Türkçeye Oktay Eser tarafından çevrildi.

Kırkambar’ımız her zaman olduğu gibi dopdolu. Daha güzel sayılarda buluşmak üzere hoşça kalınız. Muhabbetle, efendim...


Beşir Ayvazoğlu

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com