2008-08-12

"Türk Dili" dergisi

"Türk Dili" dergisi, Ağustos 2008, Sayı: 680
İçindekiler
Ahmet Cüneyt ISSI- Ferda ZAMBAK, Şehre/Şehirden Sızan Duyarlıklar: Bodrum Dörtlemesi’nde Metafor Olarak Bodrum
Veysel ŞAHİN, Ömer Seyfettin’in “Başını Vermeyen Şehit” Adlı Öyküsünde Kendilik Bilinci
Nazım Dündar SAYILAN, Kocatepe (Şiir)
Prof. Dr. Hamza ZÜLFİKAR, Dünden Bugüne Türkçe
Şakir SUSUZ, Güzel Yurdum (Şiir)
Harun DOĞRUYOL, Deniz ve Sen (Şiir)
Ejder ÇELİK, Bile Bile “Emosyonel”
Fahri ERSAVAŞ, Yolculuk (Şiir)
Yrd. Doç. Dr. Fatih ARSLAN, Postmodernizm Yeniden Anlam(landırm)a Denemesi
Mustafa BÜLBÜL, Ağustostan Çok Sonra (Şiir)
Mine ENGİN TEKAY, Fötr Şapka (Hikâye)
Prof. Dr. Osman Fikri SERTKAYA, Çince Tay “Büyük” Kelimesi ile Yapılan Damla, Dayı, Teyze ve Dede Kelimeleri Üzerine
Prof. Dr. Nevzat GÖZAYDIN, Dergi ve Kitap Dünyasından
Yabancı Sözlere Karşılıklar
YİTİRDİKLERİMİZ
Nail TAN, Ünlü Kırgız Hikâyeci ve Romancı Cengiz Aytmatov Şair, Yazar Ali Püskülüoğlu
HABERLER
Ayşe BALCI, Türk Dil Kurumunda Geçen Ay
Burçak OKKALI-Beyza GÜLTEKİN, İkizdere’de “Geçmişten Günümüze Türkçe” Açık Oturumu
GENÇ TÜRK DİLİ
Âdem TERZİ, Türkçenin Söz Denizinde Bilmece Bildirmece Öyküleriyle Deyimlerimiz Atasözlerimiz Fıkra
Âdem TERZİ, Gençler İçin Seçtiklerimiz
İrtibat:
(0312) 229 18 81

2008-08-07

"Bir nokta" edebiyat dergisi

“Bir nokta” edebiyat dergisinin 79.sayısı (Ağustos 2008) yayımlandı. Dergide şair Erdem Bayazıt’a adanmış şiirler ve yazılar yer alıyor. Erdem Bayazıt’ın hayatta iken işaret ettiği “Üsküdar Risalesi” çevresinde yazılan şiirler, bu dosya çalışmasını farklı kılıyor ve zenginleştiriyor. “Bir nokta” edebiyat dergisinin bu sayısında yer alan yazı başlıkları ve isimler:
Gölgelerinde Boy Attığımız Soylu Ağabeylerimizden Erdem Bayazıt- Süleyman Çelik
Yaşayıp Gidiyorduk Yâ Hu- Resul Tamgüç
Bir Rüzgârdı- Mahmut Avcı
“Üsküdar Risalesi”ne Zeyl- Necmeddin Atlıhan
Üsküdar’dan Beyazıt’a- Mustafa Burak Sezer
Çocuk ve Üsküdar- Resul Tamgüç
Gamze/De- Sıdık Ertaş
Üsküdar’da Sabah- Mürsel Sönmez
Desen- Ulvi Ali Birkardeşler
Beylerbeyi’ne Uğrayan Şairler, Yazarlar- Nurettin Durman
“Ölümsüz Çiçekler- S.Seher Nil
Gittikçe Azalarak Bütün Yüreklerde Çoğalıyoruz- Mesut Doğan
Flama- Vsevelod M. Garshin (Çeviren: Fatih Kınalı)
Uzun Gün- Mustafa Oğuz
Dut Yaprağı ve Atlas- Cemal Kılınç
Kuyu- Murat Soyak
Takvim- Adem Yazıcı
Gelecek Vasiyet- Alpaslan Durmuş
Söylesem Denizce- Recep Baydemir
İnsan Gittiği Yere Kendisini Götürmeli- Mesut Doğan
Şehir Kültürüne Dair Bilincimizi Tazelemek İçin- Ahmet Öztürk
Uyku- Onat Bayındır
Yunus Emre’den iki şiir

Derginin sunuş yazısında yer alan bir tespit: “Edebiyat, insanın ve hayatın, varlığın ve olan bitenin izini sürer, sürmelidir.”

“Bir nokta” edebiyat dergisi 8. yılında güzel yürüyüşünü sürdürüyor. Ülkemizde bir edebiyat dergisi için bu süreklilik ve istikrar önemli bir aşamadır. Daha nice yıllara bereket ve güzellik ile…


İrtibat:

Örnek Mahallesi 35. Cad. No: 26 Üsküdar 81190 /İstanbul
0216 324 36 05
bilgi@istanbulbirnokta.com
http://www.istanbulbirnokta.com/

"Dergâh" dergisi

Fatih Çodur’un “Misilleme” başlıklı şiiriyle aralanan dergi sayfaları; Mustafa Köneçoğlu, Bülent Parlak, Evren Kuçlu, Arif Burun ve Hasan Ediboğlu’nun şiirleriyle devam ediyor. Yusuf Turan Günaydın, Osman Toprak ve İbrahim Gökburun “Derkenar” sütunlarında yazan isimler. Kitap eleştirileri sadece “Derkenar” sütunlarıyla sınırlı değil. Hüseyin Akın, “Bu Dağların Ardı” adlı eser hakkında önemli bir yazı kaleme aldı. Bu Dağların Ardı, Sücaattin Erdem’in Dergâh Yayınları’ndan çıkan ikinci deneme/hatıra kitabı... Bir diğer kitap eleştirisi de Ömer Yalçınova imzası taşıyor. Yalçınova’nın yazısı, Salim Hammish’in İbn Haldun’un hayatını konu alan “Allame” romanı üzerine. 222. sayının hikâyecileri ise Ayşegül Ünal ve Mahmut Muku. Artık bir klâsik haline gelen “Orta Sayfa Sohbeti”nin bu sayıdaki konuğu, yayımladığı iki hikâye kitabıyla iyi bir çıkış yapan Sibel Eraslan. Hikâye sanatına bakışıyla ilgili ciddi ipuçları veren Eraslan, özellikle hikâyeye ilgi duyan gençlere yardımcı olacak şeyler söylüyor. Hikâye konusuna eğilen bir diğer isim de Kâmil Yıldız. Yıldız, “Öyküde kelime kullanımı” bahsine değiniyor. Şiirleri ve geniş oylumlu eleştirel yazılarıyla tanıdığımız Mehmet Erdoğan, Ahmet Hamdi Tanpınar yazılarına bu sayıda da devam ediyor. Devam eden bir diğer çalışma da, Alpay Doğan Yıldız’ın “Popüler kültür” ana başlıklı yazıları. Her iki yazı da, alanında büyük bir boşluğu dolduruyor. İdiris Demirel ve Ramazan Topdemir, Dergâh’ın ağustos sayısına denemeleriyle katkı sağlayan isimler. Demirel “işçi kültürü”ne, Topdemir ise “tarihi romanda zaman” konusuna değiniyor. Prof. Dr. İsmail Kara ise geçtiğimiz günlerde Hakk’ın rahmetine kavuşan Neclâ Pekolcay Hoca için bir hatıra-anma yazısı yayımlıyor. Yazıda hem hoca-talebe ilişkisi, hem de mesai arkadaşlığı incelikle anlatılıyor.

2008-08-05

"Aşkar" dergisi


“Aşkar” iki ayda bir çıkan edebiyat, sanat dergisi.Derginin 3.sayısı (Temmuz-Ağustos 2008 ) yayımlandı. Bu sayıda yer alan yazı başlıkları ve isimler:
Folia- İlhan Kayhan
Türk Şiiri Yaşıyor- İdris Ekinci
Ateş Bandosu’ndan Cenk Marşları- Mustafa Uçurum
Kapı- Gülsüm Ceran
Dilin İmkânlarına Yaslanan Şair: Metin Eloğlu- Ferhat Nabi Güller
Aramızdaki Şair: Behçet Necatigil- Mustafa Melih Erdoğan
Esrâr Bir Galip- Aziz Mahmut Öncel
Ziya Osman Saba’yı Anarken- İlhan Kayhan
Ketebe- Mustafa Melih Erdoğan
Kıpkırmızı- Mustafa Çiftçi
Yorgunluk Şiiri- Aziz Mahmut Öncel
Kristal Kalp- Necati Demir
Aşk Gelir Cümle Dertler Tükenir- Naci Akay
Unutmak İçin- İhsan Irmak

“Karaşın Yazılar-Yeraltı Uzlaşması” alt başlığı ile yayımlanan “Aşkar” dergisinin bu sayısında özellikle şiir, şair odaklı yazılar ağırlıkta. Şiirimizi okuma, anlama, anlatma çabası belirgin. Emek verenlere selâm olsun !..

İrtibat:

askardergisi@gmail.com
idrisekinci@hotmail.com
0505 2609347
Aydoğan Mah. 15. Sokak No:3/2
SİVAS

"Haksöz" dergisi

Kur'an'ın Aydınlığına Doğru şiarıyla har ayın birinci gününde çıkan Haksöz, bu ay Ergenekon manşetiyle okuyucularıyla buluştu. Ergenekon çetesine yönelik operasyonların sistemin dokunulmazlarına dokunması açısından önemine işaret eden Haksöz, ancak sadece Ergenekon çetesinin çökertilmesiyle ülkedeki militarist baskı sürecinin sona ermeyeceği; asıl tasfiye edilmesi gerekenin militarist düzenin kendisi olduğu vurgusunu öne çıkartıyor. Bu bağlamda Rıdvan Kaya'nın komitacı-darbeci geleneğin bir halkası olarak Ergenekon'un tasfiyesinin hayırlı olmakla birlikte; yeni çeteler üretmekte zorlanmayan Kemalist ideolojinin geriletilmesi gerektiğine işaret eden yazısı ilgiyle okunabilir.
AK Parti kapatma davasının ele alındığı gündemin yanı sıra Beytullah E. Önce de kapatma davası ve Ergenekon üzerinden muhtemel olarak sunduğu "Kemalist İslam" uzlaşısına dikkat çekiyor. Derginin güncel sayfalarında Abant Platformu'nda gündem olan Kürt sorunu ile rektör atamalarıyla ilgili de yorumlara yer veriliyor.
Irak siyasetinde önemli bir güç olan Mukteda es-Sadr ve çizgisinin genel hatlarıyla değerlendirildiği bir çeviri yazıda Sadr'ın inişli-çıkışlı mücadelesi ve Irak işgali sürecindeki zikzaklı politikaları oldukça düzeyli bir şekilde ortaya konarken bir diğer çeviri yazı İslami mücadelede militan tavrı irdeliyor.
Derginin bu sayısında "Kur'an Neslinin İnşası" başlıklı bir dosyaya yer veriliyor. Seyyid Kutub'un şehadetinin 42. yıldönümü dolayısıyla sunulan dosyada Hamza Türkmen, Ahmet Kalkan, Mehmet Pamak ve Ramazan Kayan Kur'an neslini yeniden inşa etmeye yönelik açılımlarda bulunuyorlar. İlgiyle okuyacağınızı umduğumuz dosya, Kur'an nesli ifadesinin somut olarak neye tekabül ettiğine dair tespitler de içeriyor.
Seyyid Kutub üzerinden Asım Öz ise "Seyyid Kutub'un Gözüyle Amerika" ile Baudrillard'in "Amerika"sını kıyaslayarak Kutub ve Baudrillard'in gözüyle Amerika'nın nasıl göründüğünü irdeliyor.
Bahadır Kurbanoğlu, ilki geçen ay yayınlanan "Din ve Devlet İlişkileri Bağlamında Muhafazakârlık" başlıklı makalesinin ikinci bölümünü etraflıca yaptığı bir muhafazakârlık araştırmasıyla okurlara ulaştırırken; Ahmet M. Kaya da Devlet ve İslamcılık üzerine bir deneme ile dergide yer alıyor.
Haksöz'ün bu sayısında iki ay önce (Haziran 2008) Haksöz'ün 207. sayısında Kenan Alpay'ın yazdığı "Geleneksellik ve Modernizm Kıskacındaki Din İstismarını Kim, Nasıl Önleyecek?" başlıklı yazısına; İslamiyat dergisi sahibi Süleyman Bayraktar'ın cevabi yazısına da yer veriliyor.
Edebiyat ve kültür-sanat sayfalarında ise Asım Öz, geçtiğimiz günlerde vefat eden Erdem Bayazıt'ın şiirleri üzerinden bir yazı kaleme alırken Ahmet Örs de "Dar Be Gün/lük/lerimiz" adlı bir öyküyle politik gündemle edebiyatı buluşturuyor. M. Ali Aslan Kardeşlik Çağrısı'nın yeni albümü "Kızgın Yürek"i değerlendirirken; Atavi O. Erdemir şiiriyle, Ali Değirmenci ise bir deneme yazısı ile derginin bu sayısında yer alıyor.
Derginin arka kapağı ise Hizbullah'ın Siyonist İsrail'le yaptığı esir mübadelesine ayrılmış. Kapakta, Semir Kuntar, 4 Hizbullah savaşçısı ve 200 şehidin naşını Siyonistlerin elinden alan İslami Direniş'in on yıllar da geçse tutsakları unutmayıp işgal zindanlarından kurtaracağı inancını tüm dünyaya duyuran Hizbullah'ın ümmetin iftiharı olduğu vurgusu ön plana çıkartılıyor.
Derginin İçinde Yer Alan Yazılar:
Başörtüsü Düşmanı ÇetelerHaksöz
Bir Hukuk Komedisi Olarak Kapatma DavasıHaksöz
Ergenekon ve Militarizm BataklığıRıdvan Kaya
Kapatma Davası, Ergenekon ve Muhtemel "Kemalist İslam" UzlaşısıBeytullah Emrah Önce
Abant Platformu ve Kürt SorunuHaksöz
YÖK ve Rektör Atamaları; Kemalistler Seçimlerin Erdemini mi KeşfettiHaksöz
Mukteda es-Sadr Fenomeni: Irak Siyasetindeki Anahtar GüçHalil Fadl
İslami Mücadelede Militan TavırCrescent
Kur'an Neslinin İnşasıHaksöz
Söylem ve Eylem Arasında Kur'an Nesli İdealiHamza Türkmen
Önce Altyapı ve Ortak İnanç ŞartAhmet Kalkan
Kur'an Neslini İnşa Etmek Akidevi Bir SorumlulukturMehmet Pamak
Öncelikle Kur'an'la Mutabakat SağlanmalıRamazan Kayan
Radikal Eleştirinin Biçimleri: Seyyid Kutub ve Jean Baudrillard'ın 'Amerika'sıAsım Öz
Din-Devlet İlişkileri Bağlamında Muhafazarkarlık -2Bahadır Kurbanoğlu
Devlet ve İslamcılık Üzerine Bir DenemeAhmet Murat Kaya
'Din İstismarı' Davasını İstismar Etmek Kime, Ne Kazandıracak?Süleyman Bayraktar
Süleyman Bayraktar'ın Yazdıkları ve Yazmadıkları Üzerine!Kenan Alpay
Erdem Beyazıt Şiirine Genel Bir BakışAsım Öz
Dar Be Gün/lük/lerimizAhmet Örs
Kızgın YürekM. Ali Aslan
Etibe'ye MektuplarAtavi O. Erdemir
Şehirde Dokuzlu Bir Çete VardıAli Değirmenci

