2010-02-06

Mostar, “Gazze”ye dikkat çekiyor

Mostar, Şubat sayısında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından geçen bir yılı sorguluyor.

Mostar, 2010 Şubat tarihli 60. sayısında, İsrail’in Gazze saldırılarının ardından geçen bir yıllık süreci değerlendiriyor. Dosya kapsamında Mesut Özcan, “Gazze saldırısının ardından geçen bir yıl” başlıklı yazısında, 27 Aralık 2008-18 Ocak 2009 tarihleri arasında gerçekleşen İsrail saldırıları sonrası yerle bir olan ve 1500’e yakın sivilin hayatını kaybettiği Gazze’yi tekrar hatırlamamızı sağlıyor. Son bir yıllık süreçte birçok krizin yaşandığı İsrail-Türkiye ilişkilerini ise dış politika uzmanı gazeteci-yazar Ceyda Karan değerlendiriyor. Salih Demirhan’ın dosya kapsamında İHH İnsanı Yardım Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve Afrika Koordinatörü Osman Atalay ile yaptığı söyleşi ise geçtiğimiz ay gerçekleşen ‘Viva Palestina’ (Filistin’e Yol Açık) konvoyunun oluşma ve Gazze’ye varış sürecinde yaşananları çarpıcı bir şekilde dile getiriyor.

Mostar’ın dosya konusu ise “Dönüşen Muhafazakârlık”. Üzerine derin tartışmalar yapılan, fakat henüz siyasi ideolojiler sözlüğünde kendisine net bir tanımlandırma bulamayan muhafazakârlık kavramı, konunun uzmanları tarafından masaya yatırılıyor. Fırat Mollaer, “Muhafazakârlık üzerine tezler” başlıklı yazısında ‘Fransız Devrimi’ne tepki olarak ortaya çıkan ve o tarihten itibaren modernliğe yönelik eleştirilerin bereketli bir kaynağı olarak gördüğü muhafazakârlığı geniş bir bağlamda ele alıyor. Mümtaz’er Türköne, “Yeni muhafazakârlığın eski yüzü” başlıklı yazısıyla Türkiye’de devlet iktidarını kontrol eden yeni elitlerden yola çıkarak, yeni elitlerin değişim talebiyle Türkiye’de yeniden şekillenen muhafazakârlığı değerlendiriyor. Konunun uzmanlarından Ferhat Kentel ve Yasin Aktay’ın da görüşleriyle katkıda bulunduğu dosyanın söyleşi konuğu ise Prof. Dr. Ahmet Çiğdem. “Günümüzde muhafazakârlık korumaktan çok değiştirmekten yana” diyen Çiğdem, muhafazakârlık kavramına yönelik ilginç ve çarpıcı tespitlerde bulunuyor.

Mostar bu ay güncel bir konuya daha parmak basıyor. “Türkiye’de Medya ve Siyaset” ismini taşıyan dosya, 1831 yılında piyasaya çıkan ve Türk basınının kurulmasına öncülük eden Takvim-i Vekayi gazetesinden bu güne ülkemizde medya ve siyaset ilişkisini inceliyor. Naci Bostancı, “Kısa bir medya-siyaset ilişkisi tarihi” başlıklı yazısıyla ‘dördüncü güç’ olarak nitelendirilen medyanın ülkemizde ve dünyada siyaset ile kurduğu ilişkinin detaylı bir tarihçesini sunarken, Alper Görmüş, Türkiye’de “medya ve siyaset ilişkilerinin kırılma dönemleri”nin üzerinde duruyor. Mutlucan Şahan ise “Kalem ile silahın sınıfsal ittifakı” yazısıyla, darbeler, muhtıralar ve son olarak 28 Şubat süreciyle siyasette varlığını hissettiren askerin medya üzerindeki vesayetine önemli eleştiriler getiriyor.

Mostar’ın diğer sayfaları da dikkat çekici. Gündemden, Türkiye, Ekonomi, Dünya, Çizi-Yorum, Tarih, Toplum, Teknoloji, Edebiyat, Kitap ve Sinema bölümleri bu ay da okuyucuya doyurucu bir içerik sunuyor.

Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com