2010-12-01

'Dört Mevsim Niğde' dergisi

Kasım 2010, Sayı:4

Her yaşı kendi zamanı ve özellikleriyle duyumsamak biz insanlar için ne kadar önemliyse, her mevsimi de kendi özellikleri ve tadı içerisinde yaşamakta bir o kadar önemli.

İlkbaharın canlanan doğasını, kışın yağan karını, yaz güneşinin sıcaklığını, sonbaharın sararan yapraklarını mevsimsel anlamları eşliğinde yaşamak ve hissetmek, doyumsuz tatları da barındırır kendi özgünlüğüyle.

İşte o dört mevsimi tüm güzellikleriyle yaşayan bu ülkenin çocukları olarak, bulunduğumuz yöreye ait güzellikleri mevsim renkleriyle sunan ve hissettiren “Dört Mevsim Niğde” adlı derginin dördüncüsüyle buluşuyoruz bugünlerde.

Derginin emekleme dönemlerini aşıp kendi ayakları üzerinde yürümeye başlayan bir çocuk gibi bir yaşını doldurarak ilimizin kültür ve edebiyat dünyasına ışık tuttuğunu görmek, bu ile ait olduğunu hisseden herkes için gerçekten gurur verici.

Çöp toplama, itfaiye ve toplu taşımaya kadar giden kent hizmeti ile ilgili görevlerden, inşaat ruhsatı ve kamulaştırmaya ait imarla ilgili görevlere, ekmek fabrikası, hal ve pazar gibi ekonomik nitelikli görevlerden, gıda, çevre sağlığı, inşaat takibi gibi kontrol ve denetim görevlerine kadar uzanan geniş yetki ve hizmet ağını içeren belediyeciliğin, kültürel hizmetlerine verdiği değerin yansımalarını üzerinde taşıyan “Dört Mevsim Niğde” dergisi, içeriği, fotoğrafları ve her satırda kendini belli eden kalifiye yazılarıyla, üstlendiği misyona yakışan bir çizgide yoluna devam ediyor.

“Güz Hazırlıkları”, “Ak Medrese”, “Salça Kokulu Sokaklarım”, “Niğde Garından Tren Kalkar”, “Mehmet Paşaya Haksızlık mı Ediyoruz”, “Çamardı Güzellemesi”, “Niğde’nin Fedakar Kadınları” , “Çöreği, Yufkası, Tandırı Tok Adamı Bile Gandırı”, “ Yerel Gazeteler” , “Niğde’de Kolektif Bilinç Eksikliği”, “ Melendiz de Güz’ün Sonu” , “Kurtuluş Savaşına Katılan Son Niğdeli” , “ Sayenizde Hocam” , “Niğdeli Küçük Paşa 100 Yaşında” , “Kara Fatma Efsaneler Yaşar” , başlıklı yazı ve şiirler, değişik bakış açıları ve usta anlatımların kağıt üzerinde süzülüşüyle, hem göze hem de zihinlere nakşediliyor, derginin kendine has Niğde kimliğiyle.

Geçmişten günümüze kadar gelen kültür, sanat ve hayata dair bu kente özgü değerlerin yazılı tarih ve fotoğraflarda yerini bulması, gelecek nesillere yaptıklarını aktaran insanoğlunun en önemli özelliklerinden biri olarak ortaya çıkıyor.

Bu tür dergilerin buna vesile olması ve arkasından ciddi bir halk desteğini barındırması, hem belediyenin kültür sanat işlerini yerine getirecek görev olarak algılaması, hem de gönüllü heyecanlarla katkıda bulunanların geçmişle gelecek arasında köprü vazifesi görerek bu tarz yayınları desteklemesi yoluyla ruhlarımıza hitap etmesi, herkes açısından bir kazanç.

Bu derginin ortaya çıkmasında “Niğdemizin kültürel ve sanatsal alanda ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz ve Niğde’nin tanıtımında mesafe kat etme yolunda yayınladığımız Dört Mevsim Niğde” diyen başta Başkan Sayın Faruk Akdoğan ve Başkan Yardımcısı Sayın Ahmet Köseoğlu’nu da candan kutluyorum.

Tabiî ki arka mutfakta emek döken Sayın Halil İbrahim Tongur, Sayın Fatih Kızılkaya, Sayın Murat Soyak, Sayın Uğur Arıbaş ve adını buraya yazamadığım daha birçok yazı ve edebiyat sevdalısını da unutmadan.

Fırat Ensari

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com