İrtibat:
0212 534 58 08
haksozdergisi@gmail.com

2008-08-04

"Temrin" dergisi

Aylık Düşünce ve Edebiyat Dergisi Temrin

Temrin Dergisi’nin Ağustos sayısı yayımlandı. Düşünce ve edebiyat dergisi Temrin, her ay düzenli olarak yayımlanıyor. Mayıs ayında yayın hayatına başlayan dergi, dördüncü sayısını Ağustos’ta okurlarına sundu.

Yeni isimleri ve yetenekleri edebiyat dünyasına kazandırmayı hedefleyen Temrin, her ay farklı isimlerle yenilenerek ve güçlenerek okura ulaşıyor. İlk sayısıyla dikkat çekmeyi başaran dergi, ikinci sayısından itibaren İstanbul dışında birçok ilde seçkin kitapçılarda satışa sunuldu. Gençlerin sahiplendiği ve yazı yazdığı dergi, her ay farklı farklı isimlere kapılarını açıyor. Ustalarla gençlerin bir arada yazdığı bir dergi olması yönüyle farklılık gösteren Temrin, mizanpajı ve estetiği ile de dikkat çekiyor.

Derginin Temmuz sayısından itibaren ülke genelinde bulunduğu bayilerin listesi verilmeye başlanmış. Dergiyi farklı kılan bir başka önemli özellik ise dergiye gönderilen yazılara cevap verilmesi ve yönlendirme yapılması… Dergide bildik isimlerden çok, yeni isimlerin yazıyor olması, derginin yeni kalemler yetiştirmek istemesinin bir ifadesi…

Temrin’in Ağustos sayısında şair Erdem Bayazıt’ın hem vefat haberi hem de şairle ilgili bir hatıra yer alıyor. Üniversite yıllarında Erdem Bayazıt’ı tanımış olan Bilal Kemikli, şairle ilgili hatıralarını anlatıyor.

Derginin “editörden” yazıları, ilk sayısından itibaren edebiyata dair bir çerçeve belirlemeye çalışan manifesto niteliğinde olması açısından önem taşıyor. Alışılmış “editörden” yazılarından farklı bir görüntü sergileyen yazılar, yazıya ve edebiyata dair önemli ipuçları veriyor. Dergide Uğur Uzunok’un kısa ama anlamlı bir öyküsü karşılıyor okuru… Yılmaz Yılmaz’ın, Şeref Yılmaz’a ait “Konsolosun Köpeği” isimli öykü kitabını inceleyen yazısı, öyküye dair bazı inceliklere dikkat çekmesi bakımından önem taşıyor. Reyhane Gümüş’ün “Çay Lekeleri” isimli akıcı öyküsü, genç kalemlerin Türk öykücülüğüne ciddi katkılar yapacağına dair umut verir nitelikte… Buhari Çetinkarya’nın “Ali” isimli öyküsü, Irak işgalinde iki kolunu ve tüm ailesini kaybeden Ali’ye ithaf edilmiş…

Cansaran Kızıltaş’ın “Anneannem Ben ve Dağlar” isimli hatırası, okuru çocukluk yıllarının tatlı ve sükûnetli ortamına götürmesi bakımında önemli… Kemalettin Uğurlu’nun “Turşu” isimli denemesi, önemli bir ayrıntıyı ele alıyor. Işıl Su’nun tarihi bir olaydan hareketle yazdığı öykü dikkat çekiyor. Nazmiye Denizer, “Geçitteki Ayak Sesleri” isimli öyküsünde “gösterme ve anlatma” tekniklerini başarıyla uygulamış. Derginin bu sayısında Lübnanlı Ünlü şair Nizar Kabbani’den çeviri bir şiir de yer alıyor.

Hatice Uzun, “İyi Günler İleride Anneanne” şiirinden hareketle Hüseyin Atlansoy’un şiir dünyasını inceliyor. Selma Ayerdem’in “Yitirilenler”, Semra Topçu’nun “Sayamadım Kaç Kuzu Oldu” isimli denemeleri dikkat çekici… Derginin Ağustos sayısında yer alan şairler ve şiirler şöyle: Hayrettin Orhanoğlu/Kendine ait bir oda: Virginia Woolf, Ve anka/Metin Tonbul, Zamanın Hâlleri/Şeref Yılmaz, Sevgiliye Mektuplar/Nizar Kabbani, Sükût/Ezel Kabadayı

Temrin, Ağustos sayısında, ekim ayında yazarlık atölyelerinin tekrar başlayacağını duyuruyor. Birçok yeteneği ortaya çıkaran bu kurslar, ilgilenenler için önem taşıyor.

İrtibat:
serefyilmaz67@hotmail.com

"Genç" dergisi

Genç Dergi'nin bu ayki kapak konusu tatil. Hani başarılı insanların en büyük sırrının çalışmak, çok çalışmak, hep çalışmak olduğuna dair bir inanç vardır ya... Bu düşünceye göre başarılı insanlar durmadan, dinlenmeden, gece gündüz çalışan işkolik tiplerdir ya hep... Yanlış. Kazın ayağı öyle değilmiş işte. Genç'in bu ayki (Ağustos) kapak dosyasını okuyunca siz de anlayacaksınız: Evet, çok çalışmak başarıyı getiriyor. Doğru. Ancak başarılı insanların tek düsturu çalışmak değilmiş. Bu insanlar; iş dışındaki zamanlarını nasıl değerlendireceklerini, daha doğrusu; hem faydalı hem de “keyifli” bir biçimde nasıl değerlendireceklerini çok iyi biliyorlar. Başarılarının sırrı da işte tam olarak bu! Bilhassa çok çalışıp da başaramayanlara: “Yerinde ve zamanında, verimli ve keyifli çalışanların tatil alışkanlıkları.” hakkında hazırlanan bu dosyayı okumalarını şiddetli tavsiye ediyoruz.

Genç Dergi kapak dosyasından ibaret değil tabii ki. Yine her zamanki gibi bir Türk gencinin gündeminde olan ya da olması gereken her ne varsa onlarla dopdolu Genç Dergi. Mesela; her ne kadar öğrenciyi dersanelere mahkum eden bir eğitim sisteminden/sistemine muzdarip ve muhalif olsak da Kamil Özgüven'in hazırladığı “Hayat Bilgisi” köşesini bu ay mutlaka okumanızı öneririz. Biz başlığını sözleyelim; siz zaten neden okumanız gerektiğini anlarsınız. Başlık şu: “Dershane Seçerken Aman Dikkat!”


Derginin ücretsiz mizah eki Cafcaf'sa... Komik işte. Komik olmasına komik de, öyle anlatmakla olmaz ki. Yani nasıl desek “Kızgın kumlardan sıcak sulara atlamak” gibi bir şey bu aslında. Yaşamak gerek yani. Siz en iyisi alıp okuyun. Ne demek istediğimizi o zaman anlayacaksınız.
Genç Dergi'ye nasıl ulaşacağınız konusuna gelince: 0212. 671 07 00'dan (dahili 178) abone merkezini arayıp abone olabilir, size en yakın Kültür Dergi Dağıtım satış noktasının yerini öğrenebilir yahut derginizi NT ve Gökkuşağı mağazalarından temin edebilirsiniz.

Sinan Özgenç

İrtibat:

2008-08-03

"Doğudan" dergisi 1 yaşında

Doğu Konferansı Derneği'nin yayın organı Doğudan dergisinin 6. sayısı çıktı. Doğudan dergisi dosya konusu "Neoliberalizm ve Ideolojiler" olan bu sayisi ile bir yilini doldurdu. Editor yazısında, derginin dosya yazıları ile neoliberalizmin ideolojiler üzerindeki dönüştürücü etkisine bakmayı ve bunun uzerinden hem neoliberalizmin, hem de onunla hesaplaşmaya giren güç dengelerinin analizine ve eleştirisine bir katkıda bulunmayı amaçladığı ifade edilmektedir. Neoliberalizmin Turkiye'nin son 30 yılına damgasını vurmus bir proje olarak sadece ekonomik dengeler üzerinde değil, ülkenin siyasi hayatında sağcı, solcu, İslamcı, tüm akımlar üzerinde etkisini göstererek bu akımların güç dengelerinde yeni konumlar almalarına yol açtığına da dikkat çekilmektedir.


Dosyanin ilk yazisinda Ali Riza Gungen, neoliberalizmin kurgu ve gercek boyutlarindaki celiskilere dikkat cekerken, Onurcan Tastan, sosyal politikada yasanan neoliberal donusumu isci sinifinin kolektif kanallarinin parcalanmasina ve sinif disi iliski aglarinin gelisimine olanak saglayan yoksulluk yardimlarinin yukselisine isaret ederek somutlastiriyor. Dosya kapsaminda, Mustafa Kemal Bayirbag, AKP'nin, İslam ve neoliberal piyasayi uzlastiran siyasetinin, yerel duzlemde kendisine sagladigi avantajlari incelerken, Mustafa Kemal Coskun ise, sermaye birikimiyle paralel gundeme gelen neoliberal politikalarin bir uygulayicisi olan AKP'nin devletin sinifsal ozelliginin en belirgin oldugu bir donemi temsil ettigini ifade ediyor. Menderes Cinar, konuyu Turkiye'deki burokrasi ve siyaset arasindaki gerginlik uzerinden tartisiyor. Dosyanin bir diger makalesinde Cem Ozatalay, Turkiye'deki militokrasinin bir cazibe merkezi olarak korporatist Rus-Cin kapitalizmine dogru yonelimine ve ulke icindeki guc mucadelelerinin de siyasal iktisat baglamindaki icerigine vurgu yapiyor.


Onur Bakir, Vakit gazetesi uzerinden muhafazakâr-populist ve neoliberal saldirgan soylemin bir iktidar nesnesi olarak nasil aracsallastigini gozler onune sererken, Aydin Cubukcu, surekli olarak Kemalizm'le gecisken bir iliski yasayan solun, neoliberal donusum surecinde daha cok bir hayat tarzi savunusu yaparak isci ve emekci halk kitlelerinden koptugunu ifade ediyor. Dosyadaki makaleler arasinda Anil Muhurdaroglu'nun kentsel neoliberal politikalarin yol actigi kentsel yoksulluk ve sosyal dislanma olgusunu; Yuksel Akkaya'nin krizdeki sendikalarin cikis yolu bulma cabalarini aktardiklari yazilari da bulunuyor. Nihal Bengisu Karaca da, sinema uzerinden neoliberal donusum surecini inceleyen bir yazi ile dosyaya katiliyor.


Derginin bu sayisinda Mehmet Bekaroglu'nun son gelismelere dair degerlendirmelerini iceren yazisiyla birlikte Serkan Mercan'in sosyal guvenlik reformu uzerine kaleme aldigi yazisi da gundem bolumunu olusturuyor. 6. sayinin Arastirma-Yorum bolumu İlhami Guler'in Turkiye'de Cumhuriyet sonrasinda dinin algilanisi ve ilahiyat fakultelerinin misyonu uzerine yazdigi carpici bir makaleyle zenginlesirken, portre bolumunde Cem Somel Dunya Bankasi'ndan uc sahsiyeti, Atilla Karaosmanoglu, Turgut Ozal ve Kemal Dervis'i inceliyor. Kultur-Sanat bolumunde Mert Tokur, Ken Loach'un İt's a Free World filminin kritigiyle yer alirken, Cem Konuralp, gectigimiz gunlerde hayatini kaybeden Dogu'nun buyuk yazari Cengiz Aytmatov'u, Alaattin Oguz da buyuk Kurt dengbeji (ses sanatcisi) Mirade Kine'yi okuyucuya tanitiyor. Kitabiyat bolumunde ise Okay Bensoy Norman Perry'nin Yeni Sag'i, Nevra Kirbasoglu da John Perkins'in Bir Ekonomik Tetikcinin İtiraflari icin kaleme aldiklari tanitimlarla dergiye katkida bulunuyorlar. Derginin 7. sayisinin dosyasinda ise cografyamizda her zaman derin acmazlarla malul ve bir o kadar da uzerinden siyasi karsitliklarin olusageldigi kadin sorunu, toplumsal cinsiyet ve buna bagli tahakkum iliskileri uzerine tartismalarin yer alacagi duyuruluyor.


