2012-09-03

'Edebiyat Ortamı' dergisi 28.sayısında...


İslam milleti, birbirini tanımayan, birbirinin farkında olmayan uluslardan oluşan bir millet desek yeridir. Ne yazık ki yüzyıldır böyle. Yirminci yüzyılın başından beri aramıza çekilen sınırlar adeta gözlere ve kulaklara da sınır oldu. Birbirimizi neredeyse unutmuştuk. Acılarla dolu “Arap Baharı” süreci başladı da birazcık birbirimizi fark eder, ilgilenir olduk. Kardeşin kardeşi görme ve duyma biçiminin en tuhafı bu olsa gerek. Ancak cenaze merasimlerinde görüşebilen küskün kardeşler gibi. Diriliş ve can veriş arasındaki tuhaf ve kritik çizgiden, sadece buradan bakarak görebiliyoruz demek ki birbirimizi! Küçümseme.

Umursamazlık.

Yok sayma.

İlişki biçimlerimizi bunlar belirlemişti hep.

Hepimizin yüzü ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız bir şekilde Batı’ya dönük. Üstelik Batı’ya bile Batı çubuğu üzerinden bakarak ve her şey Batı’dan ibaretmiş gibi algılayarak... Batı ilgilerimiz üzerinden bile birbirimizle ilişki kurabilseydik durum belki de bugünkünden daha iyi olurdu. Bu bile olmadı. Bu kadarı bile olamadı.
Siyasetin, edebiyatın, sanatın, şiirin bir bilgi sorunu olmaktan çok kendi öz sesini duyuş ve ona inanış olduğunu; bunun da, daha çok, birbirimizin yüzüne bakarak ve birbirimizin sıcaklığını hissederek gerçekleşeceğini fark edeceğimiz zamanlar umarız fazla uzak değildir. Ve umarız bize acı bedeller ödetmeden gerçekleşir!

*

Enes Talha Tüfekçi, 1991 doğumlu. Enes Talha’nın beş şiirine yer verdik. Bir tür huzur’a çıkarma. Edebiyat Ortamı okurlarının ilk defa şiirlerini okuyacağı arkadaşımız gelecek sayılarımızda şiirlerinin yanında yazılarıyla da yer alacak.

D. Mehmet Doğan’la 23. baskısı yapılan Büyük Türkçe Sözlük üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Bir anlamda “sözlük bilinci”ni yeniden gündeme getiren bu söyleşiyi ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.

Vasfettin Yağız, üniversite öğrencilerinin “internet-şiir” ilgisi üzerine ilginç diyebileceğimiz bir araştırma yaptı.

Şair Hüseyin Alemdar, kısa süre önce vefat eden yönetmen Metin Erksan’ı ve onun sinema anlayışını yazdı. Bir dosttan bir dosta mektup gibi. “İçerden” ve sıcak bir yazı.

Niyazî Mısrî’nin Eşrat-ı Saat adlı risalesi özel okurlarını heyecanlandıracak bir metin. Bir büyük velînin “fark ediş” anlarından bir damla. Zengin İslam geleneğinin bu tür özel metinlerini zaman zaman okurlarımızla paylaşıyoruz.

Ne Olmuş Ne Bitmiş bölümü ise bu sayımızda daha canlı ve hareketli oldu.

Diğer şiir ve yazılarımız da sıcaklığı ile okuru yakalayacak diye düşünüyoruz.

*

İyi okumalar.

Mustafa Aydoğan

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com