2012-09-04

Yeni dergi: 'İlim ve İrfan'


İlk sayısı çıkan İlim ve İrfan dergisi, dosya konusu olarak isminin dayanak noktası olan İlim ve İrfan kavramlarını inceliyor.

Yayıncılık anlayışı, tüm dünyada baş döndüren bir hızla değişiyor. Yıllardır yayımlanan ve belli bir bilinirliği olan gazeteler ve dergiler basılı yayın yerine dijital yayını tercih etmeye başlıyor. Yeni medya ise günden güne güçleniyor. Bilgiye ulaşmak kolaylaşıyor ama nitelikli ve sahici bilgiye ulaşmak giderek zorlaşıyor. Her şeyin hızla buharlaştığı bu zaman diliminde İlim ve İrfan, söze, kâğıda ve yazıya hürmetin yeniden gündeme gelmesi gerektiğini düşünüyor.

İlim ve İrfan dergisi, ismini, medeniyetimizin ve tasavvuf geleneğimizin iki ana damarından alıyor. İlmi kendisine dayanak yapan dergi, irfani bilginin önderliğinde unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizin üzerindeki pasları silmeyi ve köklerimize can suyu vermeyi amaçlıyor. Sade ve anlaşılır bir dille yayın yapacak olan dergi, ehl-i sünnet çizgisi ve selef-i salihinin izinde, bidat ve hurafelerden arındırılmış bir tasavvuf anlayışını yayın diline taşımayı hedefliyor. İlim ve İrfan, Türkiye’de yayın yapan tasavvuf dergilerinden birisi olmak için değil; İslam’ın bu en sırlı bilgisinin, sahih bir yolla anlatılması için yayına başlıyor. Yayıncılık alanında açılmış izlekleri takip etmekten çok kendisine yeni alanlar açmayı hedefliyor.

İlk dosya: Bilmek ve olmak

Genel Yayın Yönetmenliğini Saadettin Acar’ın yaptığı derginin ilk sayısı, dosya konusu olarak isminin dayanak noktası olan İlim ve İrfan kavramlarını inceliyor. Dosyada, M. Selim Haşimoğlu, Ahmet Birler ve İsmail Acarkan’ın yazıları dikkat çekiyor. Mona İslam’ın yazdığı “Bir Ahir Zaman Hastalığı: Kusur Aramak” yazısı insana etrafta kusur aramayı bırakıp kendi iç dinamiklerine yönelmesini öğütlüyor. Mehmet Çetin, marifet kavramını etraflıca işliyor. Erdoğan Baş, Asr-ı Saadet’ten bir tabloyu gündeme getirerek “ayetlerin bize ne kadar tesir ettiğini” soruyor. Şeyh Muhammed Muta’ el- Haznevi Hazretlerinin sohbetlerinden derlenmiş olan ve “İrfan Kaynağı” olarak isimlendirilen orta sayfada bu sayı “ilmin paha biçilmez bir mücevher olduğu” anlatılıyor. Derginin dikkat çeken yazılarından biri de Ahmet Hamdi Uzunyol’un yazdığı “Bir İrfan Mektebi: Haznevi Tarikatı” yazısı. Yazıda, yüzbinlerce insanı derinden etkilemiş Haznevi Tarikatı etraflıca tanıtılıyor.

Yayın anlayışını “İrfana götürmeyen bir ilim sığ ve ruhsuz kalır. İlme dayanmayan bir irfan köksüz ve zayıf olur.” cümleleriyle özetleyen dergi, doyurucu içeriğiyle gönül dünyasında bir iz bırakmayı amaçlıyor ve okura uzun soluklu bir yol arkadaşlığı çağrısı yapıyor.

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com