Dogu Konferansi Dernegi adina Mehmet Bekaroglu'nun sahibi oldugu ve genel yayin yonetmenligini Cem Somel'in yaptigi dogudan dergisinin daha onceki sayilarinda "Tahakkum", "Turkiye'den Dogu'ya Bakislar", "Direnis Hareketleri", "İran", "Ortadogu'da Devlet ve Demokrasi" ile "Kapitalizm ve Emperyalizm" basliklari dosya konusu olarak ele alinmisti. Dogu-Bati karsitliginin kolayligina ve kisirligina hapsolmadan, hem bu bolge hem de tum dunya icin anlamli bir dusunme ufku uretmeyi amac edinen ve bu caba icin gerekli tecrube ve ilham kaynaginin bolge topraklarinin emsalsiz tarihsel mirasinda ve birikiminde bulunduguna inanan Dogu Konferansi ve yayin organi dogudan dergisi hakkinda daha fazla bilgi edinmek isteyenler dogukonferansi.com adresini ziyaret edebilirler.




Haberlesme ve İsteme Adresi:
Dogu Konferansi DernegiKocatepe Mah. Kizilirmak Cad. 39/4Kizilay – ANKARA

Tel: 0 312 417 00 93

Faks: 0 312 417 00 94E-

2008-08-01

Hece Öykü’nün 28.sayısı çıktı


Hece Öykü 28, Ağustos/Eylül 2008

Selim İleri, Necati Mert, Hüseyin Su, Nalan Barbarosoğlu, Ömer Lekesiz, Necip Tosun ve Behçet Çelik’le ortaklaşa gerçekleştirilen “Dünden Bugüne Türk Öyküsü” başlıklı uzun söyleşinin yer aldığı Hece öykü’de Ayşe Kara’nın Cemal Şakar’la yaptığı bir söyleşi ve Şakar Öyküsü üzerine Mehmet Narlı’nın bir yazısı da bulunuyor.

Necati Mert, Mustafa Şahin, Nalan Barbarosoğlu, Ömer Faruk Dönmez, Köksal Alver, Mihriban İnan Karatepe, Güray Süngü, İsmail Sert, Ahmet Sarı, Okan Alay, Şeref Yılmaz, Zeynep Hicret, Sadık Yalsızuçanlar, Mahmut Şukayr, Muhammed Hüseyin Muhammedi’nin birer öykü, Ömer Lekesiz’in Sibel Eraslan’ın “Parçası Benden” adlı öykü kitabı üstüne bir eleştirisiyle katıldığı Hece Öykü, Hasan Aycın’ın çizgisi, Necati Mert’in polemik yazısı, Köksal Alver ve Yusuf Tufan Günaydın’ın da kitap tanıtma yazılarıyla tümleniyor.

İrtibat:
(312) 419 69 13
hece@hece.com.tr

İsmet Özel Dosyasında Bir Şey Anlatılıyor mu?


İki aylık kültür ve edebiyat dergisi Derkenar bir yıllık aradan sonra yeniden yayın hayatına başladı. Yazı İşleri Müdürlüğünü Seyfullah Aslan’ın yaptığı; Genel Yayın Yönetmenliğini Hüseyin Akın’ın yürüttüğü derginin yayın kurulunda Osman Toprak, Furkan Çalışkan, Ayhan Demir, Yusuf Genç gibi isimler yer alıyor. Derginin 19.(Mart-Nisan 2008)sayısının sunuşunda dergiyi yayınlamaya niçin ara verdiklerini, tekrar yayınlanma gerekçelerini şu şekilde özetliyorlar: “Bir süre önce Derkenar dergisine ara vermiş, bir başka kanaldan yürümeye çalışmıştık. Bunun Derkenar adına bir son olmadığını bir kenara yazmanızı özellikle vurgulamıştık. Çünkü bu kesinti, mecalsizlikten olduğu yere yığılıp kalma değil, soluklanma ve ileriyi gözüne kestirme molasıydı.

Edebiyat dergilerinin şaşmaz periyodu her zaman için bir istikrar olarak değerlendirilemez, bazen işlerin rutine dönüştüğünün ya da döngüsel tekrarın ifadesi de olabilir. Eğer yinelemek yenilemekle birlikte bir derlenip toparlanmanın adı oluyorsa yeniden yola koyulmanın anlamı vardır.

Aksi takdirde yeni çıktığını zanneden her dergi sadece eski bir sayısını tekrarlamış olur. Derkenar dergisinde bir araya gelen şair ve yazarlar neden burada olduklarının farkında olan düşünce ile duyarlık arasındaki ince çizginin ayırtına varmış kişilerdir.

Evrensel olanla kültürel coğrafyaya bağlı yerli tınıları buluşturup birleştiren, aynı zamanda yazmayı çağa tanıklık etmenin bir yolu kabul eden birden fazla kuşağın oluşturduğu bir korodur bu.”

Derginin yeni döneminin ilk sayısında da değinilecek ya da eleştirilecek hususlar olmasına karşın ben bu yazıda daha çok Mayıs- Haziran sayısı üzerinden bir okuma yapmayı deneyeceğim. Oldukça geniş bir yaş aralığına sahip olan dergi kendini tanımlarken ‘salt kuşak edebiyatı dergisi olmadığını, daha önemlisi edebiyatta misyon dergiciliğine daha yakın durduğunu’ ifade ediyor. Buna karşılık bir özel dosyanın nasıl hazırlanması gerektiği bilincinden uzak olduğunu gösteren bir sayı ile okur karşısına çıkmış oluşunu yadırgadığımı hemen belirtmeliyim Edebiyat dergileri tıpkı düşünce, sosyal bilim, felsefe, siyaset ve haber dergileri gibi dosya konularıyla okur karşısına çıkarlar. Bu hem derginin kapağının okur tarafından kolaylıkla okunabilmesini bir adım ötesinde de alımlanabilmesini kolaylaştıracak bir yöntemdir de. Bu amaçla olsa gerek Derkenar 20. (Mayıs-Haziran 2008) sayısında şiirler ve hikâyelerin yanında düşünce ve eleştiri yazılarına da yer vermiş. Derginin kapağında Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ve İsmet Özel’in fotoğrafları var. Bu isimlerden İsmet Özel üstüne yazılan yazılara değinerek hem dosya kavramına hem de İsmet Özel’e ilişkin bakış açısının edebiyat dünyasındaki son haline ilişkin tasviri bir yaklaşım ortaya koymanın gerekli ve kaçınılmaz olduğuna inanıyorum.

Hüseyin Akın, son aylarda çıkan İsmet Özel’i gündeme taşıyan iki kitaptan (ilki İsmet Özel şiiri üstüne yapılan bir doktora çalışması olan Şiire Damıtılmış Hayat, İbrahim Tüzer, Dergâh Yayınları ikincisi ise İsmet Özel’in seçme yazılarından ve konuşmalarından oluşan Osman Özbahçe’nin hazırladığı Toparlanın Gitmiyoruz, İsmet Özel, Ebabil Yayınları) hareketle Özel’in özellikli düşünce ve şiir dünyasını yazmış. Mustafa Akar, Toparlanın Gitmiyoruz kitabından hareketle İsmet Özel’in düşünce yapısındaki ‘tutarlılığa’ değiniyor. Furkan Çalışkan ise, İbrahim Tüzer’in iki yılı aşkın sürede hazırladığı İsmet Özel: Şiire Damıtılmış Hayat kitabının İsmet Özel şiirine dair hangi önemli ipuçlarını verdiği üzerinde duruyor. Her şeyden önce dört aslında iki kitap özelinden İsmet Özel dosyası hazırlamanın ya da bu kitaplara bağımlı olarak bir yazarı okumaya girişmenin hem dergicilik hem de dosya açısından sorunlu olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu gün en nitelikli kitap eleştiri dergilerinden en niteliksiz gazete kitap eklerine varıncaya kadar kitap tanıtımına odaklı yayınlarda ilk fark edilecek şey aynı sayıda bir kitabın bir tanıtımının olduğudur. Virgül, Radikal Kitap, Cumhuriyet Kitap, Zaman Kitap, Yeni Şafak Kitap, Varlık dergisinin kitap eki ya da Hece dergisinin arka sayfasında yer alan kitap tanıtımlarına salt künye düzeyinde bakıldığında bu durum rahatlıkla görülecektir. Bundan dolayı Derkenar usul açısından ciddi bir hata ile okur karşısına çıkmıştır. İkinci olarak yazıların niteliğine dolayısıyla da İsmet Özel’e ilişkin bakışlarına odaklanmamız gerekecektir. Bunun için de önce edebiyat dünyasının İsmet Özel’e ilişkin bakışını genel hatlarıyla ortaya koymak gerekiyor. İsmet Özel’in gerek sosyalist olduğu yılları gerekse Müslüman olduğu yılları irdelerken öncelikle şunun bilinmesi gerekiyor: Eleştiri objektif olmasa da adalet terazisinde tartılarak yapılmalı ve adamsendecilikten, ahbap çavuş ilişkilerinden ve sistemsizlikten uzak olmalıdır. Eleştiri ancak bu şekilde yapıldığında enine- dikine düşünceler üreterek verimli olabilir. Şimdi bu bakış açısıyla edebi kamunun İsmet Özel’e ilişkin değerlendirmelerini genel olarak üç ana kategoriye ayırabileceğimizi düşünüyorum.

1)İsmet Özel’e açık çek verenler: Bu kategoride onu oldukça cömert tümcelerle ananları toplamak mümkün. Edebiyata ilişkin amorf övgülerden beslenen bu yaklaşım içerisinde analitik olanlar olduğu gibi sığ olanlar da vardır. Yine sol dünya görüşüne mensup olanlar olduğu gibi Müslüman dünya görüşüne sahip isimler de vardır. Burada 1960’larda Şairin genç Bir Adam olarak Portresi(1997) kitabını yazan Osman Çutsay, Nemciye Alpay, İslami çevrenin hemen bütün genç şair ve adayları yer alır. Bunlardan en önemlisi ise Osman Özbahçe’dir. Özbahçe için İsmet Özel Ahmet Örs’ün deyimiyle “kutsal bir kişilik”tir. Onun İsmet Özel’e sahip çıkışı birkaç evlekte bütünlenerek ilerler. Hem epik bir evlekte:"yaşasın ismet özel!/yaşasın ismet özel!/yaşasın ismet özel!/yaşasın takım kaptanımız, hocamız, başkanımız, rehberimiz, imamımız, şairimiz, yol göstericimiz, canımız, kalbimiz, kafamız, şahdamarımız, sevincimiz, savaşımız, kahrımız, gazabımız, ruhumuz, en büyük aşkımız, biricik aşkımız ismet özel! seni çatlarcasına seviyorum ismet özel! sana çatlarcasına inanıyorum!" Hem editörlük hem de dergiler düzleminde onu anarak, ona dair dosyalar hazırlayarak ve konuşmalar yaparak. Bu duruma örnek olarak Kökler dergisinin12. sayısı ile Karagöz dergisinin ikinci sayısı ve yayınlanacak diğer sayıları anılabilir.

2)İsmet Özel’in şiirine evet düşüncelerine hayır diyenler: Bu kategoride başta Enis Batur olmak üzere çeşitli düzlemlerde örnekler verilebilir.

3) İsmet Özel’i eleştirenler: Bu kategoride ise gene ilk kategoride olduğu gibi hem İslami çevreler hem de sol çevreler yer alır. Sol çevreler onun Müslüman olmasından duydukları rahatsızlık üstünden eleştirilerini genişletirler. Başta Halkın Dostları dergisinde arkadaşı Ataol Behramoğlu olmak üzere Ahmet Yıldız ve daha pek çok isim burada anılabilir. İslami çevrelerde ise eleştirilerini yazı düzleminde dile getirenler arasında Ahmet Örs, Ali Emre, Hüseyin Su ilk akla gelenlerdir.

