2011-02-02

'Özgün İrade' dergisi

Özgün İrade dergisi şubat ayı sayısı "Bin Ali’yi kim izleyecek?" manşeti ile tüm bayilerde.

Tunus diktatörü Zeynelabidin Bin Ali’nin ülkeden kaçmak zorunda kalması olumlu ve sevindirici bir haber. Tunus halkının ahı tuttu ve zalimlerin iktidarı payidar olamadı. Temennimiz, öncelikle Tunus’ta halkın iktidara gelmesi, özgürlük ve adaletin hâkim kılınmasıdır. Bin Ali gitti ama sistemi hâlâ iktidarda. İnşallah sistemi de kendisi gibi devrilecektir.

Bununla birlikte bölgedeki diğer diktatörlerin de aynı akıbete uğraması Müslüman halkların genel bir beklentisi ve umudu. İnşallah ilk sırada Filistin’deki işbirlikçi Mahmud Abbas var. Onun hakkında yayınlanan belgeler, Abbas’ı da Bin Ali’nin yanına gönderecek önemde. El-Cezire’nin yayınladığı belgelere göre Abbas ekibi, Kudüs’ün büyük kısmını İsrail’e devretmeyi öneriyor, ancak işe bakın ki İsrail bunu bile yetersiz bularak kabul etmiyor.

Ortadoğu’da Batı’nın kurduğu işbirlikçi düzen artık dikiş tutmuyor, sistem her yanından dökülüyor. Bin Ali’yle başlayan sürecin domino taşları gibi ilerlemesi pek çok kimsenin genel beklentisi. Ancak gelişmelerin seyrini zamanla görebileceğiz.

Bu konuda Ortadoğu uzmanı Halil Çelik ile yapılan söyleşi oldukça açıklayıcı ve kapsamlı. Zevkle okunacak ve faydalanılacak bir söyleşi oldu.

Şubat ayı şehitler ayı

Şehitlerimiz, geleceğimizi aydınlatan deniz feneri gibiler. Kanlarıyla yaktıkları işaret fişekleri, bizler için rahmet vesilesidir. Şubat ayı, şehitler yönüyle bereketli bir ay. Malcolm X’ten Hasan el-Benna’ya, Metin Yüksel’e kadar pek çok güzide şehidimizi rahmetle anıyoruz. Konuyla ilgili olarak Ali Rıza Akgün’ün Hasan el-Benna portresi ile Ferhat Özbadem’in “Şahit olalım ki şehit olabilelim” adlı makalesi konuya ilişkin değerli yorum ve analizleri barındırıyor.

Laubali olmak sorumluluktan kaçmaktır

Bu ayın dosya konusu ise laubalilik. Günümüzde İslami hassasiyetlerin dejenere olduğuna şahit olmaktayız. Müslümanlar İslami ölçülere riayet hususunda daha lakayt davranabilmekte, laubalilik sergileyebilmekteler. Laubalilik maalesef hayatın hemen her alanında kendini gösteriyor. Siyasetten ticarete, eğitimden düşünceye, ibadetten aileye kadar çeşitli alanlarda hassasiyet yitimiyle karşılaşıyoruz. Neme lazımcılık, salla gitsincilik, böyle de olurculuk bir kanser gibi büyüdükçe büyüyor, bir kurt gibi içten içe kemirdikçe kemiriyor.

“Besairu’l-Kur’an” adlı Kur’an tefsiri ile “Besairu’l-Ehadis” adlı hadis çalışması olan ve Konya’da ikamet eden Ali Küçük Hoca, konuyla ilgili sorularımızı cevapladı. “Asıl sorun vahyi bilmemektir” diyen Ali Küçük Hoca, günümüz Müslümanlarının önceki ehli kitap gibi “işittik ve isyan ettik” demiyorlarsa da hal ve tavırlarıyla “işittik ve unuttuk” dediklerini ifade ediyor. Dosyaya katkıda bulunan Beşir İslamoğlu ise “Laubali olmak sorumluluktan kaçmaktır” diyor.


NT ve tüm seçkin kitapçılardayız


Bu aydan itibaren dergimizi Türkiye’deki tüm NT şubelerinde bulabilirsiniz. Türkiye çapında yaklaşık 110 NT şubesi aracılığıyla daha geniş bir kitleye ulaşabilmeyi umuyoruz. Okurla bağımızı güçlendirecek ve aramızdaki mesafeyi kısaltacak adımlarımız devam edecek.

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com