2012-03-07

'Türk Edebiyatı' dergisinde Abdülhak Şinasi Hisar

Mart 2012

Bu sayıda ihmal edildiğini düşündüğümüz bir İstanbul yazarını, Abdülhak Şinasi Hisar’ı gündeme taşıdık. Romanları, denemeleri ve hatıralarıyla edebiyat tarihimizde seçkin bir yeri olan bu değerli yazarı hakkında, doktorasını onun üzerine yapan ve kitaplarına girmemiş yazılarını toplayarak ilk üç cildini yayımlayan Necmeddin Turinay’la konuştuk. Arkadaşımız Selçuk Karakılıç’ın yaptığı bu röportajın, henüz Abdülhak Şinasi’nin eserleriyle tanışmamış okuyucularımız için sağlam bir kılavuz olacağını düşünüyoruz. Prof. Dr. İnci Enginün ve Prof. Dr. Abdullah Uçman da yazılarında Abdülhak Şinasi’yi çeşitli yönleriyle ele aldılar. Ben de Abdülhak Şinasi’nin Yahya Kemal’le inişli çıkışlı dostluğu, Ihlamur mesiresiyle tuhaf alâkası ve meyvelerden niçin nefret ettiğine dair farklı görüşler üzerinde durdum. İnci Enginün hocamız ayrıca Abdülhak Sinasi’nin yakın dostlarından olan Taha Toros’u anlattı. Geçen ay kaybettiğimiz Taha Toros, inanılmaz zenginlikteki arşivi ve koleksiyonlarıyla kültür ve edebiyatımızın yakın tarihinin hafızasıydı.

Unutmadan, 2013’ün Abdülhak Şinasi’nin vefatının 50. Yılı olduğunu, sevenlerinin şimdiden hazırlanmaya başlamaları gerektiğini hatırlatmak istiyorum.

Ülkü Akagündüz, Sevinç Çokum’un son romanı olan Lacivert Taşı’nı değerlendirdi. Deniz Özbeyli de “İki İdam” başlıklı denemesinde Victor Hugo’nun Bir İdam Mahkûmunun Son Günü ile Dominique Siagud’nun Mavi Ay adlı romanlarından yola çıkarak öldürme eylemi ve bu iki yazarın farklı yaklaşımları üzerinde durdu.

Bildiğiniz gibi, “Haydarpaşa Liman, Gar ve Geri Sahasının Dönüşüm Projesi” sebebiyle Anadolu’ya yapılan tren seferlerinin durdurulması üzerine Haydarpaşa Garı etrafında bir tartışma başladı. Biz de dergimizde sık sık şiirlerini okuduğunuz, Demiryolları camiasından yetişmiş önemli bir deneme yazarı olan Mehmet Aycı’dan bize Haydarpaşa Garı’nı anlatmasını istedik. Değerli fotoğraf sanatçısı Gültekin Çizgen’in kullanmamıza izin verdiği üç fotoğrafla bezediğimiz bu yazı herhâlde ilginizi çekecektir.

Mustafa Sarı, “Göçmenler, Dedemin İnsanları” başlıklı denemesinde, Çağan Irmak’ın son filminden yola çıkarak göçmenlik meselesini ve Rumeli göçmenlerinin Anadolu’da var olma mücadelesini anlattı. Edebiyatımızın yakın tarihini karikatürlerle anlatmaya devam eden Said Coşar’dan da bu sayıda Falih Rıfkı Atay’ın karikatüristlerin bakış açısından nasıl göründüğünü öğreniyoruz. M. Fatih Kanter, Reşat Nuri Güntekin’in eşi Hadiye Hanım’a yazdığı bazı mektupları bizimle paylaştı. Yusuf Çağlar ise, Orhan Veli’nin kız kardeşi Füruzan Hanım’la görüştü. Bu yazıyla birlikte fotoğrafını sunduğumuz levhadaki kıt’ayı okuyunca çok şaşıracaksınız.

Elinizdeki sayının ilgi çekici yazılarından biri de “Aytmatovların Dünyası” başlığını taşıyor. Cengiz Aytmatov’un kardeşi İlgiz Aytmatov tarafından kaleme alınan ve Ömer Küçükmehmetoğlu tarafından Türkiye Türkçesine aktarılan bu yazıda, büyük yazarın hayatıyla ilgili dikkat çekici ayrıntılar bulacaksınız.

Bu sayıda yazılarına yer verdiğimiz iki genç yazara, Batuhan Çolak ve Afşın Selim’e ayrıca dikkatinizi çekmek istiyorum.

Geçen ay Elazığ’da bir güzel buluşma vardı: “Elazığ-Bakü Kültür ve Sanat Buluşması”. İki gün boyunca önemli faaliyetlerin gerçekleştirildiği bu buluşmanın hikâyesini Hadi Önal’ın kaleminden okuyacaksınız.

Hikâyelerimiz Ayşe Göktürk Tunceroğlu ve Yılmaz Yılmaz’dan... Şairlerimiz ise Mustafa Ruhi Şirin, Mustafa Özçelik, Cafer Keklikçi, Cevdet Karal, Abdurahman Şimşek, Ahmet Cora, Kalender Yıldız, Mehmet Aycı, Hatice Eğilmez Kaya, Mehmet Özdemir, Necip Fazıl Akkoç ve Ahmet Mahir Pekşen imzalarını taşıyor.

Tabii, Kırkambar’ımız da her zaman olduğu gibi dopdolu.

Daha güzel ve daha zengin sayılarda buluşmak üzere…

Muhabbetle efendim.

Beşir Ayvazoğlu

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com