İşte bu kategorilerden hareket ettiğimizde Derkenar dergisinde yer alan yazıların tamamının İsmet Özel’e açık çek veren bir niteliğe sahip olduğunu söylemek mümkün. Üstelik bu oldukça açık ve cömertçe yapılmıştır. Hüseyin Akın Özel’likli düşünceler ve iki özel kitap başlıklı yazısında İsmet Özel’i bir şair ve düşünce adamı olarak ele almaktadır. “İsmet Özel’in 70’li yıllardan bu yana söyleyip yazdıklarının giriş ve gelişme süreçlerinden sonra gelen sonuç cümlesi şudur: Bulunduğunuz yeri keşfedin, keşfettiğiniz yerde nöbeti terk etmeyin” Bu yargılar İsmet Özel için doğrudur ama niteliği yada içinin nasıllığı hususunda yazıdan bir fikir edinemiyoruz. Giriş, gelişme ve sonuç nitelemesini ‘ben hep aynıydım’ diyen Özel kabul eder mi orası da ayrı bir konu tabii. Akın, İbrahim Tüzer’in kitabından hareketle İsmet Özel’i bir çırpıda anladım diyebilmenin kolay olmadığını ifade etmiş. Bir de yanlış anlamalara işaret etmiş; ama bu yanlış anlamaların en önemli öznesinin şairin bizzat kendisi olduğunu söylemekten kaçınmış. Onun anlaşıl(ama)masındaki en önemli unsurun gösteri hatta Hüseyin Su’nun deyimiyle ‘konuyla, kendisiyle, izleyicilerle ve sözcüklerle oynaması olduğu’ hatırlandığında bir çırpıda anlaşılmamanın düşünsel derinlikten ziyade masal İsmet Özel’inden kaynaklandığını söylemek icap ederdi. Ardından değindiği kitapları genel olarak tanıtan Akın İsmet Özel’in Türkiye’de sözü en çık kesilen düşünce adamı olduğunu söyleyerek gene gizemli ama örneklemesi yapılmamış bir cümle kurarak yanlış anlayanların kusuru kendilerinde aramaları gerektiğini ima eden bir cümle kuruyor: “Öteden beri İsmet Özel’i anlamaya niyet ve gayret etmeyenler onu yanlış anlamak suretiyle yanlış algılarını pazarlamaya çalışmışlardır” Bu cümle ile ilgili olarak iki durumu hatırlatmak gerekiyor. İsmet Özel’in Türklük kavramına sarıldığı 2003 yılında Gerçek Hayat yazarlarıyla yaptığı toplantıyı herkes dönüp bir kere daha okumalıdır. O zaman onu anlamak için sarf edilen gayretin çapı ortaya çıkmış olur. İkincisi onu kim, neden yanlış anlamıştır? Bu örneklendirilmelidir.

Mustafa Akar Toparlanın Gitmiyoruz ağırlıklı olarak şairin Türklük kavramına odaklanmış. Onun düşüncesini ve şiirini birleştirdiğini bundan dolayı da birçok düşünüre taş çıkartırcasına çeşitli konularda konuşmayı denediğini ifade ediyor. İsmet Özel’in bizi yalnızca şairin kurtarabileceğini ifade edişini ise bir Müslüman olarak doğrusu anlamakta güçlük çekiyorum. Bizi hem samimi kılacak hem ikiyüzlülükten uzak kılacak esas unsur vahyin esenlik bildirisi yönünde ortaya konulan salih ameller olacaktır. Şiir bize ancak artı bir katkı sağlayabilir esas değil. Yine bizi geleneğin baskısından atalar dininden vahyin hayat verici soluğu kurtarabilir. ‘Bir gençlik ölümü saklı kaldı bende’ diyen İsmet Özel’in şair olarak geç vakitlere bırakıldığını ortaya koyan “ Cinayetler Kitabı basılır basılmaz dünyayı terk etseydim, hepsi üç cilt tutan terekemin içerdiği şiirlerin esrarından büyülenmeyen, besbelli ki kalmayacaktı” cümlelerini okuyunca Eser Gürson’un 1966 yılında Yeni Dergi’de Geceleyin Bir Koşu üstüne yazdığı ve ‘Türk şiirinin en sancılı isimlerin biri’ olarak gördüğü İsmet Özel hakkındaki tespitinin ne kadar öngörülü olduğunu bir kere daha anımsadım. Dergide yer alan üçüncü ve son yazı ise Furkan Çalışkan imzalı Derin gramer ya da yorumlama anarşisi başlıklı yazı. İsmet Özel üstüne yapılan doktora tezinin analitik bir okumasını sunuyor. Şiir imge, şiir siyaset ilişkilerine odaklanan yazı ağırlıklı olarak Fransız düşüncesi temelli bir bakış üstünden çatısını çatmış.

Sanat pratiklerinin aynı zamanda birer siyasal pratik olduğundan hareketle İsmet Özel’in tükenerek çoğaldığı zamanlarda yaşadığımızı ifade etmemiz abartılı bir yargı olmasa gerek. . Dergiler de bu noktada İsmet Özel’in değirmenine su taşımaya soyunmuş gibiler. Ama bunu derinlikli bir biçimde yapmaları için basit bir tavsiyede bulunalım: İsmail Kara’nın Aramakla Bulunmaz kitabının son yazısını okusunlar ve onun üstünden daha farklı bir şeyler söyle(yebil)sinler. Bunu yapsınlar ki İsmet Özel tartışmalarını etikleştirerek idealize etmekten kurtulsunlar. Şairin evrenini maddileştirsinler ki, bizim de şairi anlama ufkumuz genişleyecekse genişlesin değilse bu ilişkiyi bildik biçimde sürdürmenin herhangi bir anlamı olmasa gerek. Zaten bir değirmen olan bu dünyada şairin değirmenine su taşımanın ötesinde yapılacaklar için Ahmet Örs’ün Tasfiye’de yayımlanan “İsmet Özel: Kasıntı ve Gerçek” yazısıyla yola koyulma hazırlığına başlanabilir. Ali Emre, Hüseyin Su, Eser Gürson vb. isimlerle ama siyasal değişimlerle irtibatlı bir okuma eylemi içine girilebilir. Örneğin İsmet Özel’de İslami Edebiyat sorunu irdelenebilir, Seyyid Kutup’la ilgili olarak yaptığı sunum üstünden Türkiye’de akıl ve İslam düşüncesinin nasıl algılandığı noktasında basit bir çözümleme yapılabilir. Yine Yeni Şafak’ta Ali Bulaç’la giriştiği polemik üstünden İran İslam Devrimi’ne nasıl baktğı sorunsallaştırılabilir. Heidegger’in Almanlık vurgusu ile küreselleşme sürecinde İsmet Özel’deki Türklük vurgusu kıyaslanabilir. İsmet Özel’in Sünni Şair kavramsallaştırmasının karşısına yerleştirdiği batıcı şairleri ifade etmek içim istihdam ettiği Mutezile kavramının yerli yerindeliği sorgulanabilir. Son bir not İsmet Özel’in 4 Kasım 1988’de Mili Gazete’de yazmaya başladığı Cuma Mektupları’nın ilkinde Bir Siperden Sözediyorum’da Türk kelimesi-Türkiye kelimesi içinde- yalnızca 26 kez geçmesine rağmen; Müslüman kelimesi 49 kez geçmektedir.

Nereden nereye değil mi?

Asım Öz

Kaynak:
http://www.haksozhaber.net/

2008-07-30

"Türk Edebiyatı" dergisinden Cengiz Aytmatov özel sayısı


“Yıldırım Sesli Manasçı”ya en büyük ahde vefa:Türk Edebiyatı Cengiz Aytmatov Özel Sayısı “Türk Dünyası’nı ortak bir alfabede, dilde ve değerler etrafında birleştirerek dünya insanlığına örnek olmak” idealini sık sık telaffuz eden ve bu özel sayıda yer alan en son röportajında; “Ben evrensel anlamda insanı anlatıyorum” diyen Aytmatov’un, insanlığın kendisini bulma ve anlamasında verdiği edebî mücâdele, Türk Edebiyatı dergisinde bütün yönleriyle gözler önüne seriliyor. İlk baskı 25 bin… Kültür ve sanat dergiciliği bakımından rekor baskıyı sağlayacak ikinci 25 bin yolda…Türk Edebiyatı dergisi, eserleri 176 ayrı dile çevrilen Cengiz Aytmatov için özel sayı hazırladı ve Türk dünyasının Aytmatov ve Eserleri üzerine uzmanlaşmış en ünlü kalemlerini bu sayıda bir araya getirdi. Renkli resimli 112 sayfadan oluşan Cengiz Aytmatov özel sayısı, 25 bin adet basıldı. Cengiz Aytmatov hakkında hazırlanmış en kapsamlı ve geniş çerçeveli bu sayı, gerçek manada bir “anıt sayı” özelliği taşıyor. Dünyanın en ünlü Türk yazarı Aytmatov hakkında bütün bilinmesi gerekenler, Türk Edebiyatı dergisinin (Ağustos 2008 - 418’inci) Cengiz Aytmatov özel sayısında özlü bir şekilde sunuluyor. 10 Haziran’da kaybettiğimiz dünyanın önde gelen yazarlarından Cengiz Aytmatov, Türk Edebiyatı dergisinin bu sayısında bütün yönleriyle ele alınıyor. Aytmatov ve eserleri üzerine en yetkili kalemler, ünlü yazarın sanatı, dünya edebiyatına katkısı, fikir dünyası, mücadelesi, fikir coğrafyası ve neden büyük yazar olduğu konularını net bir şekilde anlatıyorlar.Beşir Ayvazoğlu yönetiminde hazırlanan Türk Edebiyatı’nın Cengiz Aytmatov özel sayısında, Türkiye’nin en tanınmış Aytmatov uzmanları Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Prof. Dr. Ahmet Buran, Doç. Dr. Orhan Söylemez ve Dr. Ali İhsan Kolcu ile birlikte birçok ünlü ilim ve fikir insanımız, Kırgızistan’ın Türk ve dünya edebiyatına hediye ettiği bu büyük yazar hakkında görüş ve kanaatlerini dile getiriyorlar.Kırgızistan İlimler Akademisi Cengiz Aytmatov Enstitüsü Müdürü Abduldacan Akmataliyev, Türkmenistanlı Yazar ve Şair Oraz Yağmur, Azerbaycanlı büyük şair, fikir ve devlet adamı Sabir Rüstemhanlı da Aytmatov’u bilinmedik yönlerini, sanat ve fikir dünyalarının geniş ufuklarıyla gözler önüne seriyorlar.Aytmatov’un hayran olduğu ve ilham aldığı Türk dünyasının en önemli destanlarından biri olan Manas Destanı’nı ve Manasçıları anlattığı “Kadim Kırgız Ruhunun Zirvesi” başlıklı yazısı da “anıt sayı”da yer alıyor.Vatanı Kırgızistan’la birlikte Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlığını kazandığı 90’lı yıllardan itibaren “Türk Dünyası’nı ortak bir alfabede, dilde ve değerler etrafında birleştirerek dünya insanlığına örnek olmak” idealini sık sık telaffuz eden ve bu özel sayıda yer alan en son röportajında; “Ben evrensel anlamda insanı anlatıyorum” diyen Aytmatov’un, insanlığın kendisini bulma ve anlamasında verdiği edebî mücâdele, Türk Edebiyatı dergisinde bütün yönleriyle gözler önüne seriliyor. Kendi milletine düşmanlaşıp başka milletlerin hesabına çalışan kişi demek olan “mankurt” kavramını icat ederek dünya dillerine orijinal haliyle sokan Cengiz Aytmatov, birçok Batı üniversitesinde hem edebiyat, hem de felsefe dallarında yakından takip ediliyor ve hakkında yüzlerce tez yaptırılıyor. Bu arada, her eserinde pek çok yeniliğe imza atan Aytmatov’un, tarihî efsanelerden hareketle günümüzün meselelerine yeni bir boyut getirdiği edebiyat eleştirmenlerince kabul ve itiraf ediliyor. Öte yandan, Aytmatov sayısından haberi olan bazı kurum ve kuruluşların öğrencilere ve kendi personeline dağıtmak üzere Türk Edebiyatı dergisini aradığı ve binlerce adet yeni siparişler verdiği bildirildi.Türk Edebiyatı Vakfı Başkanı sıfatıyla Türk Edebiyatı dergisinin sahibi olan Gazeteci Yazar Servet Kabaklı, Cengiz Aytmatov özel sayısının daha satışa sunulmadan çok geniş kesimlerin ilgisini çektiğini söyledi. Yurt içinden ve Türk Dünyası’ndan çok geniş talepler aldıklarını belirten Kabaklı, “anıt kitap” mahiyetindeki özel sayının, ilk 25 bin baskının ardından en az bir o kadar daha basılabileceğini, böylece kültür ve sanat dergiciliği bakımından rekor baskıya ulaşılabileceğini ifade etti. Kabaklı, Cengiz Aytmatov’a gösterilen bu ilginin kendisini heyecanlandırdığını, ahde vefa ve sevgi seli karşısında Türkiye ve Türk Dünyası’nın geleceği adına büyük mutluluk duyduğunu kaydetti.

İÇİNDEKİLER

Bahtiyar Aslan
Türk dünyası yazarları Aytmatov'u tartışıyor
4
Orhan Söylemez
Cengiz Aytmatov'un ardından Ata-Beyit'ten Ana-Beyit'e
12
-
Manas destanı ve sayakbay karalayev
14
Güzel Sarıgül Şonbaeva
"Sub Specie Mortis"
18
Konuşan: Mutlu Korkmaz
"Ben evrensel anlamda insanı anlatıyorum"
24
-
Turan ülkesi'nin rönesansı tomurcuk açıyor!
26
Nuri Sağlam
emine ele sormuş aşkını, Cemile yüreğine
30
Laouis Aragon
Dünyanın en güzel aşk hikayesi
36
Sabahattin Çağın
Tabiattan ve musukiden doğan aşk: Cemile
40
Bahtiyar Aslan
Hihaye tepeli toygar
46
Ramazan Korkmaz
Aytmatov anlatılarında "kutsal yunak" ana dile dönüş izleği
50
U. Asanova
Cengiz Aytmatov'un eserlerinde kültür bunalımının felsefesi
54
Hasan Çağlayan
Anka düştü şiir
58
Abdıldacan Akmataliyev
Cengiz Aytmatov'un eserlerinde özgürlük ve baş eğme fikri
60
-
Mankurt
64
Sabir Rüstemhanlı
Qırğızıstan'ın dünyaya en böyük hediyesi
68
Ali İhsan Kolcu
Bozkırdaki bilge'yi uğurlarken
72
Ahmet Buran
Kırgızistan'da Sovyet-Rus katliamı ve cengiz aytmatov
76
-
Bübüyra kıdıraliyeva çon taş katliamını anlatıyor
78
Gülçin Oğuz
Kassandra Damgası
82
Yağmur Atsız
Bozkırda bir eksin at
86
Oraz Yağmur
Dağa benziyen ağa şiir
88
D. Mehmet Doğan
cengiz aytmatov "Beyaz Gemi"de
89
Cengiz Aytmatov
Kadim kırgız ruhunun zirvesi
92
Emine Gürsoy Naskali
Aytmatov'un düşündürdükleri
95
Namık Açıkgöz
Küreselleşmeye direnen pars
98
Coşkun Çokyiğit
Aytmatov'un sinema dünyası
100
-
Kırkambar
105
İrtibat:
(0212) 526 16 15 / 527 50 32
tedev@turkedebiyati.com.tr

Orada bir dergi var uzakta !..

