2013-10-11

Dil ve Edebiyat Dergisi, 58




Edebiyat Sağanağında Bir Yürüyüş: 
Dil ve Edebiyat Dergisi

Dil ve Edebiyat dergisi bu ay şiirsel çağrışımları olan bir kapakla okur karşısına çıkıyor. Dergi bu kapağıyla; harflerin, seslerin, kelimelerin sağanağı altında bir yürüyüşe çıkmak isteyenleri davet ediyor âdeta. 

Dil ve Edebiyat’ın ilk sayfalarından itibaren bu davet bir Cumali Ünaldı Hasannebioğlu şiiriyle devam ediyor. Hiçbir Şeyden Nefret Ediyorum başlıklı şiire “Nasıl bir aşk ki bu, haki kayalardan fışkırdı bunca yeşil?” gibi sanatlı söyleyiş hakim. Derginin ilk bölümünde, Hasannebioğlu gibi olgunluk çağındaki şairler olduğu gibi, Zafer Acar gibi şiirde yenilik arayışını sürdüren şairler de bulunuyor. Acar, eski şiirimizle bağ kuran “redifli şiir”lerine Madım Gazeli ile devam ediyor. Zafer Acar’ın Dil ve Edebiyat dergisinde yer alan bir diğer metni Hilmi Yavuz şiiri üzerine… Hayli uzun ve gelecek sayılarda devam edeceği anlaşılan Hilmi Yavuz Olayı-1 başlıklı makalesinde Acar; “Hilmi Yavuz, şiirsel sapmaların sınır tanımaz olduğu bir dönemde ortaya çıktı ve şiirimizdeki değerli, gelenekle ilişkili sesini yeniden inşa etmeye çalıştı” diyor. Yazıda kullanılan, H. Yavuz’un Dil ve Edebiyat için imzaladığı özel fotoğraflar da dikkat çekiyor. 

Dergide yer alan bir başka usta kalem Mehmet Atilla Maraş ise yine usta bir ismi anlatıyor. Kendi Zemininde Bir Yalnız Savaşçı şeklinde nitelenen bu usta isim Atasoy Müftüoğlu. Maraş, Müftüoğlu ile tanışıklıklarından, onun Eskişehir’deki yaşamına, edebiyat ve kültür dünyasındaki yerine değin geniş bir yelpaze açıyor. Daha önce Irmağın İçli Sesi olarak bir dergimizin hazırladığı özel sayı ile dünyasına pencere açılan Müftüoğlu ile ilgili Maraş yazısında Müftüoğlu’na ait iki de mektup paylaşıyor. Günümüzde mektuplaşmanın yok olma aşamasına geldiği düşünülürse, çok önemli bu kültür adamına ait mektupların değeri daha iyi anlaşılacaktır.

Dil ve Edebiyat dergisinde Recep Seyhan ise, “150 Yıllık Bir Dosya Eğitim Sorunu, Görüşler, Öneriler” yazısında eğitim sorununun kökenine inmeyi deniyor. Eğitim gibi gündemimizi meşgul eden değerlerimiz karşısındaki konumumuz da dergide yer alan başlıklardan. Nevzat Bayhan yazısında; değişmeyen değerlerle, değişen dünyaya bazı yönleriyle uyum göstermenin bazı yönleriyle karşı koymanın satır başlarını belirliyor. “Küresel aktörlerin güdümündeki bireysel robotların koşuşturduğu arenada, insana sadece bedenden ibaret olmayıp aynı zamanda ruh da taşıdığı ve mutluluğun ancak onun da tatmini ile yakalanabileceği gerçeğinin hatırlatılması icap ediyor.” diyen Bayhan, “Bu dilin önemi, yaşadığımız bu süreçte karşımıza çıkan evrensel tabloyu satır aralarıyla okumayı başardığımızda çok daha iyi anlaşılacaktır.” vurgusu da yapıyor.

Dil ve Edebiyat dergisinin bu ayki hikâye ve hikâyecileri ise şöyle; “Neredesin Kemal” Mehmet Arifoğlu, “Beklerken” Ömer Çelik, “Umut Mezarlığı” Naciye Özdemir Ardahanlı.

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com