2012-11-17

Yüzakı dergisi, 93

   
Rahmet ve zulüm... Merhamet ve haksızlık...

Terazinin iki kefesi gibi, biri ne kadar ağırsa, diğeri o kadar boşlukta...

Rahmetten o kadar mahrum, merhamete o kadar muhtaç bir âlemden, haksız ve zalimce bir uğultu yükseliyor. Bazıları selâmetten korkuyorlar. İki dünya saâdetine çağıran minareleri görmek dahî istemiyorlar.
Kendilerine gül uzatana, diken yağdırıyorlar. Doktoruna tekme atan bir hasta hezeyanıyla ellerini mikroplu kalplerini korurcasına kapatmış; yegâne tabiplerine;

“Yaklaşma! Niye elinde neşter var?!. Niye ilâçların acı! Gelme!..” diye bağırıyorlar.
Oysa her insan, sağanak sağanak rahmete muhtaç... Allah O’nu âlemlere ancak rahmet olarak gönderdi. Merhametinden gönderdi. Zulmünden, haksızlığından, yalandan, ihânetten, nankörlükten kurtulması için insan, O’nun ahlâkına muhtaç... O’nun Kitâbına, Sünnetine aç... Biz, ümmet-i icâbe uyusak ve unutsak, o koğuştan yükselen bu feryatlarla uyandırılıyoruz.

Âlemlere ancak rahmet olarak gönderilmiş, bu sebeple ancak övgüye, ancak teşekküre, ancak minnete lâyık olan Peygamberimiz’in ahlâkını, bir de, o rahmetten nasipsizlere tanıtmak için yaşamalı... O’nu hâlimizle, kālimizle sergilemeliyiz.

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ, Peygamber Efendimiz’in ancak rahmet olduğu hakikatini kaleme aldı. O’nu doğru tanıyanların ehl-i îman olmasalar bile O’nun hakkında söyleyebildiklerinin sadece rahmetten ibaret olduğunu dile getirdi. O’nun rahmet özellikleri ekseninde yaşamamızın hem vefâ, hem nice gönüllere şifâ olduğunun altını çizdi:

 “O’nu muhabbet ve aşk ile yaşayışımızla temsil edebildiğimizde en kurak ve çöl gibi kalplere bile rahmet yağmurları yağar.”

Bir kez daha vurguladı:

“Bugün Muhammed’e sevdâda imtihan günüdür!”

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi, «O’nu Allah, Sevdi; Âlemlere Rahmet Olarak Gönderdi...» diyerek, sordu:

 «O Hidâyet Güneşi’ni Balçıkla Sıvamak Ne Mümkün!»

İftiralar karşısında ümmet-i Muhammed’e düşen vazifenin ise, O’nu en güzel şekilde temsil ederek, O’nun hakkındaki hakikatleri cihana ilân etmek olduğunu ifade etti. Hakîkat-i Muhammediyye’nin yüceliği ve yüceliği görmekten mahrum olanların körlük sebepleri Hazret-i Mevlânâ’dan Sır ve Hikmetler bölümüne mevzu oldu.

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI; batı insanının Peygamber Efendimiz’e dil uzatma cür’etinin arkasında yatan; «Benlik ve Eğlence Sarhoşlukları» bölümünü yazdı.

Ayla AĞABEGÜM, tarihten misallerle verilebilecek devlet, hükûmet ve fert merkezli tepkileri kaleme aldı. Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ’ün konusu ise, Kureyş’in İslâmofobisinin sebepleri oldu. Hadi ÖNAL, sivrisineklerden ziyade bataklığa, Efendimiz’e hakaretleri piyasaya süren odaklara dikkat çekti.

İrfan ÖZTÜRK, Peygamberimiz’e hürmet ve muhabbetin Allah katındaki kıymetini işledi. Sami GÖKSÜN, O’nun ahlâkının ve şahsiyetinin yüceliğine dair doğulu ve batılı vicdanlardan yükselen itirafları aktardı. Âdem SARAÇ ise, Efendimiz’i temsil ve Kur’ân’ı tebliğ emânetini yüklenmek için gecelerin önemi mevzuuna devam etti.

Aynur TUTKUN, ego eğitimine teksif olurken; Fatih GARCAN, mâneviyattan uzaklaşan ve batılılaşan bir ailenin yaşadığı trajediyi hikâyeleştirdi.

Eğitim Notları’nda kaçışın iki şekli ve istikameti ele alındı. H. Kübra ERGİN, Kur’ân ve tecvid eğitiminin insan rûhuna ve hayatına kazandırdıklarına dikkat çekti. Ahmet ZİYLAN, her şeyde karar ve kıvam mevzuuna temas etti.

Ahmet MERAL, Kısa Dünya Tarihi’nde batılıların bugünkü küstahlıklarının sebebi olan sömürgecilik faaliyetlerinin temel niyetlerini ve neticelerini anlattı.

Can ALPGÜVENÇ, Abdülmecid Sivâsî’yi tanıtırken; Abdullah Mesud HIDIR; Hak dostlarından, Muhammed Bâkî Billâh ve Abdülhakim Arvâsî, tarihî şahsiyetlerden Sultan Ahmed’i ve edebî sîmâlardan Yahya Kemal’i nüktelerle gündemimize taşıdı.

İlyas KAYAOKAY, «Yâ Rasûlâllah!» redifiyle Efendiler Efendisi’ne seslenen şairlerden seçmelerle konuya edebî bakış açıları getirdi. Mizahta ise Hamza CAN, küfür ve hakaret hastalığına neşter çekti.

Ve şiirler...

İftiraya karşı en güzel cevap: O En Güzel’i övmek...

Yalana karşı en güzel cevap: Hakkı haykırmak...

Haksızlığın en güzel ilâcı: Rahmet ve merhamet...

Yüzakıyla...

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com