İlçe dergilerinin birleştiği nokta samimiyet. Okura düşense onları yaşatmak. Çünkü kapanan her dergi güzel bir dünya hayalimizin bir penceresini daha karartıyor. Bir zamanlar, Anadolu'nun ücra bir ilçesinde, Dinar'da 'Şairler Yaprağı' adıyla bir dergi çıkardı. Taşralı olmaktan gurur duyan edebiyat âşığı Nedret Gürcan, 1954-57 yıllarında bin bir emekle çıkardığı bu mütevazı edebiyat dergisinde İstanbul'un, Ankara'nın şairlerini, yazarlarını toplayabilme başarısını göstermişti. Kimler yoktu Şairler Yaprağı'nda; Tarık Dursun K, Cemal Süreya, Ahmet Oktay, Âşık Veysel, Orhan Duru, Özdemir Nutku, Güner Sümer, Yılmaz Gruda... Şairler Yaprağı'nın bütün taşralılığına, mütevazı cismine rağmen Tarık Dursun K'nın deyimiyle bugün çağdaş şiirde adı ustaya çıkmış ne kadar şairimiz varsa, hepsi ilk talimlerini bu dergide yapmıştı. Dergi için kendi matbaasını dahi kuran Gürcan, yazıları ve şiirleri mektup ile topluyordu. Hafızalarda yer etmiş bir Anadolu dergisi de Kahramanmaraş'ın şirin ilçesi Andırın'da çıkan İkindi Yazıları'ydı. Andırın Postası'nın edebiyat eki olarak hazırlanan dört sayfalık, sarı kağıda basılı sevimli ve sımsıcak bir dergi. Genç yaşta yitirdiğimiz M. Ali Zengin'in fedakârlığıyla Türkiye'nin her yerindeki okur yazarlara ücretsiz ulaşıyordu İkindi Yazıları. Hatırı sayılır bir tirajı da vardı. O sarı yapraklı dergi, bugün edebiyat dünyasında gördüğümüz pek çok yetkin ismin kalem oynattıkları ilk zemindi. Kemal Sayar, Mevlana İdris, Molla Kasım, Nazir Akalın, Gökhan Özcan, Hakan Albayrak, Şaban Abak, Salih Zengin... isimlerini orada duyuran imzalardı. Bugünün edebiyat dünyasında da Anadolu'nun kimi ilçelerinde çıkıp sesini 'merkez'e duyurabilen dergiler var. Genellikle bir edebiyat tutkununun özverisiyle çıkan bu dergiler, etrafında küçük de olsa bir hale oluşturuyor ve yayınlandıkları ilçenin kültür hayatını zenginleştiriyor. Bir de taşranın edebiyattan vazgeçmeyeceğini, 'temiz' edebiyatın taşrada yaşamaya devam ettiğini gösteriyor. Sincan'da şair Abdülkadir Budak'ın çıkardığı 'Sincan İstasyonu', Nazilli'de şair Kemalettin Bal tarafından çıkarılan 'az edebiyat' ve Sürmene Lisesi'nin 15. sayısını çıkardığı 'Tekne' bunlardan sadece birkaçı... 'Teknoloji, merkezin gücünü kırdı' 'Boşluğa Müdahale' manifestosu ile yayım hayatına başlayan 'Sincan İstasyonu', Abdülkadir Budak'ın çıkardığı dördüncü dergi. Dergi çıkarma alışkanlığına sahip şairlerden olduğunu belirten Budak, edebiyatın merkezden taşraya kaydığını, teknolojik gelişmelerin, merkezin eski gücünü yitirmesine yol açtığını söylüyor. Niteliğin nerede olursa olsun değerli olacağına inanan Budak, "Derginin İstanbul'da çıkmıyor olması ona taşra özelliğinden çok nitelikli bir edebiyat dergisinin bir ilçede de çıkabileceğini kanıtladı. Bu bir köyde de olabilirdi. Çünkü teknolojik gelişmeler şairin merkeze olan bağımlılığını kırmaya başladı." diyor. "Bir ilçe dergisi olarak yola çıkmadık." diyen 'az edebiyat' dergisinin Yazı İşleri Müdürü Kemalettin Bal da derginin çıkış amacını, "Edebiyatçıysanız ve etrafınızda da dağınık bir şekilde yazar arkadaşlarınız varsa, onları bir araya getirmek, söylenecek şeyleri aynı çatı altında söylemek çabası..." şeklinde açıklıyor. Bir derginin ilçede veya şehirde olmasının bir şeyi değiştirmeyeceğini; ama İstanbul dergilerinin de hegemonyasını kırmanın zor olduğunu belirten Bal, işe profesyonellik karışınca tadının kaçtığına inanıyor. Bu yüzden, onun için küçük bir ilçede samimi bir dergi çıkarmak daha önemli. Bir okul dergisi, daha doğrusu öğrenci dergisi olarak yayın hayatına başlayan 'Tekne'nin Genel Yayın Yönetmeni Hakan Sümer ise ilçede dergi çıkarmanın zorluklarından yakınıyor. Taşrada çıkan dergilerin künyelerinin yetersiz kalmasının kaçınılmaz olduğundan bahseden Sümer, küçük dergilerde bütün işlerin küçük bir ekibin özverisi ile ortaya çıktığının altını çiziyor. Bunların dışında Fatsa'da çıkan 'Kertenkele', Avanos'ta yayımlanan 'Şiiri Özlüyorum', Didim'in 'Akköy Dergisi' ve Söke'de 'Beş Parmak' edebiyatın sesini bulundukları yerlerden yükseltmeye çalışan yayınlar. Taşrada edebiyatın kalbinin atmasını sağlayan boyutları küçük, fakat anlamları büyük bu dergilerin hepsi ortak bir paydada birleşiyor; samimiyet. Şiirler, hikâyeler aynı samimiyetin ürünü ve o yörenin ülkeye, hatta dünyaya açılan kapısı. Okura düşense onların o içten sesine kulak vermek, abone olmak, okumak, okutmak ve yaşatmak. Çünkü kapanan her dergi, güzel bir dünya hayalimizin bir penceresini daha karartıyor.
Yavuz Ulutürk

Kaynak:
"Zaman" gazetesi
30 Temmuz 2008, Çarşamba

2008-07-29

"Hece Öykü"

Hece Öykü'nün 26. sayısı:


ÖYKÜ GÜNDEMİ
İshak Yetiş Duru 3
Osman Alagöz Saatleri Kurmak Gerek 4

ÖYKÜLER
Cemal Şakar Tekâsür 9
Mehmet Erkan Ben Galiba Birisini Öldürdüm 13
Mehmet Harmancı Biz de Ali’yi Severiz Hem de Nasıl? 18
Ömer Faruk Dönmez Formulation 19
Selim Erdoğan Kuşlar 21
İsmail Sert Eksik Yeşil 25
Ahmet Sarı Ba Noktasına Geri Dönüş 28
Ceren Bağışlar Çöpsüz Üzüm 31
Mustafa Mestûr Kabak Kafa 34

Hasan Aycın Çizgi
37
DOSYA ÖYKÜDE BİLİNÇAKIŞI TEKNİĞİ
Necip Tosun Modernizmin Eleştirel Dili Bilinç Akımı 39
Şaban Sağlık Türk Öyküsünde Bir Anlatım Tekniği Olarak Bilinç Akımı 49
Mehmet Narlı Öyküde Bilinçaltı ve İnsan 65
Sadık Yalsızuçanlar Bilincin Aktığı (Geleneksel) Yataklar 73
Ercan Yıldırım Modern İnsan, Zihnin Teşevvüşü, Bilinç Akışı 83
Cemal Şakar Bilinçdışının Bulanık Rüyaları 90
Esra Kara Psikanalizimden Anlatıya, Bilinç Akışı Tekniğinden... 95
Salih Nurdağ Psikanaliz ve Bilinç Akışı 102

ÖYKÜLER

Şeref Yılmaz Dilek 108
Hüseyin Avni Cinozoğlu Değirmen 115
Fuat Ovat Bir Çift Yavru Tomurcuk Gülden 121
Muammer Küçükergör Fısıltılı Günler 125
Mehmet Harmancı El Yordamı Göz Kararı Kıpkısa Öykü Yazıları-III... 129
Abdullah Harmancı’yla Öykü Üzerine 132
Ercan Yıldırım Kadın Medeniyetinin Erkekleri 141

SÖZLÜK

Hüseyin Su – Ömer Lekesiz Öykücüler ve Öykü Kitapları Sözlüğü-26 148

ÖYKÜ KİTAPLIĞI
Köksal Alver Öykü Yazmanın Sırları 168
Suavi Kemal Yazgıç Zilha Günü 169
Cihad Şahinoğlu Şekilsiz Korku 170
Vicdan Saatleri 171

İrtibat:
http://www.hece.com.tr/
hece@hece.com.tr
(312) 419 69 13

"Derkenar" dergisi

Derkenar dergisi, ikinci dönemin üçüncü sayısı ile (Temmuz-Ağustos, Sayı 21) bayilerdeki yerini aldı. Hüseyin Akın’ın genel yayın yönetmenliğini, Seyfullah Aslan’ın yazı işleri müdürlüğünü yaptığı dergi, bu sayısında da genç edebiyatçılara ağırlık vermiş. Derginin sunuş yazısı bile edebi metin derinliğinde: “Hayat ara sıra tutukluk yapsa da, hedeflediği noktayı vurmayı sürdürüyor. Hayatın hedeflediği nokta, kalplerin mevzilendiği anlama ve algılama noktasıdır. Belki yaz geliyor, belki tatile çıkıyor kitaplar ve vicdanlar; ama biz hayattan aldığımız enerjiyle aynı noktayı aynı ayarda vurmaya devam ediyoruz. Bu mevsimde; ‘bu ülkede her şey kendini sıcağın rehavetine bırakır, yaprak bile kımıldamaz’ diye bir kanı vardır öteden beri. Şiir bile birkaç adım geldiği yere geri çekilirmiş. Eğer varsa böylesi bir durum, herhalde edebiyatın ve yazmanın mevsimlik işçilerine mahsus bir şey olsa gerektir. Nasıl zulüm dört bir yanda kol geziyor ve tatil yapmıyorsa, kalemin ve kelamın nöbetini tutanlar da nöbet yerlerini terk edip tatile çıkacak ya da uyuyacak değildirler.”Ahmet Edip Başaran’ın “Bir ışığa göz” başlıklı şiiriyle aralanan dergi sayfaları; Mustafa Akar, Furkan Çalışkan ve Ünsal Ünlü’nün şiirleriyle devam ediyor. Diğer şairler ise Hüseyin Akın, Suavi Kemal Yazgıç, Bahadır Cüneyt ve Esra Elönü.Cihan Aktaş, Kâmil Yıldız ve Seyfullah Aslan, Derkenar’a hikâye ile katkı sağlayan isimler. Cihan Aktaş’ın “Sedef’e benzemek” başlıklı hikâyesi, son yılların en güzel eserlerinden biri. On altı sayfalık bu “uzun hikâye”, tek başına kitaplaşacak bir çalışma gibi duruyor. Dergide öne çıkan isimlerden biri de Ali Görkem Userin. Son birkaç yılda yayımladığı eleştiri yazılarıyla dikkat çeken Userin; bu yazısında, Prof. Dr. İsmail Kara’nın Cumhuriyet Türkiyesi’nde Bir Mesele Olarak İslâm (Dergâh Yayınları) isimli kitabına eğiliyor. Bir diğer kitap yazısı da Osman Toprak’a ait. Toprak, Ali Fuat Erden’in Birinci Dünya Savaşı’nda Suriye Hatıraları (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) isimli kitabına değiniyor.Genç hikâyecilerimizden Mustafa Kılıç ise Mustafa Kutlu’nun Kapıları Açmak kitabını irdeliyor. Derkenar dergisi, her sayısında bir gezi yazısı yayınlamayı âdet edinmiş gibi. Müslim Coşkun’un dağcılılıkla ilgili yazısı, kendini bir solukta okutturuyor. Başlığı da: “Yüksek dağın kuşuyum, serviye konacağım.” Derkenar, her sayısında, birbirinin devamı olan birkaç yazı yayınlamaya gayret ediyor. 21. sayıdaki yazıların merkezinde “Doksan Kuşağı” var. Birinci yazı Mustafa Akar imzası taşıyor. Akar, yazısında “Doksan Şiirinin İmkânları”nı ele alıyor. Yazısında hem toparlayıcılık hem de önemli tespitler var. Mustafa Akar’ın peşinden, Furkan Çalışkan ve Hüseyin Akın, “Doksan Kuşağı”ndan bir şair seçip onu yazmışlar. Bu şair, İbrahim Tenekeci olmuş.Çalışkan’ın yazısı “Kolektif habersizliğe karşı gözlemci şiir”, Akın’ın yazısı “Dünyaya kapı aralığından bakan bir şairin fotoğrafı” başlığını taşıyor. Derkenar dergisi, Türk edebiyatını ayakta tutan bir grup dergiden biridir. Okuyucuya düşen de, bu dergileri ayakta tutmaktır.

