2012-01-25

'TYB Akademi' dergisinin 4. sayısı çıktı

İmparatorluğun son yıllarında ortaya çıkan ve önce “devleti dağılmaktan” sonra da batmaktan kurtarmaya yönelik “siyasal” hareketlerden biri olan İslamcılık düşüncesi sonraki yıllarda Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte etkinliğini yitirdi. En kuvvetli fikri tartışmalarını ve eserlerini verdiği Meşrutiyet döneminden farklı olarak İslamcılık düşüncesi yeni devlet yapılanması ve İslam anlayışı içinde hep savunma durumunda kaldı. İslam düşüncesinin modernite karşısındaki konumuyla örtüşmeyecek biçimde İslamcılık hareketi modernitenin İslam ülkelerinde geçerlilik bulması yönünde eklektik yorumlara gitti.

Cumhuriyet döneminde İslamcılık milletin elinden alınan dini uygulamaların yeniden elde edilmesine münhasır söylemler geliştirdi. 1950 yılından sonra dünya sisteminin yeni konumuyla paralellik gösteren İslamcılık 1960’lı yıllarla birlikte daha çatallı, spesifik ve kendine özgü bir hal almaya başladı.

Tercüme hareketlerinin etkisi, milliyetçi – muhafazakâr kadrolardan uzaklaşması, siyasal karakterini kuvvetlendirmesi, devlet ile İslam arasındaki ontolojik soru ve sorunlara temasını zayıflatmasıyla tebarüz etmeye başladı. İslamcılık hareketi 1970 ve 80’li yıllarda “görünürlüğünü” ve etkisini artırmasına karşın İslam düşüncesi, İmparatorluğun son yıllarındaki düzeyinin ötesine gidemedi. Modernite karşısında İslam düşüncesi kendi meselelerini ortaya koyup, çözüme ulaşamadı. 2000’li yıllardan sonra İslamcılık hareketinin yönü ve yüzü artık eskisi gibi olmayacaktı. Sigorta, faiz, türban, laiklik gibi mevzular İslamcılık hareketinin meseleleri arasında değildi.

Türkiye’nin “İslam dünyası”ndaki etkinliğinin artması, iktidarın kullanımı İslam düşüncesinin bu temelli meselelerini arka plana itti.

Türkiye Yazarlar Birliği’nin çıkardığı hakemli TYB Akademi dergisi, İslamcılık hareketinin, çağdaş İslam düşüncesinin geldiği yere dikkat çekmek, önemli meselelerimizi gündemde tutmak maksadıyla 4. sayısını “Çağdaş İslam Düşüncesi” olarak belirledi.

Yayın hayatında ikinci yılına giren TYB Akademi geçtiğimiz yıl İslâm düşüncesinin önemli simalarından Gazzâli, tarih ve kültürümüzün önemli kaynağı, büyük seyyahımız Evliya Çelebi ve Türkiye’de İslâmî fikriyatın orijinal düşünürlerinden birisi olan, düşünceleri halen güncelliğini koruyan Said Halim Paşa sayılarını yayınlamıştı.

Çağdaş İslâm Düşüncesi sayısı Said Halim Paşa sayısının bir anlamda devamı olarak da değerlendirilebilir.

Çağdaş İslâm düşüncesi sayısı TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan tarafından kaleme alınan “Arap Baharı İslamcılığın Baharı mı?” başlıklı sunuş yazısıyla açılıyor. D. Mehmet Doğan yazısında Arap ülkelerinde 2011 yılı başından itibaren devam etmekte olan halk hareketlerini, siyasal sistemler kurulurken dikkate alınmayan ve uzun bir süre bastırılan ya da görmezden gelinen İslâm’ın siyasî taleplerinin politik alana geri dönüşü olarak yorumluyor ve Çağdaş İslâm Düşüncesi’nin yaşanmakta olan süreç içerisinde çok daha önemli bir konu haline geldiğini iddia ediyor.

Daha çok tefsir alanındaki çalışmalarıyla tanıdığımız Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün “Çağdaş İslâm Düşüncesinin Serencamı” başlıklı yazısı 19. yy.dan itibaren şekillenmeye başlayan İslâm düşüncesinin genel hatlarıyla resmini çizmeye çalışarak İslamî hareketlerin geçirdiği serüveni kendi bakış açısıyla değerlendiriyor.

Çağdaş İslâm düşüncesi alanında son derece önemli düşünürlerin eserlerini Türkçeye tercüme ederek ve İslam’ın siyasete bakan yönüne dair çok sayıda çalışma yaparak literatüre büyük katkılarda bulunan Prof. Dr. Vecdi Akyüz de “Muhammed Âbid el-Cabirî’nin İslâm Siyasî Düşüncesi’ne Katkıları” başlıklı makalesiyle dergideki yerini. Akyüz’ün makalesi son dönemin en dikkat çeken ve üzerinde en fazla durulan İslâm düşünürlerinden olan Cabirî’nin düşüncesinin ve düşünce metodolojisinin daha anlaşılır kılınmasına da yardımcı oluyor.

Yrd. Doç. Dr. İbrahim Keskin’in “Dekonstrüksüyondan Rekonstrüksiyona İslâm Düşüncesinin Çağdaş İnşası: Cabirî Örneği” ve Mehmet Ulukütük’ün “Çağdaş İslâm Düşüncesi’nde Yeniden Yapılanmanın Dilsel Şartları: M. Arkoun, M. Hanefi ve M.A.Cabirî Örneği” başlıklı karşılaştırmalı çalışması da derginin dikkat çeken yazılarından.

Faruk Karaaslan’ın “Aliya İzzetbegoviç’in Ahlâk ve Siyaset Anlayışı” başlıklı yazısı, teori ile pratiği mezcetmiş son dönemin önemli isimlerinden “Aliya”nın fikirlerini okuyucuyla paylaşıyor.

TYB Akademi Çağdaş İslâm Düşüncesi sayısının Türkiye’ye bakan yönüyle alakalı da oldukça ilgi çekici makaleler bulunuyor. Ercan Yıldırım’ın “İslamcı Kadının Kusursuz Cinayeti” başlıklı yazısı İslamcılık hareketinin en belirgin iddialarından biri olan başörtüsünün kamuda yer alması tezinden kalkarak İslamcıların İslami hassasiyetler, iktidar ve değişim süreçlerini izah ediyor.

Ergün Yıldırım “Türkiye’de İslâmcılığın Siyasal Evrimi”nde, İslamcılığın doğuşundan itibaren siyasal tezlerini dönemlere ayırırken, Kenan Çağan “Rasim Özdenören Düşüncesi’nin Temelleri ve Kavramsal Nitelikleri” başlıklı makalesinde Özdenören’in fikri yapısını inceliyor.

Çağdaş İslâm Düşüncesi’nin içinde bulunduğumuz konjonktürdeki siyasal pratiğini yani Arap Baharı’nı ele alan Öner Buçukcu “Beyaz Adamın Yükü ya da Birinci Yılında Arap Baharı Üzerine Analizler” başlıklı yazısında güncel tartışmalara farklı bir pencere açıyor.

Atilla Mülayim, Ömür Buçukcu ve Osman Oğuz Demir’in kitâbiyat ve tartışma bölümündeki yazıları bu sahadaki literatürü ve temel konuları ele alıyor.

Genel Yayın Yönetmenliği’ni Öner Buçukcu’nun yaptığı ve her sayıda çıtayı biraz daha yukarı taşıyan TYB Akademi’nin Mayıs ayında yayınlayacağı “Ahmet Hamdi Tanpınar Sayısı” şimdiden merakla beklenmeye başladı.

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com