2008-07-28

İzdiham


İzdiham: "Yaşamak Sağlığa Zararlıdır"


Yaşayarak sağlığımıza zarar verdiğimiz her geçen gün “ karşıdan karşıya geçerken eli bırakılan çocuklardık” diyerek yayın hayatına yeni bir kültür sanat dergisi başladı… İzdiham…
Derginin kapağında yer alan “Yaşamak Sağlığa Zararlıdır” cümlesi daha dergiyi elinize alır almaz gözünüze çarpıyor. Bugünlerde bizlere sürekli fındık, fıstık, karpuz yedireceğiz derken aslında yaşamı ve yılları tükettiğimizi aklınıza getiriyor manşetteki cümle ve haklılar diyorsunuz.
Luis Bunuel’in unutulmaz film sahnesi ile Picasso’nun karıncalı eli bir araya getirilerek değişik bir tasarım oluşturmuş İzdiham. Derginin ikinci sayfasıyla birlikte çok güzel bir tasarımla karşılaşıyorsunuz. Rahat, okunaklı, insanı yormayan bir sayfa tasarımı ile karşılaşıyorsunuz.
Derginin ilk sayısında Mehmet Girenizli, damarlarında kan yerine müzik dolaşan Bach ile müziğin dengesine kalem değdirirken, Zeliha Yurdaer, şahin görünümlü ruhunda militarist fırtınaları gizleyen dünya sinemasının imparatoru Akira Kurosawa ile Rashomon’un Kapısı’nı aralıyor.
Açlığın etkisini resimlerinde görüp geleceğine dair kaygıya düşen, akılların üzerine deliliğini boyayan Van Gogh’u, kendi mektuplarının içindeki ruhuyla bize tekrar anımsatıyor Özer Turan.
Aydoğan K., aç karnına okunmasını tavsiye ettiği “Açlık” ile midenin kitabını yazan Knut Hamsun’a değiniyor.
Dilek Akıcı; Türk sinemasının kültürümüze verdiği zararları inceleyerek, sinemamızın cenazesini kaldırıyor. İzdiham okuyucu rahatsızlarından mevtayı kaldıracak gönüllü imam arıyor!..
“Tanrım artık bir ateist olduğum için beni affet ama sen hiç Nietzsche okudun mu” diyerek yeraltından seslenen John Fante, Şeyda D. Erdem’in “burkuluş”undan okuyuca ulaşıyor.
Dünya Edebiyatı’nın “kırıklar”ından Jery Kozinski’ye değinen Fahrettin Dede; pergelle çağ okumalarına değiniyor. A. Can Trajedik’in “siyasi bir partiden derleme makas denemesi” ise sağlıktan ziyade toplum ahlakına zarar vereceği endişesiyle kısaltılıyor.
İzdiham, sağlığa şiirle zarar vermeye devam ediyor.
“İç sıkıntısı deliliktir, intihar ettirir” teşhisini koyan Antonin Artaud’a karşı :
“Doktor! Siyahlardan siyah göklerden gök yaram var” diyerek acil yardım çağırıyor.
Ve inanıyor: “Senin koşmana bakıp yaşamana inandım” diyor koşaradım giderken şiir yolunda.
Hakan Göksel’in yönetmenliğinde yayınlanan İzdiham’ın ilk sayısında Ahmet Can Kanser Zahi…, Zafer Ekin Karabay Trafik şiiri ile düş kazasında yitirilmiş çocukluğumuza geri döndürüyor bizleri. Züleyha Karadeniz Çirkin Kadın adlı eserinde şöyle sesleniyor bir şair yalnızlığıyla: Köşe başındaki köpekle arkadaş oldum; ben sırtını okşuyordum o gözlerime bakıyordu.
Emine Şimşek yenilgisine dergideki şiirinde Şanlı Yenilgi ismini takarken, “Doktor! Kirli bir elbiseden soyunacağım, içim yok” diyen Zuhurberk Silikhayta bize uzaklardan sesleniyor. Kentin Aşk Gerillası Serkan Engin, Noter Huzurunda Ölümünü ilan eden Bülent Parlak ve masalının huylarıyla yoğrulan Mustafa Yeşilkaya diğer şiiri olan şairler…
İzdiham , yaşamın en zehirli yerinden, “ bir şey ki haddini aşar, zıddına göç eder” diyerek bir kapı aralıyor…
İlk sayısı olmasının verdiği heyecanla çıktığı belli olan bu güzel derginin sonraki sayılarında İzdiham eğer kendini bulursa ülkede epey konuşulacağa benziyor…


Emine Şimşek


İrtibat Tel:

0 506 894 19 44
http://www.izdiham.com

2008-07-25

"Kardeş Kalemler" dergisinden Cengiz Aytmatov anısına özel sayı


Kardeş Kalemler Dergisi, Türk dünyasının ortak sesi olmaya devam ediyor. Kardeş Kalemler, Türk Dünyasının büyük kaybı Cengiz Aytmatov anısına hazırladığı özel sayıyla okuyucularının huzurunda.
Ali Akbaş’ın “Kırıldı Altın Kalemim” şiirinde zamanların ve mekânların bütünleştiğini görüyoruz. Bu şiirle, Beyaz Gemi’ye binerek Törekul’un ve Nagima’nın ruhlarına kavuşan Cengiz Aytmatov’un hâl tercümesi gözlerimizin önünden film şeridi gibi geçiyor.
Ünlü Kazak şairi ve Aytmatov’un yakın dostlarından Muhtar Şahanov’un “İki Cengiz ve Mankurtluk Derdi” şiirinde şöhretin zirvesine kılıçla çıkan Cengiz hanla, kalemiyle dünyayı fetheden Cengiz Aytmatov şairin keskin üslubuyla karşımızda.
İmdat Avşar’ın “Cengiz Aytmatov’a Ağıt”ında tarihi yeniden yaşıyor, Manas’ı, Törekul’u, Nayman Ana’nın hayallerini gözlerimizde canlandırıyor, bozkırdaki rüzgârı kulaklarımızda duyuyoruz.
Fazıl Ahmet Bahadır’ın “Vedâ” şiiri Kırgız elinin matemine ortak oluyor. KKTC’nden Mustafa Aslan bir dörtlükle bu acı habere düşürdüğü tarih de bu sayıda Gülzura Cumakunova’nın “Al Oğlunu Koynuna, Toprak Ana”, Bilge Ercilesun’un “Sanatkârın Sezgisi” yazılarında Aytmatovun sanatı, sanatçı kişiliği ve eserleri hakkında bilgiler veriyor.
Cengiz Aytmatov’un kızkardeşi Roza Aytmatova’nın “Tarihin Ak Sayfaları” kitabından “Çontaş Toplu Mezarı Nasıl Bulundu?” yazısıyla 1937’de yapılan Kızıl Kırgın’ı birinci kaynaktan öğreniyoruz. Yine aynı kitaptan yapılan çeviri de Aytmatov’un şeceresi hakkında ayrıntılı bilgiler sunuyor.
Aytmatov’un Kırgız yazarları ile son sohbeti de bu sayıda yer alan ilginç yazılar arasında yer alıyor.
Oraz Yağmur, “Aytmatov-Yeni Çağın Mevlânâsı” yazısıyla Türkmenistan’dan sesleniyor. Yazarın Aytmatov’la alakalı ilginç hatırası bu yazıda anlatılıyor.
Cengiz Aytmatov Vakfı Başkanı Abdıldacan Akmataliyev’in “Aytmatov Uzayı-İnsan ve Âlem” incelemesi Halit Aşlar’ın çevirisiyle karşımızda.
Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Deliömeroğlu’nun “Edebiyatın İmparotoru Son Seferine Yürüdü”,Kırgızistan Yazarlar Birliği Başkanı Omor Sultanov’un “Aytmatov Fenomeni”, Kazakistan Yazarlar Birliği Başkanı Nurlan Orazaliyev “Elveda Dünyanın Ulu Sanatkârı”, Kırım-Tatar Yazarlar Birliği Başkanı Şakir Selim “Dünya Edebiyatının Büyük Kaybı”, Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar’ın “Onunla Biz de Gurur Duyuyoruz” yazılarında, Aytmatov’a Türk dünyasında, duyulan sevgi anlatılıyor.
Özbekistan’dan Tahir Kahhar’ın yazısında Özbek’in Cengiz’ini görüyoruz. Aytmatov’un Türk dünyası için ortak bir değer olduğunu bu yazıda daha iyi anlıyoruz.
Muharrem Sevil’in “Asrımın Eseriyim, Asrımın Esiriyim” incelemesinde, Aytmatov’un son romanı Ebedî Gelin hakkında bize bilgiler sunuyor.
Kazak aydını Oljas Süleymanov taziye dilekleri ve değerlendirmeleri, Abiş Kekilbayev’in Cengiz Aytmatov’la yıllar önce yaşadığı bir anısı, Kardeş Kalemlerin bu sayısında okuyucularla paylaşılıyor. Filolog Oğulmaya Semizade Saparova “Ebediyetten Ebediyete” yazısıyla İran Türkmensahrası’ndan sesleniyor.
Lütfü Şehsuvaroğlu’nun “Tanrı Dağlarından Kopan Çığ” incelemesi; Muhtar Şahanov’un değerlendirmeleri ve taziye dilekleri “Ulu Ömür Sahibi”; Bedrettin Keleştimur’un “Elazığ’ı Türk Halkının Manevî Azığı Görmek!” yazıları dikkat çekiyor.
Mirzahalim Karimov’un “Aytmatov’un Didarına Hayran Olmak” yazısında bir Tacik aydınının Aytmatov hakkındaki hislerini ve onun eserleri hakkındaki değerlendirmelerini okuyoruz. Zarılbek Moldo İsaoğlu, Süyünbay Eraliyev, Abdıldacan Akmataliyev gibi Kırgız münevverlerinin görüşleri Cengiz Aytmatov özel sayısında.
Saida Burhanidinova’nın “Aytmatov’u Dünyaya Tanıtan Aşk Hikâyesi” incelemesinde, Cemile hakkındaki değerlendirmeleri okuyoruz.
Aytmatov’un edebiyat hayatında önemli yeri olan Muhtar Avezov’un “Yolun Açık Olsun” yazısıyla Louis Aragon’un “Dünyanın Aşkı Anlatan En Güzel Hikâyesi” incelemesi Kardeş Kalemlerin bu sayısında okuyucuya sunuluyor.
Cengiz Aytmatov, onun eserleri, ailesi, edebî kişiliği, onun hakkında Türk dünyası aydınlarının değerlendirmeleri, dünyanın çeşitli ülkelerinde onun hakkında yapılan ilginç tespitler Kardeş Kalemlerin bu sayısında.
İrtibat:
İdare Yeri: Ceyhun Atıf Kansu Cad. 52/2 Balgat AnkaraTel: +90 312 287 80 43Faks:+90 312287 90 73

2008-07-22

"Akpınar" dergisi

"Akpınar" kültür, sanat ve edebiyat dergisinin 15. sayısı(Mayıs-Haziran 2008) yayımlandı. Derginin bu sayısında yer alan isimler ve yazı başlıkları:
Dilin Bağımsızlığı ve Şiirin Gücü- Prof.Dr. Sadık Tural
Şiir Aydınlığı- İsmail Adil Şahin
Koca Mustâpaşa'da Yahya Kemal'le Beraber Olmak- İsmail Özmel
Ey Can- A.Vahap Akbaş
Aşk- Namık Aslan
Hıdırellez ve Niğde'de Unutulan Bir Gelenek: Niğde Cumaları- Dr. Nedim Bakırcı
Mehmet Zeki Oral- Yard. Doç. Dr. Nevzat Topal
Bir Mutluluk Doğacak- İsmail Sarıkaya
Bosna Mektupları- Dr. Genç Osman Geçer
İnsanlar Yaşadıkça- Bekir Oğuzbaşaran
Şairin ve Şiirin Gücü- Yard.Doç. Dr. A. Vehbi Ecer
Bilmedim- Kadir Karaman
"Eylül Irmakları"nın Serinliği- Kibar Ayaydın
O ve Gölgesi- Emek Üşenmez
Aykız- Murat Durna
Simav'da Tarihi Günler- Bedrettin Keleştimur
3. Erciyes Şiir Günleri'nin Ardından- Dr. Nedim Bakırcı

Şair İsmail Özmel yönetiminde Niğde'de yayımlanan "Akpınar"a selâm. Daha nice iyiliklere, güzelliklere !..



İrtibat:
Yeni Çarşı İş Merkezi B Blok No:1/5 NİĞDE
0388 2131250
ismailozmel@hotmail.com
akpinardergisi@hotmail.com

2008-07-21

"Ay Vakti" dergisi

Sayı :95, Temmuz-Ağustos 2008

İÇİNDEKİLER

ERDEM BAYAZIT'I EBEDİ ÂLEME UĞURLADIK.
ÖLÜM EY!... Şeref AKBABA / ÖLÜM RİSALESİ Recep GARİP
ÖLÜM EY!/Deneme
Şeref AKBABA
HİCRAN DİLİYLE/Şiir
Mustafa ÖZÇELİK
ÖLÜM RİSALESİ/Anı
Recep GARİP
DUYGUSUZ YENİDÜNYA/Deneme
Necmettin EVCİ
OLMAK BİTİP, ÖLÜM BAŞTAN ALINCA YA DA AYNA/Şiir
Yavuz ERTÜRK
KAF DAĞININ ARDI/Anı
Ali KURT
HERCÜMERÇ MEKTUPLARIN İLAMI/Deneme
Yekta Haktan İNCİ
YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN SEVMEK/Deneme
Adem ÖZBAY
HAYAT RESİMLERİ/Deneme
Mustafa OĞUZ
HIZIRIN ELİ, TÖVBENİN ELİ/Şiir
Yeprem TÜRK
BOŞ ÇERÇEVEYİ DOLDURAN HAYKIRIŞ/Deneme
Yunus Emre TOZAL
ZAMANDA VE MEKANDA ÖLÇÜ/Deneme
Üzeyir SÜĞÜMLÜ
TAHAYYÜLÂT- AH!... MİNEL-AŞK VE HÂLÂTİHÎ/Deneme
Şuayp PİŞKİN
GECEYİ DİNLERKEN/Şiir
Adem ERDOĞAN
BENİM HİKÂYEM DEĞİL/Öykü
Muhammed Aşır KARABACAK
BİR YAZICININ KALEMİNDEN OLCAY YAZICI/Biyografi
Senem GEZEROĞLU
BİR TREN IŞIĞINA, GÜNEŞE ÇEKMEK SENİ.../Öykü
Nüzhet ARSLAN
HÛ MAKÂMI/Deneme
Ceyhun EMRE
RÜYA KIRIKLARI BİR RÜYA YONTUCUSU/Deneme
Yavuz ALBAYRAK
HUZUREVİ/Öykü
Hüseyin KAYA
KİTAP DOSTLARIM/Deneme
İmdat AKKOYUN
MEŞALESİ ÜMİT OLAN BİR ADAMIN FİRAKI/Kitap Tanıtımı
Fatih PALA
İHTİLALİN GÖLGESİNDE/Şiir
Murat KAYA
BİLMEM GECELER KAÇ SAAT/Şiir
Mustafa UĞURLU
EVROKA/Şiir
Nadir AŞÇI
SAKLI MEKTUPLAR-XXXXII/Mektup
Şiraze
İrtibat:
Selami Ali Efendi Cd. No: 45/5 Üsküdar İSTANBUL

"Yedi İklim" edebiyat dergisi


"Yedi İklim" edebiyat dergisinin 220. sayısı(Temmuz 2008) yayımlandı. İçindekiler:

Yedi İklim
-
Edebiyat Soluğu
Zafer Acar
-
SHARAB-NAME -IV-
Cafer Keklikçi
-
Cehennem Treni-1
Mustafa Celep
-
Tabancalar! Bıçaklar! Antidepresanlar!
Mustafa Uçurum
-
Rüyası Yetmiyor Savaşların
Rasim Demirtaş
-
Nisan Korkusu
Ümit Zeynep Kayabaş
-
Kadın Heykeli Ümit
Serdar Akdağ
-
Yara
Eyüp Akyüz
-
Biz mi Çocuktu Ey Ruhum
Hacer Akıcı
-
Sebep
Orhan Tepebaş
-
Bir Dost İle Ölüm Sonesi
Yunus Emre Özsaray
-
Toprak
Halil Eser
-
Çizgi
Osman Bayraktar
-
Yaşantılar
Ali Haydar Haksal
-
O Gitti Ben Kaldım / Ben / Hiçbir Şey / Adam / Eski Bir Not / Ben / Parmağımın Ucundaki
Cemal Şakar
-
Hikayat: İp / Diriliş / Dönüş / Örtü
Recep Şükrü Güngör
-
Can
Mustafa Oral
-
Cam Kırıkları
Mustafa Ökkeş Evren
-
Rüya / Sorular ve Cevaplar
Rabtndranath Tagore
-
Kabuliwallah
Türkçesi:Mustafa Burak Sezer
Nurettin Durman
-
İmgesiz Şiir Kurumuş Ağaç Gibidir
Ali Osman Dönmez
-
Tanpınar'ın Şiir Estetiği ve 'Bursa' Algısı Işığında "Bursa'da Zaman" Şiirini Okuma Denemesi
Ercan Köksal
-
Ömer Seyfettin'in Öykülerinde Alay ve İroni
Can Şen
-
Yeni Bir Başkaldırı: Rasim Demirtaş'ın "Kravat Makasım Güneşten" Şiiri
Mehmet Kurtoğlu
-
Şehir Şiir ve Savaş
Hatice Gündogan
-
Siyah Süt, Siyah Mürekkebe Dönüşürse
Fatma Korkutata
-
Acıyla Dolu Bir Yaşamın Hikayesi; Babam ve Oğlum

Yeni Okumalar


Mustafa Uçurum
-
Ateş Bandosu'nda Cenk Marşları
Rıdvan Ünal
-
"Muktedirliğin Son Fasılası Yahut Ölüme Düşürülen Heybetli Gölge"
İsmail Güleç
-
Yıllar Sonra Yeniden Peyami Safa
Hayrettin Durmuş
-
Cengiz Aytmatov Öldü! Tiyenşan Dağları Issız Alyazmalı Öksüz Kaldı
Hüseyin Beheşti
-
"Her Şey" Büyüsüz. Peki Ya Hikayemiz?
Saliha Malhun
-
Sükut Suikastı ve Tanpinar Günlükleri -II-
İrtibat:
Yedi İklim Yayıncılık ve Ticaret Ltd Şti
Bağdat Cad. No: 424/A Kat 4 Esenyurt DurağıMaltepe / İSTANBUL
Tel: 0 216 399 19 14 Fax: 0 216 352 04 11

"Yeni Dünya" dergisi

Tatil Yok Tebdil Var

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte çeşit çeşit tatil önerileri gündemimize kendiliğinden geliveriyor. Bir anlamda mutlaka tatil yapmalısın anlayışı bize dayatılıyor. Oysa kadim geleneğimizde bize tatil değil hep sefer öğütleniyor iç ve dış muarızlarımıza karşı hep zafer öğütleniyor. Şimdi modern zamanların işleyişine baktığımızda hayatındaki her şeyi çiğneyerek çok çalışmak gibi yüksek bedelli bir anlayış ile karşılaşıyoruz. Bunun sonucunda da çılgınlar gibi eğlenmek krallar gibi tatil yapmak. Çağın propaganda araçları bilinçaltlarına ezerek yükselmeyi kırarak büyümeyi helal haram dengesini gözetmeden kazanmayı bunları en azgın biçimde de tatilde eritmeyi yüklüyor. Aslında gerçek tatil denge ve uyumla mümkün. Peki bu denge ve uyum o kadar kolay mı? Değil elbette. Hakikatte tatil dinlenmeyi yeniden üretime geçmek için enerji toplamayı gerekli kılarken bize sunulan tatil seçenekleri çoğu zaman bedeni dinlendirip ruhu altüst edebilmekte. Pekiyi ruhun huzura ermediği bir tatilin bedene faydası var mı? Tatil için tatil köyü şart mı? Tatil anlayışımız sağlıklı mı?Bu ve benzeri sorulara cevaplar üreten Yenidünya dergisi Temmuz sayısında Tatil anlayışını yeniden masaya yatırıyor. Önceleri karşı durduğumuz aramızdaki mesafeyi koruduğumuz meselelere zamanla nasıl duyarsızlaştığımızı sorgulayan dergi ‘alışmak aşınmaktır’ cümlesiyle zihnimizi arınmaya çağırıyor.Usta kalemlerin engin düşüncelerini paylaştığı derginin temmuz sayısında Vehbi Vakkasoğlu Tatil Yok Tebdil Var yazısıyla Mehmet Emin Ay ise tatili manevi kazanca dönüştürmeliyiz yazısıyla okuyucularını tatil üzerine yeniden düşünmeye çağırıyor.Rasim Özdenören 80 yıllık cumhuriyet dönemini sorguladığı yazısını Türkiye’de Laikliği besleyecek kültür yoktur cümlesiyle özetliyor.Mustafa Armağan farklı bir üslupla ve hikâye tekniğiyle ele aldığı yazısında bir ilköğretim öğrencisinin babasına sorduğu ‘Tarihimizi bize niye kötü gösteriyorlar baba’ sorusuna cevap veriyor.Genç kuşağın önemli isimlerinden Ayşe Sevim ise farklı bir açıdan Ladikli Ahmet Ağa portresini okuyucunun irfanına sunuyor.Dergi editörü Mahmut Bıyıklı’nın Prof Dr Mustafa Kara ile yakın dönemin önemli şahsiyetleri üzerine yaptığı geniş röportaj ve dolu dolu kültür sanat sayfalarıyla Yenidünya dergisi son sayısında okuyucuyu dingin bir yolculuğa çıkarıyor.Okurlarına her ay Hanımefendi dergisi ve Beyza Çocuk dergisini hediye eden dergiye 2126358396 no’lu telefonlardan ulaşabilirsiniz.
Elif Bilge Ceylan

2008-07-15

20.Tasavvur

es’selâm!
tüketilen her mevsim, alın yazımızdan sökülüp atılan birer kurşun gibi. yaşarken farkına varamadığımız bu kurşunlar, çıkartıldıktan sonra acıveriyor bize. oysa biz, acı’larımızla yaşamayı sevenler kervanı. fakat,mülayim görünen bu tavrın bâtınında ziyâdesiyle sert bir tavır vardır. ‘düştüysem sana bakarken düştüm’ diyebilen bir zihin zemininde inşâ ederizgururu. allah’a, inanca ve aşka dâir taşıdığımız, taşıyabildiğimiz bütünacı’ların şerefine inanırız, güveniriz. bu böyle!...insanlar taş gibi bana yabancıağaçlar bensiz hüküm giyecek bulvarlardabir tambur bir yalnızlığı anlatıyorsao ışıksız pencereden ben onu bile bile duymuyor gibiyim. bu şehirden gidiyorum gömerek geceyi içime sabahın hüznünü beklemeden gidiyorum bu şehirden. erdem bayazıt…yirminci tasavvur, ‘erdem bayazıt’ ve ‘ahmed yüksel özemre’ merhumlarının azîz hatırâlarına ithaf olunur. ves’selâm!


İrtibat:


2008-07-14

"Yolcu"nun 49. sayısı çıktı

Samsun'da yayınlanan Yolcu Dergisi'nin 49. sayısı çıktı. Yeni sayısıyla okuyucu karşısına dopdolu çıkan değide bir birinden güzel konular dikkat çekiyor.

49. sayısı yayınlanan Yolcu Dergisi Samsun merkezli yayınlanan bir kültür ve edebiyat dergisi. Kendilerini ‘söz dergisi’ olarak adlandıran Yolcu’nun ‘Seyir Defteri’ başlıklı giriş yazısı Ferhat Kalender’e ait. Derginin genel yayın yönetmeni de olan Kalender yazısında son dönem Türkiye tahlili yaparak ezber bozan bir sürece işaret ediyor; ‘Ezber bozan bir sürece giriyoruz. Hitler'in propaganda bakanı Goebbels'in genetiğine sahip ulufeci kalemşorların devri kapanıyor. Devletin kanını emmeyi, bu halkın parasını iç etmeyi iş edinmiş adamların beslediği 'aydın takımı'nın bağlandıkları köşelerden kustukları kaos senaryolarına bakmayın. Muhayyel tertipler organize ederek bunları gazete ve tvlerine taşıyanların biçare atraksiyonları, ülke insanının farkına varmaya başladığı irfanı karşısında bir anlam ifade etmiyor. Tepeden seyrettiği toplumun her türlü değerine karşı açıkça cephe almış, eğer uygarlık var edilecekse köklerimizin yeni bir inşa ile zamanı anlamlandırması gibi zor bir uğraşı gerektiği çizgisini beceriksizliği ve gafleti nedeniyle görmemezlikten gelip başka yerlerden uygarlık çığırtkanlığı yapan bir tip olarak pozitivizmin bekçisi konumundaki Türk aydını kendini bitirmiştir. Böylelikle bu halk önemli bir asalaktan kurtulmuş olmanın rahatlığını yaşayabilir.’

Kapağında Nuri Pakdil’in ‘Sükut suretinde çok koyu düşer ses’ sözünü kullanan derginin bu sayısındaki orta sayfa konuğu aykırı düşünceleriyle gündeme gelen yazar Bülent Akyürek. Akyürek söyleşisinde kendi yaşam öyküsünde yola çıkarak hem iç hemde toplum eleştirisi yapıyor; ‘İnsanların içini bilen yalnız Allah'tır. Öyleyse biz insanlar için davranış ve kılık kıyafet önemli. Biz zahire bakarak kimin Müslüman olup olmadığını anlayabiliriz. Adamlar bir televizyonda "Biz kaç kişiyiz?" diye sayım yapıyorlardı. Onların kaç kişi olduklarını bir gökdelene çıksam ben de sayabilirim. Mini etekli, içen, sarmaş dolaş, dekolte, keçi sakallı kişileri sayın, rakam ortaya çıkar ama bir de Müslümanları sayalım deyin? Apışır kalırsınız. Niye? Çünkü biz de herkese benziyoruz.’

Bülent Sönmez’in ‘Yakınımızdakiler’ başlıklı çalışması, dergide dikkati çeken bir deneme olarak karşımıza çıkıyor. Biz ve öteki kavramlarının irdelendiği yazıda, yakîn kelimesinin çağrıştırdığı anlamlar üzerinde duruluyor.

Yolcu’nun 49. sayısında öne çıkan isimler şöyle; Ogün Kaymak, Mehmet Aycı, Ömer İdris Akdin, Mehmet Şamil, Mustafa Uçurum, Recep Yazgan, Eyüp Akyüz, Kahraman Tazeoğlu, Yahya Kurtkaya, Zahir Ertekin, Muhammet Emre, İlhami Ulupınar, Rainer Maria Rilke, Seyyit Köse, Bülent Sönmez, Himmet Karataş, Bilal Can, M. Fatih Kutan, Esra Demirci, Emine Şimşek, Gökhan Serter, Müslim Kılıç, Bünyamin Doğruer, Babek Ahmedi, Tahsin Gülhan, Şükrü Nimet.

İrtibat:
0 362 431 59 94
yolcudergisi@hotmail.com

"Telve" dergisinde deniz

Telve, dördüncü sayısıyla okurlarına merhaba diyor.
Bu merhabanın rengi mavi, ey sevgili okur!
Denize kıyısı olan yerlerinin hüznü var bu sayıda,
ılık rüzgârların esintisi, tebessüm soluyan dudaklarda.
Bırakıp gitmeler var,
Ufka fırlatılan bakışların yankısı kulaklarda.
Okyanusları umman yapan hikmeti soruyoruz yeri geldiğince,
Aşka sal bulan yolculuklara çıkıyoruz.
Bu bir keşif yolculuğu…
İnsanın kendi içine bulduğu yolu
ve fırtınanın kıyımından kurtulmak için uğranılan limanları soruyoruz.
Bu buluşma kumdan ve topraktan uzakta olacak.
Bu bekleyiş kesif bir deniz kokusuyla noktalanacak.
Suyun tarihi, benliği, usu ve kusurları uğraklarımız olacak yolculuklarımızda.
Şarkısına dokunacağız martıların maviye bestelediği.
Şairlerin zihnindeki dalgalarla tadacağız imgelerin tuzunu.
Kitaplara ve hikâyelere konu olan seferlere çıkacağız.
Ve sen ey sevgili okur, hazır mısın bu yolculuğa çıkmaya?
Sırlarını balıklarla paylaşmaya; şairin dediği gibi:
“sırrımı söylüyorum vefakâr balıklara
yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi”
Sizleri bu kıyıda bekliyoruz; bu dünyada.


İçindekiler:

Dosya: Mavinin Masalı 'DENİZ'

Alper Sarı – Akdeniz’in Belleği: Sırlar ve Sınırlar
Nisa Ayfer Çakın – Dalgaları Martı Kokan Şarkı
Emel Akbal – Yahya Kemal ve Deniz
Yusuf Gündüz – Aytmatov’dan Denize Dair Bir Hikâye
Yusuf Aydoğdu – Joseph Conrad ve “Ölüm Seferi” Üzerine
Yavuz Ulutürk – Sembolizmin Kıyılarında Deniz

Hikâye:

Handan Gökçek – Bir Adam Bir Mavi Bir Çocuk
Ceyhun Emre Teoman - Asırlık Tozlar
Yunus Emre Çoşan – Deniz Kabuklarının Grevi

Deneme:

Mustafa Oğuz – Hüzünlü Zamanlar
Hatice Yılmaz – Mavi
Neslihan Huri Sancak – Bende Kalarak Gittin

İnceleme:

Orhan Oğuz – Cahit Zarifoğlu’nun ‘Gül Suyu’
Gülbin Özdemir – Cevat Yetim!
Semiha Erdek – Varlık

Söyleşi:

Yavuz Ulutürk – Onur Caymaz’la “Kalbin ve Tenin Bütün İstekleri” Üzerine

Şiir:

Fatih B. İsmailoğlu – Gül İle Bülbül
Karin Karakaşlı – Çifte Kavrulmuş
Cevher Kara – Uçurumlar Alır Günahkâr Atlarımı
Yusuf Aydoğdu – Doğu Kar Ekspresi
Alper Sarı – Karanfil Kıyısı
Mücahit Yılmaz – Kelimelerin Küçük Çocuğu: Deniz
Serap Erk – Gazel
Taner Cindoruk – Sesler
Serkan Engin - Çünkü


Telve

Kültür, Sanat ve Edebiyat Dergisi
ISSN: 1307 4091

İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni:
Yusuf Gündüz

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:
Yavuz Ulutürk

Editör:
Alper Sarı

Yayın Kurulu:
Neslihan Huri Sancak
Nisa Ayfer Çakın
Semiha Erdek
Yusuf Aydoğdu

Danışman:
Sabahattin Çağın

Yazışma Adresi:
Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi,
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği,
Buca/İzmir

E-posta:
telvedergisi@hotmail.com

Web:
http://www.telvedergisi.com/

- Gelecek Sayı -

Dosya

Korkulu Rüya
“Karanlık”

Telve dergisi, beşinci sayısında karanlığa bir kibrit çakıyor.
Bilinmeyenler, korkular, belki de karanlıkla yeşeren umutlar...
Sizlerin de görülmemiş rüyaları varsa paylaşacak,
Ve varsa çakacak bir kibritiniz bu kör karanlığın tam ortasına,
sizleri de bu yolculukta görmek isteriz.

2008-07-12

Kurtuba 36

İnternet üzerinden yayın hayatına devam eden Kurtuba Dergisi'nin 36. sayısı çıktı. 5 Temmuz 2008 tarihinde kaybettiğimiz Diriliş Şairi Erdem Beyazıt'la ilgili olarak, Selman Maltaş, Cesur Küçük ve Sümeyye Küçük'ün hazırladıkları "Erdem Bayazıt Dosyası" dikkat çekiyor. Selman Maltaş, "Gidenlerin Ardından: Adil Erdem Bayazıt", Sümeyye Küçük, "Dördüncü Güzel Adam" ve Cesur Küçük, "Buradan Bir Acı Kanamış Boyuna" başlıklı çalışmalarla dosyaya katkı yapıyorlar. Cumhuriyet tarihimizin önemli simalarından olan Osman Yüksel Serdengeçti'ye dair Suphi Giz'in hazırladığı portre okuyucularını bekliyor. Ayrıca Sümeyye Ş. Akkök'ün, "Ateş" isimli şiiri ve V.Hüseyin Kaya'nın, "Öykü-Masal" isimli hikaye yeni sayının ürünleri arasında yer alıyor.

2008-07-10

"Yağmur" dergisi


Sayı: 40, Temmuz - Ağustos - Eylül 2008
Hasbihâl
Muhterem Yağmur okurları, bu sayımız da hakikate tercüman olmak mefkûresiyle yazıldığını hissedeceğimiz bir başyazıyla açıyor sayfalarını. Bu ay, geçen sayımızda başladığımız “Peygamberimiz ve Söz” yazı dizisinin ikincisini okuyacaksınız. Efendimizin, temas ettiği hususları bir kanaviçe gibi tasvir ettiğinden, tasvirde kullandığı malzemenin hususiyetlerinden, beyanındaki hareket, işaret, resim ve mûsıkî gücünden, bütün edebî sanatları tekellüfsüz ve yerli yerinde kullanmasından ve sözlerindeki muhteva derinliğinden bahsedilen yazıdan her bir Yağmur okurunun kendi enginliği ölçüsünde istifade edeceği kanaatindeyiz.Müteakip yazıda, ‘ölümden kaçan canlara’ korktuklarının ölümün değil, kendilerinin çirkin yüzleri olduğunu hatırlatan Mevlana’nın, eserlerinde ‘ölmeden önce ölmek’ düsturuna yaptığı vurgular anlatılıyor. İnceleme; ölümün, ağacı can olan bir yapraktan ibaret olduğu gerçeğini kavramaya gönüllü olanlar için çok şey söylüyor. Lebriz, aramıza yeni katılan bir kalemin hikâyesi. Bu vesileyle Yasemin Civelek’e hoş geldiniz diyoruz. Her defasında farklı avluya açılan bir kapının, her hareketinde farklı zamanlara yaptığı yolculuğun hikâyesi Lebriz. Bir konak kapısının gözüyle uzun zaman dilimlerinin biz insanları maruz bıraktığı içtimaî hırpalanmayı okumak, sizi heyecanlandıracak.Mustafa Oğuz, ‘hicret hikâyeleri’ne bir yenisini daha ekliyor Duvara Vuran Uzun Gölge ile. Bundan çok değil, on on beş sene evvel kalpten kelimelerle yazılmaya başlanan bir destanın; ‘Hicret’ destanının, harften kelimelerle buluşup iki kapak arasına girme macerası hız kazanıyor.Az Gittik Uz Gittik’le, alt başlığı ‘Evliya Çelebi’nin Romanı’ olan yeni bir seriye daha başlıyoruz bu sayıda. Evliya Çelebi’nin hayatını Cihan Okuyucu’nun kalemiyle buluşturan serinin bu bölümünde, çelebiyi evvela saray mektebinde, sonra Ahi Çelebi Camii’nde bir rüyada daha sonra da İstanbul’un sokaklarında takip edeceksiniz. Devam eden bir diğer seri yazımız da Hikâye Mektupları. Takipçilerinin ilgiyle beklediklerini düşündüğümüz serinin ikinci yazısı, hikâyede kişilik çözümlemesi ve merak unsurunu ele alan bir mektuptan ibaret. A. Erdem Sözeri’nin mektubu, ilerleyen sayfalarda siz okurlarını bekliyor. Bahsedeceğimiz son hikâye İffet Oral imzasını taşıyor. Zihinsel özürlü bir insanın odak noktasına alındığı hikâyede evvela ‘dışarı’nın daha sonra da öz annesinin bakışıyla merkezdeki karakter tahlil ediliyor. Aradaki farkın vahametinin bizler gibi sizleri de nefis muhasebesine sevk edeceğini tahmin ediyoruz.Doğu Türkçesinin teşekkülünde oldukça mühim bir noktada duran Ali Şîr Nevâyî’nin ülkemizde henüz layıkıyla tanınmadığı ve hakkında yapılan çalışmaların eserlerinin tenkitli metinlerinden öte gidemediği tezini öne süren Dr. Ersin Teres makalesinde, Nevâyî’nin pek de öne çıkarılmayan bir yönüne temas ediyor. Ali Şîr Nevâyî’nin Dini Tasavvufî Eserleri bu bakımdan dikkate değer bir çalışma. Yağmur sayfaları bu ay, İslâm Bilim İnsan ve Tarih kitabı ekseninde yaptığımız mülakat vesilesiyle Ali Ünal’ı ağırlıyor. Kur’ânı, mektep ehli olan nesillere kâinat, insan ve tarih kitapları üzerinde anlatabilmenin gerekliliğine dikkat çekilen söyleşiyi bitirdiğinizde, çağın ilimlerini İslâm’ın penceresinden okuma ihtiyacı hissedeceksiniz.Hâli hazırda gözlerinize temas eden şu biricik sayfanın ardında neler olduğu düşüncesi sizi heyecanlandırıyorsa, Yağmur yağmaya başlıyor demektir. Daha bereketli Yağmur’larda buluşmak temennisiyle.

Dergide bu ay neler var?
Hasbihâl ( Editör'den )Yağmur Peygamberimiz (s.a.s.) ve Söz – 2 ( Başyazılar )Yağmur Ölmeden Önce Ölmek -Mesnevi-i Şerif’te Ölüm- ( İnceleme )Nurefşan Kapal Genç Kahramanlara Hitâbe (1995-1999)* ( Hitâbe )Edip İbrahim Debbağ Umut ( Şiir )Abdulhak Tekiner Lebriz.. Ata Yadigârı ( Hikaye )Yasemin Civelek Selam Ve Sevda İle ( Şiir )Mehmet DOĞAN Duvara Vuran Uzun Gölge ( Hikaye )Mustafa OĞUZ Dünya Geçmez Bu Yoldan ( Deneme )M. Said Türkoğlu Derinden Bekleyen ( Şiir )A. Bahşi Aynaların Eşiğinde Bir Şair ( İnceleme )Melek Çakar İstanbul’da Ağaçlar, Çiçekler ve Bahar... ( Deneme )Gülbahar REÇBER Az Gittik Uz Gittik (Evliya Çelebi Romanı - Bir) ( Hikaye )Cihan OKUYUCU İğretilikten Şıklığa… ( Deneme )Nihat Dağlı Necip Fazıl’ın Hayatının Mistik Aynası:Visal ( Tahlil )Zehra Öksüz Münâcât ( Şiir )Fuzûli Gazel ( Şiir )Ketencizâde Rüştü Karanlık Efe ( Hikaye )Mehmet Ersoy Hasta Anneler Ülkesi ( Şiir )Hasan Ejderha Ali Şîr Nevâyi’nin Dinî-Tasavvufî Eserleri ( Makale )Ersin Teres Dost İçindir ( Şiir )Bestami Yazgan Zaman Gibi Akmak Habersizce ( Deneme )Sebahattin Yenilmez Hikâye Mektupları ( Mektup )Ahmet Erdem SÖZERİ Esir Sözleri ( Şiir )Ömer Faruk ŞEHSUVAR Takıntı ( Hikaye )Selami Gün Eve Dönme Vakti ( Şiir )Sümeyye Kocaman Bir Portre ( Biyografi )Haydar Yıldırım Leylimiz Nehar Olur ( Şiir )Muhammed Adnan Kızıloğlu O ( Deneme )Recep Şükrü Güngör Şair ve Yağmur ( Şiir )Ali Osman KURUN Son Dilek ( Hikaye )İffet Oral Yurda Varılır Bir Gün ( Şiir )Hatice Eğilmez KAYA Ali ÜNAL: Kur’ânı Ehl-i Mektep Olan Bugünkü ve Gelecek Nesillere Kâinat İnsan ve Tarih Kitapları Üzerinen Anlatabilmeliyiz ( Mülakat )Tahir Taner Nurefşan (2) ( Şiir )Hasan ÇAĞLAYAN
İrtibat: